Anı anlatın

Sınavdayım. Neden bilmem kalemlikten silgi çıkarıp dizimin altinda oynamaya başladım. Sonra hoca yaklaştı (Hoca da en sevdiğim hocadır. O da beni çok sever) Elindeki ne diye sordu silgiyi eline verdim, 3-4 saniye baktı bana. Geri verip başımı okşayıp gülümsedi.


Okulda akıllı tahtayı tutan demirlerden birine sınıf öğretmeninin adını yazdım. Tükenmez kalemle, hoca sonraki gün farketti. Bunu kim yaptı diye 2-3 dk sordu. Sonra 10-15 dk söyleyin yoksa müdürün yanına gidip sınıf kamerasını izlerim dedi (Tabi sınıfta kamera yok.) Ben de ben yaptım dedim. Öğretmende: Arkadaşınız kendi yaptığını çıkıp söylediği için kameralara bakmayıp onu affediyorum dedi.
 
Üniversitede okurken yaz tatillerinde çalışmaya gidiyordum. Beş yıldızlı bir oteldeyim. Odalara ikili gruplar şeklinde gidiyoruz. Yanımdaki liseden bir arkadaş. Dedim "biz birlikte vermişler ama demedi deme senle yetiştiremeyiz." Dedi "Neden?" Dedim "Birbirimizi tanıyoruz sürekli sohbet edip işi aksatabiliriz." Olmaz sıkıntı felan neyse. Odalar yetişmedi. Müdür geldi fırça atıyor, şef geldi fırça atıyor. Üç kişi daha gönderdiler yardıma odalar bitmiyor. Baktık olmayacak 5 kişi iki gruba ayrıldık. Beni bir kızın yanına verdiler. Kızın yanında diğer villa tarzı yeri temizlemeye giderken sesli bir şekilde güldüm ama mesai saati geçti gün batımı var. Kız şaşırdı "Neden gülüyorsun? İşler yetişmedi, müdür, şef sizi fırçaladı." Dedim ki "Boş versene bu gün hava çok güzel baksana gün batımına, manzaraya" Kız cevap vermedi. Belli ki benim hayata baktığım gibi bakmıyordu.
 
5.sınıf ilk dönem karne haftasında son tenefüs dirseğim 3 parçaya kırılmıştı. Ameliyat olup fizik tedaviye başlamıştım. 3 ayda falan düzelmişti. En unutamadığım anım bu olabilir..
 
Arkadaşlarla okuldan sonra çalışmamız var. Her zaman oluyor zaten. Neyse işte geçe kadar kalıyoruz yani saat 11-12 oluyor biz de yemek söylüyoruz. O gün de 3 kişiyiz sadece. Yemeği herkes için ben söylüyorum. Her zamanki gibi her şeyi yaptım en son sipariş notuyla okulu da anlattım sonra da espri olsun diye sonuna ekledim "3 prenses açız bekliyoruz".
Adam geldi elinde 3 tane zurna dürüm biz bekliyoruz 3 tane sakallı bıyıklı erkek. Gülmemek için hem biz hem de adam zor duruyor neyse ödemeyi yaptık içeri girdik ama kahkahalardan ölüyoruz yani.
Komik bir andı yani.
 
Daha iyi anlaşılsın diye paint çizimi ekledim;
Yanlışım yoksa ilkokul 2 veya 3. sınıfız ve beden dersindeyiz. Arkadaşlar basket oynuyoruz, hatta topu ben getirmiştim Beko top vardı hem lakabım da aynıydı hiç unutmam o yüzden. İşte krokiden anlaşılacağı üzere çift pota maç yapıyoruz, çok da kalabalık olmadığımızdan ve boylar 1 metre olduğundan topu saha içinde tutmak zor oluyor. O sırada bir kız arkadaşımız geçiyor işte top potadan sekip kızın kafasına düşüyor, böyle kızarıyor ve bize kızıyor tam ağlama modunun bir tık altı siz hayal edin. Biz özür diliyoruz vb. pek bir şey olmuyor, kız sınıfa doğru yol alıyor biz de maça devam ediyoruz.
İşte o yavaş yavaş söylene söylene yürüyor, biz bir oraya bir buraya derken karşı potaya geliyoruz. Hepimiz aynı hizadayız ve ben basket atmaya çalışırken tutturamayıp kızı kafadan bir daha vuruyorum, haliyle artık dayanamayıp ağlıyor, sınıf öğretmenimiz geliyor bayağı inadına yapmışız gibi tavır yiyoruz, kafasına atanlar (ben de :p) müdür yardımcısının yolunu tutuyor da pek bir şey olmuyor özür falan diledik kızdan tekrar, o da tamam dedi kapandı konu. Olay kafamda canlandı gene, yazarken gülüyorum.

agalarla basket.png
 
Son düzenleyen: Moderatör:
Çöp poşetinden dilek feneri yaptık tabi ne kadar geçekleşir çöp poşeti ile bilmem. Neyse bir parktan salacağız. Parkta kızlarda var. Arkadaşlar kızları görünce dediler kesin uçurmalıyız. Neyse mumları yaktık poşetin içinin ısınmasını bekliyoruz. Bizden biri de video çekiyor. Hepimiz yuvarlak olduk 5 kişiyiz. Poşetin havalanmasını bekliyoruz. Aramızda geçen konuşma şu şekilde
-Kalkıyor mu?
-Kalkacak.
-Az kaldı inanıyoruz.
-Hadi oğlum kalk artık.
-Kalkacağına emin misin?
-(Ben) Bir kaç kez yaptım kalkması gerekiyor.

Derken kalkıp uçtu biraz esinti olduğu için açık penceresi olan bir eve doğru gidiyordu. Kızlar oradan bağırıyor "Yangın çıkacaaak." diye. Neyse ki evi teğet geçip arkaya gitti. Korktuk. arkadaşın evi terasta hemen çıktık. Bakıyoruz bir yer yanacak mı? diye. Telefon hazır bir şey olursa itfaiye çağıracağız. Neyse vukuatsız atlattık o geceyi. Ertesi gün videoyu sınıfta izliyoruz. Konuşmayı duyan arkadaşlar. "Ne oluyor orada ne izliyorsunuz?" diye sorup yanımıza gelmişlerdi. Ne günlerdi be.
 
-Kalkıyor mu?
-Kalkacak.
-Az kaldı inanıyoruz.
-Hadi oğlum kalk artık.
-Kalkacağına emin misin?
-(Ben) Bir kaç kez yaptım kalkması gerekiyor.
"That's what she said" demeden duramam, üzgünüm :D Cidden sınırları zorlayan bir durum.



Günün birisi, okulda müzik dinliyorum.
Müdür yardımcısı girdi içeriye. Sırf beni zorlamak için "Derste de mi dinliyorsun?" gibi saçma sorular sorup duruyor.
Sınıftaki tüm arkadaşlarımın anlayacağı üzere de zaten maksadı kulaklığa el koymak.
Öyleydi böyleydi derken bir arkadaşım arkadan bağırdı sağ olsun, "Hocam o ilahi dinliyor".
Hoca en son kahkaha atarak sınıftan çıkıyordu. Lakin kulaklığım bendeydi :)
Kesinlikle çok eğlendiğim anılarımdan birisidir.
 
Sene 2004 ben 12 yaşındayım. Bilgisayarda yeni aldığım Spider-Man 2 oyununu oynuyorum. Aradan birkaç saat geçti kendimde bazı değişiklikler hissettim dedim tamam artık bende örümceğim. İki kanepe arası tavana ağ atarak zıplarken birden avize kafama düştü. Hiç unutmam kendi kendime bir daha avizelere ağ atmayacağım çok sağlam olmuyorlar demiştim. Avize bayağı büyüktü şükür bana bir şey olmamıştı.
Yine aynı sene uhu ile bir şeyleri karıştırıp güya Spider-Man ağı yaptım. Spreyin içine koydum fıslatınca gerçekten örümcek ağına benzer bir şeyler çıkıyor. Gayet kendimden emin bir şekilde okulda arkadaşlarıma göstermeye gittim dedim bakın gerçek Spider-Man ağı yaptım. Sıktım falan herkes bakıyor ağa benziyor ama incecik. Bir arkadaşım " bu hamam böceğini bile taşımaz " diyerek kahkaha atmaya başlamıştı. Gururum kırılmış gibi hissettim o anki sinirle spreyi çocuğun suratına sıktım. Gözüm yandı diye ağlamaya başladı ama sonra geçti bir şey olmadı. Çok korkmuştum tabii. Sonra ağı çöpe attım bir daha asla yapmadım. :D
 

Geri
Yukarı