Selam. Bugün ülkemizin kanayan yarası olan kadın cinayetleri hakkında görüşlerimi sizlere açacağım.
Kadın cinayetleri neden son yıllarda giderek artıyor? Bunun cevabı pek basit değil aslında. Öncelikle şunu bir bilelim: Ortadoğu'da insan haklarının değerinin olduğunu söylemek biraz komik olacaktır. Ve biz de gün geçtikçe asıl vatanımız olmayan toprakların kültürünü benimsiyoruz. Evet, bu kültürde kadınların sosyal hayatta yeri yok. Okutulmazlar çünkü meslek sahibi olmalarına gerek yoktur. Onların zaten tek mesleği erken yaşta anne olmaktır. Sizce bu ne kadar doğrudur?
Bir başka etken de yine bu kültüre dayanır: namus, bekaret (kızlık zarı bunun içine girer) gibi çağ dışı kavramlar. Bu kavramlar yüzünden töre cinayetleri ile cinsel ilişkiye girmiş kadınlar öldürülüyor. Bakın, kadınlar diyorum çünkü erkek seks yapabilir ama kadın yapamaz. Erkek tahrik olabilir ama kadın tahrik olamaz. Cinselliğin tabu olduğu ülkelerde kaçınılmaz sondur bu.
TV'de cinayet işlemenin sürekli normalleştirilmesi. Bunu önlemek çok kolay aslında ama yetkililer gerekeni yapmıyor. Ailem bu tarz dizilere bakıyor bazen. Ben burada birkaç tane istisna dışında düzgün yapım göremedim. Sürekli namus, töre, mafya, şiddet, ensest ilişki, taciz ve tecavüz gibi kelimeler bir bir beynimize işleniyor.
Kadınların yanlış erkek seçmesi. Hani şöyle kadınlar var: Yumuşak erkek olmaz, bana iltifat etmesin. O ne öyle kılıbık gibi? Bu da nedenlerden biridir aslında. Günümüzdeki kadınlardan bahsediyorum çünkü eskiden görücü usulü evlilik daha yaygındı. Yani ne kadının ne de erkeğin seçme olanağı yoktu ama şimdi bu durum azaldı. Kadınların daha dikkatli seçimler yapmaları gerekiyor. İçinden kötülük akan insanlara karşı sevgi beslenmemeli. Zengin koca avcılarını katmıyorum işin içine. Evlilik gibi basite alınamaz bir durumu sadece maddi duruma bağlamak uzun süreli huzuru bulmak değildir.
İnsanların duyarsızlığı. Bir insanı sokağın ortasında dövsen kimse laf etmez ama öpüşsen herkes ahlak bekçisi kesilir. Ataerkil topluma adapte olmuş insanlar tepki göstermez. Zaten o hak etmişti. Neden? Açık giyiniyordu, yolluydu. İnsanların bilinçlenmesi gerekiyor. Eğer başına bir şey gelir diye korkuyorsa en azından isim vermeden polis aranabilir. Linç kültürünün tek faydalı olduğu konu da bu olabilir aslında. Bu duruma sustukça daha da artacaktır. Ki artıyor zaten. Her gün yeni bir skandal ile güne başlıyoruz.
Erken yaşta evlilik. Çocuk gelinler babası yaşındaki erkekler evlenerek kölesi durumuna getiriliyor. Bunu kendi büyüklerimden biliyorum. Küçük yaşta itaat etmeye alıştırılan kız çocukları ileride söz hakkına sahip olmuyor. Dövse de sövse de kocamdır deyip sesini çıkartmıyor.
Gelişmemiş toplumlarda fiziksel gücün hala daha önemli olduğu gerçeği. Burada insanların ne düşündüğüne bile önem verilmezken hala bunun olması şaşırtıcı bir gerçek değil fikrimce.
Eğitimsizlik demek isterdim ama diyemem. Üniversite okumuş (şu an herkes okuyabiliyor ama neyse), eğitimli bir insan bile eşine fiziksel ve psikolojik şiddet uygulayabiliyor.
