1976 yılında Saddam hükümeti, Fransa’dan Osiris sınıfı nükleer reaktör satın aldı ve bunu Tuwaitha Nükleer Araştırma Merkezin'e götürdü. İsrail İstihbarat Servisi MOSSAD, bunu gelecekte nükleer silah üretimi için bir tehdit oluşturacağından tehdit olarak algılayıp imha görevi İsrail Hava Kuvvetlerine verildi.
7 Haziran 1981 saat 15.55'de Etzion Hava Üssü'nden 3 adet yakıt tankı, 2 adet Mark-84 bombası, 2 adet AIM-9 Sidewinder füzeleriyle yüklenen 8 F-16A, 4'erli 2 kol halinde kalkış yaptı. 8 adet F-16A'yı korumak için ise 6 tane F-15 görevlendirdi. F-15'ler 3'erli 2 kol halinde F-16'lara eskortluk yapmak için havalandılar.
Hedef 1600 km uzaklıktaydı ve hedefe ulaşmak için İsrail ile iyi ilişkileri olmayan 2 ülkenin hava sahasından geçilecekti. İddialara göre uçaklar önce Ürdün hava sahasına girdiler ve bu hava sahasında yer ekipleriyle Suudi aksanlı Arapça konuşarak kendilerini Suudi uçakları olarak tanıttılar. Suudi Arabistan'ın üstünden geçerken de Ürdün aksanıyla Arapça konuşarak kendilerini Ürdün uçakları olarak tanıtıp hedefe ulaşmak için ilerlediler. 2 ülke de İsrail uçaklarını tespit edemedi.
Jetler, Irak hava sahasına girdiğinde radar örtüsünden kaçınmak için irtifa düşürerek Bağdat’a doğru yöneldiler. Alçak irtifadaki Mark-84 yüklü F-16a’lar, Osirak deneme nükleer santraline yaklaşıp ani bir tırmanışla irtifa kazanarak reaktör üzerine 35° açıyla dalıp 5 saniye aralıklarla, çiftler halinde toplamda 16 adet MK-84’ü 80 saniye gibi kısa bir sürede bırakarak tesisi imha ettiler. Daha sonra kayıpsız bir şekilde İsrail uçakları üslerine dönüp inişlerini gerçekleştirdiler.
Operasyonda 10 Irak askeri, 1 adet Fransa vatandaşı öldü. Reaktör merkezi geniş çaplı hasar gördüğü için Irak’ın nükleer programı ciddi mühlette askıya alındı.
F-16'ların ilk büyük çaptaki operasyonunu İsrail bu kusursuz operasyonla gerçekleştirmiştir. İsrail Hava Kuvvetlerinin neden Orta Doğu'daki en büyük hava kuvvetleri olduğunu anlamak için bu ve benzeri operasyonlarını argüman gösterebiliriz.
Merak edenler için, Filo ve uçak kalitesi olarak bizden de üstüler ancak Türk Hava Kuvvetlerinin gücünü de bilerek F-35 almamamız için çabalayan bir lobileri vardı. Orta Doğu'daki tek hava gücü olmaya çalışmaları büyük oranda başarıyla sonuçlandı Türkiye'nin F-35 alamamasından kaynaklı.
Benzer kalitede operasyonu dünya üzerinde gerçekleştirebilecek kuvvetler sayısı bir elin parmağını geçmez. NATO'da ABD'den sonra pratik olarak Türk Hava Kuvvetlerinin böyle bir operasyonu yapabilecek en yakın kuvvet olduğunu da abartmadan söyleyebilirim.
7 Haziran 1981 saat 15.55'de Etzion Hava Üssü'nden 3 adet yakıt tankı, 2 adet Mark-84 bombası, 2 adet AIM-9 Sidewinder füzeleriyle yüklenen 8 F-16A, 4'erli 2 kol halinde kalkış yaptı. 8 adet F-16A'yı korumak için ise 6 tane F-15 görevlendirdi. F-15'ler 3'erli 2 kol halinde F-16'lara eskortluk yapmak için havalandılar.
Hedef 1600 km uzaklıktaydı ve hedefe ulaşmak için İsrail ile iyi ilişkileri olmayan 2 ülkenin hava sahasından geçilecekti. İddialara göre uçaklar önce Ürdün hava sahasına girdiler ve bu hava sahasında yer ekipleriyle Suudi aksanlı Arapça konuşarak kendilerini Suudi uçakları olarak tanıttılar. Suudi Arabistan'ın üstünden geçerken de Ürdün aksanıyla Arapça konuşarak kendilerini Ürdün uçakları olarak tanıtıp hedefe ulaşmak için ilerlediler. 2 ülke de İsrail uçaklarını tespit edemedi.
Jetler, Irak hava sahasına girdiğinde radar örtüsünden kaçınmak için irtifa düşürerek Bağdat’a doğru yöneldiler. Alçak irtifadaki Mark-84 yüklü F-16a’lar, Osirak deneme nükleer santraline yaklaşıp ani bir tırmanışla irtifa kazanarak reaktör üzerine 35° açıyla dalıp 5 saniye aralıklarla, çiftler halinde toplamda 16 adet MK-84’ü 80 saniye gibi kısa bir sürede bırakarak tesisi imha ettiler. Daha sonra kayıpsız bir şekilde İsrail uçakları üslerine dönüp inişlerini gerçekleştirdiler.
Operasyonda 10 Irak askeri, 1 adet Fransa vatandaşı öldü. Reaktör merkezi geniş çaplı hasar gördüğü için Irak’ın nükleer programı ciddi mühlette askıya alındı.
F-16'ların ilk büyük çaptaki operasyonunu İsrail bu kusursuz operasyonla gerçekleştirmiştir. İsrail Hava Kuvvetlerinin neden Orta Doğu'daki en büyük hava kuvvetleri olduğunu anlamak için bu ve benzeri operasyonlarını argüman gösterebiliriz.
Merak edenler için, Filo ve uçak kalitesi olarak bizden de üstüler ancak Türk Hava Kuvvetlerinin gücünü de bilerek F-35 almamamız için çabalayan bir lobileri vardı. Orta Doğu'daki tek hava gücü olmaya çalışmaları büyük oranda başarıyla sonuçlandı Türkiye'nin F-35 alamamasından kaynaklı.
Benzer kalitede operasyonu dünya üzerinde gerçekleştirebilecek kuvvetler sayısı bir elin parmağını geçmez. NATO'da ABD'den sonra pratik olarak Türk Hava Kuvvetlerinin böyle bir operasyonu yapabilecek en yakın kuvvet olduğunu da abartmadan söyleyebilirim.
Son düzenleme:
