S400'ün faturası şimdi ne olacak?

Ben daha fazla lise mezunu olmayan, daha kısacık bir Vikipedi sayfasını okumaktan aciz olan bir kişi ve havacılık, mühendislik tecrübesi 0 olup (uğraştığı işi geçmişte bir üye ile bulmuştuk :D) bu konularda yıllardır eğitim almış gibi kendini lanse ederek ve siyaset ile vatanı ve milleti için çalışan şirketleri/mühendisleri aynı kefede değerlendiren bir üyeye daha fazla laf anlatmayacağım.

Salih, kuvvetle muhtemel hayattaki tek başarın Technopat'a üye olmaktır. Büyü, vatanına ve milletine faydalı bir insan ol. Vatanı için çalışan insanları da statüleri ile değil, yaptıkları iş ile değerlendir.

Biri damat olduğu için yaptı diyor, damat olmadan önce adamın zaten yaptığı söyleniyor. Diğeri göklerden istihbarat alıp ASELSAN'dan bilgi hırsızlığı yaptı diyor. Gerçekten güzel kafalar.

Ben işin içinde biri olarak eleştirilecek konulara hakimim ancak tabii ki onları burada ifşa edemem. En azından ben işin içinde biri olarak biliyorum. Siz nereden alıyorsunuz bu istihbaratlari? :D
 
Gidip hazır bir otopilot sistemi aldığınızda (örn Cube Orange) bile, sözde hazır sistemi aracınıza adapte edebilmek için yüzlerce parametre ile uğraşıp, gecenizi gündüzünüze katmanız gerekiyor. Ondan sonra ancak elinizdeki gövdeyi, uçurabiliyorsunuz. Kodun, donanımın çalındığını söylemek ciddi bir iddia. Gerçek de değil çünkü öyle A sistemden B sisteme direkt uyarlanabilecek şeyler değil bunlar.

Salih, kuvvetle muhtemel hayattaki tek başarın Technopat'a üye olmaktır. Büyü, vatanına ve milletine faydalı bir insan ol. Vatanı için çalışan insanları da statüleri ile değil, yaptıkları iş ile değerlendir.

Bu söylemden bugüne kadar hep kaçındım lakin bazen birilerinin yüzüne yüzüne söylemek gerekiyor. Yazık gerçekten. İleri geri konuştukları Baykar şirketi, bugün gençlere en çok değer veren firmalardan birisi. İçeride çalışan mühendislerle konuşun, hepsi stajyerlerin daha iyi ağırlandığından bahsedecektir. Yarışmalar, destekler, imkanlar, teknoloji paylaşımı...

Böyle firmalardan bir sürü olması gerekirken, bu firmayı itibarsızlaştırınca elimize ne geçecek?
 
İleri geri konuştukları Baykar şirketi, bugün gençlere en çok değer veren firmalardan birisi. İçeride çalışan mühendislerle konuşun, hepsi stajyerlerin daha iyi ağırlandığından bahsedecektir. Yarışmalar, destekler, imkanlar, teknoloji paylaşımı...
Stajyer ve bazı birimlerde çalışanların çalışma koşulları için aynısını söyleyemeyeceğim maalesef. Evet şu anda gençlere, yeni fikirlere en çok değer veren firma. Hatta belki de maalesef tek firmadır bence.

Fakat bu firmanın itibarsızlaştırmanın alemi yok tabii ki. Ha toz pembe rüyalara da gerek yok, ayakların yere basarak ilerlemesi önemli.
 
Stajyer ve bazı birimlerde çalışanların çalışma koşulları için aynısını söyleyemeyeceğim maalesef. Evet şu anda gençlere, yeni fikirlere en çok değer veren firma.

Fakat bu firmanın itibarsızlaştırmanın alemi yok tabii ki. Ha toz pembe rüyalara da gerek yok, ayakların yere basarak ilerlemesi önemli.

Evet orası öyle. Mühendislerinin çalışma şartları gerçekten ağır ve bu noktada en ağır firmalardan birisi olabilir.

Günü sonunda önemli olan firmanın değerini benimsemek ve bu firma gibi firmalar da açabilmek. Sonuçta artık özel sektörden bahsediyoruz. Birden fazla firmaya ihtiyacımız var.

Hatta belki de maalesef tek firmadır bence.

Diğer firmalar da bir değişim içinde. Zira artık projeler de ciddileşmeye başlıyor. Özellikle devlet firmaları da artık alt sistem ya da parça üretmek yerine komple sistemi üretmeye başlıyorlar. Projeler artık komple sistemi kapsıyor. İş bu noktaya gelince, memur kafasındaki çalışanlarla olmuyor diye düşünüyorum.

Çalışan sömürülmemeli. Ama zor işler. Çok büyük fedakarlıklarla ortaya çıkıyor bu başarılar. Çalışan mühendislerin hakkı ödenmez.
 
Mühendislerinin çalışma şartları gerçekten ağır ve bu noktada en ağır firmalardan birisi olabilir.
Mühendisler, pilotlar, stajyerler… biraz fazla zorlayıcı şartları var maalesef. Bizzat yerinde gözlemimle söylüyorum bunu yanlış anlaşılmasın.
Günü sonunda önemli olan firmanın değerini benimsemek ve bu firma gibi firmalar da açabilmek. Sonuçta artık özel sektörden bahsediyoruz. Birden fazla firmaya ihtiyacımız var.
Kesinlikle. Hatta rekabetin kaliteyi arttırdığı gerçeği yüzünden yeni bir rekabetçi İHA firması bile olmalı. Tekelde kalmamalı asla. Biliyorum başka firmalar da var fakat bu seviyede değiller. Bu tip firmaların değeri önemli. Özellikle gelecek için. Bu yüzden bok atmanın da alemi yok toz pembe rüyalara da gerek yok diye düşünüyorum:)
Zira artık projeler de ciddileşmeye başlıyor. Özellikle devlet firmaları da artık alt sistem ya da parça üretmek yerine komple sistemi üretmeye başlıyorlar. Projeler artık komple sistemi kapsıyor. İş bu noktaya gelince, memur kafasındaki çalışanlarla olmuyor diye düşünüyorum.
İşte eksiğimiz biraz da bu. Profesyonelleşmede geri kalıyoruz maalesef.
Çalışan sömürülmemeli. Ama zor işler. Çok büyük fedakarlıklarla ortaya çıkıyor bu başarılar.
İşte maalesef bir tık üzücü olan bu. Şimdi tabii her şey heryerde konuşulmaz. Bazı anlatılamayacak şeyler de var.
 
Bu söylemden bugüne kadar hep kaçındım lakin bazen birilerinin yüzüne yüzüne söylemek gerekiyor
Hak edene söyleyeceksin. Söylemeyince yüzleri kızarmıyor bazılarının. Sesi çıkmadığına göre de hak ettiği cezayı almış. Benim burada hak eden kişilere karşı ne kadar naif olduğumu taniyanlar bilir. Ama hak etmeyen kişiye de naif kalamam. Bizimki de sabır.

En iyi ben biliyorum deyip araştırmayan, karşıdakini dinlemeyen kaybetmeye mahkumdur.
 
Son düzenleme:
Medya ve halk tarafından fazlaca gündeme gelmesi kitlemiz ile alakalı. Her ne kadar ben de sevmesem de, halk tarafından benimsenmesi için böyle olması gerekiyor. Mesajımda dediğim gibi, İHA dediğimiz kavram birçok üniversite ve araştırma öğrencisine ışık tutuyor. İşin bu tarafı da var. MMU çıktıktan ya da Altay envantere girdikten sonra da aynı şey olacak ve bir noktada olmalı da. Zira bu projeler halk tarafından benimsendikçe, var oluyorlar. Ben elimden geldiğince her projeye atıfta bulunmaya çalışıyorum. Ancak SİHA'ların öne çıktığı durumlar oluyor.

Motor ve optik sistemler noktasında direkt ABD ile bir parça alışverişi var mı, emin değilim zira her modele hakim değilim. Ancak bildiğim kadarıyla saha aktif olan modellerde, ABD ürünü yok. Bu nedenle de ABD, Kanada'ya yaptığı gibi ancak ürün sahada kullanıldıktan sonra müdahele edebiliyor.



Böyle bir şeyin doğru olduğunu sanmıyorum. Twitter uydurması.



Salih, önce yazdığım mesaja cevap ver. Sonrasında şu tezi sakin kafa ile bir oku:


Lütfen kendini de daha fazla komik duruma düşürme.



İyice rezil ettin kendini Salih. Gerçekten.
ABD'den direkt yardım veya parça almamıza gerek yok, birçok ülkeden alınan parçalara ABD müdahale edebiliyor, satışlar ve anlaşmalar üzerinde baskı kurup işi bozabiliyor. Bayraktar TB2'de Avusturya üretimi Rotax motor kullanılıyor.
Biri damat olduğu için yaptı diyor, damat olmadan önce adamın zaten yaptığı söyleniyor. Diğeri göklerden istihbarat alıp ASELSAN'dan bilgi hırsızlığı yaptı diyor. Gerçekten güzel kafalar.
Okuduğunu anlama ve muhakeme etme konusunda gerçekten ciddi sıkıntıların olduğunu görüyorum.
Ben işin içinde biri olarak eleştirilecek konulara hakimim ancak tabii ki onları burada ifşa edemem. En azından ben işin içinde biri olarak biliyorum. Siz nereden alıyorsunuz bu istihbaratlari? :D
Senin gibi işin içinde olan birine böyle bir şey varsa söylemeleri gerekirdi gerçekten, ayıp etmişler eğer doğru ise.
 

