Allah'ın adaleti adil mi?

İbrâhim "Rabbim! Ölüleri nasıl diriltiyorsun, bana göster!" deyince, rabbi "Yoksa inanmıyor musun?" demişti. O "Hayır inanıyorum, fakat kalbim tam kanaat getirsin diye" cevabını verdi. Rabbi "Kuşlardan dört tane al, onları kendine alıştır, sonra (parçalayıp) her bir tepeye onlardan bir parça bırak, sonra onları çağır. Koşarak sana gelecekler ve şunu bil ki, Allah hep galiptir ve hikmet sahibidir" buyurdu. Bakara Suresi - 260. / Kaynak: Diyanet

Bu mealde, Allah'tan şüphe eden İbrahim kanıt istiyor ve O da söylediği mucizeyle kendinin ilah olduğunu kanıtlıyor. Bende bir kulum, İbrahim de. Bende İbrahim gibi şüphe duyuyorum. Peki bana neden mucize yollamıyor? Bu imtihan adil mi?

Bu ayetten yola çıkarak benim düşüncem bu. Lütfen konuyla alakasız yorum yapmayınız ve tartışma çıkarmayınız.

Ben de tanrıların bir zamanlar kendilerini kanıtlamaya çalışıp ileride neden yapmadığını ve inanmayanları cehenneme atacağını asla anlayamadım.

244012 dedi:

Ben de tanrıların bir zamanlar kendilerini kanıtlamaya çalışıp ileride neden yapmadığını ve inanmayanları cehenneme atacağını asla anlayamadım.

Genişletmek için tıkla...

Peri masalı oldukları için.

“Şimdi, öyle mi? Oysa sen önceleri isyan etmiştin ve bozgunculuk çıkaranlardandın. Bugün ise, senden sonrakilere bir ayet (tarihi bir belge, ibret) olman için seni yalnızca bedeninle kurtaracağız “(herkese cesedini göstereceğiz).

Gerçekten insanlardan çoğu, Bizim ayetlerimizden habersizdirler. (Yunus Suresi: 91-92)
Bu ayet indikten yıllar sonra Firavunun bedeni bulunup çıkarılıyor, bunun gibi "somut" bir delil var iken neden bir mucize bekliyorsunuz?

Evet, yine İslam dinine karşı bulunduğumuz inancı sarsacak bir konuyla daha karşı karşıyayız.

PORSHİUS dedi:

İbrâhim "Rabbim! Ölüleri nasıl diriltiyorsun, bana göster!" deyince, rabbi "Yoksa inanmıyor musun?" demişti. O "Hayır inanıyorum, fakat kalbim tam kanaat getirsin diye" cevabını verdi. Rabbi "Kuşlardan dört tane al, onları kendine alıştır, sonra (parçalayıp) her bir tepeye onlardan bir parça bırak, sonra onları çağır. Koşarak sana gelecekler ve şunu bil ki, Allah hep galiptir ve hikmet sahibidir" buyurdu. Bakara Suresi - 260. / Kaynak: Diyanet

Bu mealde, Allah'tan şüphe eden İbrahim kanıt istiyor ve O da söylediği mucizeyle kendinin ilah olduğunu kanıtlıyor. Bende bir kulum, İbrahim de. Bende İbrahim gibi şüphe duyuyorum. Peki bana neden mucize yollamıyor? Bu imtihan adil mi?

Bu ayetten yola çıkarak benim düşüncem bu. Lütfen konuyla alakasız yorum yapmayınız ve tartışma çıkarmayınız.

Genişletmek için tıkla...

O dönem İslam dininin yayılma dönemi, ve o dönemde bunun gibi bir çok hadise geçmiş. Bunun sebebi dönemin peygamberlerinin hâk dini tebliğ etmesi için öncelikle İslam dinin gerçek olmasına inanması.

Güzel düşünüyorsunuz. Dini sorgulamak güzeldir, hakaret etmemişsiniz en azından. Allah razı olsun.

Şöyle düşünün. Şu an günümüzde Allah, sorgulayan herkese bir mucize gösterse dünyada İslam dışında din kalır mı? Kitaplar, sahih hadisler bize hep kaynak olmuş bugüne kadar.

Allah bize akıl, fikir ve irade vermiş. Araştırıp bir şeyleri (doğru) öğrenmek her şeyden daha güzeldir.

Her insanın imtihanı farklı. Hz. İbrahim de oğlu ile imtihan edildi. Ayriyeten, şüphesiz mucizelere şahit olarak iman eden kişi ile peygamberi görmeden dahi iman eden kişinin ahiretteki derecesi farklıdır.
Hz. Muhammed "Beni görmeden bana imân edenlere ne mutlu" diyerek onu görmeden iman edenleri müjdelemiştir.

Hani mucizeler sadece korkutmak için gönderiliyordu?

Kendomen dedi:

Hani mucizeler sadece korkutmak için gönderiliyordu?
Eki Görüntüle 490753

Genişletmek için tıkla...

İstisna bir durum.

Çünkü Hz. İbrahim peygamber olarak gönderilmişken mucize görmek istemesi normal çünkü insan aklı sorgulayıcıdır. Biz ise üç büyük peygamberden sonra yirmi birinci yüzyılda yaşayan fani kullarız. Ortada yeni bir peygamber olmadığına ve bu peygamber Allah'ın mucizelerini bize göstermediği sürece elimizdeki bilgiler, deliller, ibadetler, dualar ve sorgulayışlarla yaşamımızın sonuna kadar böyle yaşayacağız. Bizim mucizemiz de hayata tadı tuzu veren üç beş iyi olay silsilesinden başka bir şey değil midir ?