Aşırı kafaya takma, düşünme problemi

Katılım
3 Şubat 2017
Mesajlar
283
Çözümler
1
Daha fazla  
Cinsiyet
Erkek
Bir işi yapmadan önce(mesela buluşmaya gideceksem ne yaparım gibi) aklımda onlarca senaryo kuruyorum istemsizce. Veya olmayacak bir şey bile olsa boş boş otururken veya bir iş yaparken fark etmeksizin aklımda gereksiz onlarca senaryo, bir sürü düşünce geliyor. Kendimi alıkoyamıyorum bu düşüncelerden. Veya bir davranışı sanki sürekli yapmak zorundaymışım gibi geliyor. Mesela(başkaları yapabiliyor mu bilmiyorum ama) kol, karın bacak gibi kaslarımı istemli bir şekilde kasabiliyorum. Yapmazsam içim rahat etmiyor.

Veya parmaklarımı çıtlatmadan duramıyorum. Ya da toplulukta bir davranışı yapacağım zaman o ne söyler, bu ne tepki verir diye düşünmekten, kasılmaktan rahat hareket edemiyorum. Aklıma kötü bir düşünce geldiği zaman günlerce etkisinden çıkamıyorum. Örneğin dün gece gördüğüm kötü bir rüyanın gerçekleşip gerçekleşemeyeceği düşüncesi ikilemi gün boyu beni yiyip bitirdi. Rüyamın(ya da rüya sandığım görüntülerin) deja vu mu yoksa rüya mı olup olmadığı düşüncesi ise beni daha çok rahatsız ediyor. Veya gün içinde bir kişiye verdiğim cevapları, konuşmaları düşününce keşke böyle yapsaydım, keşke şöyle tepki verseydim gibi düşünceler o kişi aklıma geldiğinde aradan aylar geçmiş olmasına rağmen aklımın bir köşesini kemiriyor.

Hatta karşılıklı konuşma esnasında en basitinden dış görüşümü düşünmek bile aklıma gelirse o anda konuşma zihnimde çoktan bitmiş oluyor. Veya yatağıma yattığımda battaniyem iki katlı ve tam simetrik değilse uykuya dalamıyorum. Simetrik olduğundan emin olunca rahat rahat uyuyabiliyorum(evet gece gece kalkıp battaniyeyi simetrik olduğundan emin olana kadar tekrar tekrar katlıyorum). Veya kaldırımda yürürken kaldırımın rengine göre o renkte adımlarımı belirli sayılarla atıyorum. Masamdaki kitapları sözlükleri vb. boy sırasına göre düzmeden rahatça ders çalışamıyorum. İnsanlar tarafından yapılan birçok davranışa sinir oluyorum(ağız şapırdatma en basit örnek). Televizyonun sesi çift sayı olması lazım.

Telefonumun ekranını, gözlüğümün camını gün içinde defalarca siliyorum. Yaptığım bir işte en ufak bir yanlış bile o işi tekrar yapmama sebep olabiliyor. Daha bunlar gibi bir sürü örnek var. Bu takıntı probleminin önüne kendi başıma nasıl geçebilirim? Nasıl gamsız insanlar gibi kafaya takmadan yaşayabilirim? Bu konuyu açarken bile aklıma hocalarım ne tepki verir, nasıl karşılar diye düşünmekten kendimi alıkoyamıyorum.
 
Son düzenleyen: Moderatör:
Parmak çıtlatma sorununu, bazen fazla düşünme ve bunun rahatsız edici etkisi, rüyaları gerçeklikle karıştırma, dejavu hissini ben de yaşıyorum. Diğer sorunlardan simetri sorunları da vardı ama artık onları düşünecek zamanım olmamaya başladı. Samimi olabildiğin arkadaş çevren darken bunların çoğunu düşünüyordum. Artık zamanımı o arkadaşlara ve derslere ayırmaya başladım. Ne zaman düşünecek bir şey olmasa yalnız olmadığımı, arkamda birilerinin olduğunu düşünür kafamı boşaltırım. Ben sorunların çoğundan böyle kurtuldum. Fazla düşünmek ve rüyalar zaten çözülecek bir şey mi bilmiyorum. Hayal gücüm çok geniş, bunu herkes söyler bana. Bunun dezavantajını yaşıyorum.