Dosya Ekleri

  • hy.PNG
    hy.PNG
    11,5 KB · Görüntüleme: 29
Son düzenleyen: Moderatör:
Ön yargılı olduğum için kusura bakmayın. Ancak bu ön yargımdaki sebebim; aile şirketi gibi ülke yöneten iktidar. Savunma sanayine de büyük darbe vurdu. Özelleştirilen tank-palet fabrikasından tut, yerli-milli denilen silahın bile Alman çakması olduğu öğrendik. Çok spesifik gelebilir ama her noktada çatlak var. Bize gösterilmiyor ayrı.

İster kabul edin ister etmeyin, Selçuk Bayraktar'ın o koltukta oturması asla kabul edilemez. Erdoğan'ın damadı, yuh diyorum ben artık. Adamda biraz akıl olsa, böylesine bir pozisyona gelmez. En çok hak eden o olsa bile gelmemeliydi.

Bu arada sevgili @Jira aklınca bana laf koyduğunu düşünüyorsun. Haddini aşmamanı hatırlatmakla beraber yaşımın gösterili olmasından da üstünlük kurmaya çalışıyorsun.

Şunu unutma ki ben uyarıyı mühendisliği yok dememden aldım. Eğer almasaydım, sana vaktinde burada çok güzel cevabını verip yerini gösterirdim. Sen kimsin ki bu üslup ile konuşabilirsin?

Havacılık konusunda bilgi, birikimim yok; bu yüzden de aktifliğim hiç yok. Ancak bu konuda olay Selçuk Bayraktar olduğu için yorum verme gereksiniminde hissettim.

Medyanın savunma sanayisi için verdiği haberlerin %90'ı olumlu. Savunma sanayii de öyle bir alan ki ekonomi gibi açık açık her adımın görüldüğü bir yer değil.

2023'te seçim olsun, soruşturmalar açılsın. Bakalım Selçuk Bayraktar'ın altından ne şeyler çıkacak?
 
İster kabul edin ister etmeyin, Selçuk Bayraktar'ın o koltukta oturması asla kabul edilemez.
Gelişmiş başka bir ülkede buna büyük ihtimalle izin verilmez ama bir fark var; orada aynı görev için kalifiye olan bir sürü başka kişi oluyor. Bizde insansız araçlarla ilgili kafayı bozma derecesinde çalışmalar yapmış başka biri yok. Yani alternatifleri olsa onlar geçsin diyelim ama alternatifimiz yok.
 
1- Selçuk Bayraktar o konuma ''damat'' sıfatıyla yükselmedi. Damat olmadan önce insansız hava araçları çalışmalarına ve Baykar'daki konumuna yükselmişti.

Bu içeriği görüntülemek için üçüncü taraf çerezlerini yerleştirmek için izninize ihtiyacımız olacak.
Daha detaylı bilgi için, çerezler sayfamıza bakınız.

2- Baykar adlı şirket adamların değil mi? İsterlerse çaycıyı yönetici yaparlar, isterlerse oğullarını. Bunun damat olup olmamakla alakası ne? Şirket RTE'nin de bu adam damat olunca şirketin baş koltuğuna mı oturdu sanki?

3- Adamın sahip olduğu CV, eğitim belli. Eğitimi doğrultusunda yaptığı işler belli. E o halde adamın babasının şirketinde oturduğu koltuk sana neden rahatsızlık veriyor kardeşim?

Senin bir aile şirketin var. Sen bu işle ilgili gidip yabancı ülkelerde eğitim alıyorsun, yetmiyor ülkendeki en iyi teknik ünilerden birinden mezun oluyorsun. Gidiyorsun Türkiye'de önemli bir alanda öncül bir adım atıyorsun sonra kendi şirketinde CEO olunca gelip vasıfsız insanlar seni eleştiriyor.

Gerçekten çok ilginç. Kimsenin seviciliğini yapmıyorum, iktidara o kadar kinlenmişsin ki, iktidardan bağımsız vatanı ve milleti için çalışan bağımsız kişilere olur olmadık şeyler diyorsun.
Gelişmiş başka bir ülkede buna büyük ihtimalle izin verilmez ama bir fark var;
Neden verilmesin ki? Kendi şirketinde yetki sahibi olmak neden yasak ya da liyakatsizlik olsun?
 

Geri
Yukarı