Kisaca dying light 1 ile kıyaslayarak elestirilerimi anlatacağım. Olumlu yönleri zaten saymakla bitmez. Spoiler İÇERMEZ.
İlk oyundaki gece atmosferi oyunda en çok aradığım. Işık, ses aninda zombilerin dikkatini çekerdi ve çoğalarak üstünüze koşmaya baslarlardı, panikledikce daha cok ses ve ışıga neden olur adeta her taraftan gelen zombiler üstünüzde dağ olurdu. Gece olduğu için tüm zombilerin hareket kabiliyetleri daha fazla ve daha güçlü, kaçması zor, ürkütücüyduler. Tam teçhizatla bile geçe çıkmak cesaret işi idi.
2.oyunda fenerle gezmek, ses yaparak atlayıp koşmak kötü olmuş. Cigirtkan hariç geçe ses efektleri ile atmosferi vermişler. Gündüz zaten zombilerle bakışip, öpecek kadar yaklaşabiliyorsun, o kadar naifler!
Bir diğer eleştirim ise ilk oyunda her lootu bulabilecegin farklı bölgeler vardi ve mantığa uygundu. Haritanin her yerinde çiçek böceği bulamazdin. Onun için gitmen gereken yerler vardı. Su alti bitkisi, ormanlik alanda ot, bina içlerinde metaller, sandiklarda elektironikler, kutularda muhtelif vb... Her bitki her yerde yetismezdi.
Ve tabii ki düşman çeşitliliği benim gibi uzun soluklu oynamak isteyenler için ilk oyuna göre sıkıcı durumda. Bu durum hem görsel hem de karakter özellikleri olarak belirgin.
İlk oyunda daha fazla girilebilen ve farklı görünümlerde loot alanlari, binalar, küçüklü büyüklü daireler vardi. Adımbaşı gizlenebilecek ya da yagmalanacak farklı katlarda farkli tasarim odalarla karşilaşabiliyordunuz.
Grafikler ve oynanış beklediğim kadar iyi, hikayesi ilk oyun kadar olmasa da bu tarz sevenler için tatmin edici.
Silah çeşitliliğinde atesli silahlar yok, ilk oyunda atesli silahlar güçlü olsa da çok ses çıkardigi için özellikle gece kullandildiginda sesin ulaştığı tüm bölgelerdeki zombileri çeker ve sizi çıkmaza sokardi, çete görevlerinde insanlara karşı kullanilmaya uygundu.
Genel olarak olumlu yönleri her yerde dile getiriyorlar, oyun son yillarda büyük bir kitlenin açlığını giderdi. Oyuna alışıp atmosferde zaman geçirdikce combolari upgradeliyerek karakterin geliştiğini hissediyorsunuz.
Son olarak seçimlerimiz gorevleri kabul etmeyi, gücü verdigimiz gruba göre oynanışı etkilemesi ve oyun sonunu kısıtlı şekilde değiştirmesi ile temeli parkur ve zombi temali bir oyun için bence yeterli. Bir seçimde küçük bir alanın açılmasına etki ediyormuş %10'luk bir bölge aciliyormus. Şu an için bu seçimle karşılaşmadım.
Bu kadar gömdükten sonra ozetle en az 100 saat bu oyunu oynarim. Kesinlikle yeri 5 yıldır doldurulmamis ve sonuna kadar parasını hak eden bir oyun.
Tavsiye, haritayı keşfedip parkurlardan keyif almaya bakin. Ana görevi yapip oyunu bir an önce bitirmek yerine yan görevleri yapin, karsilasmalarda saldırı dinamiginin keyfini çıkarın. FPS oyunu gibi değil, hikayeyi anlayıp hisserek oynayin. Firma 5 yıl destek sözü verdi. Umarım ilk önce yeni harita ile hikayeyi devam ettirmek yerine, yukarida bahsettiğim birçok konudaki çeşitliliği, girilebilir alanlari ve gece oynanışıni iyilestirirler.
