- Katılım
- 2 Haziran 2015
- Mesajlar
- 14.196
- Makaleler
- 110
- Çözümler
- 120
Zira en iyi fotoğraf en az port processing gerektiren fotoğraftır.
Kurallar hakkında dediklerinde hakkın var. Kadrajı düz tutma, nesneyi kadrajda doğru yere oturtmak gibi. Ancak post proccess ile alakalı öyle bir şey yok yani. En iyi fotoğraf en iyi fotoğraftır.
Post proccessin deyince aklınıza ağır Photoshop kullanmak gelmemeli. Ki Photoshop da değildir zaten. RAW olarak çektiğin fotoğrafta ortaya çıkmayı bekleyen birçok veri vardır. Bunları ortaya çıkartırsın.
Bir bunu bir de "En iyi makine en iyi fotoğrafı çekseydi, en iyi daktiloya sahip olan da en iyi romanı yazardı." sözünü garipsiyorum. Bu sözü söyleyenin 3 tane Leica ile gezdiğini unutuyor insanlar.
En iyi fotoğraf en iyi fotoğraftır. Bunun bir ölçüsü yoktur.
Chase Jarvis "En iyi kamera yanında olandır" der. Cep telefonu ile de fotoğraf çekilebilir li S20FE kamerası gayet iyi olan bir telefon.
Bu da saçmalık bence. En iyi kamera ve lens ikilisi, sokak fotoğrafçılığının biraz dışına çıktığın zaman sana çağ atlatır. Timelapse çekimi, Astrofotoğrafçılık, uzu pozlama, Hyperlapse gibi alanlara girdiğinde, kullandığın ekipman seni oldukça fazla öne taşıyor.
Bana göre ana fikir "Doğru zamanda doğru yerde olmak" üzerinden gelişmeli. Ekipmanımı, tripodumu yüklenip fotoğraf peşinde koştuğum, tek bir kare için saatlerimi harcadığım çok oldu. Doğru zamanda doğru yerde olmayı başardığımda, istediğim fotoğrafı çekmeyi de başarmış oldum.
Chase Jarvis yalan söylüyor. Biri sanal fotoğraf çekmek, diğeri bu işi yapan aleti eline alıp o makinenin sesini duymak, grip kısmından tutup titreşim önleyicinin çalışırlığını hissetmek, vizörden netlik alanını izlemek, lens değiştirip aynı kadrajda farklı duygu yakalamak, kışın makinenin soğuk yüzeyini tutarken elinizin üşümesi hissi, daha sayılmayan bir sürü duygu. Telefon sanaldır, gerçekler fotoğraf makinesinde. Bunun devamında şöyle gerçeklerde var. Ben fotoğraf makinesi denen aleti övdüğümde dalga geçen herkes kendisine telefon alırken en önemli şey olarak kamerası iyi olsun diyor. Yani aslında herkesin fotoğraf çekmeye ihtiyacı var. Sadece üşengeçlik sebebiyle telefonlara fotoğraf makinesinden daha çok fotoğraf harcamayı kabul ediyorlar. Düşünsenize bu üşengeçlik bile insanları selfie denen bir hevese ittirdi. Selfie demek aslında fotoğrafını çekeceğim bir dostum yok, birlikte bir fotoğraf çekilebileceğim bir dostum yok, bir de kendi fotoğrafımı çekecek bir dostum yok demenin ingilizcesidir selfie. Aslında yanlızlıktır. Bir telefonun bile en yeteneksiz lensi ile çekim yapmaktır selfie. O nedenle telefon sanaldır. Fotoğraf makinesi gerçek, hem de kabul etmediğimiz bir gerçek.
Bir de kıssadan hisse, fotoğraf çekerken gölgenizin düştüğü yere dikkat edin. Güzelim fotoğraflar o gölge yüzünden çirkin görüntüye dönüşüyor.
Kesinlikle. Sokak fotoğrafçılığının ya da günlük "Instagram" fotoğrafçılığının biraz daha dışına çıktığınızda, makinenin ve makineyle bütünleşmenin önemini anlıyorsunuz. Astrofotoğrafçılık peşinde, timelapse peşinde saatlerimi harcadım ben.
Fotoğrafta insan faktörü çok çok önemli, ama kabul edelim ki teknik olarak en iyi fotoğrafı en iyi kamera çekiyor. Yani insan, saatlerini harcayarak çektiği bir timelapsenin puslu, grenli olmasını istemez, değil mi?
Son düzenleme: