Arkadaşlar her şeyin temeli liyakata, ahlaka ve insanlığa dayanıyor. Binayı yaptıran müteahhit ahlaklı biri olsa malzemeden çalmaz, uygun olmayan malzeme kullanmaz, kurallara uyar. Denetime gelen ekiplere bir yemek eşliğinde rüşvet teklif etmez, edemez. Hadi diyelim müteahhit karaktersiz çıktı. Devlette çalışan ve o binaların kontrolünden sorumlulara bakalım. Rüşvetle cebini dolduran olmasa, uygun yapmayana yıkım verecek karakterli memurlar olsa bu binalar yıkılmaz, yine kazanırız.
İnşaatında çalışan işçi işimden olurum diye susup bina değil mezar üretiminde çalışırsa, devletin memuru cebini doldurursa, müteahhit 10 dairelik binadan 15 daire parası kazanırsa bu binalar yıkılmaya devam edecek ve insanlara mezar olacak.
İngiliz bir profesör bu deprem İngiltere'de olsa dümdüz olurduk demiş. Ben de o tweet'in altına hayır, İngiltere dümdüz olmaz çünkü siz iş etiğine, ahlakına ve liyakata sahipsiniz, deprem bölgesini belirler ve oradaki yapıları maksimum oranda yönetmenliğe uygun bir şekilde yaptırırsınız yazmıştım.
Bu ülkede işini iyi yapan herkes de cezasını bulur. Rüşvet yemeyeni ayıplarlar, sürerler, işinden ederler. Merdiven basamaklarını liyakatsizlikle tırmalananlar karakterleri insanları çok çabuk harcamayı sever bu ülkede.
Biz her şeyden önce insanlığımızı kaybetmişiz. İnsanımızın gözünü para bürümüş, herkes uyanmak istemediği bir rüyayı yaşayıp gidiyor.