İnceleme Elden Ring incelemesi

Ahmsef

Hectopat
Katılım
27 Nisan 2021
Mesajlar
4.395
Makaleler
2
Çözümler
5
Daha fazla  
Cinsiyet
Erkek
Sonunda bugün 53 saatlik oyun ardından Elden Ring'i bitirdim. Bu oyun açıkçası oynadığım en iyi ilk 3 oyuna rahatlıkla girmiş bir oyun olduğundan incelemesini yapmazsam olmaz dedim. DLC oynayabilirim fakat 1-2 hafta ara verip oynamayı düşünüyorum onu da açıkçası. Oyunu incelemeye başlayayım:

Oynanış:
Oyun öncelikle bir açık dünya ryo oyunu. Ben açıkçası bu oyun öncesinde sadece Rockstar'ın açık dünya oyunlarını seviyordum. Onun dışında açık dünya oyunlarını hiç sevmedim, sevemedim de. Bu oyun bomboş devasa açık dünyalı oyunlardan farklı olduğunu belirteyim. Oyun devasa olmasına karşın çok ama çok fazla içerikle dolu. %100 yapmaya kalktığınızda rahatlıkla 150-200 saati bulur diye tahmin ediyorum bu oyun için. Oyun souls serisinin devam oyunu olduğundan ve önceki oyunlarını oynamadığımdan ne kadar yenilik gelmiş bahsetmem zor. Oyunda genellikle seyahat anlamında at kullanıyorsunuz ve site of Grace'lere (checkpoint gibi bir şey) ışınlanabiliyorsunuz. Grace mantığı olmasaydı oyunda işlerimiz çok zorlaşırdı diyebilirim çünkü çok fazla büyük harita. Oyunun zorluğu hakkında ayrı bir başlık bile açılabilir fakat oyun gayet zor onu belirteyim. Oyunu oynarken 200-300 kez ölmeniz gerek yaklaşık sanırsam. Oyunun başı fakat sonuna göre bir tık daha zor bence. Özellikle oyunda bosslar genelde değişmese de diğer düşmanlara bir süreden sonra 1-2 atmaya başlıyorsunuz.
Çatışma (combat):
Açıkça söylemeliyim ki bu oyun oynadığım en iyi çatışma mekaniklerini sunuyor diyebilirim. Oyun bir çatışma nasıl olmalı dersek kusursuza yakın bir şekilde sunuyor. Oyunun çatışma stiline de kendi serisinin adı olarak "souls combat" deniliyor. Oyunda bol bol silah, zırh ve bir sürü güçlendirmeye yarayacak ekipman bulunuyor. Bu da oyunda yapılabilecek binlerce hatta on binlerce kombinasyon demek. Her silah genellikle farklı deneyim sunuyor ve genellikle hepsiyle de oyunu bitirebiliyorsunuz. Oyunda saldırma anlamında daha ağır, sinematikten çok savaşa odaklanılan ve zorlayıcı bir savaş stili bulunuyor. Eksi anlamında sadece oyunda bence bazı bossların bazı saldırma güçlerine (alev, büyü, holy, düz vb.) Ekstra dayanıklı olmasaydı çok iyi olurdu diyorum.
Açık dünya:
Oyun şu ana kadar gördüğüm en iyi açık dünya oyunlarından bir tanesi desem yalan olmaz. Oyunda binlerce içerik olduğundan bu oyunda sıkılmanız gayet zor. Genel olarak açık dünyada olan içeriklerin %95'i opsiyonel. Oyunda ayrıca alıştığımız "git X noktasına ve orada görevi yap" tarzında bir mantık yok. Bu da internete sizi sürekli bağımlı hale getiriyor her sıkıştığınızda. Belki bazı şeyler halledilir fakat yan görev anlamında oyundaki NPC görevleri resmen işkence. Adamlar sürekli size söylemeden başka yere gidiyor ve göreve orada devam edebiliyorsunuz ancak. Oyunda ayrıca her yere boss veya önemli bir şeyler konulmaya çalışılmış olsa da leyndell bölgesine daha fazla yığılmış olduğunu söyleyebilirim. Ayrıca bazı bölgelere gitmeniz de zorunlu değil. Hatta ben volkanlı yerde haritayı bile açmamıştım mesela. Oyunda içerik anlamında daha karanlık temaların da barındırdığını söyleyebilirim. Oyuna girdiğinizda Limgrave'i gördüğünüzde "vay be!" diyeceksiniz fakat sonra oyunun karanlık temasını dibine kadar göreceksiniz. Oyuna korku oyunu diyemem fakat oyun ona yakın temalar barındırıyor. Boss anlamında 10-15 Boss'da sanırsam sinematik var ve zaten zorunlu bosslar oluyorlar. Onun dışındaki bosslar ya önemli güçlendirmeler, eşyalar vb. için kesmeniz iyi oluyor ya da oyunu %100 yapmak için. İhtiyacınız olanları kesseniz yeter yani. Düşman anlamında oyunda gereksiz fazla düşman olduğunu belirtebilirim. Kendileri oyunun neredeyse her yerinde var ve öldürdüğünüzde çok az para veriyor ve çok ekipman düşürmüyorlar. Öldürdüğünüzde de her Grace'ye gittikten sonra geri doğmaları sinir ediyor ve artık yanlarından geçmeye başlıyorunuz. Para konusu hakkında gerçekten oyunun az para verip "grind" yapma zorunluğu da iyice sinir ediyor insanı. Keşke tekrar doğma mantığı olmasaydı da düşmanlar daha fazla para verseydi daha iyi olurdu diye düşünüyorum. Ayrıca oyunun bazı bölgeleri bir tık dağlık olduğundan oralara atla gitmek sıkıcı oluyor açıkçası.
Hikaye:
Oyunun hikayesi inanılmaz minimal ve uğraşılmamış olduğunu oyunu oynarken anlamak mümkün. Oyuna hikayesiz bile denilebilir. Oyunun dünyası nedeniyle çok iyi bir hikaye anlatılabilirdi bence fakat oyunda anlatılmamış genel olarak. Umarım ileriki oyunlarında, özellikle Elden Ring 2 çıkarsa, güzel bir hikaye anlatırlar.
Grafikler:
Oyunun grafikleri açıkçası AAA bir oyun için yeterli. Ne aşırı iyi, ne de aşırı kötü. Ray Tracing gibi ayarlar da var bir tık daha iyidir belki fakat ortalamanın 1-2 tık üstü diyebilirim gözümün gördüğü kadarıyla. Zaten sinematik deneyim çok az ve oyunda kamera direkt arkanızda değil de bir tık üstünüzde olduğundan karakterinizi detaylı göremiyorsunuz.

Kapanış:
Oyunu çok detaylı incelemedim gördüğünüz üzere. Sadece önemli detaylar hakkında bahsettim. DLC'yi oynadığımda ayrı bir inceleme yaparım diye düşünüyorum.

Puanlama:
Açık dünya: 10/10 (kusursuz değil fakat daha iyisini bulmak çok zor)
Çatışma: 10/10 (zor olduğundan kişisele girer fakat gördüğüm en iyi çatışmaya sahip oyun)
Oynanış: 9/10 (çok iyi olsa da oyunun internete bağımlı kılıp rehber izlemek zorunda olmanızdan kırdım 1 puanı)
Hikaye: Değerlendirmiyorum. Oyunun hikayesi yok kadar az.
Grafikler: 8/10 (7 mi verseydim bilemedim fakat bence 8'i hak ediyor)
 
Son düzenleyen: Moderatör:
Sonunda bugün 53 saatlik oyun ardından Elden Ring'i bitirdim. Bu oyun açıkçası oynadığım en iyi ilk 3 oyuna rahatlıkla girmiş bir oyun olduğundan incelemesini yapmazsam olmaz dedim. DLC oynayabilirim fakat 1-2 hafta ara verip oynamayı düşünüyorum onu da açıkçası. Oyunu incelemeye başlayayım:

