Bu sorunun tam bir net cevabı yok. Bilim insanları buna boşluk, yani hiçlik diyor. Geldiğimiz, var olmamıza sebep olan yer hiçlik.
İçinden bir sürü olasılığı dışarı salan bir şeyin hiçlik olması sizce ne kadar mantıklı? Bana göre mantıksızlığın daniskası. Hiçlik diye anlamlandırdığımız şey bana göre bizim algılayamadığımız bir gerçeklik. Buna ben gerçeklik demek zorundayım.
Bana kalırsa geldiğimiz yer tamamen insan bedeninin, zihninin algılayamıyacağı bir yer... Orası öyle bir yer ki onun ne olduğu hakkında hiçbir fikrimiz yok. Bana kalırsa orası dünyadan bağımsız olarak zaman ve yaratıcılık kavramın olmadığı bir yer. Yani asıl olanın yeri... Orası birleştiğimiz, burası da parçalandığımız yer. Bir illüzyonun içindeyiz. Her şey canlı bir mekanizma ve bu mekanizmalar aslında birin parçası.
Mesela bir yaratıcı var diyelim... O yaratıcı kendi etinin bir parçasını koparıp kendi oluşturduğu aksiyonun içine bırakıyor. Sonra o aksiyonun içindeki kendi parçasına ben sizin yaratıcınızım diyor. Bu ne kadar mantıklı? Asıl olanın parçası, yani kendine nasıl ben sizin yaratıcınızım diyebilir? Mantıksız.
Kendi bedeninden, kendi algısından çıkan enerjiye ben sizin yaratıcınızım demek mantıksızlıktır. Yani anlayacağınız sizler birin parçalarısınız, bir olanın parçasısınız. Yani aslında her şeyin asıl başladığı yer dünyamız veya evrenimiz değil. Buraya asıl gebe olan başka bir algı, gerçeklik...
Hiçbir şeyin kendi kendine var olamayacağını, bir enerjinin buna sebebiyet vereceğini biliyoruz. Öyleyse boşluk, yani hiçlik diye adlandırdığımız yer bir illüzyon. Bir tek olanın parçasıyız, hepimiz biriz. Sadece farklı bir senaryoda tiyatro oynuyoruz... Benim felsefem bu kadar...
Sadece bir bakış açısı...