Son olarak tartışılacak olan bir madde de şu ki: dini etkenler. Tartışılacak dememin sebebi de kutsal kitapların çevirilerinin farklılık göstermesi. Aslında bu maddeyi eklerken biraz tedirgin oldum çünkü tartışma çıkmasını istemiyorum. Kimsenin inancına laf etmek de istemiyorum. Sadece İslam dininin kutsal kitabı olan Kur'an-ı Kerim'de kadınların dövülmesine izin veriliyor. Genel olarak çeviriler bu yönde. Ya da kadın miras konusunda bir pay alırken erkek iki pay alabiliyor. Daha sayabilirim ama tartışmalı olduğu için devam ettirmek istemiyorum.
Şimdi gelip de "Sadece kadınlar öldürülmüyor, erkekler de şiddete uğrayıp öldürülüyor!" diyecek olanlar vardır kesinlikle. Ben yok demiyorum ama her gün karşımıza çıkan haberlerde kadın cinayetlerinin daha ağırlıklı olduğunu görmek zor değil. Ben en az iki günde bir; eski sevgilisi tarafından bıçaklanarak hayatını kaybetti, kocası tarafından yakılarak yaşamını yitirdi tarzı haberler görüyorum. Bir kadın kocasını yakıp bavula tıktı gibi haberlerle sürekli karşılaşmıyorum. Empati yapıp kabul edelim ki kadın cinayetleri çok çok daha fazla. Tabii bu şu demek olmuyor: Toplu taşımalarda oturduğumuz yerden kalkıp kadınlara yer verelim, sürekli kadınlara öncelik tanıyalım ya da birkaç hafta evli olunan kadına ömür boyu nafaka ödeyelim. Benim demek istediğim kesinlikle bu değil. Yoksa bu da adalet veya eşitlik değildir. Ama insanlar gözü dönmüşlük yüzünden can verirken buna susmayalım, sadece kadın haklarını değil, insan haklarını savunalım!
Kadın cinayetleri neden son yıllarda giderek artıyor? Bunun cevabı pek basit değil aslında. Öncelikle şunu bir bilelim: Ortadoğu'da insan haklarının değerinin olduğunu söylemek biraz komik olacaktır. Ve biz de gün geçtikçe asıl vatanımız olmayan toprakların kültürünü benimsiyoruz. Evet, bu kültürde kadınların sosyal hayatta yeri yok. Okutulmazlar çünkü meslek sahibi olmalarına gerek yoktur. Onların zaten tek mesleği erken yaşta anne olmaktır. Sizce bu ne kadar doğrudur?
Bir başka etken de yine bu kültüre dayanır: namus, bekaret (kızlık zarı bunun içine girer) gibi çağ dışı kavramlar. Bu kavramlar yüzünden töre cinayetleri ile cinsel ilişkiye girmiş kadınlar öldürülüyor. Bakın, kadınlar diyorum çünkü erkek seks yapabilir ama kadın yapamaz. Erkek tahrik olabilir ama kadın tahrik olamaz. Cinselliğin tabu olduğu ülkelerde kaçınılmaz sondur bu.
TV'de cinayet işlemenin sürekli normalleştirilmesi. Bunu önlemek çok kolay aslında ama yetkililer gerekeni yapmıyor. Ailem bu tarz dizilere bakıyor bazen. Ben burada birkaç tane istisna dışında düzgün yapım göremedim. Sürekli namus, töre, mafya, şiddet, ensest ilişki, taciz ve tecavüz gibi kelimeler bir bir beynimize işleniyor.
Kadınların yanlış erkek seçmesi. Hani şöyle kadınlar var: Yumuşak erkek olmaz, bana iltifat etmesin. O ne öyle kılıbık gibi? Bu da nedenlerden biridir aslında. Günümüzdeki kadınlardan bahsediyorum çünkü eskiden görücü usulü evlilik daha yaygındı. Yani ne kadının ne de erkeğin seçme olanağı yoktu ama şimdi bu durum azaldı. Kadınların daha dikkatli seçimler yapmaları gerekiyor. İçinden kötülük akan insanlara karşı sevgi beslenmemeli. Zengin koca avcılarını katmıyorum işin içine. Evlilik gibi basite alınamaz bir durumu sadece maddi duruma bağlamak uzun süreli huzuru bulmak değildir.
İnsanların duyarsızlığı. Bir insanı sokağın ortasında dövsen kimse laf etmez ama öpüşsen herkes ahlak bekçisi kesilir. Ataerkil topluma adapte olmuş insanlar tepki göstermez. Zaten o hak etmişti. Neden? Açık giyiniyordu, yolluydu. İnsanların bilinçlenmesi gerekiyor. Eğer başına bir şey gelir diye korkuyorsa en azından isim vermeden polis aranabilir. Linç kültürünün tek faydalı olduğu konu da bu olabilir aslında. Bu duruma sustukça daha da artacaktır. Ki artıyor zaten. Her gün yeni bir skandal ile güne başlıyoruz.
Erken yaşta evlilik. Çocuk gelinler babası yaşındaki erkekler evlenerek kölesi durumuna getiriliyor. Bunu kendi büyüklerimden biliyorum. Küçük yaşta itaat etmeye alıştırılan kız çocukları ileride söz hakkına sahip olmuyor. Dövse de sövse de kocamdır deyip sesini çıkartmıyor.
Gelişmemiş toplumlarda fiziksel gücün hala daha önemli olduğu gerçeği. Burada insanların ne düşündüğüne bile önem verilmezken hala bunun olması şaşırtıcı bir gerçek değil fikrimce.
Eğitimsizlik demek isterdim ama diyemem. Üniversite okumuş (şu an herkes okuyabiliyor ama neyse), eğitimli bir insan bile eşine fiziksel ve psikolojik şiddet uygulayabiliyor.
Son olarak tartışılacak olan bir madde de şu ki: dini etkenler. Tartışılacak dememin sebebi de kutsal kitapların çevirilerinin farklılık göstermesi. Aslında bu maddeyi eklerken biraz tedirgin oldum çünkü tartışma çıkmasını istemiyorum. Kimsenin inancına laf etmek de istemiyorum. Sadece İslam dininin kutsal kitabı olan Kur'an-ı Kerim'de kadınların dövülmesine izin veriliyor. Genel olarak çeviriler bu yönde. Ya da kadın miras konusunda bir pay alırken erkek iki pay alabiliyor. Daha sayabilirim ama tartışmalı olduğu için devam ettirmek istemiyorum.
Şimdi gelip de "Sadece kadınlar öldürülmüyor, erkekler de şiddete uğrayıp öldürülüyor!" diyecek olanlar vardır kesinlikle. Ben yok demiyorum ama her gün karşımıza çıkan haberlerde kadın cinayetlerinin daha ağırlıklı olduğunu görmek zor değil. Ben en az iki günde bir; eski sevgilisi tarafından bıçaklanarak hayatını kaybetti, kocası tarafından yakılarak yaşamını yitirdi tarzı haberler görüyorum. Bir kadın kocasını yakıp bavula tıktı gibi haberlerle sürekli karşılaşmıyorum. Empati yapıp kabul edelim ki kadın cinayetleri çok çok daha fazla. Tabii bu şu demek olmuyor: Toplu taşımalarda oturduğumuz yerden kalkıp kadınlara yer verelim, sürekli kadınlara öncelik tanıyalım ya da birkaç hafta evli olunan kadına ömür boyu nafaka ödeyelim. Benim demek istediğim kesinlikle bu değil. Yoksa bu da adalet veya eşitlik değildir. Ama insanlar gözü dönmüşlük yüzünden can verirken buna susmayalım, sadece kadın haklarını değil, insan haklarını savunalım!