Eğitim sistemini konuşalım

Üniversiteyi yeni bitirmiş biri olarak eğitim sisteminde elbette sıkıntılar mevcut ama şu tembel öğrencilerin "EğİTiM mi O dA nE yA, YoK kİ aBİ" gibi komik sitemleri beni benden alıyor gerçekten. Arkadaşlar günümüz eğitim sistemleri tüm dünya genelinde 19. yy. başlarında kurulmaya başlandı ve 20. yy.'ın ortalarında iyice oturdu kaldı ve günümüz de artık bariz bazı şeylerin değişmesi gerektiğinin herkes farkında. Bu olay Türkiye'ye mahsus bir şey değil sadece, ben 5 sene Almanya'da okudum ve oranın eğitim sistemi çok daha fazla eleştiriliyor, tek farkı bizden çok önce endüstrileşmeyi başarıp belli bir okumuş kesim yetiştirmeleri. Gelişmiş batı ülkelerini de bu kişilerin çocukları yönlendiriyor. Siz öyle Finlandiya örneklerine bakıp özenmeyin çünkü dünyanın en gelişmiş ülkelerinde bile o seviyede rahat ve öğrenci bazlı öğrenim yok. Ayrıca Türkiye gibi 85 milyonluk ve hızla büyüyen kalabalık (1,5 milyon mülteci çocuk dahil bile değil) bir ülkenin malesef ezberci ve yoğun sınav yapmaktan başka şansı yok. Olay bunu tamamen ülkene nasıl yansıttığın ile alakalı, bknz; Güney Kore. Onların eğitim sistemi bizim ezberci sisteminden bile daha ağır yani bizim öğrencilerin 3-4 katı daha ağır çalışıyorlar ve intihar oranları çok yüksek ama son 50-60 sene içerisinde bizimle aynı seviyede olan Güney Kore bugün Türkiye'nin her anlamda çok ilerisinde geziyor. Yanımda telefonum Samsung, kullandığım monitörüm LG ve birçok Kore markasını bu şartlar altında çıkardılar. Eğitim sisteminde elbette bazı büyük sıkıntılar mevcut ama bazı arkadaşlar sürekli mızmızlanmayı çok seviyorlar. Kısacası dünyanın neredeyse her tarafında şu an eğitimde eşitsizlik, ezbercilik vb. olaylar var sadece bize özel değil, sizin göreviniz elinizden geleni yapmak. Okul dışında kendinizi geliştirmeye bakacaksınız artık, dünya böyle işliyor.
 
Üniversiteyi yeni bitirmiş biri olarak eğitim sisteminde elbette sıkıntılar mevcut ama şu tembel öğrencilerin "EğİTiM mi O dA nE yA, YoK kİ aBİ" gibi komik sitemleri beni benden alıyor gerçekten. Arkadaşlar günümüz eğitim sistemleri tüm dünya genelinde 19. yy. Başlarında kurulmaya başlandı ve 20. yy.'ın ortalarında iyice oturdu kaldı ve günümüz de artık bariz bazı şeylerin değişmesi gerektiğinin herkes farkında. Bu olay Türkiye'ye mahsus bir şey değil sadece, ben 5 sene Almanya'da okudum ve oranın eğitim sistemi çok daha fazla eleştiriliyor, tek farkı bizden çok önce endüstrileşmeyi başarıp belli bir okumuş kesim yetiştirmeleri. Gelişmiş batı ülkelerini de bu kişilerin çocukları yönlendiriyor. Siz öyle Finlandiya örneklerine bakıp özenmeyin çünkü dünyanın en gelişmiş ülkelerinde bile o seviyede rahat ve öğrenci bazlı öğrenim yok. Ayrıca Türkiye gibi 85 milyonluk ve hızla büyüyen kalabalık (1, 5 milyon mülteci çocuk dahil bile değil) bir ülkenin maalesef ezberci ve yoğun sınav yapmaktan başka şansı yok. Olay bunu tamamen ülkene nasıl yansıttığın ile alakalı, bknz; Güney Kore. Onların eğitim sistemi bizim ezberci sisteminden bile daha ağır yani bizim öğrencilerin 3-4 katı daha ağır çalışıyorlar ve intihar oranları çok yüksek ama son 50-60 sene içerisinde bizimle aynı seviyede olan Güney Kore bugün Türkiye'nin her anlamda çok ilerisinde geziyor. Yanımda telefonum Samsung, kullandığım monitörüm LG ve birçok Kore markasını bu şartlar altında çıkardılar. Eğitim sisteminde elbette bazı büyük sıkıntılar mevcut ama bazı arkadaşlar sürekli mızmızlanmayı çok seviyorlar. Kısacası dünyanın neredeyse her tarafında şu an eğitimde eşitsizlik, ezbercilik vb. olaylar var sadece bize özel değil, sizin göreviniz elinizden geleni yapmak. Okul dışında kendinizi geliştirmeye bakacaksınız artık, dünya böyle işliyor.

