Aile tarafından sürekli kısıtlanmak

Oyun Türk ailelerine göre hâşâ günah gibi bi' şey. Sırf oyun oynamayayım diye annem babama iyi bir laptop aldırttırmıyor. Eski hurda bi' laptop verdiler elime onunla idare ediyorum artık.
 
Oyun Türk ailelerine göre hâşâ günah gibi bi' şey. Sırf oyun oynamayayım diye annem babama iyi bir laptop aldırttırmıyor. Eski hurda bi' laptop verdiler elime onunla idare ediyorum artık.

Aileme göre internet kafeye gidip oyun oynamak kumar.
 
Kusura bakmayın da öyle olmuyor.

E ne yapalım abim ailemizi değiştiremeyiz ne olursa olsun biri annemiz biri babamız çikolata yemezsen oyun almazsan ölmezsin onları üzmek yerine çıkar yolu aramak en iyisi.
LoL oyunlar mı pahalı evet büyük yapımlar pahalı ama küçük oyunlar en fazla 80 TL oluyor şu anki devirde de 80 TL çok az bir para abur cuburlar da evet sağlıksız ama örneğin çikolata yedikten sonra dişlerini fırçalar isen bir sorun oluşmaz.

80 TL ile kalmıyor sadece ama bir alışınca bir para yatırmaya başlıyorsun 80 TL sana 200 250 lira oluyor😶😉
 
Aileleri küçükken onlara böyle davranmış, sürekli kısıtlamış onlarda yanlış olduğunu bilmelerine rağmen kendi çocuklarına aynısını yapıyorlar. Aileme bir şey demek istemiyorum ama teknoloji konusunda çok cahil ve dik kafalılar, neymiş online oyunlardan dolayı aileler yıkılıyormuş, abiler kardeşlerini öldürüyormuş hahaha. Şu an bu foruma mesaj yazdığımı görseler büyük ihtimalle pc yi yasaklarlar. Sırf bunlar yüzünden büyüyünce aile kurup kendi bildiklerimi çocuklarım öğreteceğim, saçma sapan şeylere yasak koymayacağım
 
Uzun zamandır aklımda olan bir şeyi aklımda paylaşmak istedim bugün; sürekli kısıtlanmak, önüne engel koyulmak, gerek aile tarafından gerek diğerleri tarafından. İster küçük bir şey olsun, isterse büyük bir şey, bunu hepimiz yaşamışızdır. Mesela küçükken marketten bir çikolata almak istiyorsunuz ve yüksek ihtimalle annenizden: "Hayır, onlar sağlıksız vb." gibi cevaplar alıyorsunuz. Bir kere alınsa ne olacak sanki! Bu, küçük bir örnekti, sürekli kısıtlanıyoruz ve bu bir yerden sonra o kişiden nefret duymama sebep oluyor. Bir diğer örnek ve beni en çok üzen şeylerden biri; bebeklerin evdeki objelerle oynamasının engellenmesi. Elinden çekmeler, önünden almalar, ne yani ağlayınca daha mı iyi oluyor? Bırak kendine zarar vermeyecek bir şeyse oynasın.

Bu benim ailemde fazla yok ama kendi parasıyla alacağı şeylerde bile önüne geçilen gençler var. Neymiş oyuna para(!)verilmezmiş, yok öyle de böyle. Kendi düşüncelerini çocuklarına da empoze etmeye çalışıyorlar ve bir güzel de başarıyorlar diyebilirim. Kendi parası değil mi bırak alsın. Kararlarımız sürekli aile tarafından veriliyor ve bu ilerideki hayatlarımızı da etkiliyor. "Şu gençleri bir rahat bırakın." diye haykırmak istiyorum. Zaten Türkiye gibi bir yerde doğmak yeterince sıkıcıyken bir de sizinle uğraşmayalım!

Yine kendi ailemden örnek vereyim, bilmem sizde de var mı? Bana ve kardeşime sitem ediyorlar, sözlerini dinlemediğimizi, kendi kafamıza hareket ettiğimizden yakınıyorlar ve bunu aileye karşı gelmek olarak nitelendiyorlar. Zaten o karşı gelme lafı beni çileden çıkarıyor, ne yani sizin davranışlarınızı ve kararlarınızı doğru bulmayıp eleştirince karşı mı gelmiş oluyoruz! Onların bazı kararlarını doğru bulmuyorum, bu yüzden kendi yolumu izliyorum. Kendilerini hala 20. yüzyılın ortalarında zannediyorlar. Eskiden aileye karşı gelinmezmiş çünkü ebeveynlerinin kararlarını ve davranışları yanlış da olsa kabul ettikleri için anlattıklarından bu sonuca ulaşıyorum.

