Literal okumuşsun bu ayetleri. Neyse, açıklayacağım yine de. Ben sana İslam'i bakış açısından bakıp anlatacağım; bana gelip de “çevirmenler şöyle böyle çevirmiş, onlardan daha mı iyi biliyorsun?” falan deme.
- İlk ayetin Arapça halinde yad geçer. yad kudret, güç demektir. İbn kesîr bu ayetin tefsiri için: “allah'ın ‘el'inden maksat yaratma kudreti ve kuvvetidir; O'nun fiziksel bir elinin olduğunu söylemek doğru değildir.” der.
- İkinci ayete geçiyorum: “şu sağ elindeki de nedir, ey musa.” (Taha 17) Hz. Musa'ya mucize yapabilmesi için asa veriliyor. Dolayısıyla Allah burada Hz. Musa'yı sınav anlamında soruyor. Keşke sorudan önce aynı surenin 18. ayetini de okusaydın.
- Üçüncü ayete geçiyorum: “insanlardan bir kısım beyinsizler: Yönelmekte oldukları kıbleden onları çeviren nedir? Diyecekler.” (bakara 142) burada “beyinsiz” yanlış düşünenler anlamında kullanılmıştır. “allah burada insanlara hitap ediyor, mecazi olarak yanlış yolda olanları tanımlıyor; O'nun öfkesi ve küçümsemesi literal değil, öğreticidir.” — ibn kesîr, tefsir, bakara 142.
- Dördüncü ayete geçiyorum: “onlar bizi bu şekilde öfkelendirince...” ve “biz de onlardan öç aldık, hepsini suda boğduk.” (zuhruf 55) burada “öfkelendik” kelimesi, Allah'ın adaletini uygulama kudretini; “öç aldık” cümlesi, Allah'ın suçun karşılığını verme yetkisini; “suda boğduk” ise olayı tarihsel örneğe taşımasını ifade eder. Yani Allah duygusal değil, adalet sahibidir.
- Beşinci ayete geçiyorum: İslam'da Hz. İsa da bir insan olarak geçer. Allah, Hz. İsa'ya hitap ederken onun anlayacağı şekilde konuşuyor çünkü Hz. İsa da insandır. Bu ayeti ilk okuduğumda bende anlamamıştım. Şimdi düzgün şekil de anlatmaya çalışacağım. Ayetin ilk cümlesi Allah'ın dedikleridir, yani: “ey meryem oğlu isa! Sen mi insanlara Allah'tan başka Tanrı edinin dedin?” kalan iki cümle ise Hz. İsa tarafından söyleniyor: “hayır, bu bana yakışmaz. Sen benim nefsimde olanı bilirsin. Ben senin nefsinde olanı bilmem.” cümlenin başında da dediğim gibi, Hz. İsa da bir insandır ve burada insan ağzıyla “nefs” denilmiştir. İnsan gibi Allah'ın nefsi yoktur.
- Altıncı ayete geçiyorum: Bu iki ayet literal okunduğu zaman çelişki gibi görülebilir; hak veriyorum. Detaylı şekilde ve örnek vererek anlatmaya çalışacağım. Bu iki ayette çelişki yoktur. Allah'ın merhameti en üstün merhamettir. Bakara 106'da geçen “değişiklik” söylemi, insanlar için en iyi olanıdır. Yani insanlar için en iyisi uygulanıyor, Allah için bir değişiklik bulunmamaktadır.
Örnek veriyorum: Bir öğretmen var ve öğrencilerine bir problemi çözmeleri için formül veriyor. Bazı öğrenciler bu formülü anlamıyor ve yanlış yapıyor. Öğretmen de bu formülü değiştirip öğrencilerin anlayacağı şekilde yapıyor. Öğretmen açısından baktığında her şey doğru ve eksiksiz veriliyor; öğrenciler anlamadığı için, öğrencilerin anlayacağı şekilde yöntem veriliyor.
Noktalama kurallarına uygun olmadığından ceza almamak için yapay zekaya düzelttirdim.