Çeviri kullanarak dil öğrenmek mümkün mü?

Klewen

Kilopat
Katılım
9 Şubat 2019
Mesajlar
120
Merhaba, dil öğrenmek için Telegram'dan sohbet edebileceğim insanlar buldum. Henüz yolun başında olduğum için sürekli çeviri kullanmak zorunda kalıyorum. Çeviri kullana kullana kendimi geliştirebilir miyim? Ayrıca bunun için önerebileceğiniz bir yöntem var mı?
 
Bir dili iyice öğrenmek için ona maruz kalmanız gerekiyor. Konuşarak, çeviri kullanarak da öğrenmeniz mümkün ama ben çeviri yerine yapay zeka kullanmanızı tavsiye ederim. ChatGPT, Gemini gibi uygulamalar ile sor - cevap al şeklinde kelimelerin ve cümlelerin detaylı açıklamasını öğrenebilirsiniz.
Bunun dışında bol bol alt yazılı dizi/film izleyin, dublajı tamamen terk edin. Zamanla oturur.
En garanti yöntem konuşmaya ve dinlemeye zorlanmak yani maruz kalmaktır.
 
Merhaba, dil öğrenmek için Telegram'dan sohbet edebileceğim insanlar buldum. Henüz yolun başında olduğum için sürekli çeviri kullanmak zorunda kalıyorum. Çeviri kullana kullana kendimi geliştirebilir miyim? Ayrıca bunun için önerebileceğiniz bir yöntem var mı?
Hangi dil rusca felan mi ?
 
Evet çeviri kullanarak ingilizce öğrenmek mümkün ama bağımlı hale gelmemek kaydıyla.
Normalde ben speaking sonuçtur yolun başındayken bununla uğraşma derim ancak sen böyle bir imkan bulmuşken bunu da kullan. İngilizce nasıl öğrenebilirim diye soranlar verdiğim tavsiye aşağıdaki gibidir. Seviyeni bilmiyorum, seviyene uygun bir şekilde değerlendirip uygulayabilirsin.


Yapman gereken şey reading ve listening ile altyapını doldurmak. Bu süre zarfında konuşmaya çalışmana bile gerek yok. (Yine de sen böyle bir imkan bulduğun için konuşmaya çalış.) Çeviri kullanmadan anlamaya başladığında zaten istemsizce çat/pat konuşabilir olacaksın. Bu noktadan sonra reading ve listening azaltıp (tamamen bırakmayacaksın) speaking/writing yapacaksın.

readıng: Okumaz isen gelişmez. Reading sana gramer öğretecek, cümle yapılarını öğretecek, kelime hazneni artıracak(önemli, çünkü native birisinin ort. 42K pasif kelime bilgisi var. Pasif kelime miktarının çokluğu sana konuşma fırsatı verecek, otomatik olarak konuşabileceksin) ve listening yaparken alt yazısını anlamanı sağlayacak. Çünkü başlangıçta izlediğin her şeyi ing alt yazılı izleyeceğin için altyazısında konuyu anlar isen listening çalışmaların daha keyifli olmaya başlar.
  • A1 de 10 kitap bul ve her bir kitabı iki kere oku. İlkinde anlamadığın yerlerde çeviri kullan ikincisinde çeviri kullanma. Hatırlamaya çalış. 11. kitap sana kolay geliyorsa( yüzde 60-70'ni anlıyorsan) bir sonraki seviyeye geç A1 de vakit kaybetme.
  • Aynı şekil A2, B1 ve B2 de devam et. C1'e geçmene gerek yok. Bu tarz kitapları kütüphanelerden bulabilirsin.
    • Readers
    • İnternetten indirdiğin herhangi bir içeriği virüstotal de taratmadan açma.
  • Sonra ana dili ing olan çocuklara (8-9 yaş) yazılmış, yazarları Amerikalı veya İngiliz olan kitapları oku. Bu sefer bulabildiğin kadar oku 50 tane bulabiliyorsan 50 tane, 100 tane bulabilirsen 100 tane oku. Örneğin: Diary of a wimpy kid series, amelia bedlia series vb.
  • çocuk kitapları da sana kolay geldiğin de artık young adult veya adult kitaplarına geçebilirsin. Örneğin: Conversations with friends.
Not: seviyeli kitaplar sana grameri öğretecek çünkü basit dilde yazılıyor, çocuk kitapları ve normal kitaplar günlük konuşma dilinde yazıldığından ve hedefi anadili İngilizce olanlar olduğundan günlük konuşulan İngilizceyi öğretecek.
Not: Eğer B2 seviyesinde bir kitabı alıp rahatlıkla okuyabiliyor isen yukarıdaki formulü b2'den veya direkt çocuk kitaplarından başlayarak yapabilirsin.

