Allah'ın insanları yaratma sebebi cehenneme atmak mı?

Evet belki kötü ortamda yaşayan biri daha fazla sevap kazaniyordur bilmiyorum, ama bu kişinin dine yönelik eylemler yapması sıfıra yakın kardeşim benim. Verdiğin sevabın hiçbir önemi yok o yüzden, adamın çevresi belli ortamı belli dindar olması beklenemez. Zengin müslüman dediğimiz adamin ise derdi pek yoktur var gibi konuşmayalım boşuna, yok riya falan filan. Normal şartlar altında konusuyoruz, dininde imanında bir zengin ile dininde imanında bir fakir arasında dağlar kadar fark var, kötü ortamlarda büyüyen kişiden dindar olması beklenemez, sırf bu yüzden cehenneme gidecek belki de. Zengin adamın ne derdi var ki? Adalet yok bu durumda üzgünüm.
Öyle olmuyor işte arkadaşım dediğin olay, birkaç misalle anlatmaya çalışayım ilzam etmek değil niyetim hakikati ortaya çıkarmak yoksa Allah'ın adaletine ters düşer senin dediğin mantıkla gidersek.Şöyle ki Müslüman bir çevrede doğmak otomatik hidayet demek değildir. Bunun örnekleri:
Hz.Nuh’un oğlu
Hz Lut’un karısı
Peygamberimizin amcası
İslam ülkelerinde ateist olan insanlar.Mesela sen belliki Türkiyede doğdun ateist,deist yada agnostiksin belliki senin gibi örnekler çok fazla
Buna karşılık:
Afrika’da, Avrupa’da, Hindistan’da hiç Müslüman görmemiş kişilerden iman edenler var.Şu anda akın akın İslamiyete girişler var bunlar zorla mi İslamiyet seçiyor yada sen zorla mi İslamiyetten ayrıldın kendi hür iradenle elbette ;Yani çevre avantaj sağlar ama hidayeti garanti etmez.
Diğer bakış açısı ise Bakara suresinde rabbimiz ne buyuruyor Allah kimseye kaldıramayacağı yük yüklemez.
Yani İmtihanın eşit olması, şartların aynı olması demek değildir.
Allah’ın adaleti, herkesi aynı ortamda yaratmak değildir.
Allah’ın adaleti şudur:Herkesi kendi şartlarına göre sorumlu tutması.
Müslüman bir ailede doğan kişi için imtihan şükür, istikamet ve dini koruma üzerinedir.
Kafir bir toplumda doğan kişi için imtihan hakikati arama ve doğruyu bulma çabası üzerinedir.
3.olarak şunu diyebiliriz  Kimse “duymadığı veya bilmediği” bir şeyden sorumlu değildir
Kur’an’da:“Biz bir kavme, onlara bir uyarıcı göndermeden azap etmeyiz.” (İsrâ 15) Yani bir insanın İslam’ı hiç duymaması, yanlış tanıması veya çarpık bir şekilde öğrenmesi onun sorumluluğunu azaltır yada sorumlu tutulmaz
Allah kıyamet gününde herkese şunu sorar: “Bildiğin kadarıyla gerçeği aradın mı?” “Sana gelen işaretlere karşı sam
imi oldun mu?”
*Şöyle noktayalim En büyük imtihan doğmak değil, tercih yapmaktır.Biz en hassa kısım olan burayi iskaliyoruz sanırım bir insan dindar bir ailede de olsa, imkânı olmasına rağmen:kibir,dünya sevgisi,hevesleri,nefsi,sebebiyle iman edemeyebilir.Yüzde 90 üzerinde müslüman olan ülkemde en bariz olan durum bu yani insanların kaçta kaçı namaz kılıyor hakkiyla,yada oruç tutup zekatini sadakasini tam veriyor belki şirk içinde çok kişi
Öteki yandan batıl bir toplumda yaşayan birisi:sorgular,düşünür,hakikati arar,samimiyetle araştırır ve de iman edebilir.
Bu nedenle Allah kimseye “sen niye burada doğdun?” diye sormaz.
Fakat “Sana verilen ışıkla ne yaptın?” diye sorar.


Evet belki kötü ortamda yaşayan biri daha fazla sevap kazaniyordur bilmiyorum, ama bu kişinin dine yönelik eylemler yapması sıfıra yakın kardeşim benim. Verdiğin sevabın hiçbir önemi yok o yüzden, adamın çevresi belli ortamı belli dindar olması beklenemez. Zengin müslüman dediğimiz adamin ise derdi pek yoktur var gibi konuşmayalım boşuna, yok riya falan filan. Normal şartlar altında konusuyoruz, dininde imanında bir zengin ile dininde imanında bir fakir arasında dağlar kadar fark var, kötü ortamlarda büyüyen kişiden dindar olması beklenemez, sırf bu yüzden cehenneme gidecek belki de. Zengin adamın ne derdi var ki? Adalet yok bu durumda üzgünüm.
 
Öyle olmuyor işte arkadaşım dediğin olay, birkaç misalle anlatmaya çalışayım ilzam etmek değil niyetim hakikati ortaya çıkarmak yoksa Allah'ın adaletine ters düşer senin dediğin mantıkla gidersek.Şöyle ki Müslüman bir çevrede doğmak otomatik hidayet demek değildir. Bunun örnekleri:
Hz.Nuh’un oğlu
Hz Lut’un karısı
Peygamberimizin amcası
İslam ülkelerinde ateist olan insanlar.Mesela sen belliki Türkiyede doğdun ateist,deist yada agnostiksin belliki senin gibi örnekler çok fazla
Buna karşılık:
Afrika’da, Avrupa’da, Hindistan’da hiç Müslüman görmemiş kişilerden iman edenler var.Şu anda akın akın İslamiyete girişler var bunlar zorla mi İslamiyet seçiyor yada sen zorla mi İslamiyetten ayrıldın kendi hür iradenle elbette ;Yani çevre avantaj sağlar ama hidayeti garanti etmez.
Diğer bakış açısı ise Bakara suresinde rabbimiz ne buyuruyor Allah kimseye kaldıramayacağı yük yüklemez.
Yani İmtihanın eşit olması, şartların aynı olması demek değildir.
Allah’ın adaleti, herkesi aynı ortamda yaratmak değildir.
Allah’ın adaleti şudur:Herkesi kendi şartlarına göre sorumlu tutması.
Müslüman bir ailede doğan kişi için imtihan şükür, istikamet ve dini koruma üzerinedir.
Kafir bir toplumda doğan kişi için imtihan hakikati arama ve doğruyu bulma çabası üzerinedir.
3.olarak şunu diyebiliriz  Kimse “duymadığı veya bilmediği” bir şeyden sorumlu değildir
Kur’an’da:“Biz bir kavme, onlara bir uyarıcı göndermeden azap etmeyiz.” (İsrâ 15) Yani bir insanın İslam’ı hiç duymaması, yanlış tanıması veya çarpık bir şekilde öğrenmesi onun sorumluluğunu azaltır yada sorumlu tutulmaz
Allah kıyamet gününde herkese şunu sorar: “Bildiğin kadarıyla gerçeği aradın mı?” “Sana gelen işaretlere karşı sam
imi oldun mu?”
*Şöyle noktayalim En büyük imtihan doğmak değil, tercih yapmaktır.Biz en hassa kısım olan burayi iskaliyoruz sanırım bir insan dindar bir ailede de olsa, imkânı olmasına rağmen:kibir,dünya sevgisi,hevesleri,nefsi,sebebiyle iman edemeyebilir.Yüzde 90 üzerinde müslüman olan ülkemde en bariz olan durum bu yani insanların kaçta kaçı namaz kılıyor hakkiyla,yada oruç tutup zekatini sadakasini tam veriyor belki şirk içinde çok kişi
Öteki yandan batıl bir toplumda yaşayan birisi:sorgular,düşünür,hakikati arar,samimiyetle araştırır ve de iman edebilir.
Bu nedenle Allah kimseye “sen niye burada doğdun?” diye sormaz.
Fakat “Sana verilen ışıkla ne yaptın?” diye sorar.
Ne yazdığımı bile unuttuğum zamanda cevap vermeye karar verdiniz sanırım, canınız sağolsun.

Konuyu biraz dolandirmissiniz gibi. Dediklerinizin hiçbiri dediğimi yalanlamiyor. Kötü çevrede büyüyen birinden doğru yolu bulması beklenmez. İmkansıza yakındır bu. Buna imtihan diyip geçemeyiz, apaçık adaletsizliktir bu. Adam eğitimsiz insanların olduğu bir yerde, suç oranlarının yüksek olduğu bir yerde doğmuş. Fakir de diyelim internete erişimi yok. Bu adamın ibadet edecek, araştıracak vakti mi var? Sırf bu yüzden neden yanıyor?

Diğer husus, zengin-fakir müslüman örneği. İdeal şartları konuşuyoruz, istisnaları değil. Önceden de yazdığım gibi ikisinin de imanı eşitse zengin her türlü daha üstün. Amel defteri kapanmıyor adamın çünkü ölse bile, yaptırdığı cami vblerden dolayı. Fakirin isteyip yapamamasi bile yeter sevap kazanmak için derler. O işin öyle yürüdüğünü zannetmiyorum. Anlık sevap kazanmak ile zenginin sürekli kazanması ayrı şey değil. İmtihan apaçık adaletsizlik bunu kabul etmek lazım.

