Merhaba arkadaşlar. İlk blog deneyimim olacak ondan dolayı yanlış yaparsam kusuruma bakmayın. Uzatmadan oyuna geçelim. (Bir miktar spoiler var.)
Witcher 3 2015 yılında Andrzej Sapkowski'nin alın benim kitabımı ne yapıyorsanız yapın dediği serinin üçüncü oyunudur. Kendisi tüm hakları sattıktan sonra ''Çok büyük aptallık ettim'' dediği bir açıklaması da vardır. Metacritic puanı 93 olan ve 2015 yılında sayısız ödül alan oyundur.
Hikaye:
Ana hikaye Witcher 2'den altı ay sonra Nilfgaard'ın kuzey krallıklarına yaptığı saldırılar ile başlıyor. Kuzey'de Temerya ve Kaedwen Redanya tarafından ele geçirilmiş Nilfgaard'a karşı koymaya çalışıyor. Bu sırada biz Yennefer'in savaş alanındaki izlerden Yennefer'i arıyoruz. Ak Bostan'a gidip griffini öldürüyoruz. Anlıyoruz ki Yennefer Vizima'da bizi bekliyor. Gittiğimiz handa anlaşmazlık sebebiyle kavga çıkıyor ve Ak Bostan Kasabı lakabını alıyoruz. Tam handan çıkarken Yennefer kapıya Nilfgaard askerleri ile birlikte bizi bekliyor. Daha sonra imparatora çıktığımızda ise öz kızımız gibi gördüğümüz Ciri'nin geri döndüğünü imparatorun bize kontrat teklif etmek için çağırdığını anlıyoruz. Asıl hikaye ise bundan sonra başlıyor.
Açıkçası Witcher evrenine hakim değilseniz ya da ilk iki oyunu oynamadıysanız hikaye size sıkıcı gelebilir. Ancak oyunda ilerleyince hikaye çok fazla açılıyor çok güzel bir hale bürünüyor. Tavsiyem ilk oyunu oynamasanız bile ikinci oyunu şiddetle oynamanızı öneririm.
RPG tarafı:
Oyunda açıkçası gelişiminizi öyle üstün bir şekilde hissedemiyorsunuz. Karakter gelişimi açısından bir başyapıt olduğunu söyleyemem (bknz. Dying Light, Skyrim en iyi örneklerden). Ancak hikayeye yön verme, zırh çeşitliliği, yan görevlerin ana görev gibi yazılmış hikayeleri... Bunlar gerçekten başyapıt seviyesinde.
Aksiyon (Dövüş sistemi):
Bitirici animasyonları gerçekten çok iyi. Animasyonlar en üst düzeyde. Vuruş hissi de gayet iyi. Fakat Aksiyon/RPG oyunlarında olan kütüklük bir miktar bu oyunda da var. Tabi zamanına göre en az yaşatan oyunlardan biriydi Witcher 3. Ve dövüş sistemi bir yerden sonra kendini çok tekrar etmeye dönüyor. Oyun aslında bunu engellemek için yeteri kadar silah çeşitliliğine sahip ancak balta tarzı bir silah kullanırken bitirici animasyonları olmuyor. Bu da bir nebze eksi sayılabilecek bir nokta.
Grafikler:
Grafikler 2021 yılında çok çok iyi gelmeyebilir. Ancak manzaralar hala taş gibi. Bakmaya doyamıyorsunuz. Ve bu yıl içerisinde HD update+RTX desteğini de geleceğini düşünürsek grafikler gayet iyi olacaktır.
Ara sahne ve sinematikler:
Ara sahne ve sinematikler de gayet iyi. Karakterlerin mimikleri yeterli düzeyde. Fakat karakter bazlı gidersek Yennefer'in bazen tam nasıl ruh halinde olduğunu anlayamayabiliyorum.
Ana karakter(ler):
Ana karakterimiz ilk iki oyunda da olduğu gibi Geralt. Ve bana göre oyun tarihinin en akılda kalıcı ana karakterlerinden kendisi. Çünkü Witcher evreni öyle bir evren ki bu evrende iyi ile kötünün savaşı yok. Geralt aslında oynarken tam anlamıyla biziz. Verdiğimiz her karar belki de uyduruktan sandığımız bir kelime bile evreni değiştirebilecek düzeyde.
Ciri ile oynarken verdiğimiz kararların bir önemi yok. Bu noktada tek eksi diyebilirim.
Yan karakterler:
Yan karakterler de aşırı olarak çok iyi yazılmış. Herkesin kendine ait bambaşka hikayesi bambaşka ruhu var.
Müzikler ve Seslendirme:
Müzikler bu oyunun en güçlü olduğu noktalardan biri. Öyle müzikler var ki sırf Velen ve Skellige'yi daha yavaş oynadığımı biliyorum. Normalde 2-3 vuruşta keseceğim garkolanı arkadaki müziği dinlemek için bile bile uzatıyorum. Oyun tarihinin en iyi müziklerinden var bu oyunda.
Seslendirme ise gayet başarılı gayet yerinde. Zaten çoğu AAA oyun seslendirme tarafında kötü bir iş çıkarmıyor.
Sonuç:
2015 yılında böyle bir oyun çıkması gerçekten muazzam. Tam anlamıyla bir başyapıt.
Müzikler 9.5/10
Ana karakter 9/10
Yan karakterler 8/10
Dövüş sistemi 7.5/10
RPG kısmı 8.5/10
Hikaye 8.5/10
Genel 9/10
Anketi oylarsanız sevinirim. Okuduğunuz içi teşekkürler.