Kitap okurken çeviriyi nasıl kullanacaksın onu anlatayım. Çeviri için ChatGPT kullan, Google transate kullanma.

  • Promt olarak "sana vereceğim cümleleri kelime kelime veya kelime öbekleri şeklinde çevir" yaz ve Enter'a bas. Sonra senden ing cümle bekleyecek.
  • Çeviri yaparken, kelime çevirisi yapma cümle çevirisi yap. Çünkü kelimenin ilk anlamı farklı, cümlede geçen anlamı farklı olabilir veya o kelime ile yanına gelen farklı bir kelime ile başka bir anlam çıkabilir. Örneğin put: Koymak, put on: Giyinmek veya find: Bulmak, find out: Öğrenmek(learn ile karışmasın, learn dersi öğrenmek için kullanılırken, find out bir sırrın ortaya çıkmasında kullanılır) hangi kelimenin ne zaman nerede hangi anlamda kullanıldığını kavramak için çok fazla kitap okumak gerekir.
  • Bu şekilde hem kelimeleri öğreneceksin hem de cümlenin yapısını yani gramerini öğreneceksin. Yapısını anlamadığın zaman da cümlenin gramerini anlat diye yazabilrsin.
  • Bu şekilde okuduğun şeyi anlayacaksın anlamadan saatlerce okuman hiçbir işe yaramaz. İntensive reading ve extensive readingi araştır.
  • Eğer çok zorlanıyor isen kitap okurken, önce okuduğun seviyenin gramerini öğrendikten sonra da kitaplara başlayabilirsin.
Örnek bir çocuk kitabından görsel, diary of a wimpy kidden bir görsel. Bu kitap bir Amerikalı çocuğun okul hatayını anlatıyor. 7-12 yaşa uygun çocuk kitabı.

1755767363484.png




lıstenıng: Dinlemez isen gelişmez. En önemli geliştirilmesi gereken skildir. Bunu geliştirmez isen konuşamazsın konuşamamanın nedeni karşıdakini anlamayacak olman. Reading ile aynı anda bunu yapman gerek.

Dizi/filmden önce daha basit dilde listening yapabileceğin kanalları bul. Hem daha basit bir dil kullanırlar hem de bize göre daha yavaş konuşurlar, en önemlisi kelimeleri birleştirmeden konuşurlar örneğin "i'm going to" der ama filimde gonna diye duyarsın bunu "what are you doing" der ama filmde "whatcha doing" diye duyarsın.
Bu kanallar.




Yukarıdaki kanalları, yeni bir YouTube hesabından takip et ve o hesaptan sadece İngilizce içerik tüket. Çünkü sana farklı farklı yen ing kanallar tavsiye etsin.
Not: Bir süre sonra yayıncılara, dizilere geçmen gerek.

speaking : Alt yapını doldurmaz isen konuşamazsın çünkü istediğin konuda konuşabilmek için kelime haznesine ihtiyacın var yani alt yapını/heybeni doldurman gerek. Alt yapıda reading ve listening ile dolar. Yine de pratik yapmaz isen çat pat konuşursun ama fluent/akıcı konuşamazsın.
Bebeklere bakarsan ki 1.5-2 sene sadece dinler ama sonra çat-pat konuşur bazen dilleri dönmez ama konuştukça konuştukça açılır. Sonra sussun diye yalvarırsın :)

İlk başta sadece ve sadece reading ve listeninge odaklan, listening de altyazılara bakmadan anlamaya başladığında konuşma pratiği yap.

writing : Konuştuğun zaman yazabileceksin zaten ama konuşacak birini bulamaz isen yazmakta konuşmak ile aynıdır. YouTube'da izlediğin videolara yorum bırakarak da pratik yapabilirsin.

Yapman gereken şeyler reading ve listening, bunlar kolay gelmeye başladıktan sonra speaking arkasından gelecek ama akıcı olmayacak, akıcı olması için speaking pratiği yapman şart. Sadece istikrarlı ol her gün adım adım ilerle. Bunun dışında bir şeyle de vakit kaybetme.

yapmaman gerekenler.
-Duolingo vb uyglamalarda vakit kaybetme,
-Gramer kitaplarına boğulma. Kitap okumak bunu fazlasıyla yapacaktır. Eğer çok zorlanıyor isen bulunduğun seviyedeki grameri öğren sonra kitaplara dal.
-Kelime ezberlemeye çalışma. Bir kelimenin birden çok karşılığı var. Baş edemez sıkılırsın.
-Zinciri kırma, yeri gelecek motivasyonlu olacaksın yeri gelecek sıkılacaksın. Disiplin motivasyondan daha değerlidir.