Ek olarak yüzde 90 değil, 80 civarı. Bunlarında çok büyük bir kısmı müslüman gibi yaşamıyor zaten. Ben daha müslüman gibi yaşıyorum muhtemelen.
Allah bazılarına o dediğiniz ışığı vermiyor, ya da adam o ışıkla doğru yolu bulabilecek çevre ve imkanlara sahip olmuyor. Bunu da unutmamak lazım.
 
Ne yazdığımı bile unuttuğum zamanda cevap vermeye karar verdiniz sanırım, canınız sağolsun.

Konuyu biraz dolandirmissiniz gibi. Dediklerinizin hiçbiri dediğimi yalanlamiyor. Kötü çevrede büyüyen birinden doğru yolu bulması beklenmez. İmkansıza yakındır bu. Buna imtihan diyip geçemeyiz, apaçık adaletsizliktir bu. Adam eğitimsiz insanların olduğu bir yerde, suç oranlarının yüksek olduğu bir yerde doğmuş. Fakir de diyelim internete erişimi yok. Bu adamın ibadet edecek, araştıracak vakti mi var? Sırf bu yüzden neden yanıyor?

Diğer husus, zengin-fakir müslüman örneği. İdeal şartları konuşuyoruz, istisnaları değil. Önceden de yazdığım gibi ikisinin de imanı eşitse zengin her türlü daha üstün. Amel defteri kapanmıyor adamın çünkü ölse bile, yaptırdığı cami vblerden dolayı. Fakirin isteyip yapamamasi bile yeter sevap kazanmak için derler. O işin öyle yürüdüğünü zannetmiyorum. Anlık sevap kazanmak ile zenginin sürekli kazanması ayrı şey değil. İmtihan apaçık adaletsizlik bunu kabul etmek lazım.

Ek olarak yüzde 90 değil, 80 civarı. Bunlarında çok büyük bir kısmı müslüman gibi yaşamıyor zaten. Ben daha müslüman gibi yaşıyorum muhtemelen.
Allah bazılarına o dediğiniz ışığı vermiyor, ya da adam o ışıkla doğru yolu bulabilecek çevre ve imkanlara sahip olmuyor. Bunu da unutmamak lazım.
Belliki kendinizi rahatlama çabası var vicdanınıza sorsaniz benim mantıkrn yazdıklarıma itirazınız olmazdi hala kötü çevrede doğan kişinin iyi olmayacağı Eğer çevre %100 belirleyici olsaydı:Ateist ailede doğan herkes ateist olurdu.Hristiyan ailede doğan herkes Hristiyan olurdu.Müslüman ailede doğan herkes Müslüman o
lurdu.Eğer çevre insanı %100 belirleseydi, senin kendi ateizmin de bir çevre ürünü olurdu ve özgür bir seçimden bahsedemezdin.
Tarihsel örnekler var kötü çevreden çıkıp hakikati bulan binlerce insan var
Ateistin “imkansız” dediği şeyi tarih defalarca çürütmüştür.
Hz. İbrahim Putperest bir toplumda doğdu, bütün çevresi şirk içindeydi.
Yine de doğru yolu buldu.
Sahabelerin çoğu,Mekke’nin şirk ve zulüm toplumunda büyüdüler.
İslam’da zirveye ulaştılar.
Modern örnekler,Avrupa’da, Amerika’da, Çin’de ateist toplumda doğup Müslüman olan binlerce kişi var.
Yani Binlerce kişi kötü çevreden çıkıp doğru yolu bulmuşken, sen nasıl buna ‘imkânsız’ diyorsun? Tek bir karşı örnek bile iddianı çökertecek kadar yeterli.
Çevre merkeze alip sen çevreyi mutlak belirleyici yaparak insanı robota indirgedin. Oysa insan özgür iradeye sahip olduğu için insan sayılıyor.
Örneklere bakalim “Aynı evde büyüyen iki kardeşten biri dindar biri ateist olabiliyor. O zaman çevre belirleyici değil, irade belirleyici. Bunun tersi de örnek verilebilir.
Sen imkânsız diyorsun ama tarih, bilim ve insan örnekleri bunun mümkün olduğunu defalarca ispatladı. 'İmkansız' kelimesi sadece senin kişisel tahminin.
 

Bu konuyu görüntüleyen kullanıcılar

  • Technopat Haberler

    Geri
    Yukarı