Tesadüf nedensizdir, rastgele olduğu düşünülür. Hiçbir şey nedensiz değildir. Neden mi? Çünkü nedensiz bir şeyin sonucu da olamaz. Sözde "Tesadüfen karşılaşmak." bile bir sonuçtur. Nedeni ise seçtiğimiz bir olasılıktır. Tesadüfen karşılaşmak bile tesadüfen olmamıştır aslında. Çünkü tesadüf yoktur. İlişkilerde de yoktur. Sadece o kişinin vereceği kararlar vardır. Bunlar milyonlarca olasılıktan ibaret.
Madeni parayı fırlatırsan ya yazı ya tura gelir. İki olasılık vardır. Hayatı basite indirgeyip iki seçenekten ibaret görmemelisin. Öyle olsa bile görmemelisin. O zaman hayatı bi' testten ibaret görürsün ve zevk alamazsın. İki seçeneğin var. Otobüse binmek veya binmemek. Bindin. İki seçeneğin var. Kızla konuşmak veya konuşmamak. Konuşmadın. Durağa geldin iki seçeneğin var. İnmek veya inmemek. Bunun neresi zevkli? Ölmememek (veya test çözer gibi yaşamak) yaşamak değildir. Çünkü sen bilgisayar değilsin. Duyguların, hayallerin, istediklerin var.
Freud'da her olaya cinsellikten yaklaşan bir nörolog ve psikanaliz ile kafayı yemiş bir yahudidir diyeyim ve boşu patlatayim. (Freud idollerimden biridir bu arada. Bu adama saygısızlık etmem.)
Bunların hepsini ben de biliyorum zaten. (Freud kısmını pek hoşlanarak okumasam da. İnsanları kafayı yemekle suçlamak bi nebze hoşgörülebilir, ama yahudi olduğunu dile getirerek bunu yapmak ''boş'' olmuş. Patlatamamışsın.)
Hayatta tesadüf olup olmadığı değil zaten konu.
Bunun için bilimsel birkaç kanıt sunmanın da pek manası yok bence.
O konu farklı. Burada insan ilişkileri, toplum, sosyoloji mevzubahis.
İnsanların inançlarını, kültürlerini, geleneklerini bir kenara atarak her şeye bilimsel şekilde yaklaşıp açıklık getiremeyiz.
Örneğin Çinlilerin köpek yemesi gibi. Bunun bilimsel bir yanı vardır belki, ama bu onların köpek yemesini engellemez.
Benim anlattığım da böyle bir şey. Sen bilimsel olarak tesadüfleri çürütebilirsin. Ama bazıları da tesadüflere inanır. Hatta günlük yaşantısının bir parçası olmuş ''tesadüf'' kelimesi.
Bunu nasıl ortadan kaldıracaksın? Buna çabalamak çok saçma olur.
Biz genelde toplumda karşılaştığımız ''tesadüfü'' ''insanın bilgisi dışında gelişen, bilinçli ve planlı olarak yapmadığı'' şeylere uyarlamışız.
Mutluluktan bahsediyorsun. Asıl senin söylediğin şey mutsuzluk sebebi belki de? Belki de insanlar tesadüflere inandıkları için mutludurlar?
Kimse otobüste karşılaştığı arkadaşına :
''bu bi tesadüf olamaz, aynı otobüsteyiz ama demek ki aynı şeyleri düşündük, aynı olasılığı tercih ettik ve işte burdayız'' demez.
''aa ne tesadüf'' der.
Toplum böyle. Sosyolojik bir durumdur.
Bilimsel değildir belki ama gerçektir...