Aşağıdaki videoyu muhakkak izle.
Bu içeriği görüntülemek için üçüncü taraf çerezlerini yerleştirmek için izninize ihtiyacımız olacak.
Daha detaylı bilgi için, çerezler sayfamıza bakınız.
 
Hangi dil rusca felan mi ?
Fransızca

Evet çeviri kullanarak ingilizce öğrenmek mümkün ama bağımlı hale gelmemek kaydıyla.
Normalde ben speaking sonuçtur yolun başındayken bununla uğraşma derim ancak sen böyle bir imkan bulmuşken bunu da kullan. İngilizce nasıl öğrenebilirim diye soranlar verdiğim tavsiye aşağıdaki gibidir. Seviyeni bilmiyorum, seviyene uygun bir şekilde değerlendirip uygulayabilirsin.


Yapman gereken şey reading ve listening ile altyapını doldurmak. Bu süre zarfında konuşmaya çalışmana bile gerek yok. (Yine de sen böyle bir imkan bulduğun için konuşmaya çalış.) Çeviri kullanmadan anlamaya başladığında zaten istemsizce çat/pat konuşabilir olacaksın. Bu noktadan sonra reading ve listening azaltıp (tamamen bırakmayacaksın) speaking/writing yapacaksın.

readıng: Okumaz isen gelişmez. Reading sana gramer öğretecek, cümle yapılarını öğretecek, kelime hazneni artıracak(önemli, çünkü native birisinin ort. 42K pasif kelime bilgisi var. Pasif kelime miktarının çokluğu sana konuşma fırsatı verecek, otomatik olarak konuşabileceksin) ve listening yaparken alt yazısını anlamanı sağlayacak. Çünkü başlangıçta izlediğin her şeyi ing alt yazılı izleyeceğin için altyazısında konuyu anlar isen listening çalışmaların daha keyifli olmaya başlar.
  • A1 de 10 kitap bul ve her bir kitabı iki kere oku. İlkinde anlamadığın yerlerde çeviri kullan ikincisinde çeviri kullanma. Hatırlamaya çalış. 11. kitap sana kolay geliyorsa( yüzde 60-70'ni anlıyorsan) bir sonraki seviyeye geç A1 de vakit kaybetme.
  • Aynı şekil A2, B1 ve B2 de devam et. C1'e geçmene gerek yok. Bu tarz kitapları kütüphanelerden bulabilirsin.
    • Readers
    • İnternetten indirdiğin herhangi bir içeriği virüstotal de taratmadan açma.
  • Sonra ana dili ing olan çocuklara (8-9 yaş) yazılmış, yazarları Amerikalı veya İngiliz olan kitapları oku. Bu sefer bulabildiğin kadar oku 50 tane bulabiliyorsan 50 tane, 100 tane bulabilirsen 100 tane oku. Örneğin: Diary of a wimpy kid series, amelia bedlia series vb.
  • çocuk kitapları da sana kolay geldiğin de artık young adult veya adult kitaplarına geçebilirsin. Örneğin: Conversations with friends.
Not: seviyeli kitaplar sana grameri öğretecek çünkü basit dilde yazılıyor, çocuk kitapları ve normal kitaplar günlük konuşma dilinde yazıldığından ve hedefi anadili İngilizce olanlar olduğundan günlük konuşulan İngilizceyi öğretecek.
Not: Eğer B2 seviyesinde bir kitabı alıp rahatlıkla okuyabiliyor isen yukarıdaki formulü b2'den veya direkt çocuk kitaplarından başlayarak yapabilirsin.

Kitap okurken çeviriyi nasıl kullanacaksın onu anlatayım. Çeviri için ChatGPT kullan, Google transate kullanma.

