RelyVo1
Kilopat
- Katılım
- 1 Kasım 2019
- Mesajlar
- 199
Daha fazla
- Cinsiyet
- Erkek
- Meslek
- Öğrenci
İngilizce Öğretmenliği 2. sınıf öğrencisiyim. Haftanın ilk 3 günü 8 saat, perşembe 1,5–2 saat dersim var. Dersler ağır, teorik ve yoğun. Çoğu şey soyut ve hafızada tutması gerçekten zor. Derslerin yükünün yanında ödevler veriliyor ve bunlarla uğraşmak ekstra nefret ettirdi üniversiteden. Bilgisayar oyunları ve sevdiklerimle vakit geçirmek beni bu zamanlarda rahatlatan yalnız 2 şeydir.
Yaz aylarında zorlu işlerde çalıştığım için 1. ve 2. sınıfa hevesle geldim. 2. sınıfa özellikle öyle bir hevesle geldim ki normalde günde en az 5–6 saat PC oyunu oynayan ben neredeyse tamamen bıraktım ve derslere odaklandım. Sağlam notlar çıkarttım, ödevleri zamanında yaptım vesaire. Her şey iyiydi, ta ki vizeden önceki hafta 3 sunum yapmak zorunda bırakılana kadar. Yahu biz insan değil miyiz, biz robot muyuz? Köle gibi çalışmamız gereken dersler varken vize öncesinde sunumun işi ne? Hadi sunum 1 tane olsun, yine tamam ama 3 tanesini nasıl bana denk getirdiler. O kadar not çıkarttım, son gün çalışmak zorunda kaldım yine, notların da faydası anca 50–60 almaya yetti bu sürede.
Bize gelip gelip kitap okuyun, film izleyin, ders tekrarı yapın, ders çalışın, gezin diyorlar ama ödev de veriyorlar; bunların hepsini bir insan nasıl aynı anda yapacak? Diyelim süre de var, ancak herkes aynı şeyden mi keyif alıyor? Ben kitap okumak istemiyorum kardeşim. Gerçekten kaliteli kitaplar var, okumamız da gerekiyor, kabul ediyorum ama yılda 1 kitabı kendi isteğiyle zor bitiren adama 1 dönemde 5 kitap okutmaya çalışmakta neyin nesidir bilemedim. Ben bir şeyi isteyerek yapmadıktan sonra onun bana ne katkısı olabilir, değil mi? 2 senem boşa gitmesin diyerek bırakmıyorum ama ben buraya gelmemekte kararlıydım aslında, ailemin baskısıyla falan geldim. Öğretmenliği de İngilizceyi de seviyorum, onlarda bir sıkıntı yok ancak hocaların bu kadar bizi robot gibi görerek yüklenmesi hayattan soğutuyor. Hangi insan 8 saat okuldan sonra 3–5 saat de ödev veya dersle uğraşmak ister? 8 saatte okulda gördüğüm ders bana bir şey katmıyorsa ve üstüne 3 saat çalışmak zorundaysam niye 8 saat gidiyorum? Sizler ne düşünüyorsunuz bu konuda, ne yapmalıyım? Bazı işlerde çalıştım ve yorgunluk ne, iyi biliyorum.
Özgürlükçü bir yapım var ve bu yüzden birilerinin dayatmalarına da çok katlanamıyorum. Bireysel çalıştığım işlerden keyif alabilirim belki bir şekilde ama sürekli patron veya usta gözetimi altında olmak benlik değil çünkü bende de lider olma içgüdüsü var. Belki yazdıklarım saçma geliyor olabilir ancak danışmak istedim. Gerçekçi ve mantıklı tavsiyeler bekliyorum, rastgele tavsiyeler yapmazsanız sevinirim. Mezun olursam farklı güzellikler beni bekliyor, biliyorum ama nasıl sabredeceğim, nasıl disiplin oluşturacağım tekrar, nasıl hocaların bu baskısına katlanacağım? Yardımcı olursanız sevinirim.
Yaz aylarında zorlu işlerde çalıştığım için 1. ve 2. sınıfa hevesle geldim. 2. sınıfa özellikle öyle bir hevesle geldim ki normalde günde en az 5–6 saat PC oyunu oynayan ben neredeyse tamamen bıraktım ve derslere odaklandım. Sağlam notlar çıkarttım, ödevleri zamanında yaptım vesaire. Her şey iyiydi, ta ki vizeden önceki hafta 3 sunum yapmak zorunda bırakılana kadar. Yahu biz insan değil miyiz, biz robot muyuz? Köle gibi çalışmamız gereken dersler varken vize öncesinde sunumun işi ne? Hadi sunum 1 tane olsun, yine tamam ama 3 tanesini nasıl bana denk getirdiler. O kadar not çıkarttım, son gün çalışmak zorunda kaldım yine, notların da faydası anca 50–60 almaya yetti bu sürede.
Bize gelip gelip kitap okuyun, film izleyin, ders tekrarı yapın, ders çalışın, gezin diyorlar ama ödev de veriyorlar; bunların hepsini bir insan nasıl aynı anda yapacak? Diyelim süre de var, ancak herkes aynı şeyden mi keyif alıyor? Ben kitap okumak istemiyorum kardeşim. Gerçekten kaliteli kitaplar var, okumamız da gerekiyor, kabul ediyorum ama yılda 1 kitabı kendi isteğiyle zor bitiren adama 1 dönemde 5 kitap okutmaya çalışmakta neyin nesidir bilemedim. Ben bir şeyi isteyerek yapmadıktan sonra onun bana ne katkısı olabilir, değil mi? 2 senem boşa gitmesin diyerek bırakmıyorum ama ben buraya gelmemekte kararlıydım aslında, ailemin baskısıyla falan geldim. Öğretmenliği de İngilizceyi de seviyorum, onlarda bir sıkıntı yok ancak hocaların bu kadar bizi robot gibi görerek yüklenmesi hayattan soğutuyor. Hangi insan 8 saat okuldan sonra 3–5 saat de ödev veya dersle uğraşmak ister? 8 saatte okulda gördüğüm ders bana bir şey katmıyorsa ve üstüne 3 saat çalışmak zorundaysam niye 8 saat gidiyorum? Sizler ne düşünüyorsunuz bu konuda, ne yapmalıyım? Bazı işlerde çalıştım ve yorgunluk ne, iyi biliyorum.
Özgürlükçü bir yapım var ve bu yüzden birilerinin dayatmalarına da çok katlanamıyorum. Bireysel çalıştığım işlerden keyif alabilirim belki bir şekilde ama sürekli patron veya usta gözetimi altında olmak benlik değil çünkü bende de lider olma içgüdüsü var. Belki yazdıklarım saçma geliyor olabilir ancak danışmak istedim. Gerçekçi ve mantıklı tavsiyeler bekliyorum, rastgele tavsiyeler yapmazsanız sevinirim. Mezun olursam farklı güzellikler beni bekliyor, biliyorum ama nasıl sabredeceğim, nasıl disiplin oluşturacağım tekrar, nasıl hocaların bu baskısına katlanacağım? Yardımcı olursanız sevinirim.
Son düzenleyen: Moderatör: