İnternet kafede donan bilgisayara reset atmak için monitörün güç tuşunu kullandım, bastım ekran kapandı, bastım ekran açıldı ama değişen bir şey yoktu. Bir kere daha denedim yine bir şey olmadı. Ben de kalktım PC'den, bozuk heralde dedim. Sene 2003 falan, bilgisayarla yeni tanışmışım, pardon tanışamamışım daha, Vice City'nin sokaklarında Vespa motorla fink attığım zamanlar... Hey gidi günler.
Daha sonraları ise İngilizce öğretmenimiz ödev vermişti, birbirinize İngilizce mail atın demişti. Gittim net kafe sahibine mail adresi almasını rica ettim. Yazdı bir kağıda maili ve şifreyi, aldım sevinçle açtım hemen PC'yi. Ama yazıyorum yazıyorum çalışmıyo yok olmuyo. Kafayı yicem. Tanıdık bir arkadaşın denk gelipte mail adresini tarayıcının adres çubuğuna yazmamam gerektiğini söylediğinde taşlar yerine oturmuştu bende.
Bu iki olay arasında bir zamanda geçen diğer bir komik durumum ise şudur ki; o zamanlar Google arama motoru falan bilmiyoruz, rastgele bir site denk geliyo hemen oyunlar kısmına falan bakmaya çalışıyoruz, ne bulursak girmeye oynamaya çalışıyoruz. Yani Google'a oyun oyna, kral oyun, cart oyun curt oyun yazmak yok, yani var da yok, bizde yok. Nerde bi internet site adresi görsem not alıyorum bir yerlere, TV'de anlık olarak gösteriliyo hemen kazıyorum hafızaya unutmadan kağıtlara yazıyorum falan. www.bellona.com.tr'yi falan yazmışlığım var. Ciddiyim. İyi ki varsın Google, biraz geçte olsa iyi ki tanımışım seni.