sial
Hectopat
- Katılım
- 1 Ekim 2020
- Mesajlar
- 315
- Makaleler
- 3
Daha fazla
- Cinsiyet
- Erkek
Merhaba saygı değer dostlarım. Bugün sizlere çoğu kesimin yanlış bildiği bir olay hakkında makale hazırladım. Makalemizin konusu "Aşk kalpte başlar". Makale tamamen internet araştırmaları üzerine yazılmıştır. Toplamak bana aittir.
Aşk nerede başlar?
NP İstanbul Beyin Hastanesi'ne göre, aşk herkesin bildiğinin aksine kalpte değil, orta beyinde başlar. İnsan sevdiğini görünce orta beyin kalbin daha hızlı ve güçlü atmasına neden olan kimyasalları salgılattırır. Kısaca izah etmek gerekirse, aşk beyinde başlar lakin kendini kalpte gösterir.
Aşk kalbi nasıl etkiler?
Aşık olduğumuz zaman beynimiz nabız artışı, terleme, çarpıntı, iştah azalması, mide asidi ya da bağırsak hareketliliği şeklinde fiziksel belirtiler gösterir. Aşk tansiyona iyi gelir. Evet absürt gelebilir lakin yapılan bilimsel çalışmalar sıcak bir kucaklaşma sonrası gelecek 10 dakikalık sevgi dilli konuşmanın, tansiyonu düşürdüğünü ortaya koyuyor. Kolesterole de iyi geliyor. Yapılan araştırmalar mutlu birliktelik yaşayan çiftlerin, vücuttaki stres hormonlarının azalmasına paralel olarak kolesterol seviyelerinin de daha düşük olduğuna işaret ediyor. Mutlu bir ilişkisi olan kişiler, yalnız yaşayan bireylere göre daha uzun yaşarlar. Tek başına yaşayan kişilerde depresyonun ve sağlıksız beslenmenin daha sık, sigara ve alkol tüketiminin daha fazla olduğu görülüyor yani buda demek oluyor ki, evet aşk ömrü uzatıyor. Eski zamanlarda bu belirtilerin kalpten kaynaklandığı düşünülürmüş lakin şuanda kesinlikle denilebilir ki bu belirtiler orta beyinden kaynaklanır.
Bazı doktorların bu konu hakkındaki yorumları;
Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Karabulut, “Göğüste oluşan sıkıntı ve heyecan hissi, çarpıntı, kalbin yalpalayarak atması, anlamsız bir huzursuzluk hali aşkın vücudu ele geçirdiğini gösterir. Ancak bu duygular sanılanın aksine kalbe iyi gelir.
Trakya Üniversitesi Tıbbi Genetik Anabilim Dalı Başkanı Yrd. Doç. Dr. Hakan Gürkan, hormonları beynin kontrol ettiğini belirterek, “Beynimizdeki aşk işlevini genlerimiz kontrol ediyor". Aşkın hormonlarla ilgili olduğunu da aktaran Gürkan, “Hormonları beynimiz kontrol ediyor. Beynimizdeki aşk işlevini genlerimiz kontrol ediyor. Dolayısıyla aşkın temelinde aslında genlerimizin kontrol ettiği sinir hücrelerimizin olduğunu söyleyebiliriz. Âşık olunacak kişiyi genetik miras belirliyor. Aşk beyinle başlıyor, kalple bir alakası yok”
Prof. Dr. Karabulut, "Aşkın, uzun vadede kalp krizi riskini azalttığı, kalbin ömrünü uzattığı bilimsel olarak da kanıtlanmıştır”.
Prof. Dr. Ahmet Karabulut ise “Aşk iksirinin en önemli öğesi olan oksitosin ile kan basıncında düzelme izlenirken, vücudun bağışıklık sistemi daha da güçleniyor ve damarlardaki iltihabi durum azalıyor” diyor.
Yapılan araştırmalar ve yazılan makaleler genellikle bu yönde. Yani aşk bireyin başına gelebilecek en güzel şeylerden birisi diyebiliriz. Erkek üyelerimizin bilmesini isterim ki, kadınlar daha çok babalarına yakın profilde hissettikleri kişiyi kendilerine eş adayı olarak seçiyorlar
Unutmayın ki, sağlıklı bir ilişki sizlere sağlıklı bir hayat getirirken, sağlıksız, tartışmalı bir ilişki bireyi her açıdan çok kötü etkiler. Aşk her ne kadar kulağa çocuk oynağı gibi gelse de, gerçek (sağlıklı) aşkı bulmak için uzun süreler beklemek ve mantıklı kararlar almak gerekebiliyor. Lütfen unutmayın ki aşk ile sevgi aynı şey değildir.
Aşk nerede başlar?
NP İstanbul Beyin Hastanesi'ne göre, aşk herkesin bildiğinin aksine kalpte değil, orta beyinde başlar. İnsan sevdiğini görünce orta beyin kalbin daha hızlı ve güçlü atmasına neden olan kimyasalları salgılattırır. Kısaca izah etmek gerekirse, aşk beyinde başlar lakin kendini kalpte gösterir.
Aşk kalbi nasıl etkiler?
Aşık olduğumuz zaman beynimiz nabız artışı, terleme, çarpıntı, iştah azalması, mide asidi ya da bağırsak hareketliliği şeklinde fiziksel belirtiler gösterir. Aşk tansiyona iyi gelir. Evet absürt gelebilir lakin yapılan bilimsel çalışmalar sıcak bir kucaklaşma sonrası gelecek 10 dakikalık sevgi dilli konuşmanın, tansiyonu düşürdüğünü ortaya koyuyor. Kolesterole de iyi geliyor. Yapılan araştırmalar mutlu birliktelik yaşayan çiftlerin, vücuttaki stres hormonlarının azalmasına paralel olarak kolesterol seviyelerinin de daha düşük olduğuna işaret ediyor. Mutlu bir ilişkisi olan kişiler, yalnız yaşayan bireylere göre daha uzun yaşarlar. Tek başına yaşayan kişilerde depresyonun ve sağlıksız beslenmenin daha sık, sigara ve alkol tüketiminin daha fazla olduğu görülüyor yani buda demek oluyor ki, evet aşk ömrü uzatıyor. Eski zamanlarda bu belirtilerin kalpten kaynaklandığı düşünülürmüş lakin şuanda kesinlikle denilebilir ki bu belirtiler orta beyinden kaynaklanır.
Bazı doktorların bu konu hakkındaki yorumları;
Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Karabulut, “Göğüste oluşan sıkıntı ve heyecan hissi, çarpıntı, kalbin yalpalayarak atması, anlamsız bir huzursuzluk hali aşkın vücudu ele geçirdiğini gösterir. Ancak bu duygular sanılanın aksine kalbe iyi gelir.
Trakya Üniversitesi Tıbbi Genetik Anabilim Dalı Başkanı Yrd. Doç. Dr. Hakan Gürkan, hormonları beynin kontrol ettiğini belirterek, “Beynimizdeki aşk işlevini genlerimiz kontrol ediyor". Aşkın hormonlarla ilgili olduğunu da aktaran Gürkan, “Hormonları beynimiz kontrol ediyor. Beynimizdeki aşk işlevini genlerimiz kontrol ediyor. Dolayısıyla aşkın temelinde aslında genlerimizin kontrol ettiği sinir hücrelerimizin olduğunu söyleyebiliriz. Âşık olunacak kişiyi genetik miras belirliyor. Aşk beyinle başlıyor, kalple bir alakası yok”
Prof. Dr. Karabulut, "Aşkın, uzun vadede kalp krizi riskini azalttığı, kalbin ömrünü uzattığı bilimsel olarak da kanıtlanmıştır”.
Prof. Dr. Ahmet Karabulut ise “Aşk iksirinin en önemli öğesi olan oksitosin ile kan basıncında düzelme izlenirken, vücudun bağışıklık sistemi daha da güçleniyor ve damarlardaki iltihabi durum azalıyor” diyor.
Yapılan araştırmalar ve yazılan makaleler genellikle bu yönde. Yani aşk bireyin başına gelebilecek en güzel şeylerden birisi diyebiliriz. Erkek üyelerimizin bilmesini isterim ki, kadınlar daha çok babalarına yakın profilde hissettikleri kişiyi kendilerine eş adayı olarak seçiyorlar