Sizin inceleme ve yorumlariniz nedir?
İlk oyundaki gece atmosferi oyunda en çok aradığım. Işık, ses aninda zombilerin dikkatini çekerdi ve çoğalarak üstünüze koşmaya baslarlardı, panikledikce daha cok ses ve ışıga neden olur adeta her taraftan gelen zombiler üstünüzde dağ olurdu. Gece olduğu için tüm zombilerin hareket kabiliyetleri daha fazla ve daha güçlü, kaçması zor, ürkütücüyduler. Tam teçhizatla bile geçe çıkmak cesaret işi idi.
2.oyunda fenerle gezmek, ses yaparak atlayıp koşmak kötü olmuş. Cigirtkan hariç geçe ses efektleri ile atmosferi vermişler. Gündüz zaten zombilerle bakışip, öpecek kadar yaklaşabiliyorsun, o kadar naifler!
Bir diğer eleştirim ise ilk oyunda her lootu bulabilecegin farklı bölgeler vardi ve mantığa uygundu. Haritanin her yerinde çiçek böceği bulamazdin. Onun için gitmen gereken yerler vardı. Su alti bitkisi, ormanlik alanda ot, bina içlerinde metaller, sandiklarda elektironikler, kutularda muhtelif vb... Her bitki her yerde yetismezdi.
Ve tabii ki düşman çeşitliliği benim gibi uzun soluklu oynamak isteyenler için ilk oyuna göre sıkıcı durumda. Bu durum hem görsel hem de karakter özellikleri olarak belirgin.
İlk oyunda daha fazla girilebilen ve farklı görünümlerde loot alanlari, binalar, küçüklü büyüklü daireler vardi. Adımbaşı gizlenebilecek ya da yagmalanacak farklı katlarda farkli tasarim odalarla karşilaşabiliyordunuz.
Grafikler ve oynanış beklediğim kadar iyi, hikayesi ilk oyun kadar olmasa da bu tarz sevenler için tatmin edici.
Silah çeşitliliğinde atesli silahlar yok, ilk oyunda atesli silahlar güçlü olsa da çok ses çıkardigi için özellikle gece kullandildiginda sesin ulaştığı tüm bölgelerdeki zombileri çeker ve sizi çıkmaza sokardi, çete görevlerinde insanlara karşı kullanilmaya uygundu.
Genel olarak olumlu yönleri her yerde dile getiriyorlar, oyun son yillarda büyük bir kitlenin açlığını giderdi. Oyuna alışıp atmosferde zaman geçirdikce combolari upgradeliyerek karakterin geliştiğini hissediyorsunuz.
Son olarak seçimlerimiz gorevleri kabul etmeyi, gücü verdigimiz gruba göre oynanışı etkilemesi ve oyun sonunu kısıtlı şekilde değiştirmesi ile temeli parkur ve zombi temali bir oyun için bence yeterli. Bir seçimde küçük bir alanın açılmasına etki ediyormuş %10'luk bir bölge aciliyormus. Şu an için bu seçimle karşılaşmadım.
Bu kadar gömdükten sonra ozetle en az 100 saat bu oyunu oynarim. Kesinlikle yeri 5 yıldır doldurulmamis ve sonuna kadar parasını hak eden bir oyun.
Tavsiye, haritayı keşfedip parkurlardan keyif almaya bakin. Ana görevi yapip oyunu bir an önce bitirmek yerine yan görevleri yapin, karsilasmalarda saldırı dinamiginin keyfini çıkarın. FPS oyunu gibi değil, hikayeyi anlayıp hisserek oynayin. Firma 5 yıl destek sözü verdi. Umarım ilk önce yeni harita ile hikayeyi devam ettirmek yerine, yukarida bahsettiğim birçok konudaki çeşitliliği, girilebilir alanlari ve gece oynanışıni iyilestirirler.
Sizin inceleme ve yorumlariniz nedir?
Son düzenleme: