Çocuk yapmak cahillik midir?

Çocuk yapmak cahillik midir?

  • Evet

    Oy: 12 23,5%
  • Hayır

    Oy: 39 76,5%

  • Oy verenlerin toplamı
    51
Türkiye'de maddi durumu olanlar mı yapıyor sence? Konuyu okumadan idrak etmeden başlığa bakarak gelip yorum yapıyorsun. Post kasmak istiyorsan git başka yerde kas.

Senin derdin ne la burada gelmiş millete ahkâm kesiyor bir de tipe bak. Kesin sende 10 çocuk yapan cahil kesimdensin.

Herifin hareketlere bak saygı şeklinde hocam diye hitap ediyoruz insan gibi mesaj yazıyoruz yazdığı yazıya bak.

Ne alaka? Örnek göstermemi gerektirecek bir açıklama yapmadım.

8 milyar insan içerisinden 10 çocuk yapan birinin maddi durumunu sorgularım. Her zengin 10 çocuk yapmalı gibi bir şey dediğimi sanmıyorum. İsterse hiç yapmayabilir. Bu kişisel bir şey.

Hocam uğraşmayın şununla ya zamanınıza yazık.
 
Maddi ve psikolojik durumun el vermeli el vermiyorsa yapmayacaksın her evlenen kişi anne baba olamaz.
Kendine şunu sor yarın bir gün çocuğum biraz büyüdüğünde ABD de veya Avrupa standartlarında bir hayat sunabiliyorsam ve psikolojim ve vaktimde varsa çocuğum olabilir.
Çocuğuna keşke şurada doğsaydım keşke şu hayatı yaşasaydım dedirtmeyecek bir hayat.

Maddi durumu iyi olup da çok çocuk yapan birini göster.

Elon Musk(14 çocuk)
 
Son düzenleme:
Maddi durumu iyi olupta çok çocuk yapan birini göster.

1761494916366.png

Yeterlidir diye düşünüyorum. @Emma Stone hocam bakabilir bu cevaba.
 
Bir doktorun Twitter paylaşımını görünce aklıma bu soru geldi. Doktorun paylaşımı hakkında ne düşünüyorsunuz?

Eki Görüntüle 2593521

Bir eylemin amacı olmalı. Amacı olmayan eylemin tanımı yok.
Ünv mezunu arkadaşım var. İki çocuğu var idi, üçüncüyü yapmak istemişler ve ikiz oldu. Toplam da 4 çocuğu var. Şu an iki tanesi ünv okuyor.
Geliri vasat. Çocuklarının 4'üde okuyor.
Kendisine söyledim bu bir hata idi dedim. Sen çocuk sahibi olmadığın için anlamıyorsun o doyguyu dedi.
Çok sevdiğim için içimden güldüm çaresizce.

Ama cevabsız da bırakmadım. Senin gelirin belli. Ev kirası vs den sonra kalan parayı dördüne bölüştürüyorsun ve dördü için bir gelecek hayalin var. Bunun yerine bir çocuğun olsa idi ve tüm kalan parayı ona harcasa idin. Onu yurt dışında uzmanlık için gönderse idin, istediği her türlü kitap - giyim - seyahat ihtiyaçlarını karşılasa idin dedim. Sorunları yok dedi. O senin açından sorun yok.
Kişisel olarak benim sorunum var.
Hayatını, kendimden daha iyi şartlar sağlayamayacağım bir çocuğun yükümlülüğünü nasıl taşıyabilirim ?.

Dindar gruplar içinde şu tür bir söylem var.

"Bak Avrupa'da, özellikle kuzey ülkelerde 1 çocuk bile yapmıyorlar. Kadın vucudum bozulacak diye çocuk yapmıyorlar. Ateistler..."

Ama işin kanuni gerçekleri çok farklı.
Özellikle kuzey Avrupa'da "Danimarka - Finlandiya - İsveç" gibi ülkelerde gıda büyük bir sorun. Yaşam şartları zor. Bu ülkelerde zorunlu tek çocuk - aile planlaması yaptırıldı. Öyle ki bir kısım göçebe kabilelere aile planlaması altında verilen ilaçlar özellikle kadınlarda doğurganlığı yok etti. Bir çocuk sahibi olamayan insanlar var.

Yani anlatılan hikayelerin gerçeklik ile alakası yok.

Ülkemizde birçok iş arkadaşımın aile içi sorunlarına aracılık ettim. Genel olarak en büyük sorun ebeveynler oldu. Çok genç yaşta evlendirilen gençler, kendi aralarında sorunsuz yaşam sürseler bile, özellikle kaynana diye tabir ettiklerimiz her şeylerine karışıyor.
Olmayan aile içi geçimsizlik ebeveynler aracılığı ile çıkıyor.

Bir arkadaşıma özellikle hanımının ailesi tarafından baskı yapıldı "çocuk yapın". Arkadaşımın bana söylediği söz, "kendimi çocuk sorumluluğu almaya hazır hissetmiyorum." bu arkadaşımın hanımı ile tanışması ve düğün yapmaları arasındaki geçen süre 6 ay. O kadar çok kısa sürede birbirlerine karşı ilgileri vardı. Şu an birinci çocuk oğlan büyüyor ve ikinciye hazırlanıyorlar.
Çok mutlu baba olmaktan. Ama ister istemez birçok şey değişti ikisinin hayatında. Artık birbirlerine veya kendilerine ait özel zamanları yok.

Birçok aile - komşumun çocuklarını gördüm. Mal mülk sahibi olmak için hem kendilerinin hem de çocuklarının giyecek ve yiyeceğinden kestiler. Dilenci gibi gezen çocuklara sahip oldular. Evleri arttı. Kiracıları oldu. Büyüyen çocukları ise, kimisi doğum kimisi gelişim yetersizliği çekti.
Yetişkinliğe geçen çocukları için hekim-hastane köşelerinde beklemeye başladılar.
Kültür desen o zaten yok. Lise'yi zorla bitirdiler.

Amca çocukları birbirini çok sevdi evlendi. Sonuç dört adet yürüme özürlü çocuk sahibi oldular.
Bir başka amca çocuklarının da 3 adet görme özürlü çocukları oldu.

Birbirinizi sevmenize sözümüz yok. Uyarıları dinlemeyip evlendiniz. Birinci çocukdan ders almadınız. İkinci çocukdan ders almadınız üçüncü ve diğer çocuklardan neden ders almayıp hayatını karartıyorsunuz bu çocukların?

Oturdukları köşelerde hükümet kuran, dini fetvalar veren, hastalara hoca üfürükçü tavsiye edenler sınıfındalar.

Onun sorumluluğunu almak. Onu nefret ettiği yaşam şartlarına mahkum etmek.
Yaşadığımız gün olarak yorum yapmak istediğimizde ise; lise ve üniversitelerden modern eğitimin yok edilip, herkese sahte diploma veya iş imkanının olmadığı bir ülkede yaşamaya mahkum etmek manasına geliyor.

Kemal Sunal'ın Adile Naşit ile bir repliği var aklımda kalan. Adile Naşit ana olarak "evlenmeyip de soyumuzu mu kurutacaksın, aile adımız devam etmesin mi?".

Koç kadar zenginsin. 10 çocuk yaptın.
Servetinin devamı için işine çok daha fazla dikkat ediyorsun. Peki o kadar çocuğa kim bakıyor?
Çocuk anne babası ile eğlenmeye - oynamaya gereksinimi yok mu?
Alınan oyuncaklar - ipek çarşaflar, ebeveyn ile geçirilen 10 dakikadan daha mı önemli.
Badem sütü içmeye gerek yok ama, anne-baba dediği anda gülerek ona bakacak birilerine ihtiyacı daha önemli.
"Şu an işim var, sonra..." diye cevap verirken kafasını bile çevirmeyen bir anne baba ne kadar?

Fransa, mesai sürelerini günlük 6 saate indirmeyi planlıyor diye haber duymuş idim. Amacını da aile içi vakit daha fazla olsun amacı ile.

Ülkemizde, özellikle textil piyasasında vardiyalar hala 12 saat ve 6 gün. Haftalık mesai 45 olabilir ama mesai olarak aldıkları ücret, nerede ise 45 saatin ücreti ile neredeyse aynı.

Bu arada ben de babamın dokuzuncu çocuğuyum.

Teorik ve pratik olarak güzel bir duygu ebeveyn olmak.

Şimdi soruyorum herkese;
Hangi hanedanlığın - hangi soy ağacının devam etmesi bu kadar önemli?
 
Çok açık uçlu bir soru bu. Bakabileceğin kadar yapmak daha önemli. Hiç çocuk sahibi olmamakta ayrı bir konu kimsenin geleceği ne olacağı belli olmuyor. Bir anda elden ayaktan düşebilirsin bu tarz durumlarda ailenden başka kimse sana sahip çıkmaz. Kısaca bence cevabı çok olan bir soru hele ülkemizde zamanla çok ciddi şekilde düşen bir Türk nüfusu var. Yabancılar 5-10 tane çocuk doğuruyor biz yok oluyoruz Almanya yolunda gibiyiz.
 
Çocuk yetiştirmeye uygun ekonomik durum, mental olgunluk, güvenli çevre ve ortam olmadığı sürece çocuk yapmak saçmalıktır.

Bu çocuk dünyaya gelmeyi kendi seçmiyor yani önce durumu analiz edip düzgün yetişip yetişemeyeceğini hesaba katmak gerekir.

Fakat bu durumları göz önüne alıp uygun bir ortamda çocuk yetiştirilebicekse, en sağlıklısını maksimum iki çocuk sahibi olmakta buluyorum çünkü çocuk doğacaksa onun destekçi arkadaşa ihtiyacı olacakır.

Eğer herşeyi sağlasanız bile sorumluluk alamayacak bir insansanız yine çocuk yapmak cahilliktir.

Çevremden bir örnek vereyim.
Bir çift çocuk yapıyor. Anne ve baba hep işte olduğundan çocuğu babaanne büyütüyor ve sadece geceden geceye anne baba ile görüşüyor. Aile para sıkıntısı çekmediğinden çocuğun gözünü hep pahalı hediyelerle boyuyor fakat çocuğun asıl istediği şey bir kardeştir ama kimse onu dinlemez.

Bu mental olarak eksik bir ailenin bozuk yetiştirmesine örnektir.

Ekonomi tarafında çocukla ilgilenilebilir fakat bu sefer çocuk istediklerine ekonomi sebebiyle erişemediğinden sıkıntıdan mental olarak çökebilir.

Kendini, çevresini ve insanları analiz edip tanıyamayan bir insan çocuk yapmamalıdır.
 

Technopat Haberler

Yeni konular

Geri
Yukarı