Dediğinizin yarısı doğru yarısı yanlış, dediğim gibi ülkemizde herkesin aynı şeyi yapmasını bekliyorlar mesela benim matematiğim kötü türkçem İngilizcem sosyalim iyi banane matematikten ben bunlarla alakalı bir şey olacağım ama bizim sistemimizde matematiği kötü olana değer verilmiyor ve Güney Kore örneği vermişsiniz biz böyle herkesten matematik Türkçe fen beklersek 21.-22. yüzyılın en önemli işlerinden olacak arayüz tasarımcıları, yazılım mühendisleri ülkemizde hiç olmayacak.
 
Konudaki yorumlara bakınca gülesi geliyor insanın. :D

Arkadaşlar Allah aşkına, ülkemizdeki eğitim sisteminin kötü olduğunu düşünmeniz ülkemizde eğitim sistemi olmadığı anlamına gelmiyor. Hayır, dalga geçtiğinizin farkındayım ama o kadar fazla "eğitim sistemi" ya da "hangi eğitim sistemi" şeklinde yorum gelmiş ki artık ciddi ciddi böyle düşündüğünüze inanmaya başlayacağım.

Eğitim sistemi kötü de öğrenciler nitelikli öğrenci mi? Ben eğitim sistemi iyi veya kötü demeyeceğim bu konuda, bu tartışmaya girmeyeceğim sadece işin farklı bir boyutuna değineceğim. Bir şeylerin değişmesi isteniyorsa herkes elini taşın altına koymalıdır. Bakanlar düzgün eğitim sistemi yapsın biz de sefasını yaşayalım diye bir şey yok. Ülkemizdeki öğrencilerin yüzde kaçı sorumluluklarını gerçekten yerine getiriyor? Kaç kişiye gerçekten öğrenci diyebilirsiniz? Kaç tane öğrenci temel matematik işlemlerini yapabiliyor, kaç kişi tarihini biliyor? Kaç kişi şu pandemi döneminde uzaktan dersleri takip ediyor? Kaç kişi bütün gün oyun oynamak yerine ders çalışıyor? Kaç öğrenci okulla yetinmeyip kendini geliştirmeye, fazlasını öğrenmeye ve araştırmaya çalışıyor? İngilizce bilen kaç öğrenci var? Kaç tane öğrenci serserilik yapmıyor? Kaç tane öğrenci öğretmenlerin arkasından hakaret etmiyor? Bu soruların cevaplarını düşünürseniz anlarsınız ne demek istediğimi. Öğrencilerin çoğu yan gelip yatıyor, sorumluluklarını bilmiyor ama iş sınava gelince hocalar suçlu, sistem suçlu. Ee kardeşim seni bağlayan mı oldu? Niye çalışmadın? Sen çalışıp yapama o zaman başımın üstünde yerin var ama sen bütün dönem yat ondan sonra sınav gelince bittik biz, yandık biz. Bakın bunu sadece pandemi dönemi için söylemiyorum, şu anda interneti olmayanlar var kabul edilebilir bir şey ama normalde de durum böyle. Aha netler ortada işte, üniversite sınavındaki soruların çeyreğini kaç öğrenci çözebiliyor? Demek ki öğrenciler de ekşili istiyor. Üzgünüm ama durum böyle.

Hep eğitim sistemi eleştiriliyor, bir kere de öğrenciler eleştirilse? Veyahut, şöyle bir şey yapsak. Burada filozof gibi eğitim sistemini eleştiren, yerden yere vuranları Milli Eğitim Bakanı'nın karşısına koysak derdini anlat desek kaç kişi "ee, şey, dı" demeden düzgünce tartışabilir? Hiç kimse. Bu işler bilgisayardan bir şeyler yazmaya benzemiyor.

Ben de eğitim hayatım boyunca zorluklarla karşılaştı. Benim de hiç sevmediğim olaylar oldu, ben de çok fazla şeyden şikayetçi oldum ve hala da oluyorum ama bu süre zarfında da öğrencilerin bir şeyleri değiştirmek için çabaladığını pek göremedim.
 
Öğrenciler nitelikli öğrenci mi?

Nitelikli diye bir şey yok yeteneği keşfedilememiş vardır.

Kaç tane öğrenci temel matematik işlemlerini yapabiliyor.

Temel matematik işlemleri = 4-5 basamağa kadar tüm işlemler(çarpma, bölme, toplama, çıkarma)

Kaç kişi tarihini biliyor?

Sanırım ben anlatamadım her şeyin aynı şeyi bilmesi gerekmez mesela bir Türkçe öğretmenine sınavda tarih sorusu sorulmaz.

İngilizce bilen kaç öğrenci var?

Herkes İngilizce istemeyebilir mesela birisinin yapacağı şeyin İngilizceyle uzaktan yakından alakası olmayabilir ee biz niye bu adama İngilizce soruyoruz.

İş sınava gelince hocalar suçlu, sistem suçlu.

Dediğim şeyler düzelirse hiç kimse böyle demez merak etmeyin.

Üniversite sınavındaki soruların çeyreğini kaç öğrenci çözebiliyor? Demek ki öğrenciler de ekşili istiyor. Üzgünüm ama durum böyle.

Üniversite sınavında neden herkese aynı sorular soruluyor ve herkesten aynı doğrular bekleniyor belki adam tasarımcı olacak belki adam İngilizceci olacak buna neden matematik tarih soruyoruz.

Milli Eğitim Bakanı'nın karşısına koysak.

Biz niye gidip söylüyoruz Instagram, Twitter, forumlara girseler kendileri de görürler.
 