Oynanış:
Oyun öncelikle bir açık dünya ryo oyunu. Ben açıkçası bu oyun öncesinde sadece Rockstar'ın açık dünya oyunlarını seviyordum. Onun dışında açık dünya oyunlarını hiç sevmedim, sevemedim de. Bu oyun bomboş devasa açık dünyalı oyunlardan farklı olduğunu belirteyim. Oyun devasa olmasına karşın çok ama çok fazla içerikle dolu. %100 yapmaya kalktığınızda rahatlıkla 150-200 saati bulur diye tahmin ediyorum bu oyun için. Oyun souls serisinin devam oyunu olduğundan ve önceki oyunlarını oynamadığımdan ne kadar yenilik gelmiş bahsetmem zor. Oyunda genellikle seyahat anlamında at kullanıyorsunuz ve site of Grace'lere (checkpoint gibi bir şey) ışınlanabiliyorsunuz. Grace mantığı olmasaydı oyunda işlerimiz çok zorlaşırdı diyebilirim çünkü çok fazla büyük harita. Oyunun zorluğu hakkında ayrı bir başlık bile açılabilir fakat oyun gayet zor onu belirteyim. Oyunu oynarken 200-300 kez ölmeniz gerek yaklaşık sanırsam. Oyunun başı fakat sonuna göre bir tık daha zor bence. Özellikle oyunda bosslar genelde değişmese de diğer düşmanlara bir süreden sonra 1-2 atmaya başlıyorsunuz.
Çatışma (combat):
Açıkça söylemeliyim ki bu oyun oynadığım en iyi çatışma mekaniklerini sunuyor diyebilirim. Oyun bir çatışma nasıl olmalı dersek kusursuza yakın bir şekilde sunuyor. Oyunun çatışma stiline de kendi serisinin adı olarak "souls combat" deniliyor. Oyunda bol bol silah, zırh ve bir sürü güçlendirmeye yarayacak ekipman bulunuyor. Bu da oyunda yapılabilecek binlerce hatta on binlerce kombinasyon demek. Her silah genellikle farklı deneyim sunuyor ve genellikle hepsiyle de oyunu bitirebiliyorsunuz. Oyunda saldırma anlamında daha ağır, sinematikten çok savaşa odaklanılan ve zorlayıcı bir savaş stili bulunuyor. Eksi anlamında sadece oyunda bence bazı bossların bazı saldırma güçlerine (alev, büyü, holy, düz vb.) Ekstra dayanıklı olmasaydı çok iyi olurdu diyorum.
Açık dünya:
Oyun şu ana kadar gördüğüm en iyi açık dünya oyunlarından bir tanesi desem yalan olmaz. Oyunda binlerce içerik olduğundan bu oyunda sıkılmanız gayet zor. Genel olarak açık dünyada olan içeriklerin %95'i opsiyonel. Oyunda ayrıca alıştığımız "git X noktasına ve orada görevi yap" tarzında bir mantık yok. Bu da internete sizi sürekli bağımlı hale getiriyor her sıkıştığınızda. Belki bazı şeyler halledilir fakat yan görev anlamında oyundaki NPC görevleri resmen işkence. Adamlar sürekli size söylemeden başka yere gidiyor ve göreve orada devam edebiliyorsunuz ancak. Oyunda ayrıca her yere boss veya önemli bir şeyler konulmaya çalışılmış olsa da leyndell bölgesine daha fazla yığılmış olduğunu söyleyebilirim. Ayrıca bazı bölgelere gitmeniz de zorunlu değil. Hatta ben volkanlı yerde haritayı bile açmamıştım mesela. Oyunda içerik anlamında daha karanlık temaların da barındırdığını söyleyebilirim. Oyuna girdiğinizda Limgrave'i gördüğünüzde "vay be!" diyeceksiniz fakat sonra oyunun karanlık temasını dibine kadar göreceksiniz. Oyuna korku oyunu diyemem fakat oyun ona yakın temalar barındırıyor. Boss anlamında 10-15 Boss'da sanırsam sinematik var ve zaten zorunlu bosslar oluyorlar. Onun dışındaki bosslar ya önemli güçlendirmeler, eşyalar vb. için kesmeniz iyi oluyor ya da oyunu %100 yapmak için. İhtiyacınız olanları kesseniz yeter yani. Düşman anlamında oyunda gereksiz fazla düşman olduğunu belirtebilirim. Kendileri oyunun neredeyse her yerinde var ve öldürdüğünüzde çok az para veriyor ve çok ekipman düşürmüyorlar. Öldürdüğünüzde de her Grace'ye gittikten sonra geri doğmaları sinir ediyor ve artık yanlarından geçmeye başlıyorunuz. Para konusu hakkında gerçekten oyunun az para verip "grind" yapma zorunluğu da iyice sinir ediyor insanı. Keşke tekrar doğma mantığı olmasaydı da düşmanlar daha fazla para verseydi daha iyi olurdu diye düşünüyorum. Ayrıca oyunun bazı bölgeleri bir tık dağlık olduğundan oralara atla gitmek sıkıcı oluyor açıkçası.
Hikaye:
Oyunun hikayesi inanılmaz minimal ve uğraşılmamış olduğunu oyunu oynarken anlamak mümkün. Oyuna hikayesiz bile denilebilir. Oyunun dünyası nedeniyle çok iyi bir hikaye anlatılabilirdi bence fakat oyunda anlatılmamış genel olarak. Umarım ileriki oyunlarında, özellikle Elden Ring 2 çıkarsa, güzel bir hikaye anlatırlar.
Grafikler:
Oyunun grafikleri açıkçası AAA bir oyun için yeterli. Ne aşırı iyi, ne de aşırı kötü. Ray Tracing gibi ayarlar da var bir tık daha iyidir belki fakat ortalamanın 1-2 tık üstü diyebilirim gözümün gördüğü kadarıyla. Zaten sinematik deneyim çok az ve oyunda kamera direkt arkanızda değil de bir tık üstünüzde olduğundan karakterinizi detaylı göremiyorsunuz.

