Kendimi kız gibi hissediyorum

Böyle yaparak hiç olmayacak. Erkekten dönme deyip dalga geçmeyeceklerini nereden biliyorsun? Yada annen ile babanın bu durumu öğrenip seni kapı dışarı edip etmeyeceğini nereden biliyorsun? Hocamın dediği gibi testesteron salgılayan hobiler ve yemekler ye. Ben spor yapıyorum örneğin kendimi erkek gibi hissediyorum.
Cinsiyet değiştirmeyi düşünmüyorum, çocuğumda olmaz zaten öyle. Sadece isyan ediyorum.
Sadece balık vb şeyler yiyorum. Spor yapmadım hiç.

Başkalarının lafıyla hareket edersen bugün kadın yarın yine erkek olursun. Sen kendinden emin ve cesur ol böyle insanlar herkes sever. Sana acı bir gerçeğide soyleyeyim ağlayan sızlayan insanları hiç kimse sevmez kimse arasına almaz millete güleceksin uzulsen bile güçlü olacaksin ki hiç kimseye koz vermeyesin.
İnsanlara iyilik yaramıyor. Bir de sadece bundan dolayı da değil, kadın kıyafetlerinden hoşlanıyorum, kıllardan nefret ediyorum, hem kız olarak gelseydim güzel olacağımı da düşünüyorum.
 
Son düzenleme:
Cinsiyet değiştirmeyi düşünmüyorum, çocuğumda olmaz zaten öyle. Sadece isyan ediyorum.
Sadece balık vb şeyler yiyorum. Spor yapmadım hiç.

İnsanlara iyilik yaramıyor. Bir de sadece bundan dolayı da değil, kadın kıyafetlerinden hoşlanıyorum, kıllardan nefret ediyorum, hem kız olarak gelseydim güzel olacağımı da düşünüyorum.

Bende sana diyorum ki bir poker oyununda olduğunu düşün elinde iki kart var fazlasi yok ya iyi ya da kötü bundan sonra yapıcagin tek şey bunlara göre hareket etmek eğer dünyaya erkek olarak geldiysen buna göre oynayacaksın yoksa başka hayallerde kendini olmayan ateşte kule dönüştürsun.
 
Hormonsal olarak problemlerin olabilir, psikolojik bozukluğun olabilir. Bunu en iyisi ölçüm yaptırıp, psikiyatriste gidip öğrenmen olacaktır. Ancak ne yazık ki ülkemizde ve çoğu dünya ülkesinde 'eşcinsellik' artık normalleşti, 1952'de DSM Tanı Kriterleri'nde “eşcinsellik”, “sosyopatik kişilik bozuklukları” başlığı altında yer alırken; 1968’de bu kategoriden çıkarılıp diğer cinsel sapmalarla birlikte sınıflandırıldı.
DSM’nin 1973 baskısında ise eşcinsellikten artık hiç bahsedilmedi ve eşcinsellik, “başka bir kategoriye girmeyen diğer cinsel bozukluklar” başlığı altında sayıldı. Sonra ise tamamen bu normalleşme sürecine doğru yol aldı. Bunu anlatma nedenim ise, psikiyatristlerden ve psikologlardan büyük bir sonuç beklememen için. Edmund Bergler'in eşcinselliğin tedavisi konusunda yazdığı yazılar gerçekten çok değerli ancak malûm kitle o kadar gerçekten kaçmak istiyor ki, bu adamın hiçbir kitabını Türkçe'ye çevirip yayımlamadılar. Eşcinselliğin patoloji olarak kabul edilmesinden korktukları için de psikolojik araştırmalar yapmadılar ve "böyle doğdun/born that way" teorisini güçlendirmek amacıyla genetik, hormonel ve nörofizyolojik teorilere ağırlık verdiler. Eğer kendine yardımcı olabileceğini düşünüyor ve İngilizce düzeyin iyiyse Edmung Bergler'in yazılarına bakabilirsin. Onun dışında ne yaparsan yap, yukarıdaki arkadaşların dediği şeyleri yapsan bile içten içe rol yapmış, dış dünyaya karşı maske takmış olacaksın. Kahvehane de gaylara sövüp, gay ilişki yaşayan dayılara dönebilir hikaye. Eğer düzelmiyorsan, öyle kalıyorsan da o durumu kabul et ve öyle yaşa, hormonlarına da kesinlikle baktırmanı ve psikiyatristler ile görüşmeni öneriyorum bu konuda.
 
Hormonsal olarak problemlerin olabilir, psikolojik bozukluğun olabilir. Bunu en iyisi ölçüm yaptırıp, psikiyatriste gidip öğrenmen olacaktır. Ancak ne yazık ki ülkemizde ve çoğu dünya ülkesinde 'eşcinsellik' artık normalleşti, 1952'de DSM Tanı Kriterleri'nde “eşcinsellik”, “sosyopatik kişilik bozuklukları” başlığı altında yer alırken; 1968’de bu kategoriden çıkarılıp diğer cinsel sapmalarla birlikte sınıflandırıldı.
DSM’nin 1973 baskısında ise eşcinsellikten artık hiç bahsedilmedi ve eşcinsellik, “başka bir kategoriye girmeyen diğer cinsel bozukluklar” başlığı altında sayıldı. Sonra ise tamamen bu normalleşme sürecine doğru yol aldı. Bunu anlatma nedenim ise, psikiyatristlerden ve psikologlardan büyük bir sonuç beklememen için. Edmund Bergler'in eşcinselliğin tedavisi konusunda yazdığı yazılar gerçekten çok değerli ancak malûm kitle o kadar gerçekten kaçmak istiyor ki, bu adamın hiçbir kitabını Türkçe'ye çevirip yayımlamadılar. Eşcinselliğin patoloji olarak kabul edilmesinden korktukları için de psikolojik araştırmalar yapmadılar ve "böyle doğdun/born that way" teorisini güçlendirmek amacıyla genetik, hormonel ve nörofizyolojik teorilere ağırlık verdiler. Eğer kendine yardımcı olabileceğini düşünüyor ve İngilizce düzeyin iyiyse Edmung Bergler'in yazılarına bakabilirsin. Onun dışında ne yaparsan yap, yukarıdaki arkadaşların dediği şeyleri yapsan bile içten içe rol yapmış, dış dünyaya karşı maske takmış olacaksın. Kahvehane de gaylara sövüp, gay ilişki yaşayan dayılara dönebilir hikaye. Eğer düzelmiyorsan, öyle kalıyorsan da o durumu kabul et ve öyle yaşa, hormonlarına da kesinlikle baktırmanı ve psikiyatristler ile görüşmeni öneriyorum bu konuda.
Yazından hiçbir şey anlamadım.
Cinsiyet değiştirmeyi düşünmüyorum fakat kız olmayı çok isterdim.
 
Yazından hiçbir şey anlamadım.
Cinsiyet değiştirmeyi düşünmüyorum fakat kız olmayı çok isterdim.
Cinsiyet değiştirmeyi düşünmüyor olabilirsin, yazıda bahsettiğim ana şey psikiyatristten yardım alman. Ancak bundan da büyük etki beklememen yönünde uyardım, dünyanın artık bu durumu normal olarak kabul ettiğinden bahsettim. Makale yazmak istemediğimden kısa özet ve bilgi vererek bitirdim yazıyı. Buradaki kimse sana yardımcı olamaz, spora giderek, rol yaparak içindeki benliğini silemezsin. Psikolojik yardım alman lazım.
 

Technopat Haberler

Yeni konular

Geri
Yukarı