Korsan Oyun Hakkındaki Düşünceleriniz

Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Benim kişisel fikrim bazı firmaların oyunları kesinlikle korsan oynamak gerekiyor. Ya da korsan oynadıktan sonra gidip mutlaka orijinalini almak gerekiyor. Örneğin GTA V, R6:Siege, The Witcher 3 gibi. Ama bazı firmaların oyunlarını da korsan oynamalı. Örneğin BF serisi, Metro Exodus gibi. Çünkü şu anda Deep Dilber ve EA bunu hak ediyor bana kalırsa.
 
Evet arkadaşlar, korsan oyun hakkındaki düşüncelerinizi merak ediyorum. Hemen hemen hepimiz korsan oyun indiriyoruz veya oynamışlığımız var. Peki şu an ne düşünüyorsunuz?
Çocukluk zamanlarında maalesef ki hepimiz oynardık. Ama zaman geçtikçe elimiz para görmeye başladı. Ve hatta kafa ayarının ilk ya da üçüncü bölümünde Recep Baltaş'ın konu ile ilgili çok güzel bir yorumu vardı. "Eğer bir oyunu korsan edindi iseniz o oyunun yapımcısına borcunuz var, o borcu mutlaka ödeyin." O günden sonra korsanı bırakmıştım. Oyun fiyatlarının pahalılığından şikayet edenlere de Steam ve indirim günlerini önermeye başlamıştım.
 
Konuşmayı okuyacak arkadaşlar gözünüz AAA oyunlarda olmak yerine yine para haklama amaçlı ücretsiz oyunlarda olsun.
10 bin liraya sistem kurup maddi durumu buna el verip 100 liraya oyun almayan bunu aptallık sanan adam zaten muhattabım değildir.
@matailtiala haklı çıkmak adına peşi sıra gelen mesajlarında birbiri ile taban tabana zıt cümleler kuruyor olduğunun farkındasındır umarım. Yeni çıkmış AAA oyunları oynayabileceğin sistemin maliyeti belli. Ayrıca ücretsiz oyunların büyük bir kısmında para ödemen gereken şeyler kozmetik ürünler. Bunun haricinde olan oyunlara oyuncular olarak tepki gösteriyoruz zaten. Bugüne kadar kozmetik herhangi bir ürüne para ödemedim oyunlar için. Üstelik bu oyun zevkimden de bir şey götürmedi.

Burada korsana karşı çıkan kimseler ''fakirler ölsün'' diyormuş gibi algı oluşturmaya çalışman en basit tabiri ile ayıp.

Ömrünün büyük bölümünü çalışarak geçiren, gerçekten yaşamaya dair çalışmak dışında pek zaman bulamayan, zaman bulduğunda da onlara ulaşmakta zorluk çeken insanların bir suçu yok elbette. Yaşamsal temel ihtiyaçların, buna eğitim, sağlık ve barınma hakkı gibi şeyler de dahil ücretsiz olmalı bana göre. Bunlar ile ilgili bir derdimiz yok.

Oyun, kitap, tiyatro, müzik, sinema eserleri bunlar sanattır. İçinde emek vardır ve halka açık olmalıdır.
İşte sorun biraz burada başlıyor. Yaşamın amacı sadece nefes almaya devam etmek değil elbette. En azından insan böyle bir canlı değil. Diğer taraftan sanat üreticisinin de hayatını bir şekilde devam ettirebilmesi gerekiyor. Onun emeğinin de bir karşılığı olması lazım.