Nitelikli diye bir şey yok yeteneği keşfedilememiş vardır.
Herkesin yeteneğinin farklı alanlarda olması farklı bir konu, nitelikli öğrenci olmak farklı bir konu. Eğer mevcut sistem buysa kurallara göre oynayıp sorumlulukları yeterine getirmek nitelikli öğrenci olmaktır. Sınavlardan yüksek not almak için de özel bir yeteneğe ihtiyaç yok.
Temel matematik işlemleri = 4-5 basamağa kadar tüm işlemler(çarpma, bölme, toplama, çıkarma)
Ben de bundan bahsediyorum zaten, bu kadar kolay şeyleri bile yapabilen kaç kişi var?
Sanırım ben anlatamadım her şeyin aynı şeyi bilmesi gerekmez mesela bir Türkçe öğretmenine sınavda tarih sorusu sorulmaz.
Bir önceki mesajımı yazarken sizin ne yazdığınızı okumadım zaten. Benim buradaki "tarih bilmekten" kastım çok farklı. Akademik olarak dersi bilmekten bahsetmiyorum. Ben kimim, nereden geldim diyebilmek için kendi tarihini bilmek gerekir. Bunu kastettim. Türkçe öğretmenine "Yunanistan'a kim saldırdı?" şeklinde soru sorulmaz ama o Türkçe öğretmeni kendi tarihini bilmelidir.
Herkes İngilizce istemeyebilir mesela birisinin yapacağı şeyin İngilizceyle uzaktan yakından alakası olmayabilir ee biz niye bu adama İngilizce soruyoruz.
Kendini geliştirmeye açık bir kişi Türkçe kaynaklarla yetinmez, İngilizce bilmesi zorunludur. Yapacağı işte İngilizce gerekmemesi bunu değiştirmez. Şu anda İngilizce dünya dili, bu durumdan hoşnutuz veya değiliz, bilmeliyiz.
Dediğim şeyler düzelirse hiç kimse böyle demez merak etmeyin.
Daha önceki sayfalarda ne yazdığınızı okumadım, size hitaben bir şey de yazmadım.
Üniversite sınavında neden herkese aynı sorular soruluyor ve herkesten aynı doğrular bekleniyor belki adam tasarımcı olacak belki adam İngilizceci olacak buna neden matematik, tarih soruyoruz.
Sorulmamalı ya da en azından yüzeysel sorulmalı. Ben sayısalcıyım, zamanında sözel derslerden nefret ettim ve sınavına da girmek istemedim. Burada öğrencilerin anlamadığı şey şu, şu anda sistem bu şekilde ve hoşlarına gitmiyor diye çalışmadıklarında kimseden intikam alamazlar, bir şey elde edemezler. O yüzden kuralına göre oynayıp çözmeliyiz yapacak bir şey yok.
Biz niye gidip söylüyoruz Instagram, Twitter, forumlara girseler kendileri de görürler.
Orada yazdığımdan gerçekten bunu mu anladınız? Size hiç kimse gidip söyleyin demiyor. Orada ben bir misal verdim. Öğrencilerden birine bu imkan verilse diye yazdım.
Instagram, Twitter'ı da görüyorlar zaten, merak etmeyin.

Ayrıca koskoca yazımın toplasan 10 tane cümlesine cevap vermişsiniz. Geri kalanı nerede? Bu bağlamda sizin bu mesajınıza hiç cevap vermemeliydim ama neyse.
 
Mevcut sistem buysa kurallara göre oynayıp sorumlulukları yeterine getirmek nitelikli öğrenci olmaktır. Sınavlardan yüksek not almak için de özel bir yeteneğe ihtiyaç yok.

Hocam siz de şunu anlayın o adam o dersi sevmiyorsa o dersi günlük hayatta yeterli olacak seviyede sorulmalıdır mesela bir adam tarihçi ona çıkıpta Pi sayısının karekökünün 1400 katının 5'e oranının 9999 ile çarpımı dememeliyiz o ne yapsın o kadar matematiği onun bilmesi gereken şey Türkçe ve tarih.

Ben de bundan bahsediyorum zaten, bu kadar kolay şeyleri bile yapabilen kaç kişi var?

Kim yapamıyor herkes onu kafadan yapabiliyor ve sınavda öyle sorulsa zaten herkes çözer.

Ben kimim, nereden geldim diyebilmek için kendi tarihini bilmek gerekir.

Sınavlarda öyle sorulmuyor işte sınavlarda böyle sorulabilir buna kimse karşı çıkmaz.

Türkçe kaynaklarla yetinmez, İngilizce bilmesi zorunludur.

Google Translate Bing Microsoft Translator - Türkçe diline çeviri Yandex.Çeviri: İngilizce - Türkçe, Rusça - Türkçe, Almanca - Türkçe ve diğer diller için sözlük ve çevrimiçi çeviri servisidir.

O yüzden kuralına göre oynayıp çözmeliyiz yapacak bir şey yok.

İşte o kurallar yüzünden milyonlarca işsiz genç var hepsine sorsan mutlaka iyi oldukları bir alan vardır,

Öğrencilerden birine bu imkan verilse diye yazdım.

