Üniversite'den soğumak ve yorulmak

RelyVo1

Kilopat
Katılım
1 Kasım 2019
Mesajlar
201
Daha fazla  
Cinsiyet
Erkek
Meslek
Öğrenci
İngilizce Öğretmenliği 2. sınıf öğrencisiyim. Haftanın ilk 3 günü 8 saat, perşembe 1,5–2 saat dersim var. Dersler ağır, teorik ve yoğun. Çoğu şey soyut ve hafızada tutması gerçekten zor. Derslerin yükünün yanında ödevler veriliyor ve bunlarla uğraşmak ekstra nefret ettirdi üniversiteden. Bilgisayar oyunları ve sevdiklerimle vakit geçirmek beni bu zamanlarda rahatlatan yalnız 2 şeydir.

Yaz aylarında zorlu işlerde çalıştığım için 1. ve 2. sınıfa hevesle geldim. 2. sınıfa özellikle öyle bir hevesle geldim ki normalde günde en az 5–6 saat PC oyunu oynayan ben neredeyse tamamen bıraktım ve derslere odaklandım. Sağlam notlar çıkarttım, ödevleri zamanında yaptım vesaire. Her şey iyiydi, ta ki vizeden önceki hafta 3 sunum yapmak zorunda bırakılana kadar. Yahu biz insan değil miyiz, biz robot muyuz? Köle gibi çalışmamız gereken dersler varken vize öncesinde sunumun işi ne? Hadi sunum 1 tane olsun, yine tamam ama 3 tanesini nasıl bana denk getirdiler. O kadar not çıkarttım, son gün çalışmak zorunda kaldım yine, notların da faydası anca 50–60 almaya yetti bu sürede.

Bize gelip gelip kitap okuyun, film izleyin, ders tekrarı yapın, ders çalışın, gezin diyorlar ama ödev de veriyorlar; bunların hepsini bir insan nasıl aynı anda yapacak? Diyelim süre de var, ancak herkes aynı şeyden mi keyif alıyor? Ben kitap okumak istemiyorum kardeşim. Gerçekten kaliteli kitaplar var, okumamız da gerekiyor, kabul ediyorum ama yılda 1 kitabı kendi isteğiyle zor bitiren adama 1 dönemde 5 kitap okutmaya çalışmakta neyin nesidir bilemedim. Ben bir şeyi isteyerek yapmadıktan sonra onun bana ne katkısı olabilir, değil mi? 2 senem boşa gitmesin diyerek bırakmıyorum ama ben buraya gelmemekte kararlıydım aslında, ailemin baskısıyla falan geldim. Öğretmenliği de İngilizceyi de seviyorum, onlarda bir sıkıntı yok ancak hocaların bu kadar bizi robot gibi görerek yüklenmesi hayattan soğutuyor. Hangi insan 8 saat okuldan sonra 3–5 saat de ödev veya dersle uğraşmak ister? 8 saatte okulda gördüğüm ders bana bir şey katmıyorsa ve üstüne 3 saat çalışmak zorundaysam niye 8 saat gidiyorum? Sizler ne düşünüyorsunuz bu konuda, ne yapmalıyım? Bazı işlerde çalıştım ve yorgunluk ne, iyi biliyorum.

Özgürlükçü bir yapım var ve bu yüzden birilerinin dayatmalarına da çok katlanamıyorum. Bireysel çalıştığım işlerden keyif alabilirim belki bir şekilde ama sürekli patron veya usta gözetimi altında olmak benlik değil çünkü bende de lider olma içgüdüsü var. Belki yazdıklarım saçma geliyor olabilir ancak danışmak istedim. Gerçekçi ve mantıklı tavsiyeler bekliyorum, rastgele tavsiyeler yapmazsanız sevinirim. Mezun olursam farklı güzellikler beni bekliyor, biliyorum ama nasıl sabredeceğim, nasıl disiplin oluşturacağım tekrar, nasıl hocaların bu baskısına katlanacağım? Yardımcı olursanız sevinirim.
 
Son düzenleyen: Moderatör:
Hocam kusura bakmayın hepsini okuyamadım ama bende artık sıkılmaya başladım üniversiteden. Harita mühendisliği okuyorum ama daha ilk senem olmasına rağmen bitse de eve dönsem diyorum. Her hafta gereksiz uzun ödevler veriyorlar, geriyor beni. Doğru düzgün kişilerle tanışamadım diye kimseyle takılmıyorum, sürekli yurtta duruyorum. Her gün birbirinin aynısı olmaya başladı. Amerikan filmlerinde gördüklerimiz gerçek değilmiş meğerse.
 
Hocam kusura bakmayın hepsini okuyamadım ama bende artık sıkılmaya başladım üniversiteden. Harita mühendisliği okuyorum ama daha ilk senem olmasına rağmen bitse de eve dönsem diyorum. Her hafta gereksiz uzun ödevler veriyorlar, geriyor beni. Doğru düzgün kişilerle tanışamadım diye kimseyle takılmıyorum, sürekli yurtta duruyorum. Her gün birbirinin aynısı olmaya başladı. Amerikan filmlerinde gördüklerimiz gerçek değilmiş meğerse.

Sistem vakatimizi çalmak üzere yapılmış bence. Mesela daha önce öğretmen liseleri vardı ve oradan mezun olan öğretmendi. Eğitim fakülteleri açıldı ve 4 sene fazladan okutuluyoruz. Kimisi 18 yaşında öğretmen olabiliyordu, biz 22 yaşına kadar boş boş okumak zorunda bırakılıyoruz. Ben her zaman stres olacağının farkındaydım, ama bu kadarının değildim. Pişmanım ama emin değilim okumalı mıyım okumamalı mıyım?
 
Benim durumu anlatsam mendille falan oturup ağlarız. Okul zor işte yapacak bir şey yok. Sabır.

Sabah 8 akşam 5 yapıyorum her gün. Uygulaması teoriği de ayrı kazık üstelik.
 
Benim durumu anlatsam mendille falan oturup ağlarız. Okul zor işte yapacak bir şey yok. Sabır.

En azından yakın arkadaş olsa biraz çekilir. Benim arkadaşlarım farklı yerlere dağıldı aylardır görmedim hiçbirini. Buradakiler ise en dandik tayfadan özenle seçilmiş tipler oldukları için çağırsalar da gitmiyorum yanlarına. Üniversite tek başına geçmiyor.
 
İngilizce Öğretmenliği 2. sınıf öğrencisiyim. Haftanın ilk 3 günü 8 saat, perşembe 1,5–2 saat dersim var. Dersler ağır, teorik ve yoğun. Çoğu şey soyut ve hafızada tutması gerçekten zor. Derslerin yükünün yanında ödevler veriliyor ve bunlarla uğraşmak ekstra nefret ettirdi üniversiteden. Bilgisayar oyunları ve sevdiklerimle vakit geçirmek beni bu zamanlarda rahatlatan yalnız 2 şeydir.

Yaz aylarında zorlu işlerde çalıştığım için 1. ve 2. sınıfa hevesle geldim. 2. sınıfa özellikle öyle bir hevesle geldim ki normalde günde en az 5–6 saat PC oyunu oynayan ben neredeyse tamamen bıraktım ve derslere odaklandım. Sağlam notlar çıkarttım, ödevleri zamanında yaptım vesaire. Her şey iyiydi, ta ki vizeden önceki hafta 3 sunum yapmak zorunda bırakılana kadar. Yahu biz insan değil miyiz, biz robot muyuz? Köle gibi çalışmamız gereken dersler varken vize öncesinde sunumun işi ne? Hadi sunum 1 tane olsun, yine tamam ama 3 tanesini nasıl bana denk getirdiler. O kadar not çıkarttım, son gün çalışmak zorunda kaldım yine, notların da faydası anca 50–60 almaya yetti bu sürede.