İyi forumlar.
Witcher 3 2015 yılında Andrzej Sapkowski'nin alın benim kitabımı ne yapıyorsanız yapın dediği serinin üçüncü oyunudur. Kendisi tüm hakları sattıktan sonra ''Çok büyük aptallık ettim'' dediği bir açıklaması da vardır. Metacritic puanı 93 olan ve 2015 yılında sayısız ödül alan oyundur.
Hikaye:
Ana hikaye Witcher 2'den altı ay sonra Nilfgaard'ın kuzey krallıklarına yaptığı saldırılar ile başlıyor. Kuzey'de Temerya ve Kaedwen Redanya tarafından ele geçirilmiş Nilfgaard'a karşı koymaya çalışıyor. Bu sırada biz Yennefer'in savaş alanındaki izlerden Yennefer'i arıyoruz. Ak Bostan'a gidip griffini öldürüyoruz. Anlıyoruz ki Yennefer Vizima'da bizi bekliyor. Gittiğimiz handa anlaşmazlık sebebiyle kavga çıkıyor ve Ak Bostan Kasabı lakabını alıyoruz. Tam handan çıkarken Yennefer kapıya Nilfgaard askerleri ile birlikte bizi bekliyor. Daha sonra imparatora çıktığımızda ise öz kızımız gibi gördüğümüz Ciri'nin geri döndüğünü imparatorun bize kontrat teklif etmek için çağırdığını anlıyoruz. Asıl hikaye ise bundan sonra başlıyor.
Açıkçası Witcher evrenine hakim değilseniz ya da ilk iki oyunu oynamadıysanız hikaye size sıkıcı gelebilir. Ancak oyunda ilerleyince hikaye çok fazla açılıyor çok güzel bir hale bürünüyor. Tavsiyem ilk oyunu oynamasanız bile ikinci oyunu şiddetle oynamanızı öneririm.
RPG tarafı:
Oyunda açıkçası gelişiminizi öyle üstün bir şekilde hissedemiyorsunuz. Karakter gelişimi açısından bir başyapıt olduğunu söyleyemem (bknz. Dying Light, Skyrim en iyi örneklerden). Ancak hikayeye yön verme, zırh çeşitliliği, yan görevlerin ana görev gibi yazılmış hikayeleri... Bunlar gerçekten başyapıt seviyesinde.
Aksiyon (Dövüş sistemi):
Bitirici animasyonları gerçekten çok iyi. Animasyonlar en üst düzeyde. Vuruş hissi de gayet iyi. Fakat Aksiyon/RPG oyunlarında olan kütüklük bir miktar bu oyunda da var. Tabi zamanına göre en az yaşatan oyunlardan biriydi Witcher 3. Ve dövüş sistemi bir yerden sonra kendini çok tekrar etmeye dönüyor. Oyun aslında bunu engellemek için yeteri kadar silah çeşitliliğine sahip ancak balta tarzı bir silah kullanırken bitirici animasyonları olmuyor. Bu da bir nebze eksi sayılabilecek bir nokta.
Grafikler:
Grafikler 2021 yılında çok çok iyi gelmeyebilir. Ancak manzaralar hala taş gibi. Bakmaya doyamıyorsunuz. Ve bu yıl içerisinde HD update+RTX desteğini de geleceğini düşünürsek grafikler gayet iyi olacaktır.
Ara sahne ve sinematikler:
Ara sahne ve sinematikler de gayet iyi. Karakterlerin mimikleri yeterli düzeyde. Fakat karakter bazlı gidersek Yennefer'in bazen tam nasıl ruh halinde olduğunu anlayamayabiliyorum.
Ana karakter(ler):
Ana karakterimiz ilk iki oyunda da olduğu gibi Geralt. Ve bana göre oyun tarihinin en akılda kalıcı ana karakterlerinden kendisi. Çünkü Witcher evreni öyle bir evren ki bu evrende iyi ile kötünün savaşı yok. Geralt aslında oynarken tam anlamıyla biziz. Verdiğimiz her karar belki de uyduruktan sandığımız bir kelime bile evreni değiştirebilecek düzeyde.
Ciri ile oynarken verdiğimiz kararların bir önemi yok. Bu noktada tek eksi diyebilirim.
Yan karakterler:
Yan karakterler de aşırı olarak çok iyi yazılmış. Herkesin kendine ait bambaşka hikayesi bambaşka ruhu var.
Müzikler ve Seslendirme:
Müzikler bu oyunun en güçlü olduğu noktalardan biri. Öyle müzikler var ki sırf Velen ve Skellige'yi daha yavaş oynadığımı biliyorum. Normalde 2-3 vuruşta keseceğim garkolanı arkadaki müziği dinlemek için bile bile uzatıyorum. Oyun tarihinin en iyi müziklerinden var bu oyunda.
Seslendirme ise gayet başarılı gayet yerinde. Zaten çoğu AAA oyun seslendirme tarafında kötü bir iş çıkarmıyor.
Sonuç:
2015 yılında böyle bir oyun çıkması gerçekten muazzam. Tam anlamıyla bir başyapıt.
Müzikler 9.5/10
Ana karakter 9/10
Yan karakterler 8/10
Dövüş sistemi 7.5/10
RPG kısmı 8.5/10
Hikaye 8.5/10
Genel 9/10
Anketi oylarsanız sevinirim. Okuduğunuz içi teşekkürler.
İyi forumlar.