Bilim-Etik İlişkisi

  • Konuyu başlatan Cihat
  • Başlangıç Tarihi
  • Mesaj 22
  • Görüntüleme 7B
Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
C

Cihat

Ziyaretçi
Arkadaşlar sizce bilim halkın arasında oluşmuş olan etik değerlere dikkat etmek zorunda mıdır? Çünkü bilim de en nihayetinde insan işidir.
 
İkisi arasında bağlar vardır tabii. Şöyle bir örnek vereyim: İki insan düşün. Ama birbirlerini tanımıyorlar. Haliyle aralarında da hiçbir bağ yoktur. Bunu atomlar arasındaki zayıf bağlara benzetebiliriz. İnsanların bencil olmasını da, flor gazına benzetebiliriz. Çünkü en çok elektron almak isteyen gaz flordur. Yani bencildir. Ama insanlar yanlız yaşayamaz, birbirlerini ne kadar çok tanırlarsa aralarındaki bağ o kadar kuvvetlidir.

Felsefe açısından bakmayı pek uygun bulmuyorum. Çünkü soruları felsefe değil, bilimin ta kendisi çözüyor. Bu yüzden felsefeye inanmıyorum.
 
Bir örnekle destekleyelim ki somut şeyleri konuşalım. Mesela bilime göre insanlar için işe yarama ihtimali olan bir ilacı ilk önce hayvanlarda denemek birinci yol olmuştur. Ancak o ilacın veya ürünün ilk önce insanda denenmesi direkt olarak kesin sonuca götürür. Kaldı ki etik değerler tam da bu anda devreye girer. Bir insanın denek olarak kullanılması kimse tarafından onaylanmaz. Bilim için bir fare ile insanın farkı yoktur. Yani olmamalıdır.
 
Bir örnekle destekleyelim ki somut şeyleri konuşalım. Mesela bilime göre insanlar için işe yarama ihtimali olan bir ilacı ilk önce hayvanlarda denemek birinci yol olmuştur. Ancak o ilacın veya ürünün ilk önce insanda denenmesi direkt olarak kesin sonuca götürür. Kaldı ki etik değerler tam da bu anda devreye girer. Bir insanın denek olarak kullanılması kimse tarafından onaylanmaz. Bilim için bir fare ile insanın farkı yoktur. Yani olmamalıdır.


İnsan ile fare, bütün yazıyı özetliyor.
 
Yani bir sonuca varamaz mıyız? Anlayamadım ne demek istediğinizi.
 
Yani bir sonuca varamaz mıyız? Anlayamadım ne demek istediğinizi.


Bilim ile etnik ayrı dünyalar olarak düşünülmemeli. Bu ikili arası ilişkiye tonlarca örnek verebiliriz. albaywolf'un yorumu üzerine de biraz düşünün. Çıkarılacak sonuç zaten ortada.
 
Size göre etik olan bana göre etik olan bana göre etik olmayabilir ya da tam tersi. Ama pozitif bilimlerde "Bana göre su 120 derecede kaynar" diyemezsiniz, "Su 120 derecede kaynar" dersiniz ve eğer bugüne kadar bilimin kabul ettiği değer 100'ün yanlış 120'nin doğru olduğunu ispatlarsanız(nasıl yapacaksan tabi) iddianız kuram haline gelir ve aksi ispatlanana kadar herkes bunu kabul etmek zorunda kalır.

Ahlak her zaman bilimi sınırlayıcı olmuştur. Bu durum doğru mudur yanlış mıdır ona da ahlakçılar değil bilim karar vermelidir. Neden? 500 yıl sonra uzaylılar tarafından istila edileceğimizi varsayalın. Bu durumda 500 yıl içinde insanlık olarak bize saldıracaklar kadar ileri bir teknolojiye ve bilgiye sahip olamazsak bu dünyamızın sonu olur. Öyleyse bilim gerekirse insanların ölümüne ya da mahvolmasına sebep olma pahasına da olsa gelişmek zorundadır diyebiliriz. Çünkü omlet yapmak için yumurta feda etmek zorundayız. Felsefeci 500 yıl sonra uzaylıların dünyaya uzaylıların saldırıp saldıramayacağı konusunda karar veremez. Günümüzde bu yüzden felsefe ölmüştür. Evreni yöneten yasalar hakkında zerre kadar bilgi sahibi olmayanlar hayatın anlamı hakkında düşünemez.
 
Arabistan'dan Fetva çıktı müslümanlar Mars'a gidemez diye. Şimdi bunları kim kaale alır ? Bilim bile üretemeyen bedeviler bilime engel oluyorlar. Bilim insanlığın kanıksadığı etik değerlere uymaya çalışır ama belli bir zümre için de yolunu değiştiremez.

Yoksa bugün evrim konuşmuyor olurduk.
 
Arabistan'dan Fetva çıktı müslümanlar Mars'a gidemez diye. Şimdi bunları kim kaale alır ? Bilim bile üretemeyen bedeviler bilime engel oluyorlar. Bilim insanlığın kanıksadığı etik değerlere uymaya çalışır ama belli bir zümre için de yolunu değiştiremez.

Yoksa bugün evrim konuşmuyor olurduk.

Katılıyorum. Zaten bilimsel çalışmalar yapılırken dini konular bir tarafa bırakılır ki gerçekleri görelim.
 
Durum
Mesaj gönderimine kapalı.

Yeni konular

Geri
Yukarı