1935 CHP ulus mitingi gerçek ses kaydı mı?

salamancalar

Hectopat
Katılım
14 Aralık 2020
Mesajlar
599
Çözümler
2
Bu içeriği görüntülemek için üçüncü taraf çerezlerini yerleştirmek için izninize ihtiyacımız olacak.
Daha detaylı bilgi için, çerezler sayfamıza bakınız.


Arkadaşlar bu miting gerçek mi? Eleştiri için vs. sormuyorum merak ettim.
 
Gerçek ve çok da normal. @Kayra342727 ve @imparatormape beğenmediği noktayı çözemedim. Atatürk öldükten sonra baştakilerin halka yalanla ve zorla sevdirdiği bir lider değildir, yaşarken de baba olarak görülmüş bir liderdir. Bu kişiye bir suikast olacağı iddialarına karşı bir güç gösterisi olarak düzenlenen bu mitinge kimse zorla getirilmedi. Ankara Halkı Atatürk'e daha 1920'de hakkında idam fermânıyla giriş yaptığından beri âşıktı zaten. Kurtuluş Savaşı'nda Atatürk'ü coşkuyla ve dualarla karşılayan tek şehirdir Ankara. Ulus'ta böyle bir miting gayet olağan. Konuşmaya genç bir kadının başlaması da ayrı bir mesajdır.
Olayları dönemin şartlarına göre değerlendirin. "Gaziye iman ediyoruz diyorlar, bu nasıl zihniyettir?" demeyin. Kulluğa alışmış milletin övgüsü bu oluyor. Şimdi olsa tabi ki utanç verici olurdu. Ama o dönem için, normal. Aferin onlara demiyorum, sadece normal. Kaldı ki Atatürk her zaman halka "Efendiler!" şeklinde hitap etmiştir, tam olarak bunu yıkmak için.
 
Gerçek ve çok da normal. @Kayra342727 ve @imparatormape beğenmediği noktayı çözemedim. Atatürk öldükten sonra baştakilerin halka yalanla ve zorla sevdirdiği bir lider değildir, yaşarken de baba olarak görülmüş bir liderdir. Bu kişiye bir suikast olacağı iddialarına karşı bir güç gösterisi olarak düzenlenen bu mitinge kimse zorla getirilmedi. Ankara Halkı Atatürk'e daha 1920'de hakkında idam fermânıyla giriş yaptığından beri âşıktı zaten. Kurtuluş Savaşı'nda Atatürk'ü coşkuyla ve dualarla karşılayan tek şehirdir Ankara. Ulus'ta böyle bir miting gayet olağan. Konuşmaya genç bir kadının başlaması da ayrı bir mesajdır.
Olayları dönemin şartlarına göre değerlendirin. "Gaziye iman ediyoruz diyorlar, bu nasıl zihniyettir?" demeyin. Kulluğa alışmış milletin övgüsü bu oluyor. Şimdi olsa tabi ki utanç verici olurdu. Ama o dönem için, normal. Aferin onlara demiyorum, sadece normal. Kaldı ki Atatürk her zaman halka "Efendiler!" şeklinde hitap etmiştir, tam olarak bunu yıkmak için.
Yapmayın be hocam, burda anti kemalist gibi görünmek istemiyorum ama kimseye Allah gibiymiş savunmak davranmak istemiyorum, amacım bilgilenmeniz ve objektif bir yaklaşım sunmak, Atatürk zorla sevdirilen bir lider değil diyorsunuz, madem öyle neden Atatürk'ü sevmiyorum diyenlere vatan haini gözüyle bakıyorsunuz, bu zorla sevdirmek olmuyor mu? En azından sevmeyeni toplum dışına atıyorsunuz, 1920'de aşıktı bu millet ve Ankara'da Atatürk'e dualar edildi diyorsun evet doğru ama 1922 ve öncesi ile sonrası maalesef bir değil, Arap kıyafeti giyen Atatürk ile 1922 sonrası arapları kötüleyen Atatürk bir değil gibi geliyor bana, aslında bu konu çok daha derin konuşulurdu ama burada konuşamıyoruz, Atatürk müslüman yada değildir bilmiyorum ancak 1922 ve öncesi ile sonrası bir araştırılmalı diye düşünüyorum.
 
Atatürk zorla sevdirilen bir lider değil diyorsunuz, madem öyle neden Atatürk'ü sevmiyorum diyenlere vatan haini gözüyle bakıyorsunuz, bu zorla sevdirmek olmuyor mu?
Eren Bülbül'ü sevmiyorum diyen birini de dışlıyoruz, bu zorla sevmek değil bir gerekliliktir.

Sizin söylemediğiniz ama asıl rahatsız olduğunuz nokta Atatürk'ün Laik Türkiye roformları ve bunu yaparken muhalif sesleri baskıyla kırmasıdır. Kansız devrim olmaz ama en ama en kansız devrim Türk Cumhuriyet devrimidir. Komünistler Rusya'da, Fransızlar İhtilal'den sonra, Franco destekçileri iç savaştan sonra, Naziler başa geldiklerinde, Çin'de komünist rejim kurulduğunda yüz binlerce kişi asıldı, işlerinden edil ve sürüldü. Bizde sayısı 1600. Bunların içinde de "Ne adamdı be" diyebileceğimiz kişi sayısı bir elin parmağını geçer mi sanmıyorum.