Bana verilse ben gerçekten normal konuşurum.
 
Hocam siz de şunu anlayın o adam o dersi sevmiyorsa o dersi günlük hayatta yeterli olacak seviyede sorulmalıdır mesela bir adam tarihçi ona çıkıpta Pi sayısının karekökünün 1400 katının 5'e oranının 9999 ile çarpımı dememeliyiz o ne yapsın o kadar matematiği onun bilmesi gereken şey Türkçe ve tarih.
Ben bunu anlayalı yıllar oldu. Bu konuda hemfikiriz zaten. Yazdıklarımı daha dikkatli okuyun. Bakın ne demişim:
"Sorulmamalı ya da en azından yüzeysel sorulmalı. Ben sayısalcıyım, zamanında sözel derslerden nefret ettim ve sınavına da girmek istemedim. Burada öğrencilerin anlamadığı şey şu, şu anda sistem bu şekilde ve hoşlarına gitmiyor diye çalışmadıklarında kimseden intikam alamazlar, bir şey elde edemezler."
Benim burada vurguladım şey, durum böyle diye kimseye yan gelip yatma hakkı verilmiyor, çabalaması lazım. Hadi tamam, başarılı olduğun farklı diye diğer alanlarda çabalamasın. Peki bu boş vakitlerinde faydalı şeyler yapıyor mu öğrenciler yoksa dışarı çıkıp boş boş dolanıyor/bilgisayar mı oynuyor? Ahanda kitap okuma oranları ortada. Şimdi diyeceksiniz ki paraları yetmiyor. Ya allah aşkına senede 1 kitap alsalar kitap okuma oranları kat kat artar. Demek ki boş vakitler çöp ediliyor, o yüzden öğrenciler hiç boşuna bahane üretmesin. Şu anki öğrencilere en iyi sistemi de getirseler onlar yine yatarlar. Sistemin iyileşmesi için öğrencilerin de iyileşmesi gerekir.
Kim yapamıyor herkes onu kafadan yapabiliyor ve sınavda öyle sorulsa zaten herkes çözer.
Kim mi yapamıyor? Lütfen gözünüzü açın da bir bakın dışarıya. Düşük puanlı lisede okuyanlara bir bakın. Bir zahmet yapsın diğerleri.
Sınavlarda öyle sorulmuyor işte sınavlarda böyle sorulabilir buna kimse karşı çıkmaz.
Evet sınavlarda öyle sorulmuyor. Sorulmalı ama sorulmuyor. Ama madem ki mevcut sistem böyle, o zaman çalışmak icap eder. Sisteme zıt düşünce de olunsa bile onu yenmek için onun sınavından geçilmeli. Daha güzel bir alternatifi yok, üzgünüm.
Attığınız çeviri sitelerinin hiçbirisi düzgün çeviri yapamıyor ki siz de zaten bunu biliyorsunuzdur. Her seferinde çeviri mi kullanacaksınız? Bir mühendislik kitabını çeviri siteleriyle mi okuyacaksınız? Bol şans.
İşte o kurallar yüzünden milyonlarca işsiz genç var hepsine sorsan mutlaka iyi oldukları bir alan vardır.
Bu kurallar yanlış ve değiştirilmeli ama varlar. Bunu da değiştirecek olanlar da yine öğrencilerdir. Çok okuyup, çalışacaklar ve değiştirecekler. Ayrıca siz de kabul edin ki bu işsiz kalanların çok büyük bir kısmını sadece üniversite bitirmekle yetinip iş arayanlar oluşturuyor.
Bana verilse ben gerçekten normal konuşurum.
Hadi diyelim ki siz kekelemeden düzgünce konuşabilecek bir seviyedesiniz. Peki ya öğrencilerin çoğu bu durumda mı? Dürüst olun, ve söyleyin. Ben söyleyelim, hayır, daha çok kendilerini rezil ederler.
 

Yeni konular

Geri
Yukarı