Bugün yeni çıkan popüler kitapların fiyatları 40 TL diyelim ortalama. Sonra aynı yazarın bir önceki kitabına bakıyorsun 20 TL, olmadı sahafa gidiyorsun 10 TL, o da olmadı halk kütüphanesine gidip 15 günlüğüne kiralıyorsun bedava. Bu müzik albümleri için de bu şekilde. Youtube bile korsan CD'den daha iyi ses kalitesi sunuyor. Ayrıca Fazıl Say'ın bir sürü işini de Youtube gibi ücretsiz platformlarda bulmak mümkün. Evinde bilgisayarın mı yok, ayın bir günü 1 saat internet kafeye gidip 2 TL ödeyerek Fazıl Say dinler çıkarsın. Sanatın ilerleyen değil de, biriken bir uğraş olduğuna inanıyorsan eğer bir veya birkaç sene önce çıkmış bir içeriği tüketmenin insanı cahil bırakmayacağına da inanırsın. Sinemadaki filmlerin bir çoğu 15-30 TL arası bilet fiyatları ile çıkıyor. Film vizyondan kalkmadan önce 5-8 TL civarlarında izleyebileceğin şekilde düşüyor kimi salonlarda. Onun dışında sanat filmi diyebileceğin içerikler zaten büyük salonlarda yer bulamadığı için alternatif sinemalar 2-3 TL'ye gösterim yapıyor. Hemen her şehirde o şehrin şehir tiyatroları veya devlet tiyatroları var. Öğrenci isen 6 TL, yetişkin isen 10-15 TL aralığında büyük yapımları izliyorsun. Oyun dünyasına gelecek olursak durum yine yukarıdaki şekilde ilerliyor. Aylık uygun abonelikler, bir önceki AAA oyunların 40-60 TL'lere indiği indirimler. Bir önceki oyunlar derken de her sene oyun çıkaran firmaların bir sene önce çıkardığı oyunlardan bahsediyorum. Eski falan da değiller yani. Kozmetik meraklısı değilsen, birçok ücretsiz oyun var. Gerçekten ''sanat meraklısı'' insanlar için 3-5 TL'ye İndie oyunlar var. Yani ortada emek olan işlerin hakkını vermek gerekiyor. Bütün bunların da dışında birçok kültür merkezi, kuruluş ücretsiz film ve tiyatro gösterimleri, kitap okumaları yapıyor. Takip edince bulmak zor değil.

Ortada çok ciddi ekonomik adaletsizlik var. Birileri milyar dolar servet yaparken, dünyada hala açlıktan, yetersiz sağlık hizmeti yüzünden ölen insanlar var. Bunlar konuşulması, savaşılması gereken şeyler. Bunun yanında elma ile armut da birbirine karışmamalı. Zenginlerin, yöneticilerin senin emeğini sömürüyor olması, senin de emekçinin emeğini hiçe sayabileceğin anlamına gelmiyor. Bu yöntemi seçersen bir gün güce sahip olsan, eleştirdiğin düzenin bayrak taşıyanı olacağın anlamına geliyor.

Not: Bu arada konuyu hortlatmak hoş olmamış.
 
Son düzenleme:
Eskiden korsan oyun oynadık tabi. Torrent den haberimiz yokken oyunları CD ile yüklerken. CD diyorum DVD değil bu arada.
Ama artık bir oyunu merak ettiğimde YouTube o konuda zebil izleyip bakıyorum. Benim tarzıma uygun ise gerekir ise indirim de bekleyip alıyorum. Bazen indirim siz de aldığım oluyor en nihayetinde steam güzel dolar çoğu yayıncı için 2.1tl hala.
 
300-400 liralık oyunları korsan indireni anlarım ancak 100-200 lira arası olan oyunları almak gerek.
 
Oyun lukstur. Eglence sektorunun bir parcasidir. Ayrica hepsi de pahali degildir. Zibilyon tane ucretsiz oyun var. Pahali olanlara erisemeyen kitlenin "sanattan kopmasi" gibi sacma bir arguman komik.




Adam caliyor iste, daha neyin yargisindan bahsediyorsun sen? Bir insanin suclu olduguna dair deliller olur ama suclu oldugu kesin degildir. Yargilama o sebeple yapilir. "Oyuna para mi verilir ya" diyen adama ne yargisi yapacaksin? Hirsiz iste. Sen emek harcayip ortaya bir yazilim cikar, sonra onu birisi sana hakkini vermeden kullansin, sonra gel bana anlat " Ama iste sistem de bilmem ne " diye.

Komple sacma.

Bir de bos yere adhominem yapiyorsun. Ne benim psikolojim, ne de sosyal zekam senin hirsizlari savunmak icin yazdigin anlamsiz paragraflarla alakali degil.

Eski yazdığımı oku cevabın orda sevgili kardeşim.
Ücretsiz oyun oynamaya devam ;)
@matailtiala haklı çıkmak adına peşi sıra gelen mesajlarında birbiri ile taban tabana zıt cümleler kuruyor olduğunun farkındasındır umarım. Yeni çıkmış AAA oyunları oynayabileceğin sistemin maliyeti belli. Ayrıca ücretsiz oyunların büyük bir kısmında para ödemen gereken şeyler kozmetik ürünler. Bunun haricinde olan oyunlara oyuncular olarak tepki gösteriyoruz zaten. Bugüne kadar kozmetik herhangi bir ürüne para ödemedim oyunlar için. Üstelik bu oyun zevkimden de bir şey götürmedi.

