Merhaba dürüst olmak gerekirse özünde herkes bunun cevabını biliyor cevap çok açık ve net din.
.
Kazim Karabekir'in notlarinda su şekilde geçer:
- Evet karabekir, Arap oğlunun yavelerini Türk oğullarına öğretmek için kur’ân’ı Türkçeye çevirttireceğim. Ve böylece de okutacağım. Ta ki budalalık edip de aldanmakta devam etmesinler…
Atatürk'ü ısrarla dindar göstermeye çalışmayın arkadaşlar. Atatürk bir 10 -15 sene daha yaşasaydı Arap hurafelerine savaş açacağını hepiniz gayet iyi biliyorsunuz.
Buyrun hafiften başlayalım.
1- Türk'ler Arap'ların dinini kabul etmeden evvel de büyük bir millet idi. Arap dinini kabul ettikten sonra. Bu din, ne Arap'ların, ne aynı dinde bulunan acemlerin ve ne de mısırlıların ve sâirenin Türk'lerle birleşip bir millet teşkil etmelerine hiçbir tesir etmedi. Bilakis, Türk milletinin millî rabıtalarını gevşetti; millî hislerini, millî heyecanlarını uyuşturdu. Bu pek tabii idi. Çünkü, Muhammed'in kurduğu dinin gayesi, bütün milliyetlerin fevkinde şamil bir Arap milliyeti siyasetine müncer oluyordu.
Kaynakça: Medeni bilgiler
pdf versiyonu için bir tık yeter
******
2- Hükümetini ayakta tutmak için dini kullanmaya gerek duyanlar zayıf yöneticilerdir. Âdetâ halkı bir kapana kıstırırlar. Benim halkım demokrasi ilkelerini, gerçeğin emirlerini ve bilimin öğretilerini öğrenecektir. Batıl inançlardan vazgeçilmelidir. İsteyen istediği gibi ibadet edebilir. Herkes kendi vicdanının sesini dinler. Ama bu davranış ne sağduyulu mantıkla çelişmeli ne de başkalarının özgürlüğüne karşı çıkmasına yol açmalıdır.
---------
3- âhiren kur'ân'ın tercüme edilmesini emrettim. Bu da ilk defa olarak Türkçeye tercüme ediliyor. Muhammed'in hayatına âit bir kitabın tercüme edilmesi için de emir verdim. Halk, tekerrür etmekte olan bir şeyin mevcut olduğuna ve din ricâlinin derdinin ancak kendi karınlarını doyurup başka bir işleri olmadığını bilsinler."
Kaynakça: (Ord. Prof.), enver ziya (1930-03). Atatürk'ten düşünceler (kitap) (Türkçe), 92. sayfa. Odtü yayıncılık.
---------
4- Arabistan yarımadasının kumsal çöllerinden; (ıkre, bismi, rabbi) safsatasını esas tutmuş olan Arap'lar, uygar dünyada, bilhassa Türk zengin uygar bölgelerinde bu ilkel ve cahiliyet devrinin simgesi olan ilkeye dayanarak yapmadıkları tahrifat kalmamıştır. (..) asıl kilise yakınına gelindiği zaman deveye binmek sırası köleye geldiğinden ötürü ömer’in yürüyerek; Arap ırkından başka ve yüksek ırklardan oluşan ordunun yüksek ve muhteşem huzurunda o ordunun kumandanlarına karşı yerden taş alarak atmak suretiyle gösterdiği çıplak ve çıfıt Arap'lık malumunuzdur. Bunu artık Türk çocuklarına bir erdem gibi okutmakta ısrar gösteren notları göz önüne almalısınız." (Atatürk'ün 1931 yılında Türk tarih kurumu başkanı tevfik bıyıklıoğlu'na yazdığı sansürlenmiş mektubundan.)
Kaynakça: Atilla oral, Atatürk'ün sansürlenen mektubu, demkar yayınevi, 1. basım, 61. sayfa.
--------
5- Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz. En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır."
--------
6- Artık Türkiye, din ve şeri'at oyunlarına sahne olmaktan çok yüksektir. Bu gibi oyuncular varsa kendilerine başka taraflarda sahne arasınlar.
Kaynakça: (Ord. Prof.), enver ziya (1924-10). Atatürk'ten düşünceler (kitap) (Türkçe), 96. sayfa. Odtü yayıncılık.
------
Atatürk'e sallayan yobazlar size de bir salvo atışı yapacağım. Bu da size gelsin artık, kabul ediniz.
7- Bâzı yerlerde kadınlar, görüyorum ki başına bir bez veya bir peştamal veya buna mümâsil bir şeyler atarak yüzünü, gözünü örter ve yanından geçen erkeklere karşı ya arkasını çevirir veya yere oturarak yumulur. Bu tavrın mânâ ve medlûlü nedir? Efendiler, medenî bir milletin anası, milletin kızı bu garip şekle, bu vahşî vaziyete girer mi? Bu HÂL milleti gülünç gösteren bir manzaradır. Derhâl tashîhi lâzımdı.
Kaynakça: Ord. Prof.), enver ziya (1925-08). Fatih özdemir Atatürk'ten düşünceler (kitap) (Türkçe), 78. sayfa. Ankara: Odtü yayıncılık.
-----
8- Ben, manevî miras olarak hiçbir âyet, hiçbir dogma, hiçbir donmuş ve kalıplaşmış kural bırakmıyorum. Benim manevi mirasım ilim ve akıldır. Benden sonrakiler, bizim aşmak zorunda olduğumuz çetin ve köklü zorluklar karşısında belki gayelere tamamen erişemediğimizi, fakat asla taviz vermediğimizi, akıl ve ilmi rehber edindiğimizi tasdik edeceklerdir. Benim Türk milleti için yapmak istediklerim ve başarmaya çalıştıklarım ortadadır. Benden sonra beni benimsemek isteyenler, bu temel eksen üzerinde akıl ve ilmin rehberliğini kabul ederlerse, manevî mirasçılarım olurlar." (1933, cumhuriyet bayramı açılış konuşmasından.)
--
Hazır mıyız dostlar. O zaman bunu şöyle bırakıyorum ortaya.
9- Benim bir dinim yok ve bazen bütün dinlerin denizin dibini boylamasını istiyorum. Hükümetini ayakta tutmak için dini kullanmaya gerek duyanlar zayıf yöneticilerdir. Âdetâ halkı bir kapana kıstırırlar. Benim halkım demokrasi ilkelerini, gerçeğin emirlerini ve bilimin öğretilerini öğrenecektir. Batıl inançlardan vazgeçilmelidir. İsteyen istediği gibi ibadet edebilir. Herkes kendi vicdanının sesini dinler. Ama bu davranış ne sağduyulu mantıkla çelişmeli ne de başkalarının özgürlüğüne karşı çıkmasına yol açmalıdır." (1926-27 yılları arasında Atatürk ile röportaj yapan grace Ellison'ın 1928 yılında yayımlanan turkey today adlı kitabının 24. sayfasında İngilizce olarak yazıyor.)
Neyse bu yazının devamını okumak isteyenler için şu linki bırakıp mağarama çekiliyorum.
https://tr.m.wikiquote.org/…stafa_kemal_atatürk/din
Tarikatlar da siyasal islam da Atatürk düşmanlığından beslenir. Radikal inanların büyük çoğunluğu Atatürk'ü sevmez sevemez çünkü;
Fitne kalmayıp, yalnız Allah'ın dini ortada kalana kadar onlarla savaşın. Eğer vazgeçerlerse sataşmayın. Zulmedenlerden başkasına düşmanlık yoktur. Bakara 193.
Dinî gerçekleri inkâr eden ve kâfir olarak ölenlere gelince, işte Allah’ın, meleklerin ve bütün insanların lâneti onların üzerinedir? Bakara 191.
Âyetlerimizi yalanlayanlar, zifiri karanlıklara boğulmuş birtakım sağırlar ve dilsizlerdir. Allah dilediğini saptırır, dilediğini ise dosdoğru bir yol üzere kılar. Enam 39.
Ey inananlar! Yakınınızda bulunan inkarcılarla savaşın; sizi kendilerine karşı sert bulsunlar. Bilin ki Allah, kendisine karşı gelmekten sakınanlarla beraberdir. Tevbe 123.
Ve son olarak hak yol olan akıl ve bilim beni bu çukurdan çıkarana kadar benim de sevmediğim çok insan vardı (Recep Baltaş aklın sancağını sırtlayan koca yürekli adam :d) beynime şükürler olsun ki kurtuldum. Akıl ve bilim bizimle olsun.