Atom Bombası Atıldığı Yerin Tekrar Yaşanabilir Olması?

Bildiğim kadarıyla, bu süre yapılan bombanın türüne göre değişir. Bombanın yapımında kullanılan radyoaktif maddenin yarılanma ömrü (süresi) ile doğru orantılı olarak radyoaktif etki azalır.
Yarılanma ömrü hakkında bu şekil daha açıklayıcı olacaktır:
yarı-ömür.jpeg

Polonium - 210'dan (Polonyum - 210) sonra bozunma (yarılanma) sonucu oluşan Lead - 206 (Kurşun - 206) kararlı bir madde olduğundan ıșıma yapmaz ve bu yüzden radyoaktif değildir.
Yarı ömür, bir radyoaktif maddeyi oluşturan atomların yarısının bozunma yolu ile diğer bir elemente dönüşmesi için geçmesi gereken süredir.
Nükleer bozunma yani radyoaktivite, atom çekirdeğinin tanecik veya elektromanyetik ışıma yaparak kendiliğinden parçalanması sırasında ortaya çıkan ıșıma yoluyla yayılan enerjidir. Zararlı olanda budur.
 
Son düzenleme:
@183206 @Nightmaree0 Nükleer silahla yapılan saldırı sonrasında patlama bölgesindeki radyoaktif kirlenme ile nükleer reaktörlerdeki sızıntının yaratacağı kirlenme arasında büyük farklar var. Bomba ile reaktör kirlenmesi aynı düzeyde olsaydı Hiroshima ve Nagasaki'de kısa süre sonra toparlanma olmazdı.

Bunun ilk nedeni nükleer reaktörlerdeki radyoaktif yakıt miktarları onlarca hatta yüzlerce tona kadar çıkabilirken, yaşam alanına atılmış ilk fisyon bombasındaki radyoaktif element ağırlığı 60 kg civarındaydı. Arada miktar olarak devasa bir farklılık var.

Bunun yanında bölgenin kirlenmesi açısından nükleer silahlar çok daha az efektif oluyorlar. Bunun ana nedenlerinden biri radyoaktif materyal ağırlığının azlığı yanında bombaların yerden çok yüksek bir irtifadayken patlatılmaları. Nükleer silahların amacı atılan bölgeyi uzun süre yaşanmaz hale getirmek değil, o anki yaşam bölgesinde devasa bir fiziksel hasar vermektir. Yerden efektif bir yükseklikteyken (2 km civarı) bombanın patlatılması, patlama merkezine hasar vermenin yanında hava basıncı dalgasıyla da çok daha uzun mesafeler hasar verilebilmesini sağlıyor. Patlatılmış en güçlü nükleer bombayı İzmir merkezinde patlattığını varsayarsak, Çeşme gibi uzak bir lokasyondaki yerleşim yerine bile yıkıcı olmasa da hafif fiziksel hasar vermek mümkün. Bu sırada oluşan serpintinin büyük bir kısmı yeri kirletecek duruma gelmeden nötralize oluyor o anda oluşan ısı nedeniyle.

Bir de bu 2 radyoaktif kullanım yapılan alanda elementlerin geçtiği işlemler farklı. Fisyon reaktöründe işlenen radyoaktif elementler açığa çıkan reaksiyonlar sonucunda çok daha fazla kirletici bir özelliğe sahip oluyorlar ama bombalardaki elementler reaktörlerdeki kadar işlenecek düzeyde reaksiyona girecek sürede aktif olmuyorlar.

Bu 3 nedenden dolayı "nükleer bomba" atıldıktan sonra tekrar yaşamın normale dönme süresi çok uzun olmuyor fakat "nükleer reaktör" sızıntılarından sonra o bölge onlarca yıl yaşanmaz hale gelebiliyor. Chernobyl ve Fukushima reaktör sızıntılarından yola çıkarak bombaların da o kadar etkin bir kirlenmeye neden olacağı sonucu çıkarılamaz.

4. olarak da kullanılan element tiplerinin farkları var ama hangi tip elementin ne özellikleri olduğunu bilmediğim için o konuya girmiyorum.
 
Son düzenleme:
@183206 @Nightmaree0 Nükleer silahla yapılan saldırı sonrasında patlama bölgesindeki radyoaktif kirlenme ile nükleer reaktörlerdeki sızıntının yaratacağı kirlenme arasında büyük farklar var. Bomba ile reaktör kirlenmesi aynı düzeyde olsaydı Hiroshima ve Nagasaki'de kısa süre sonra toparlanma olmazdı.
Evet zaten hepsi aynı olmaz. Onun için iki örnek verdim.
 

Yeni konular

Yeni mesajlar

Geri
Yukarı