  • Promt olarak "sana vereceğim cümleleri kelime kelime veya kelime öbekleri şeklinde çevir" yaz ve Enter'a bas. Sonra senden ing cümle bekleyecek.
  • Çeviri yaparken, kelime çevirisi yapma cümle çevirisi yap. Çünkü kelimenin ilk anlamı farklı, cümlede geçen anlamı farklı olabilir veya o kelime ile yanına gelen farklı bir kelime ile başka bir anlam çıkabilir. Örneğin put: Koymak, put on: Giyinmek veya find: Bulmak, find out: Öğrenmek(learn ile karışmasın, learn dersi öğrenmek için kullanılırken, find out bir sırrın ortaya çıkmasında kullanılır) hangi kelimenin ne zaman nerede hangi anlamda kullanıldığını kavramak için çok fazla kitap okumak gerekir.
  • Bu şekilde hem kelimeleri öğreneceksin hem de cümlenin yapısını yani gramerini öğreneceksin. Yapısını anlamadığın zaman da cümlenin gramerini anlat diye yazabilrsin.
  • Bu şekilde okuduğun şeyi anlayacaksın anlamadan saatlerce okuman hiçbir işe yaramaz. İntensive reading ve extensive readingi araştır.
  • Eğer çok zorlanıyor isen kitap okurken, önce okuduğun seviyenin gramerini öğrendikten sonra da kitaplara başlayabilirsin.
Örnek bir çocuk kitabından görsel, diary of a wimpy kidden bir görsel. Bu kitap bir Amerikalı çocuğun okul hatayını anlatıyor. 7-12 yaşa uygun çocuk kitabı.

1755767363484.png




lıstenıng: Dinlemez isen gelişmez. En önemli geliştirilmesi gereken skildir. Bunu geliştirmez isen konuşamazsın konuşamamanın nedeni karşıdakini anlamayacak olman. Reading ile aynı anda bunu yapman gerek.

Dizi/filmden önce daha basit dilde listening yapabileceğin kanalları bul. Hem daha basit bir dil kullanırlar hem de bize göre daha yavaş konuşurlar, en önemlisi kelimeleri birleştirmeden konuşurlar örneğin "i'm going to" der ama filimde gonna diye duyarsın bunu "what are you doing" der ama filmde "whatcha doing" diye duyarsın.
Bu kanallar.




Yukarıdaki kanalları, yeni bir YouTube hesabından takip et ve o hesaptan sadece İngilizce içerik tüket. Çünkü sana farklı farklı yen ing kanallar tavsiye etsin.
Not: Bir süre sonra yayıncılara, dizilere geçmen gerek.

speaking : Alt yapını doldurmaz isen konuşamazsın çünkü istediğin konuda konuşabilmek için kelime haznesine ihtiyacın var yani alt yapını/heybeni doldurman gerek. Alt yapıda reading ve listening ile dolar. Yine de pratik yapmaz isen çat pat konuşursun ama fluent/akıcı konuşamazsın.
Bebeklere bakarsan ki 1.5-2 sene sadece dinler ama sonra çat-pat konuşur bazen dilleri dönmez ama konuştukça konuştukça açılır. Sonra sussun diye yalvarırsın :)

İlk başta sadece ve sadece reading ve listeninge odaklan, listening de altyazılara bakmadan anlamaya başladığında konuşma pratiği yap.

writing : Konuştuğun zaman yazabileceksin zaten ama konuşacak birini bulamaz isen yazmakta konuşmak ile aynıdır. YouTube'da izlediğin videolara yorum bırakarak da pratik yapabilirsin.

Yapman gereken şeyler reading ve listening, bunlar kolay gelmeye başladıktan sonra speaking arkasından gelecek ama akıcı olmayacak, akıcı olması için speaking pratiği yapman şart. Sadece istikrarlı ol her gün adım adım ilerle. Bunun dışında bir şeyle de vakit kaybetme.

yapmaman gerekenler.
-Duolingo vb uyglamalarda vakit kaybetme,
-Gramer kitaplarına boğulma. Kitap okumak bunu fazlasıyla yapacaktır. Eğer çok zorlanıyor isen bulunduğun seviyedeki grameri öğren sonra kitaplara dal.
-Kelime ezberlemeye çalışma. Bir kelimenin birden çok karşılığı var. Baş edemez sıkılırsın.
-Zinciri kırma, yeri gelecek motivasyonlu olacaksın yeri gelecek sıkılacaksın. Disiplin motivasyondan daha değerlidir.


Aşağıdaki videoyu muhakkak izle.
Bu içeriği görüntülemek için üçüncü taraf çerezlerini yerleştirmek için izninize ihtiyacımız olacak.
Daha detaylı bilgi için, çerezler sayfamıza bakınız.

Harika ve detaylı bir anlatım. İngilizceyi hemen hemen B2 seviyesinde biliyorum fakat bunu zaman içinde bir şekilde öğrenmiştim. Şu an Fransızca öğreniyorum fakat neresinden tutacağıma bir türlü karar verememiştim. Bu yazı benim için çok faydalı olacak. Teşekkür ederim.
 
Fransızca.

Harika ve detaylı bir anlatım. İngilizceyi hemen hemen B2 seviyesinde biliyorum fakat bunu zaman içinde bir şekilde öğrenmiştim. Şu an Fransızca öğreniyorum fakat neresinden tutacağıma bir türlü karar verememiştim. Bu yazı benim için çok faydalı olacak. Teşekkür ederim.

Ben İngilizce zannetmiştim. Ama fark eden bir şey yok sonuçta çünkü dil öğreniminin tek bir metodu var. Bu metot dışında başka bir metot yok zaten. Bu metoda "comprehensible input" deniliyor. Bunu ister reading ister speaking isterseniz listening ile yapabilirsiniz. Sadece yaparken karşıdan gelen mesajı anlamanız gerekiyor. Anlamadığınız sürece bir anlamı kalmıyor. Yani birisi sizle hızlı bir şekilde fransızca konuşmak yerine beden dili ile yavaş konuşarak ifade etmeye çalıştığında ne demek istediğini anlayabilir hale geliyorsunuz. Bu da comprehensible input olmuş oluyor veya size beden dili ile mesajını bir nevi çevirmiş oluyor. İşte bu şekilde dil edinimi oluyor. Eğer fransaya gider iseniz bu sebepten çok daha hızlı öğrenmiş olursunuz.

Türkçesi "anlaşılabilir girdi" demek. Ya da maruz kalmak demek de denilebilir. Ama maruz kalırken, dinlediğin okudun mesajı anlamaz iseniz bir önemi kalmıyor. Kalsa bu millet Arapça öğrenirdi her türlü.

Cefr seviyeleri gramer seviyesi olduğunda B2 demek bana bir şey ifade etmiyor. Çünkü ben B1-B2 iken A1 seviyesinde bir kitap okuyamıyordum. Şu an ise hiç önemi yok benim için ve hala da bu metot ile dil ediniyorum. Eğer siz İngilizce herhangi bir kitabı okuduğunuzda veya bir içeriği dinlediğinizde Türkçeymiş gibi geliyor ise tamamdır ingilzce ikinci anadiliniz olmuş durumda.

Bu arada Fransızca öğrenmenizin amacı nedir? Keyfi ya da iş okul vesaire mi?
 
Son düzenleme:
Ben İngilizce zannetmiştim. Ama fark eden bir şey yok sonuçta çünkü dil öğreniminin tek bir metodu var. Bu metot dışında başka bir metot yok zaten. Bu metoda "comprehensible input" deniliyor. Bunu ister reading ister speaking isterseniz listening ile yapabilirsiniz. Sadece yaparken karşıdan gelen mesajı anlamanız gerekiyor. Anlamadığınız sürece bir anlamı kalmıyor. Yani birisi sizle hızlı bir şekilde fransızca konuşmak yerine beden dili ile yavaş konuşarak ifade etmeye çalıştığında ne demek istediğini anlayabilir hale geliyorsunuz. Bu da comprehensible input olmuş oluyor veya size beden dili ile mesajını bir nevi çevirmiş oluyor. İşte bu şekilde dil edinimi oluyor. Eğer fransaya gider iseniz bu sebepten çok daha hızlı öğrenmiş olursunuz.

Türkçesi "anlaşılabilir girdi" demek. Ya da maruz kalmak demek de denilebilir. Ama maruz kalırken, dinlediğin okudun mesajı anlamaz iseniz bir önemi kalmıyor. Kalsa bu millet Arapça öğrenirdi her türlü.

Cefr seviyeleri gramer seviyesi olduğunda B2 demek bana bir şey ifade etmiyor. Çünkü ben B1-B2 iken A1 seviyesinde bir kitap okuyamıyordum. Şu an ise hiç önemi yok benim için ve hala da bu metot ile dil ediniyorum. Eğer siz İngilizce herhangi bir kitabı okuduğunuzda veya bir içeriği dinlediğinizde Türkçeymiş gibi geliyor ise tamamdır ingilzce ikinci anadiliniz olmuş durumda.

Bu arada Fransızca öğrenmenizin amacı nedir? Keyfi ya da iş okul vesaire mi?
İlk başta keyfiydi daha sonra yüksek lisans yapmayı düşündüm.
 

Technopat Haberler

Geri
Yukarı