Bende durum böyle, bilmem sizde de böyle mi?
Bende eskiden böyleydi ama bu kadar katı değildi. 1-2 senedir rahatım, bu ''Boomer Bozması'' aileye denk gelmemişim çok şükür. Bunun asıl sorumluları en kısıtlı büyümek zorunda bırakılan, X kuşağı bireylerinin bir öncesi olan ''Boomer'' lar ve bir kısım cahil yetişen bir Türk toplumuyla bir araya geldiğinde bu oluşuyor. Adamın biri sokak röportajında diyor ki ''Şimdiki gençlerin elinde son model telefonlar var''. Sonra oradaki gençler de ''Al bak, benimkinin köşesi kırık, benimki 1-2 yıllık telefon'' diyor. Sonra da adam ''kırmasaydın'' diyor. Ulan insanlık hali, kırılabilir. Ayrıca genelde herkesin elinde 2-3 belki de 4 yıllık telefonlar var. Ben hala 5S kullanıyorum, buna bile sesim çıkmıyor. Ayrıca şiddete de başvurabiliyorlar. Hatta yine bir röportajda şehit çocuğuna ''hain'' ve sen şehit çocuğusun diye bir şeye karışamazsın diyor. Ulan babası ülke için canını vermiş. Onun sayesinde bugün rahat uyuyup yaşıyorsun. Bazen düşünüyorum da, bunları bir yere toplayıp ........... Neyse, sonra caniye dönüşürüm. Efendiliğimi bozmayayım. Onun yerine karşılarına çıkıp hakkımı savunurum, eğer saldırmaya kalkarlarsa yaşlı olup olmadığını dinlemem, direkt amel defterlerini kapatırım. Ha, kahvehanedir adamlar topluca saldırırlar o bile bana işlemez, gözüm döndü mü ve kaşınırlarsa da kimse onları benim elimden alamaz. Laflarım ve icraatlerimle gerekirse kaba kuvvetle derslerini veririm.

Kısacası tek bir sözüm var: ''Biz aykırı değiliz, siz kabullenemiyorsunuz.'' Artık YETER! Şunu kalın ve boş kafanıza sokun, yoksa biz sokmasını biliriz.
 
Bende eskiden böyleydi ama bu kadar katı değildi. 1-2 senedir rahatım, bu ''Boomer Bozması'' aileye denk gelmemişim çok şükür. Bunun asıl sorumluları en kısıtlı büyümek zorunda bırakılan, X kuşağı bireylerinin bir öncesi olan ''Boomer'' lar ve bir kısım cahil yetişen bir Türk toplumuyla bir araya geldiğinde bu oluşuyor. Adamın biri sokak röportajında diyor ki ''Şimdiki gençlerin elinde son model telefonlar var''. Sonra oradaki gençler de ''Al bak, benimkinin köşesi kırık, benimki 1-2 yıllık telefon'' diyor. Sonra da adam ''kırmasaydın'' diyor. Ulan insanlık hali, kırılabilir. Ayrıca genelde herkesin elinde 2-3 belki de 4 yıllık telefonlar var. Ben hala 5S kullanıyorum, buna bile sesim çıkmıyor. Ayrıca şiddete de başvurabiliyorlar. Hatta yine bir röportajda şehit çocuğuna ''hain'' ve sen şehit çocuğusun diye bir şeye karışamazsın diyor. Ulan babası ülke için canını vermiş. Onun sayesinde bugün rahat uyuyup yaşıyorsun. Bazen düşünüyorum da, bunları bir yere toplayıp ........... Neyse, sonra caniye dönüşürüm. Efendiliğimi bozmayayım. Onun yerine karşılarına çıkıp hakkımı savunurum, eğer saldırmaya kalkarlarsa yaşlı olup olmadığını dinlemem, direkt amel defterlerini kapatırım. Ha, kahvehanedir adamlar topluca saldırırlar o bile bana işlemez, gözüm döndü mü ve kaşınırlarsa da kimse onları benim elimden alamaz. Laflarım ve icraatlerimle gerekirse kaba kuvvetle derslerini veririm.

Kısacası tek bir sözüm var: ''Biz aykırı değiliz, siz kabullenemiyorsunuz.'' Artık YETER! Şunu kalın ve boş kafanıza sokun, yoksa biz sokmasını biliriz.
Tüm ülkenin durumunu özetlemişsiniz.
 

Yeni konular

Geri
Yukarı