Nazar gerçekten var mı?

@acv Yazdığı bilimsel bir yazı değil. Bilimsel kaynak olsaydı ruhtan bahsetmezdi. Yazdığı şeyin bilimsel bir gerçekliği yok. Sahte bilim kısaca.

@BERWAR Farkındayım, sadece nazarın bilimsel olduğunu hangi kaynaklara dayanarak idda ettiklerini merak etmiştim. Kaynaklar buraya paylaşılır, birlikte bakar görürüz hangi bilim insanının ne dediğini. Şahsen benim de bir iki spiritüel inancım var ama hiçbirinin bilimsel olduğunu idda etmiyorum.

Yusuf Koçoğlu dedi:

Bilimsel olarak kanıtlandı. Bir sürü makale yazılmış. Işınım olarak geçiyor. O Akil'la bilimle konuşan arkadaşlar nerede şimdi. İngiltere'de İsveç'te araştırma yapanlar var. Araştırırsanız bulursunuz.

Konu dışıda Karamürselli misiniz hocam?

Genişletmek için tıkla...

Doğru mu bilmiyorum ama birilerinin nazarı bilimsel olarak kanıtlamaya çalışması bana çok saçma geldi. Nazar bana hep birtakım metafizik olayları gibi gelir.

Nazar olabilir ancak nazar boncuğuna inanmıyorum.

Nazar belki ama nazar boncuğuna asla inanmam.

acv dedi:

@ZimbabveliKahin bu bilimsel yazıları bizimle paylaşabilir misiniz acaba? Bu tarz çok sahtebilim yazısı gördüm, tipik onlardan biri gibi gözüküyor yazdığınız.

Genişletmek için tıkla...

Enerji dalgalarını kanıtlamaya gerek yok sanırım. Devam ediyorum. Bilinçaltının gücü hakkında "the Power of your subconscious mind" joseph Murphy'nin kitabı kendisi fizikçiydi yanlış hatırlamıyorsam, bu kitabını okumuştum. Anlattığım hikaye de "plasebo etkisi"ne bir örnek. Ona link vermeye ihtiyaç yok, araştırabilirsiniz. Adamın denizci olduğunu unutmuşum yalnız. Şöyle link vereyim tüm olay için. Soğuk Hava Deposunda Ölen Denizci | Denizci Hikayeleri | Denizcilik Bilgileri
Mavi ve kırmızının odak çekdiğini kanıtlamama gerek yok. Moda ile ilgili olduğum için o bilgiyi de verdim. Yani en basitinden kırmızı ruj. Daha sorun cevaplayayım. ☺

@BERWAR Ruh kısmını alt tarafa kendi yorumlarıma eklemiştim. Benim hakkıma olan eleştirinizde beni de etiketlemeliydiniz.

ZimbabveliKahin dedi:

Enerji dalgalarını kanıtlamaya gerek yok sanırım.

Genişletmek için tıkla...

Var aslında. Hangi enerji dalgalarından bahsediyorsunuz? Elektromanyetik dalgalar? Yerçekim dalgaları?

Plasebo etkisinin bahsettiğiniz metafiziksel öğelerle bir alakası yok. İkisinin arasındaki bağlantıyı nasıl kurduğunuzu anlamadım. Plasebo etkisi gerçek bir fenomen fakat sebebi doğaüstü güçlere sahip olmamızdan ziyade ruhsal durumunuzun fizyolojinizi etkilemesi.

acv dedi:

Var aslında. Hangi enerji dalgalarından bahsediyorsunuz? Elektromanyetik dalgalar? Yerçekim dalgaları?

Plasebo etkisinin bahsettiğiniz metafiziksel öğelerle bir alakası yok. İkisinin arasındaki bağlantıyı nasıl kurduğunuzu anlamadım.

Genişletmek için tıkla...

"Birçoğumuz taşıdığımız mavi boncuk sayesinde rahatlar ve kötü gözlerden korunduğumuza inanırız. Peki, insanı oldukça rahatsız eden nazar değmesi ya da göze gelme gibi bir kavram gerçekten var mı? Reem Nöroloji Merkezi kurucusu Dr.Mehmet Yavuz nazar kavramının insan üzerindeki etkilerini anlatıyor.

Hayranlık ve aşırı beğenme esnasında biraz da kıskançlığın etkisi ile gözlerden yayılan ışınların meydana getirdiği ve genelde bakılan nesnelerin bozulması, kırılması ya da eğer insansa sağlının bozulması şeklinde tezahür eden olaylar, halk arasında nazarla açıklanmaktadır

Nazar etkisinin ve gözden yayılan ışınların doz ve oranının insanların kızgın, sinirli, heyecanlı ve kıskançlık anlarında daha da arttığı ve tahrip gücünün yükseldiğini tahmin etmekteyiz. Bu güç, renkli gözlü insanlarda diğer göz renklerine sahip insanlara nazaran daha artmakta ve tehlikeli olmaktadır.

Biyoenerji ile çeşitli hastalıkların tedavi edildiğini ya da edilmeye çalışıldığını hepimiz bilmekteyiz. Biyoenerji gerçeğini artık yavaş yavaş modern tıpta kabul etmeye başlamıştır. Şurası bir gerçek ki vücuttan henüz ne olduğunu anlayamadığımız bir enerji yayılmaktadır.

O halde neden gözden de, elektromanyetik, ultraviyole, kızılötesi ya da morötesi gibi ışınlar yayılmasın. Bu olgudan hareketle bugün nazarı reddeden bilim adamlarının daha ihtiyatlı ve toleranslı davranmaları gerektiği inancındayım.

