Mutlu değilim

Wanhedaa

Hectopat
Katılım
15 Ocak 2024
Mesajlar
3.677
Makaleler
1
Çözümler
27
Daha fazla  
Sistem Özellikleri
Thermaltake S200 TG White Kasa 700W Gold Psu
AMD Ryzen 5 7500F İşlemci
Msi B650M Anakart
4070 Super Zotac Gaming Ekran Kartı
32 GB Ram
2Tb m.2 SSD
Windows 11 Pro işletim sistemi
Cinsiyet
Kadın
Çok güzel bir çocukluk geçirdim ama yaşım ilerledikçe, edineceğim sorumluluklar beni daha yaşlı hissettiriyor. Eskiden derlerdi ya, 'bu yaşlarınız en güzel zamanlarınız olacak' diye, ama ben neye sahip olursam olayım, bir türlü bu düşünce yapısından kurtulamıyorum. İçten içe geçmişe özlem duyuyorum ve eskiden yaptığım şeylerden artık zevk almadığımı, tat alamadığımı fark ediyorum. Halbuki, bu yaşlarda doyasıya eğlenmemiz gerekirdi.
 
Hayatını hiç bilmediğim için sana net bir tavsiye veremeyeceğim, kimse de yapamaz bunu zaten.

Ancak Z kuşağı olarak hepimizin ortak bir sorunu var: Teknoloji bağımlılığından dolayı hayatı ıskalamak ve gelecek için kaygılanmak.

Teknoloji bağımlılığından dolayı hayatı kaçırıyoruz çünkü zamanında teknolojik aletlerde fark ettiğimiz cazibe, bizi asosyalleştirdi. Oyun oynadıkça, komik video izledikçe, nefsimizi tatmin ettikçe artık bu sanal ortamdan sıkılmaya başladık. Çünkü bu alemdeki her bir zevki artık tatmış, doyuma ulaşmıştık. Bir restoranı çok sevebilirsiniz ancak hayatınız boyunca her gün o restorandan yemek yerseniz bir süre sonra soğursunuz artık. Bu da o misal. İşin kötüsü, o restoranı değiştirmek mümkündür zira restoran bağımlılık yapmaz. Ama teknolojik aletler bağımlılık yapar. Bunu fark ettiğimizde artık sosyalleşme imkanımız da daraldı çünkü yaşımız o eşiği aşmıştı.

Gelecek kaygısını anlatmama bile gerek yok, özellikle ekonomik problemlerden ötürü kaygılanıyoruz.

Peki ne yapacağız?

En mükemmeli yakalayacağız.

Bakın, Resulullah (S.A.V.)'in sahih bir hadisi şöyledir: "Hiçbir kul; kıyamet gününde ömrünü nerede tükettiğinden, ilmiyle ne yaptığından, malını nereden kazanıp nerede harcadığından, vücudunu nerede yıprattığından sorulmadıkça bulunduğu yerden kıpırdayamaz."

Allah size ahiret gününde "Ömrünü nerede tükettin?" diye sorduğunda "Bilgisayar oyunlarıyla" demek mi istiyorsunuz? Yahut evlenip çoluk çocuğa karıştığınızda çocuğunuzun size "Baba, sen çocukken nasıl vakit geçirirdin?" demesi üzerine "Ben asosyalin tekiydim, dışarıdaki hayatı kaçırdım. Evde bilgisayar oyunlarıyla oynadım. Hepsi bu." demekten mutlu olur musunuz?

Hayat bir maraton ve siz en entelektüel, en bilgili, en alanında uzman, en donanımlı kişi olmayı hedeflemelisiniz.

Yabancı dil öğrenin, kutu oyunlarında uzmanlaşın, enstrüman çalın, kitap okuyun, bulmaca çözün, dizi/film kültürünüz genişlesin. Öyle bir insan olun ki herkes size "Vay anasını be, herife bak. Bilmediği hiçbir şey yok." desin.

İşte o zaman, size verilen sağlıklı bedenin hakkını vermiş olursunuz. Bir de üstüne namaz kılar, Allah'a hamdeder ve insanlara iyilik yaparsanız; hem içsel huzura kavuşur hem de ahiretinizi de kurtarmış olursunuz.

Ömrünüzü boşa harcamayın, ileride ahlanıp vahlanmayın. En iyisi olun.
 
