James Watt
Centipat
- Katılım
- 7 Mayıs 2022
- Mesajlar
- 524
- Çözümler
- 3
Böyle şeylerde onlar ne derse sen hep tersini yap sen onların dediklerini değil onlar senin dediklerini yapsın.
Bu videoyu izle ve notlar tut. Ayrıca Beyhan Budak adlı YouTube kanalını takip etmeni öneririm.Merhaba. Direkt konuya gireyim; arkadaşlarımın para konusunda beni kullandıklarını düşünüyorum. Örneğin; paranız alacağınız ürüne yetmediyse ne yaparsınız? Ya yerine geri koyarsınız ya da ucuzunu bulup alırsınız. Fakat arkadaşlarım benim yanımda öyle değil. Hatta benim ödeyeceğimi bildikleri için rica bile etmiyorlar. Direkt kasaya geliyorlar yani. Veya arkadaşımla bir yere gidiyoruz, dolmuş parasını düşürdü. Hiç eve kadar yürüyeceğim derdi yok. Hatta parayı acaba nereye düşürdüm diye bakmıyorlar bile. Neden mi? Aralarında enayi benim çünkü. Her zaman nezaketen soruyorum: “kanka istersen ben öderim” diye, bir defa reddetmediler. Neredeyse her markete gittiğimiz de onların parasını tamamlıyorum. Markete mi gittik? Daha az parayı onlar alıyor çünkü üstünü tamamlayacağımı biliyorlar. Ailelerinin cimri olduklarını bahane ediyorlar. Üstelik içlerinden birisi tam yüzsüz, rica bile etmeden raftaki en pahalı şeyi kitliyor; üzerine gülüyor vs. ben şimdi bunu söylersem cimri damgası yiyeceğim. Mesela dün ilk defa alacağım şeye 25 kuruş param yetmedi. İsteyemedim de. Hiç ben vereyim demedi hatta gözünü falan kaçırdı.
Onları kırmadan nasıl söyleyebilirim? Hayatımdaki en küçük sorunu bile böyle büyütüyorum aklımda, çünkü insanlara hiçbir şeyi söyleyecek cesareti bulamıyorum ve görebileceğiniz en açık sözlü olmayan insanım. Bu yüzden arkadaşlarımın abuk subuk isteklerini yapıp kendimi kullandırtıyorum ve bundan kurtulamıyorum. Tavsiyede bulunursanız sevinirim.
Arkadaşlığını hemen kesme. Bu olay bir daha gerçekleşirse deki param yok, yada vermek istemiyorum diyebilirsin. Baktın ki, bu dedikten sonra seni umursamıyorlar, takmıyorlar ise, bırak onları ne halt yerlerse yesinler. Gerçek arkadaşlarını bulmanda kolaylık dilerim =)Merhaba. Direkt konuya gireyim; arkadaşlarımın para konusunda beni kullandıklarını düşünüyorum. Örneğin; paranız alacağınız ürüne yetmediyse ne yaparsınız? Ya yerine geri koyarsınız ya da ucuzunu bulup alırsınız. Fakat arkadaşlarım benim yanımda öyle değil. Hatta benim ödeyeceğimi bildikleri için rica bile etmiyorlar. Direkt kasaya geliyorlar yani. Veya arkadaşımla bir yere gidiyoruz, dolmuş parasını düşürdü. Hiç eve kadar yürüyeceğim derdi yok. Hatta parayı acaba nereye düşürdüm diye bakmıyorlar bile. Neden mi? Aralarında enayi benim çünkü. Her zaman nezaketen soruyorum: “kanka istersen ben öderim” diye, bir defa reddetmediler. Neredeyse her markete gittiğimiz de onların parasını tamamlıyorum. Markete mi gittik? Daha az parayı onlar alıyor çünkü üstünü tamamlayacağımı biliyorlar. Ailelerinin cimri olduklarını bahane ediyorlar. Üstelik içlerinden birisi tam yüzsüz, rica bile etmeden raftaki en pahalı şeyi kitliyor; üzerine gülüyor vs. ben şimdi bunu söylersem cimri damgası yiyeceğim. Mesela dün ilk defa alacağım şeye 25 kuruş param yetmedi. İsteyemedim de. Hiç ben vereyim demedi hatta gözünü falan kaçırdı.
Onları kırmadan nasıl söyleyebilirim? Hayatımdaki en küçük sorunu bile böyle büyütüyorum aklımda, çünkü insanlara hiçbir şeyi söyleyecek cesareti bulamıyorum ve görebileceğiniz en açık sözlü olmayan insanım. Bu yüzden arkadaşlarımın abuk subuk isteklerini yapıp kendimi kullandırtıyorum ve bundan kurtulamıyorum. Tavsiyede bulunursanız sevinirim.