Bazı insanların çok beğendikleri insanlara veya eşyalara bakışlarıyla ve sözleriyle zarar verdikleri tarih boyunca görülmüş bir gerçektir. Siz de kendi hayatınızda, aniden bardağınızın kırıldığına, vazonuzun veya aynanızın çatladığına, yeni aldığınız ve üzerine titrediğiniz bir eşyanın birden bozulduğuna şahit olmuşsunuzdur. Kendinizi çok sıhhatli ve zinde hissettiğiniz bir anınızda birdenbire halsizleşip, sebepsiz bir yere hastalandığınız olmuştur.

Tüm bu olayların sebebini tıbbi olarak açıklayamadığımız nazar etkisinden kaynaklandığı düşünülmektedir.Her şeye rağmen, gerek kültürel olarak gerekse dini bir inanç olarak dünyanın hemen hemen her yerinde milyonlarca insan nazarı tanımakta ve ona inanmaktadır. Nazarın mahiyetinin bilinmemesi, onu inkâr etmeyi gerektirmez. Nitekim mahiyeti henüz anlaşılmamış nice olaylar vardır."

Dr. Mehmet Yavuz
Nöroloji Uzmanı

"elektromanyetik, ultraviyole, kızılötesi ya da morötesi gibi ışınlar " gibi bir enerji.

Ayrıca metafiziksel demedim. Biliçaltı sayesinde gerçekleşen olaylar metafizik gibi algılanabiliyor sadece. Yani nazarın da bilinçaltı ve enerjinin kombinasyonu sonucu ortaya çıkabileceğini söylemek istedim.

ZimbabveliKahin dedi:

"Birçoğumuz taşıdığımız mavi boncuk sayesinde rahatlar ve kötü gözlerden korunduğumuza inanırız. Peki, insanı oldukça rahatsız eden nazar değmesi ya da göze gelme gibi bir kavram gerçekten var mı? Reem Nöroloji Merkezi kurucusu Dr.Mehmet Yavuz nazar kavramının insan üzerindeki etkilerini anlatıyor.

Hayranlık ve aşırı beğenme esnasında biraz da kıskançlığın etkisi ile gözlerden yayılan ışınların meydana getirdiği ve genelde bakılan nesnelerin bozulması, kırılması ya da eğer insansa sağlının bozulması şeklinde tezahür eden olaylar, halk arasında nazarla açıklanmaktadır

Nazar etkisinin ve gözden yayılan ışınların doz ve oranının insanların kızgın, sinirli, heyecanlı ve kıskançlık anlarında daha da arttığı ve tahrip gücünün yükseldiğini tahmin etmekteyiz. Bu güç, renkli gözlü insanlarda diğer göz renklerine sahip insanlara nazaran daha artmakta ve tehlikeli olmaktadır.

Biyoenerji ile çeşitli hastalıkların tedavi edildiğini ya da edilmeye çalışıldığını hepimiz bilmekteyiz. Biyoenerji gerçeğini artık yavaş yavaş modern tıpta kabul etmeye başlamıştır. Şurası bir gerçek ki vücuttan henüz ne olduğunu anlayamadığımız bir enerji yayılmaktadır.

O halde neden gözden de, elektromanyetik, ultraviyole, kızılötesi ya da morötesi gibi ışınlar yayılmasın. Bu olgudan hareketle bugün nazarı reddeden bilim adamlarının daha ihtiyatlı ve toleranslı davranmaları gerektiği inancındayım.

Bazı insanların çok beğendikleri insanlara veya eşyalara bakışlarıyla ve sözleriyle zarar verdikleri tarih boyunca görülmüş bir gerçektir. Siz de kendi hayatınızda, aniden bardağınızın kırıldığına, vazonuzun veya aynanızın çatladığına, yeni aldığınız ve üzerine titrediğiniz bir eşyanın birden bozulduğuna şahit olmuşsunuzdur. Kendinizi çok sıhhatli ve zinde hissettiğiniz bir anınızda birdenbire halsizleşip, sebepsiz bir yere hastalandığınız olmuştur.

Tüm bu olayların sebebini tıbbi olarak açıklayamadığımız nazar etkisinden kaynaklandığı düşünülmektedir.Her şeye rağmen, gerek kültürel olarak gerekse dini bir inanç olarak dünyanın hemen hemen her yerinde milyonlarca insan nazarı tanımakta ve ona inanmaktadır. Nazarın mahiyetinin bilinmemesi, onu inkâr etmeyi gerektirmez. Nitekim mahiyeti henüz anlaşılmamış nice olaylar vardır."

Dr. Mehmet Yavuz
Nöroloji Uzmanı

"elektromanyetik, ultraviyole, kızılötesi ya da morötesi gibi ışınlar " gibi bir enerji

Genişletmek için tıkla...

Gözlerden çıkan bu ışınlar gözlemlenmiş midir? Kontrollü deneyler ile etkisi kanıtlanmış mı? Kızılötesi dediğiniz benim televizyon kumandamın ucundan da yayılıyor. Ultraviyole güneşten, elektromanyetik radyasyon da zaten bu spektrumun tamamına deniyor. Bu doktor kimdir bilmiyorum ama kaynaktan kastettiğim rastgele bir insanın söylediği sözler değildi. Researchgate, pubmed gibi sitelerden gerçek bir kaynak göstermenizi istemiştim. Sözün özü, söylenilenlerin arasına enerji frekans veya bilinçaltı gibi kelimeler sıkıştırınca her söylediğiniz bilimsel kaynak olmuyor.

Nazar vardır(.)