Hatta karşılıklı konuşma esnasında en basitinden dış görüşümü düşünmek bile aklıma gelirse o anda konuşma zihnimde çoktan bitmiş oluyor.
Konuşmalarda dış görünüşün ilgimi çektiği hiç durum yaşamadım. Birini dinlerken direk gözlerine bakarım. Sınıfta bundan rahatsız olanlar var. Ama bakmayınca da kendimi dinliyor hissetmiyorum.

Telefonumun ekranını, gözlüğümün camını gün içinde defalarca siliyorum.
Gözlüğümün camını ve telefon ekranını en son ne zaman temizledim hatırlamıyorum.

Yaptığım bir işte en ufak bir yanlış bile o işi tekrar yapmama sebep olabiliyor.
Buna katıldığım doğrudur.
 
Bir işi yapmadan önce(mesela buluşmaya gideceksem ne yaparım gibi) aklımda onlarca senaryo kuruyorum istemsizce. Veya olmayacak bir şey bile olsa boş boş otururken veya bir iş yaparken fark etmeksizin aklımda gereksiz onlarca senaryo, bir sürü düşünce geliyor. Kendimi alıkoyamıyorum bu düşüncelerden. Veya bir davranışı sanki sürekli yapmak zorundaymışım gibi geliyor. Mesela(başkaları yapabiliyor mu bilmiyorum ama) kol, karın bacak gibi kaslarımı istemli bir şekilde kasabiliyorum. Yapmazsam içim rahat etmiyor.

Veya parmaklarımı çıtlatmadan duramıyorum. Ya da toplulukta bir davranışı yapacağım zaman o ne söyler, bu ne tepki verir diye düşünmekten, kasılmaktan rahat hareket edemiyorum. Aklıma kötü bir düşünce geldiği zaman günlerce etkisinden çıkamıyorum. Örneğin dün gece gördüğüm kötü bir rüyanın gerçekleşip gerçekleşemeyeceği düşüncesi ikilemi gün boyu beni yiyip bitirdi. Rüyamın(ya da rüya sandığım görüntülerin) deja vu mu yoksa rüya mı olup olmadığı düşüncesi ise beni daha çok rahatsız ediyor. Veya gün içinde bir kişiye verdiğim cevapları, konuşmaları düşününce keşke böyle yapsaydım, keşke şöyle tepki verseydim gibi düşünceler o kişi aklıma geldiğinde aradan aylar geçmiş olmasına rağmen aklımın bir köşesini kemiriyor.

Hatta karşılıklı konuşma esnasında en basitinden dış görüşümü düşünmek bile aklıma gelirse o anda konuşma zihnimde çoktan bitmiş oluyor. Veya yatağıma yattığımda battaniyem iki katlı ve tam simetrik değilse uykuya dalamıyorum. Simetrik olduğundan emin olunca rahat rahat uyuyabiliyorum(evet gece gece kalkıp battaniyeyi simetrik olduğundan emin olana kadar tekrar tekrar katlıyorum). Veya kaldırımda yürürken kaldırımın rengine göre o renkte adımlarımı belirli sayılarla atıyorum. Masamdaki kitapları sözlükleri vb. boy sırasına göre düzmeden rahatça ders çalışamıyorum. İnsanlar tarafından yapılan birçok davranışa sinir oluyorum(ağız şapırdatma en basit örnek). Televizyonun sesi çift sayı olması lazım.

Telefonumun ekranını, gözlüğümün camını gün içinde defalarca siliyorum. Yaptığım bir işte en ufak bir yanlış bile o işi tekrar yapmama sebep olabiliyor. Daha bunlar gibi bir sürü örnek var. Bu takıntı probleminin önüne kendi başıma nasıl geçebilirim? Nasıl gamsız insanlar gibi kafaya takmadan yaşayabilirim? Bu konuyu açarken bile aklıma hocalarım ne tepki verir, nasıl karşılar diye düşünmekten kendimi alıkoyamıyorum.