Burada korsana karşı çıkan kimseler ''fakirler ölsün'' diyormuş gibi algı oluşturmaya çalışman en basit tabiri ile ayıp.

Ömrünün büyük bölümünü çalışarak geçiren, gerçekten yaşamaya dair çalışmak dışında pek zaman bulamayan, zaman bulduğunda da onlara ulaşmakta zorluk çeken insanların bir suçu yok elbette. Yaşamsal temel ihtiyaçların, buna eğitim, sağlık ve barınma hakkı gibi şeyler de dahil ücretsiz olmalı bana göre. Bunlar ile ilgili bir derdimiz yok.


İşte sorun biraz burada başlıyor. Yaşamın amacı sadece nefes almaya devam etmek değil elbette. En azından insan böyle bir canlı değil. Diğer taraftan sanat üreticisinin de hayatını bir şekilde devam ettirebilmesi gerekiyor. Onun emeğinin de bir karşılığı olması lazım.

Bugün yeni çıkan popüler kitapların fiyatları 40 TL diyelim ortalama. Sonra aynı yazarın bir önceki kitabına bakıyorsun 20 TL, olmadı sahafa gidiyorsun 10 TL, o da olmadı halk kütüphanesine gidip 15 günlüğüne kiralıyorsun bedava. Bu müzik albümleri için de bu şekilde. Youtube bile korsan CD'den daha iyi ses kalitesi sunuyor. Ayrıca Fazıl Say'ın bir sürü işini de Youtube gibi ücretsiz platformlarda bulmak mümkün. Evinde bilgisayarın mı yok, ayın bir günü 1 saat internet kafeye gidip 2 TL ödeyerek Fazıl Say dinler çıkarsın. Sanatın ilerleyen değil de, biriken bir uğraş olduğuna inanıyorsan eğer bir veya birkaç sene önce çıkmış bir içeriği tüketmenin insanı cahil bırakmayacağına da inanırsın. Sinemadaki filmlerin bir çoğu 15-30 TL arası bilet fiyatları ile çıkıyor. Film vizyondan kalkmadan önce 5-8 TL civarlarında izleyebileceğin şekilde düşüyor kimi salonlarda. Onun dışında sanat filmi diyebileceğin içerikler zaten büyük salonlarda yer bulamadığı için alternatif sinemalar 2-3 TL'ye gösterim yapıyor. Hemen her şehirde o şehrin şehir tiyatroları veya devlet tiyatroları var. Öğrenci isen 6 TL, yetişkin isen 10-15 TL aralığında büyük yapımları izliyorsun. Oyun dünyasına gelecek olursak durum yine yukarıdaki şekilde ilerliyor. Aylık uygun abonelikler, bir önceki AAA oyunların 40-60 TL'lere indiği indirimler. Bir önceki oyunlar derken de her sene oyun çıkaran firmaların bir sene önce çıkardığı oyunlardan bahsediyorum. Eski falan da değiller yani. Kozmetik meraklısı değilsen, birçok ücretsiz oyun var. Gerçekten ''sanat meraklısı'' insanlar için 3-5 TL'ye İndie oyunlar var. Yani ortada emek olan işlerin hakkını vermek gerekiyor. Bütün bunların da dışında birçok kültür merkezi, kuruluş ücretsiz film ve tiyatro gösterimleri, kitap okumaları yapıyor. Takip edince bulmak zor değil.

Ortada çok ciddi ekonomik adaletsizlik var. Birileri milyar dolar servet yaparken, dünyada hala açlıktan, yetersiz sağlık hizmeti yüzünden ölen insanlar var. Bunlar konuşulması, savaşılması gereken şeyler. Bunun yanında elma ile armut da birbirine karışmamalı. Zenginlerin, yöneticilerin senin emeğini sömürüyor olması, senin de emekçinin emeğini hiçe sayabileceğin anlamına gelmiyor. Bu yöntemi seçersen bir gün güce sahip olsan, eleştirdiğin düzenin bayrak taşıyanı olacağın anlamına geliyor.

Not: Bu arada konuyu hortlatmak hoş olmamış.

Konuşmayı okuyacak arkadaşlar gözünüz AAA oyunlarda olmak yerine yine para haklama amaçlı ücretsiz oyunlarda olsun.
Tıpkı Fazıl Say dinleyecek ekonomiye sahip olmadığınızda, şahane Türk televizyonlarındaki programları izlememiz gerektiği gibi.