Bize gelip gelip kitap okuyun, film izleyin, ders tekrarı yapın, ders çalışın, gezin diyorlar ama ödev de veriyorlar; bunların hepsini bir insan nasıl aynı anda yapacak? Diyelim süre de var, ancak herkes aynı şeyden mi keyif alıyor? Ben kitap okumak istemiyorum kardeşim. Gerçekten kaliteli kitaplar var, okumamız da gerekiyor, kabul ediyorum ama yılda 1 kitabı kendi isteğiyle zor bitiren adama 1 dönemde 5 kitap okutmaya çalışmakta neyin nesidir bilemedim. Ben bir şeyi isteyerek yapmadıktan sonra onun bana ne katkısı olabilir, değil mi? 2 senem boşa gitmesin diyerek bırakmıyorum ama ben buraya gelmemekte kararlıydım aslında, ailemin baskısıyla falan geldim. Öğretmenliği de İngilizceyi de seviyorum, onlarda bir sıkıntı yok ancak hocaların bu kadar bizi robot gibi görerek yüklenmesi hayattan soğutuyor. Hangi insan 8 saat okuldan sonra 3–5 saat de ödev veya dersle uğraşmak ister? 8 saatte okulda gördüğüm ders bana bir şey katmıyorsa ve üstüne 3 saat çalışmak zorundaysam niye 8 saat gidiyorum? Sizler ne düşünüyorsunuz bu konuda, ne yapmalıyım? Bazı işlerde çalıştım ve yorgunluk ne, iyi biliyorum.

Özgürlükçü bir yapım var ve bu yüzden birilerinin dayatmalarına da çok katlanamıyorum. Bireysel çalıştığım işlerden keyif alabilirim belki bir şekilde ama sürekli patron veya usta gözetimi altında olmak benlik değil çünkü bende de lider olma içgüdüsü var. Belki yazdıklarım saçma geliyor olabilir ancak danışmak istedim. Gerçekçi ve mantıklı tavsiyeler bekliyorum, rastgele tavsiyeler yapmazsanız sevinirim. Mezun olursam farklı güzellikler beni bekliyor, biliyorum ama nasıl sabredeceğim, nasıl disiplin oluşturacağım tekrar, nasıl hocaların bu baskısına katlanacağım? Yardımcı olursanız sevinirim.
Bence her şeyi akışına bırakmaya calış sana dediğin yüzeysel gelebilir. durum gerçekten zor bir lise öğrencisi olarak yaşadıkların aynısını yaşıyorum. ama şöyle düşün mesela sevdiğin işin içindesin ve 2 yıl sonra seni güzel şeyler bekliyor olacak ve oldugun bu süreç geçici bir iki yılda böyle gider umarım istediğin yerlere gelirsin. Asla bırakmak aklindan gecmesin çünkü zaten aile baskısı ile geldiğini söylüyorsun hadi aile baskını boş ver o kadar cefa cektin yani devam et o ayrı bir mesele çok takma.
Belki sana saçma olacak duyguları çok onemseme çünkü durum çok daha fenalasiyor bunu bizzat kendimde deneyimledim son 2 yılda daha sabret dişini sık sonrasında güzel şeyler olacak emin ol.
Yani sana tavsiyem duyguları çok onemsememeye çalış devam et ve bırakma zaten yarısi bitmiş neredeyse Total de 2 yıl kalmış umarım eğitim öğretimini başarıyla bitirirsin. Diğer konuya gelirsek oyun oynama Reis çok dusundugumuz gibi olmuyor oda bir yerden sonra sıkıyor çoğu hikayeli oyunları oynamis birisi olarak söylüyorum.
 
Matematik 3. Sınıf öğrencisiyim elimde olsa yarın bırakırım, çok zorlanıyorum ama son 1 sene kaldı diyip kendimi avutuyorum. Sevmediğim bir bölümde okumak cehennem gibi. Yurt zaten çekilmez bir çile okumak kadar bünyeyi yoran bir şey yok ve bu kadar eğitimin sonunda bir meslek garantisi de yok işsiz olma ihtimali yüksek.
 
En azından yakın arkadaş olsa biraz çekilir. Benim arkadaşlarım farklı yerlere dağıldı aylardır görmedim hiçbirini. Buradakiler ise en dandik tayfadan özenle seçilmiş tipler oldukları için çağırsalar da gitmiyorum yanlarına. Üniversite tek başına geçmiyor.
Aynı şeyleri yaşıyorum. Hem okula erken başladım, hem de yüksek bir sıralama yapmayıp ailem tarafından ilk senemde okumaya zorlandım. Arkadaş bulmak gerçekten çok etkiliyor, bence ortamlara girmeye çalış, yoksa çok zor, ilk girdiğimde duvarlar üstüme üstüme geliyordu :D. En genç arkadaşım 25 yaşında. Ve gerçekten aşırı gereksiz aşırı yararsız ve seçmece tipler var.
 

Bu konuyu görüntüleyen kullanıcılar

  • Technopat Haberler

    Yeni konular

    Geri
    Yukarı