1922 öncesi Mustafa Kemal savaş boyunca her hafta kendi isteğiyle mevlüt okutan, halka "Halifeyi kurtaracağız, gavuru atacağız" gazı veren bir liderdi. Siyaset yapmak zorundaydı ancak notlarını incelediğimizde 1922 öncesi Mustafa Kemal de laik bir devleti savunuyordu. Asıl vurucu nokta 1930'lardaki Mustafa Kemal'dir, o da müslüman değildir. Ha ölmeden önce ne yapmıştır, geri dönmüş müdür bilemem ama o yıllarda değildir.
Kendi yazdığı kitaptan bir alıntı yapalım:

"Din birliğinin de bir millet teşkilinde müessir olduğunu söyleyenler vardır. Fakat biz, bizim gözümüz önündeki Türk milleti tablosunda bunun aksini görmekteyiz.
Türkler Arapların dinini kabul etmeden evvel de büyük bir millet idi. Arap dinini kabul ettikten sonra bu din, ne Arapların, ne aynı dinde bulunan Acemlerin ve ne de Mısırlıların ve sâirenin Türklerle birleşip bir millet teşkil etmelerine hiçbir tesir etmedi. Bilakis, Türk milletinin millî rabıtalarını gevşetti; millî hislerini, millî heyecanlarını uyuşturdu. Bu pek tabii idi. Çünkü, Muhammed'in kurduğu dinin gayesi, bütün [milliyetlerin fevkinde şamil bir Arap milliyeti siyasetine müncer oluyordu.]"
~Atatürk/Medeni Bilgiler sayfa 28

aslında bu konu çok daha derin konuşulurdu ama burada konuşamıyoruz,
Katılmıyorum. Hakarete varmadığı sürece her şey konuşulur. Çamur atmayın, kibar bir diller düşüncelerinizi ifade edin yeter.
 
Son düzenleme:
Eren Bülbül'ü sevmiyorum diyen birini de dışlıyoruz, bu zorla sevmek değil bir gerekliliktir.

Sizin söylemediğiniz ama asıl rahatsız olduğunuz nokta Atatürk'ün Laik Türkiye roformları ve bunu yaparken muhalif sesleri baskıyla kırmasıdır. Kansız devrim olmaz ama en ama en kansız devrim Türk Cumhuriyet devrimidir. Komünistler Rusya'da, Fransızlar İhtilal'den sonra, Franco destekçileri iç savaştan sonra, Naziler başa geldiklerinde, Çin'de komünist rejim kurulduğunda yüz binlerce kişi asıldı, işlerinden edil ve sürüldü. Bizde sayısı 1600. Bunların içinde de "Ne adamdı be" diyebileceğimiz kişi sayısı bir elin parmağını geçer mi sanmıyorum.

1922 öncesi Mustafa Kemal savaş boyunca her hafta kendi isteğiyle mevlüt okutan, halka "Halifeyi kurtaracağız, gavuru atacağız" gazı veren bir liderdi. Siyaset yapmak zorundaydı ancak notlarını incelediğimizde 1922 öncesi Mustafa Kemal de laik bir devleti savunuyordu. Asıl vurucu nokta 1930'lardaki Mustafa Kemal'dir, o da müslüman değildir. Ha ölmeden önce ne yapmıştır, geri dönmüş müdür bilemem ama o yıllarda değildir.
Kendi yazdığı kitaptan bir alıntı yapalım:

"Din birliğinin de bir millet teşkilinde müessir olduğunu söyleyenler vardır. Fakat biz, bizim gözümüz önündeki Türk milleti tablosunda bunun aksini görmekteyiz.
Türkler Arapların dinini kabul etmeden evvel de büyük bir millet idi. Arap dinini kabul ettikten sonra bu din, ne Arapların, ne aynı dinde bulunan Acemlerin ve ne de Mısırlıların ve sâirenin Türklerle birleşip bir millet teşkil etmelerine hiçbir tesir etmedi. Bilakis, Türk milletinin millî rabıtalarını gevşetti; millî hislerini, millî heyecanlarını uyuşturdu. Bu pek tabii idi. Çünkü, Muhammed'in kurduğu dinin gayesi, bütün [milliyetlerin fevkinde şamil bir Arap milliyeti siyasetine müncer oluyordu.]"
~Atatürk/Medeni Bilgiler sayfa 28


Katılmıyorum. Hakarete varmadığı sürece her şey konuşulur. Çamur atmayın, kibar bir diller düşüncelerinizi ifade edin yeter.
Benim dinime saygı duymak zorunda herkes, açıkçası Peygamberime Normal insan gibi yazıp dinime arap diyen bir Türk lider varsa, isterse Avrupa'yı fethetsin Türk Müslümanlar saygı duymak zorunda değil çünkü karşıda ki de duymuyor ki, ayrıca devrimler Sovyet, Fransız, Çin gibi devrimler kadar kanlı olmasada kandan daha büyük olan kültürümüz gitti, Aklımda varmıyor ülkende o kadar Müslüman varken İslam'a dil uzatmak Müslüman kendi halkına hakaret etmiş oluyorsun, o zaman halkına Efendiler demenin pek bir anlamı kalmıyor.

Atatürk'ün dinine karışmıyorum ama benim dinime saygı duymayan birini gerçekten liderim ve onu örnek alacağım bir kişi olarak istesemde göremem.
 

Technopat Haberler

Yeni konular

Geri
Yukarı