Cidden çok teşekkür ederim. Yazdıklarınızı tek seferde okudum ve inanın çok ders aldım. Üyeliği benim konum için açtığınızı duyunca ayrı bir sevindim teşekkür ederim . Dediklerinizi teker teker uygulayacağım .Dostum öncelikle bir sorunun olduğu doğru; arkadaşlarından kaçarak, onlara yalan söyleyerek veya onlarla para harcayabileceğin noktalardan uzak durarak bu durumdan kurtulabilirsin fakat hayat inişli çıkışlıdır ve bu yaptığın sadece günü kurtarmak olur.
Yani bunu yaptığın zaman bir şey öğrenmezsin, belki sadece yalan söylemeyi öğrenirsin fakat senin düzeltmen gereken asıl sorun o anki arkadaşların değil, kendinde olan sorunlardır. Çünkü bu arkadaşların belki 5 ay sonra belki de 5 yıl sonra yanında olmayacak fakat böyle insanlar hayatın boyunca çevrende olacaklar.
Dostum sana tavsiyem: kendini motive et ve yapmaya çekindiğin şeyleri bir bir gerçekleştir.
Belki bu agresif olmayı ve yerine göre ikili oyunlar ve konuşma yeteneğin ile onları savuşturmayı ve kendini hazır hissettiğin anda sert bir şekilde hayır demeyi, belki de kendini motive etmeden sadece korkunun üzerine giderek, belki de yaptıklarının yanlış olduklarını belirterek ya da apayrı kendi seçtiğin bir yol ile de olsa hepsinin tek bir noktası var: sorunlarla kendi yöntemlerin ile başa çıkmayı sana öğretmesi.
Benim dostum, sana vermek istediğim o kadar çok tavsiye var ki fakat maalesef o kadar vaktim yok ve bu üyeliği sırf bunu söylemek için açtım: kendinle ilgili rahatsız olduğun özgüvensizlik, korkaklık gibi detayları henüz yaşın gençken düzelt ve bunu sadece o korkularının üstesine giderek yapabilirsin, ve emin ol korktuğun şeyler o kadar yersiz ki. küçüklükten beri üzerimizde olan korkular tıpkı sanal gerçeklik gözlüğü ile üzerimize gelen bir trene bakmak gibidir, tren gelirken korkarız ve istemsizce kaçarız fakat bir kere o trene yakalanınca canımızı yakmadığını anlarız ve bir sonraki sefer trenden kaçmayız. Nereden biliyorsun dersen hayatı korkularla geçmiş ve korkularla yüzleşmeye yirmili yaşların başında başlamış bir insanım ve emin ol o anda düzeltemediğin her korku ileride düzeltmesi daha da zor oluyor ve senin yaşındayken sadece birkaç kez olsun denemek bile özgüvenli bir karakter oluşturmaya yetiyor, zihnini kontrol et yeter.
Dostum bu arada hiçbir kimseye sana verdiğinden daha çok değer verme, sana değer verdiklerini söyleyen kişilere de bunu onların demesiyle değil, sana karşı olan tutumlarından anla. Örneğin sana değer verdiğini söyleyen bir insan onun suyunu izinsiz kullandığında sana kızmasına rağmen o senin suyunu izinsiz kullanıyorsa isterse milyonlarca kez sana değer veriyorum desin, gene de ondan uzaklaş.
Başlama yap.Hocam sorun zaten hayır demeye korkmam. Hiç bir zaman açıksözlü biri olamadım. Ama artık yavaş yavaş “hayır” demeye başlayacağım.
Kesinlikle katılıyorum. Ne kadar çok değer verirsen, verdiğin değer o kadar ucuzluyor ve onlar için yapman gereken bir işe dönüşüyor. Ben de geçmişte bu hatayı yaptım. Değer verdiğim insan bana zerre değer vermiyordu ama kötü davranan baş üstünde tutuluyordu. Ne olursa olsun kimseye size verdiğinden fazla değer vermeyin. Ben ne zaman yaptıysam suistimal edilmeye çalışıldı veya önemsiz görüldüm. Ha bu demek değildir insanlara rezalet davranın diye. Hayır. Siz iyi bir insan olun ama sınırlarınız olsun. Bu kötü bir şey değildir. Sınırlarınızı işgal edeni kibarca uyarın veya duruma göre direk hayır diyebilmeyi öğrenin. Kendinizi kullandırtmayın kimseye. İnsanlar size cimri der, pinti der, sizinle iletişimini keser ama umursamayın ve ezdirmeyin kendinizi. Siz doğrusunu yapın. Yeni ve daha iyi arkadaşlar bulmaya bakın derim. Herkes herkesle arkadaş olacak diye bir kaide yok ne de olsa.Dostum bu arada hiçbir kimseye sana verdiğinden daha çok değer verme, sana değer verdiklerini söyleyen kişilere de bunu onların demesiyle değil, sana karşı olan tutumlarından anla. Örneğin sana değer verdiğini söyleyen bir insan onun suyunu izinsiz kullandığında sana kızmasına rağmen o senin suyunu izinsiz kullanıyorsa isterse milyonlarca kez sana değer veriyorum desin, gene de ondan uzaklaş.
Bu sitenin çalışmasını sağlamak için gerekli çerezleri ve deneyiminizi iyileştirmek için isteğe bağlı çerezleri kullanıyoruz.