Kapanış:
Oyunu çok detaylı incelemedim gördüğünüz üzere. Sadece önemli detaylar hakkında bahsettim. DLC'yi oynadığımda ayrı bir inceleme yaparım diye düşünüyorum.

Puanlama:
Açık dünya: 10/10 (kusursuz değil fakat daha iyisini bulmak çok zor)
Çatışma: 10/10 (zor olduğundan kişisele girer fakat gördüğüm en iyi çatışmaya sahip oyun)
Oynanış: 9/10 (çok iyi olsa da oyunun internete bağımlı kılıp rehber izlemek zorunda olmanızdan kırdım 1 puanı)
Hikaye: Değerlendirmiyorum. Oyunun hikayesi yok kadar az.
Grafikler: 8/10 (7 mi verseydim bilemedim fakat bence 8'i hak ediyor)
hikayesi yok kadar az mı ??
 
Oyunun hikayesi klasik olsa da yan görevlerin hikayesi oldukça güzel. Bu tarz oyuna göre gayet zevkli hikaye sunumu yapmışlar. Zaten souls yapımı oyunda hikaye ön plana çıkmaz. Oyun size oynanış olarak maksimum zevki verirken üstüne tatlı niyetine de hikayeyi sunar.
 
Hikayesi yok kadar az mı?

Oyunun hikayesi yok değil var hatta çok büyük bir hikayesi var ama bunu oyuncuya doğrudan aktarmıyor.

Oyunun verdiği özgürlük yeni oyuncuları yanıltabilir fakat hikayesinin devasalığını idrak etmek için ciddi şekilde lore araştırmalarına girmek gerekiyor. Tarihte daha büyük hikayeli bir oyun yapıldığını sanmıyorum.

O kadar yazmışım aylar sonra hikayesi yok kadar az dememe şaşmışlar. Açıkçası ben "Oyun içerisinde vermeyip de yazı ile internette falan filan hikaye aktarma" işini sevmiyorum. Buna sanırsam lore deniyor. Elden Ring'in sunduğu hikayesini oyunu oynarken görmemiz pek de mümkün değil. LoL'de de sanırsam internet sitesinden "O bilinmeyen gizli hikaye" olayı vardı ve onu da saçma bulmuştum. Oyunda hikayeyi vermeyip de yazı ile verme işinin kitap okumaktan bir farkının olduğunu düşünmüyorum. Ayrıca o gizli Uber süper hikaye ile çekilmiş videoların da hepsi 5-20 dakika aralığında. Ayrıca hikayede hata mıdır bilmiyorum ama bir saçmalık da DLC'de görmüştüm. Miquella normalde oyunda Malenia ona "Brother" diyordu fakat DLC'de halis mulis kadındı. Buna dair de bir açıklama bulamadım internette. Siz belki seviyorsunuzdur bu kitap tarzını fakat ben sevmiyorum ve oyun içerisinde de verilmediğinden yok kadar az dedim.
 
O kadar yazmışım aylar sonra hikayesi yok kadar az dememe şaşmışlar. Açıkçası ben "Oyun içerisinde vermeyip de yazı ile internette falan filan hikaye aktarma" işini sevmiyorum. Buna sanırsam lore deniyor. Elden Ring'in sunduğu hikayesini oyunu oynarken görmemiz pek de mümkün değil. LoL'de de sanırsam internet sitesinden "O bilinmeyen gizli hikaye" olayı vardı ve onu da saçma bulmuştum. Oyunda hikayeyi vermeyip de yazı ile verme işinin kitap okumaktan bir farkının olduğunu düşünmüyorum. Ayrıca o gizli Uber süper hikaye ile çekilmiş videoların da hepsi 5-20 dakika aralığında. Ayrıca hikayede hata mıdır bilmiyorum ama bir saçmalık da DLC'de görmüştüm. Miquella normalde oyunda Malenia ona "Brother" diyordu fakat DLC'de halis mulis kadındı. Buna dair de bir açıklama bulamadım internette. Siz belki seviyorsunuzdur bu kitap tarzını fakat ben sevmiyorum ve oyun içerisinde de verilmediğinden yok kadar az dedim.
O anlatım tarzı herkese gitmeyebiliyor normal ama hikaye yok demenizi eleştirmemiz yanlış değil. Miquella erkek fakat feminen bir erkek kendisi zaten bir Empyrean olduğu için yani bir ''Tanrı'' olduğu için cinsiyetini belirleyebilen birisi mesela Marika kadın ama diğer yarısı Radagon erkek.
 
O kadar yazmışım aylar sonra hikayesi yok kadar az dememe şaşmışlar. Açıkçası ben "Oyun içerisinde vermeyip de yazı ile internette falan filan hikaye aktarma" işini sevmiyorum. Buna sanırsam lore deniyor. Elden Ring'in sunduğu hikayesini oyunu oynarken görmemiz pek de mümkün değil. LoL'de de sanırsam internet sitesinden "O bilinmeyen gizli hikaye" olayı vardı ve onu da saçma bulmuştum. Oyunda hikayeyi vermeyip de yazı ile verme işinin kitap okumaktan bir farkının olduğunu düşünmüyorum. Ayrıca o gizli Uber süper hikaye ile çekilmiş videoların da hepsi 5-20 dakika aralığında. Ayrıca hikayede hata mıdır bilmiyorum ama bir saçmalık da DLC'de görmüştüm. Miquella normalde oyunda Malenia ona "Brother" diyordu fakat DLC'de halis mulis kadındı. Buna dair de bir açıklama bulamadım internette. Siz belki seviyorsunuzdur bu kitap tarzını fakat ben sevmiyorum ve oyun içerisinde de verilmediğinden yok kadar az dedim.

Lore folklor anlamında yani oyundaki halkbilim, tarih. Kim neden olduğu kişi olmuş, belli karakterler o konumlara nasıl gelmişler, bunların cevabına dair oluşturulan içeriğe lore deniyor. Elden Ring biliyorsunuz Miyazaki dışında Game of Thrones'un yazarı tarafından yazılmış bir hikaye. Bu yüzden oyuna ciddi anlamda zaman ayırmadan bize sunulan evrene dair sağlam bir fikir sahibi olmamız pek mümkün değil.

Miquella kadın değil, ebedi olarak çocukluğa mahkum edilmiş bir yarıtanrı. Tamamen merhamet temelli, pasifist, ayrımcılık karşıtı vb olduğu söylenen karakteri dolayısıyla biraz da feminen bir yapısı var, tabi ne kadar merhametli, iyi vb yoruma açık bunlar. Oyundaki tüm karakterleri ancak hikayeyi kavradığımız ölçüde yorumlayabiliriz.

Bir diğer bilinmesi gereken; Elden Ring'de hikaye oyuncu üzerine kurulu değil, siz ana karakterinizi evreni anladığınız ölçüde kuruyorsunuz. Yani oyun size belli yollar veriyor ve seçimi size bırakıyor, hangi ideale hizmet etmek istediğinizi siz seçiyorsunuz veya hiçbir şeye hizmet etmeyip kendi kendinizin efendisi olarak oynuyorsunuz.

Kısaca toparlarsak Elden Ring tüm karakterlerin hikayelerinin toplamından oluşan oldukça kompleks bir evren sunuyor size ve yaptığınız seçimler herşeyin kaderini etkiliyor. Eğer lineer işleyen tamamen oyuncu üzerine kurulu bir hikaye arıyorsanız evet bu Elden Ring'de yok, ama bu sebeple oyunun ardındaki olağanüstü hikayeyi esgeçmek yazık etmek olur bana göre.
 

Bu konuyu görüntüleyen kullanıcılar

Technopat Haberler

Geri
Yukarı