Ben de senin gibiyim, genelde düşüncelere dalar ve "neden yaptım ki?" veya "Keşke şöyle yapsaydım." diyip dururum. Ancak ardından şöyle söyleyerek kendimi rahatlatırım "Ben bunu yaptıktan 2 dakika sonra yaptığım kimsenin umrunda bile değil, ben niye bu kadar umursayayım ki ? ".
 
Bir işi yapmadan önce(mesela buluşmaya gideceksem ne yaparım gibi) aklımda onlarca senaryo kuruyorum istemsizce. Veya olmayacak bir şey bile olsa boş boş otururken veya bir iş yaparken fark etmeksizin aklımda gereksiz onlarca senaryo, bir sürü düşünce geliyor. Kendimi alıkoyamıyorum bu düşüncelerden. Veya bir davranışı sanki sürekli yapmak zorundaymışım gibi geliyor. Mesela(başkaları yapabiliyor mu bilmiyorum ama) kol, karın bacak gibi kaslarımı istemli bir şekilde kasabiliyorum. Yapmazsam içim rahat etmiyor.

Veya parmaklarımı çıtlatmadan duramıyorum. Ya da toplulukta bir davranışı yapacağım zaman o ne söyler, bu ne tepki verir diye düşünmekten, kasılmaktan rahat hareket edemiyorum. Aklıma kötü bir düşünce geldiği zaman günlerce etkisinden çıkamıyorum. Örneğin dün gece gördüğüm kötü bir rüyanın gerçekleşip gerçekleşemeyeceği düşüncesi ikilemi gün boyu beni yiyip bitirdi. Rüyamın(ya da rüya sandığım görüntülerin) deja vu mu yoksa rüya mı olup olmadığı düşüncesi ise beni daha çok rahatsız ediyor. Veya gün içinde bir kişiye verdiğim cevapları, konuşmaları düşününce keşke böyle yapsaydım, keşke şöyle tepki verseydim gibi düşünceler o kişi aklıma geldiğinde aradan aylar geçmiş olmasına rağmen aklımın bir köşesini kemiriyor.

Hatta karşılıklı konuşma esnasında en basitinden dış görüşümü düşünmek bile aklıma gelirse o anda konuşma zihnimde çoktan bitmiş oluyor. Veya yatağıma yattığımda battaniyem iki katlı ve tam simetrik değilse uykuya dalamıyorum. Simetrik olduğundan emin olunca rahat rahat uyuyabiliyorum(evet gece gece kalkıp battaniyeyi simetrik olduğundan emin olana kadar tekrar tekrar katlıyorum). Veya kaldırımda yürürken kaldırımın rengine göre o renkte adımlarımı belirli sayılarla atıyorum. Masamdaki kitapları sözlükleri vb. boy sırasına göre düzmeden rahatça ders çalışamıyorum. İnsanlar tarafından yapılan birçok davranışa sinir oluyorum(ağız şapırdatma en basit örnek). Televizyonun sesi çift sayı olması lazım.

Telefonumun ekranını, gözlüğümün camını gün içinde defalarca siliyorum. Yaptığım bir işte en ufak bir yanlış bile o işi tekrar yapmama sebep olabiliyor. Daha bunlar gibi bir sürü örnek var. Bu takıntı probleminin önüne kendi başıma nasıl geçebilirim? Nasıl gamsız insanlar gibi kafaya takmadan yaşayabilirim? Bu konuyu açarken bile aklıma hocalarım ne tepki verir, nasıl karşılar diye düşünmekten kendimi alıkoyamıyorum.
Yazınızı okurken bir an kendimi gördüm[emoji23].
 
Sadece rahat bırak kendini. Öyle deseydim, böyle deseydim diye hiiç düşünme, anı yaşa. O zaman öyle demişsindir başka zamanda başka şeyler söylersin. Sadece rahat bırak kendini, güzel vakit geçirdiğin kişilerle ve güzel vakit geçirdiğin yerlerde ol. Kendini hep iyi hissetmeye çalış ama zorlama, rahat bırak kendini.
 
Uyarı! Bu konu 6 yıl önce açıldı.
Muhtemelen daha fazla tartışma gerekli değildir ki bu durumda yeni bir konu başlatmayı öneririz. Eğer yine de cevabınızın gerekli olduğunu düşünüyorsanız buna rağmen cevap verebilirsiniz.

Yeni konular

Geri
Yukarı