Gelinebilecek en kötü devirde doğduk. Mutsuzluğumuzun sebebi biraz da burada yatıyor gün değiştikçe toplumun ne kadar kötü hal aldığını görmek açıkçası insanın yaşama hevesini kaçırıyor. Yorgun olmasam sizinle sabaha kadar burada edebiyat yapmak isterdim.
Son olarak da
Coğrafya kaderdir hocam.
 
Çok istediğin bir şeye sahip olup 1 hafta sonra ondanda sıkılmak.
Tam olarak böyle hocam hiç bir şeye heves edinemiyorum artık. Aklınıza gelebilecek her türlü sportif aktiviteyi yapmış biri olarak keşke sorun kilo veya tip ne bileyim boy olsa gerçekten aşırı dört duvar arasında bunalımda hissediyorum.
 
Tam olarak böyle hocam hiçbir şeye heves edinemiyorum artık. Aklınıza gelebilecek her türlü sportif aktiviteyi yapmış biri olarak keşke sorun kilo veya tip ne bileyim boy olsa gerçekten aşırı dört duvar arasında bunalımda hissediyorum.

Aynı şekil spor gym türlü türlü aktivite yapıp kendimi geliştirmeye çalıstım ama nafile 1 hafta gidiyorum sonra zevk alamıyorum güzel bir PC var ama oyun oynayacak heves kalmadı öylece duruyorlar.

Uykuda uyuyamıyorum artık gece 6 ya kadar ayaktayım bazen uyuyorum bazen uyuyamıyorum.
 
Gelinebilecek en kötü devirde doğduk. Mutsuzluğumuzun sebebi biraz da burada yatıyor gün değiştikçe toplumun ne kadar kötü hal aldığını görmek açıkçası insanın yaşama hevesini kaçırıyor. Yorgun olmasam sizinle sabaha kadar burada edebiyat yapmak isterdim.
Son olarak da
Coğrafya kaderdir hocam.
Evet, Batı'da doğsaydık daha müreffeh olabilirdik.

Ancak Türkiye'de doğduk. Ne yapacağız? Oturup ağlayacak mıyız?

Aziz Sancar, Nobel ödülü kazandı. Çocukluğunda çok mu zengindi de profesör olabildi? Dağdaki çoban çocuk, dağda bayırda koyun otlatırken LGS'ye hazırlanıp birinci olmuyor mu?

Siz umudunuzu kaybederseniz, bu ülke nasıl toparlanacak? Hepimiz gidersek, ülkeyi kim ıslah edecek? Meydanı beğenmediğiniz Suriyelilere mi bırakacaksınız?

Atatürk'ün nasıl bir zamanda, nasıl bir ailede, nasıl şartlarda doğduğunu bilmiyor musunuz? O, devletin en çalkantılı döneminde doğdu ve normal bir subay iken rejimi değiştirip cumhurbaşkanı oldu. Sorsam eminim Atatürk'ü sevdiğinizi söylersiniz. Peki "Bütün ümidim gençliktedir." diyen Atatürk, gençlerin bu halini görseydi onlara ülkeden gitmeyi mi yoksa burada kalıp zorluklarla savaşmayı mı tavsiye ederdi?

Türk tarihine bakınız. Tarihimizdeki her bir devleti binbir çile ve zahmetle kurduk. Onların şanlı zaferleriyle gurur duyuyoruz. Ama yaşadıkları zorluklardan ders çıkaran yok. Asıl övünülesi şey, azimle ve zahmetle yükselmektir.

Gençler, çok donanımlı olacak ve çok çocuk yapacaksınız. Çocuklarınızı İslam ahlakı ve Türk kültürüyle, modern ve ilerici fikirlerle harmanlayacak ve geleceğe taşıyacaksınız. Kimin torunları olduğunuzu unuttunuz mu? Vallahi, en verimli zamanlarınızda böyle oturup karalar bağlamadığınız sürece ülkeyi kalkındıracak olan da yine sizsiniz. Bu forumda geleceğin vekilleri, bakanları ve generalleri var. Belki de reisicumhur bile var. Onlara böyle mi örnek oluyorsunuz?

Kafanızı kaldırın, hayat yolu önümüzde uzanıyor. Ders çıkarmasını bilen herkes için bu yolda öğütler ve tecrübeler vardır.
 
@İstanbul Trip, o kadar çok uyumak da iyi değil. Uyku alışkanlığınızı gözden geçirmenizi tavsiye ederim. Gecenin bu saatlerinde bu hisse kapılmanız normal dediğim gibi. Uyuduktan sonra muhtemelen hatırlamazsınız.
 

Technopat Haberler

Geri
Yukarı