Her şiir okuyan, her resme bakan, her müzik dinleyen aynı zevki almıyorsa... o yapıt daha sanat'ın mertebelerini geçememiş demektir.
AMA.
Zaten patates gözlükleriyle dünyaya bakıyorsanız, ne Neyzen Tevfik'i, ne Yunus Emre'yi, ne Özdemir Asaf'ı, Nazım Hikmet'i, ne Orhan Veli Kanık'ı, ne William S.Burroughs'u, ne Edgar Allan Poe'yu, ne ne Beethoven'ı, ne Mozart'ı hayal edip keyif alabilir ve anlayabilirsiniz.
ÇÜNKÜ:
Kısıtlanmış dünyaların, kısıtlanmış varlıkları arasında, herkes bu satırları okuyup merak etmez.
Şiirler, kitaplar, edebi eserler... Mesela 1984? Mesela Cesur Yeni Dünya? Mesela Çığrından Çıkmış Zaman? Mesela Ubik...
Kırmızı başlıklı kız masallarının orjinalleri anlatılsaydı çocuklara, hayat kimbilir nasıl olurdu, tecavüze uğramış hayatlarla.
Kısaca: Edebiyat saçma değil, odaklanmak için yeterince bilgi edinmiş değilsin. Bilgi edin, güzel bir rakı eşliğinde, her kesimden vatandaşın iliklerinde dolaşan kanın içindeki hücreleri titretecek dizeler yazmaman için iki sebebin olacak. Mesela...