Demistim ben yani kurulmuş bu saçma AAA oynama ücretsiz oyna cümlesiyle dalga geçmiştim ama ironi algısı 0 olan arkadaş
@matailtiala haklı çıkmak adına peşi sıra gelen mesajlarında birbiri ile taban tabana zıt cümleler kuruyor olduğunun farkındasındır umarım. Yeni çıkmış AAA oyunları oynayabileceğin sistemin maliyeti belli. Ayrıca ücretsiz oyunların büyük bir kısmında para ödemen gereken şeyler kozmetik ürünler. Bunun haricinde olan oyunlara oyuncular olarak tepki gösteriyoruz zaten. Bugüne kadar kozmetik herhangi bir ürüne para ödemedim oyunlar için. Üstelik bu oyun zevkimden de bir şey götürmedi.

Burada korsana karşı çıkan kimseler ''fakirler ölsün'' diyormuş gibi algı oluşturmaya çalışman en basit tabiri ile ayıp.

Ömrünün büyük bölümünü çalışarak geçiren, gerçekten yaşamaya dair çalışmak dışında pek zaman bulamayan, zaman bulduğunda da onlara ulaşmakta zorluk çeken insanların bir suçu yok elbette. Yaşamsal temel ihtiyaçların, buna eğitim, sağlık ve barınma hakkı gibi şeyler de dahil ücretsiz olmalı bana göre. Bunlar ile ilgili bir derdimiz yok.


İşte sorun biraz burada başlıyor. Yaşamın amacı sadece nefes almaya devam etmek değil elbette. En azından insan böyle bir canlı değil. Diğer taraftan sanat üreticisinin de hayatını bir şekilde devam ettirebilmesi gerekiyor. Onun emeğinin de bir karşılığı olması lazım.

Bugün yeni çıkan popüler kitapların fiyatları 40 TL diyelim ortalama. Sonra aynı yazarın bir önceki kitabına bakıyorsun 20 TL, olmadı sahafa gidiyorsun 10 TL, o da olmadı halk kütüphanesine gidip 15 günlüğüne kiralıyorsun bedava. Bu müzik albümleri için de bu şekilde. Youtube bile korsan CD'den daha iyi ses kalitesi sunuyor. Ayrıca Fazıl Say'ın bir sürü işini de Youtube gibi ücretsiz platformlarda bulmak mümkün. Evinde bilgisayarın mı yok, ayın bir günü 1 saat internet kafeye gidip 2 TL ödeyerek Fazıl Say dinler çıkarsın. Sanatın ilerleyen değil de, biriken bir uğraş olduğuna inanıyorsan eğer bir veya birkaç sene önce çıkmış bir içeriği tüketmenin insanı cahil bırakmayacağına da inanırsın. Sinemadaki filmlerin bir çoğu 15-30 TL arası bilet fiyatları ile çıkıyor. Film vizyondan kalkmadan önce 5-8 TL civarlarında izleyebileceğin şekilde düşüyor kimi salonlarda. Onun dışında sanat filmi diyebileceğin içerikler zaten büyük salonlarda yer bulamadığı için alternatif sinemalar 2-3 TL'ye gösterim yapıyor. Hemen her şehirde o şehrin şehir tiyatroları veya devlet tiyatroları var. Öğrenci isen 6 TL, yetişkin isen 10-15 TL aralığında büyük yapımları izliyorsun. Oyun dünyasına gelecek olursak durum yine yukarıdaki şekilde ilerliyor. Aylık uygun abonelikler, bir önceki AAA oyunların 40-60 TL'lere indiği indirimler. Bir önceki oyunlar derken de her sene oyun çıkaran firmaların bir sene önce çıkardığı oyunlardan bahsediyorum. Eski falan da değiller yani. Kozmetik meraklısı değilsen, birçok ücretsiz oyun var. Gerçekten ''sanat meraklısı'' insanlar için 3-5 TL'ye İndie oyunlar var. Yani ortada emek olan işlerin hakkını vermek gerekiyor. Bütün bunların da dışında birçok kültür merkezi, kuruluş ücretsiz film ve tiyatro gösterimleri, kitap okumaları yapıyor. Takip edince bulmak zor değil.

Ortada çok ciddi ekonomik adaletsizlik var. Birileri milyar dolar servet yaparken, dünyada hala açlıktan, yetersiz sağlık hizmeti yüzünden ölen insanlar var. Bunlar konuşulması, savaşılması gereken şeyler. Bunun yanında elma ile armut da birbirine karışmamalı. Zenginlerin, yöneticilerin senin emeğini sömürüyor olması, senin de emekçinin emeğini hiçe sayabileceğin anlamına gelmiyor. Bu yöntemi seçersen bir gün güce sahip olsan, eleştirdiğin düzenin bayrak taşıyanı olacağın anlamına geliyor.

Not: Bu arada konuyu hortlatmak hoş olmamış.

Konuşmayı okuyacak arkadaşlar gözünüz AAA oyunlarda olmak yerine yine para haklama amaçlı ücretsiz oyunlarda olsun.
Tıpkı Fazıl Say dinleyecek ekonomiye sahip olmadığınızda, şahane Türk televizyonlarındaki programları izlememiz gerektiği gibi.

Demistim ben yani kurulmuş bu saçma AAA oynama ücretsiz oyna cümlesiyle dalga geçmiştim ama ironi algısı 0 olan arkadaş işi güzel lehine çevirmeye çalışmışsın ;)

Tabi youtube'tan fazıl say dinlemek korsan değil zaten. 18 yıldır tiyatro yapıyorum ben. Aç tiyatrocu görmedim boşa ağlayan gördüm sanatçı hakkını alır sen merak etme balım.
Yeter ki insanları saçma sapan başkalarına ait suçlarla suçlamayalım ki hevesleri kaçmasın.
Kitapları çogaltmak ya da elden dagitmak da korsana girer. Arkadasina vermek sahaftan almak. Hicbirinde yazar emeginin karsiligini almaz. Yani 100 kisi okur ama sadece 1 kisilik para alir.
Boş yapmayın artık savunamıyorsunuz. Açık aramak kesik kesik cümlelerden olaylar cikarmak en son da hortlatmak hoş degil demek.
Gidin egonuzu haklilik kompleksinizi baska yerde atın.
Kendinizi cok bisey saniyosunuz 60 oyunluk emek dolu steam hesaplariniz(!) anlayissiz cumleleriniz ve bos beyinlerinizle konusmaya cabalayip insanlari zehirlemeyin.
 
Son düzenleme:
  • Atmış olduğun mesajda ironi olması ile iki mesajın birbiriyle çelişkili olması arasında bir ilişki bulunmuyor.
  • Youtube'da telifli içerikler olduğunu bilmeden insanlarla tartışmaya çalışmak enteresan. Ayrıca Fazıl Say'dan örnek verip, kendisini dinlemediğini de belli etmişsin.
  • Sahaflarda satılan kitaplar halihazırda bir kez satılmış ürünler. Durumu sahiden her kitabın yenisini alamayacak durumda olan ve kitaba ihtiyacı olan insanlar için bir alternatif sunuyor. Öğrenci iken kullanabileceğin bir takas merkezi gibi. Kitabın korsan baskını almaktan daha onurlu iş. Sonrasında orijinalini almanın önünde engel oluşturmuyor.
  • İstanbul Üniversitesi, Tiyatro Eleştirmenliği ve Dramaturji mezunuyum. Sanat, sanatçı ve emek üzerine maval okumalara hiç ihtiyacım yok. Ayrıca sadece tiyatro değil, birçok konuda alternatifler sundum isteyene.
  • İnsanın 18 yıl sanat dalı ile uğraşıp tartışma üslubundan bir haber olması ayrıca üzücü.
 
Son düzenleme:
Korsan hırsızlıktır fakat bazı oyun firmaları serilerin yeni oyununu yaparken ufak değişikliklere 100 tl fark koyabiliyor peki sizce bu hırsızlık değil midir.Kendimden örnek veriyim witcher 3 ü ilk korsan oynamıştım ve oyunu gördükten sonra fiyatını hakettiğini düşünüp aldım.
 
Güç sahibi olsam ilk yapacağım iş sizin gibileri topluma kazandırmak olurdu.
Sizin gi
  • Atmış olduğun mesajda ironi olması ile iki mesajın birbiriyle çelişkili olması arasında bir ilişki bulunmuyor.
  • Youtube'da telifli içerikler olduğunu bilmeden insanlarla tartışmaya çalışmak enteresan. Ayrıca Fazıl Say'dan örnek verip, kendisini dinlemediğini de belli etmişsin.
  • Sahaflarda satılan kitaplar halihazırda bir kez satılmış ürünler. Durumu sahiden her kitabın yenisini alamayacak durumda olan ve kitaba ihtiyacı olan insanlar için bir alternatif sunuyor. Öğrenci iken kullanabileceğin bir takas merkezi gibi. Kitabın korsan baskını almaktan daha onurlu iş. Sonrasında orijinalini almanın önünde engel oluşturmuyor.
  • İstanbul Üniversitesi, Tiyatro Eleştirmenliği ve Dramaturji mezunuyum. Sanat, sanatçı ve emek üzerine maval okumalara hiç ihtiyacım yok. Ayrıca sadece tiyatro değil, birçok konuda alternatifler sundum isteyene.
  • İnsanın 18 yıl sanat dalı ile uğraşıp tartışma üslubundan bir haber olması ayrıca üzücü.

Mesajlar arasında çeliski yok.
Okuduğunu anlamamakta bu kadar ısrarcı olman hatta tahminimce hiç okumamış olmandan belli.
Fazıl Say dinlemedigimi nerden çıkardın demiycem çünkü bu olay zaten sadece basit bir örnek.
Sanat sanatçı ve emek üzerine maval okumak dediğin koskoca bir sosyolojik görüşü hiçe saymaktır. Bence toplumsal konularda nasıl tartışma ya da eleştiri yapılır eski notlarına bakarak ögrenmeye çalışabilirsin.
Youtube da telifli icerik olabilir ama doğru yönlendirmeyi yapmamandan bahsettim tam olarak.
Neyse
Yüz defa söyledim tekrar söylüyorum.
Yaptiginiz hareket ve kullandiginiz dil sizi o hirsiz olarak adlandirdiginiz insanlardan daha buyuk bir saygisiz yapmaktadir.
Yol yakinken daha ılımlı olmanızı öneririm.
Aksi takdirde sadece kendi bildigini okuyan ve hicbir sey bilmeyen bir birey olarak.
Kelime oyunları yapmaya çabalayıp beceremeyerek ve daha da kötüsü becerdiginizi sanarak kendinizi kandirmaya devam edeceksiniz.
Yazık diyorum.
Güç sahibi olsam ilk yapacağım iş sizin gibileri topluma kazandırmak olurdu.
Sizin gi


Mesajlar arasında çeliski yok.
Okuduğunu anlamamakta bu kadar ısrarcı olman hatta tahminimce hiç okumamış olmandan belli.
Fazıl Say dinlemedigimi nerden çıkardın demiycem çünkü bu olay zaten sadece basit bir örnek.
Sanat sanatçı ve emek üzerine maval okumak dediğin koskoca bir sosyolojik görüşü hiçe saymaktır. Bence toplumsal konularda nasıl tartışma ya da eleştiri yapılır eski notlarına bakarak ögrenmeye çalışabilirsin.
Youtube da telifli icerik olabilir ama doğru yönlendirmeyi yapmamandan bahsettim tam olarak.
Neyse
Yüz defa söyledim tekrar söylüyorum.
Yaptiginiz hareket ve kullandiginiz dil sizi o hirsiz olarak adlandirdiginiz insanlardan daha buyuk bir saygisiz yapmaktadir.
Yol yakinken daha ılımlı olmanızı öneririm.
Aksi takdirde sadece kendi bildigini okuyan ve hicbir sey bilmeyen bir birey olarak.
Kelime oyunları yapmaya çabalayıp beceremeyerek ve daha da kötüsü becerdiginizi sanarak kendinizi kandirmaya devam edeceksiniz.
Yazık diyorum.

Aaaa tabi ayrica kitap sahaf iliskisindeki yorumunuz da tam olarak
Bir orjinal cdnin yüz korsan cdye dönüştürülüp yayinlanması
Ya da sinema cekimi filmler ya da orjinal kitaptan baskilar ya da tiyatrolarin izinsiz kaydi gibi korsan olan seylerle ayni statüdedir ve korsandır.
Yani sahaflar sizin anlatiminizda hirsizliga aracilik eden insanlardir.
 
bos beyinlerinizle konusmaya cabalayip insanlari zehirlemeyin.
Tam da üslup hakkında önerilerde bulunabilecek tarzda insanın konuşacağı şeyler. :) Ayrıca hemen her cümlede bulunan yazım yanlışları fazla dikkat dağıtıyor. Mesajlar tutarsız ve çelişkili ifadeler ile dolu. Tartışmayı uzatmanın alemi yok. Hayatta başarılar...
 
Son düzenleme:
Durum
Mesaj gönderimine kapalı.

Yeni konular

Geri
Yukarı