Bisiklet anılarınız

500 metrelik yokuşu arkamda 10 tane köpek beni kovalarken çıktım. İşin komiği geri dönüp insem daha kolay olacaktı. Adrenalin işte her şeye tâbi...
 
14 yaşında falandim, kardeşimi bisikletin önüne attım teyzemlere gidiyordum. Bir pat sesi geldi yerden kıvılcım çıktığını gördüğümü hatirliyorum ön teker fırlamış, çukur gibi bir yere girdi geriya kalan metal kısım, ben koltuktan fırladım bisikletin önüne düştüm (çokta uzağa değil tabi tekerin bir iki adım ötesine) kardeşim bisikletin altında kalmıştı (ikimize de sıyrık ve çizikler dışında bir şey olmadı). Şuan aklıma geldikçe gülerim ama dev şanssızlık, on teker nasıl fırladı hiçbir fikrim yok. O zaman ben sanirim bisikleti onaracam diye somon vidanin yuvasını bozmusum galiba :). Öyle bir tahmin yürüttum sonrasında. Bisikletle çok kazam var anlatsam baya bir hikaye çıkar üşeniyorum.
 
Geçen sene okula gidiyordum kaldırımdan klasik. Dalmışım böyle yanda da bir taksi var. Taksideki mal yolcu tam ben yanından geçerken kapıyı bi açtı kendimi direkt yerde buldum sürüklenmişim de biraz Allah'tan kask vardı. İşin saçma tarafı daha ben yerdeyken taksideki kadın inip nasıl olduğumu bile sormadan bence sizin hatanızdı bu olay dedi. Taksici dellendi abla adam öldü mü kaldı mı ne hatasından bahsediyorsun bi çekil diye. En son onlar beni kaldırırken hala onun hatası diye söyleniyordu ( halbuki tamamen onun hastasıydı he ). Çok şükür bana bir şey olmadı birkaç gün bacak ağrısı harici ama bisiklet yarış bisikletiydi ince teker olduğundan ön teker epey eğildi. Sonra şehir bisikletine geçtim zaten.
 
Benim de aklıma bu anım geldi bir gün parkın bisiklet yolundan gidiyorum. Aynı zamanda orada yürüyen insanlar var zilimde yok kadın tam ortadan gidiyor yol vermiyor. Ben sinirlendim bir boşluktan sollayim dedim bisikletin ön teker 1 saniyede bir sağ bir sol oldu sağ sola gitti dedim bir an düşeceğim bir şey olmadan gittim.
 
İlk bisikletimi almıştım sene bilmem kaç. Bizim o zamanlar yaşadığımız yer garipti yol olarak. Çıkmaz sokaktı. Mahalledeki duvarın yanında da bir bahçe vardı ama bahçe aşağıda kalıyordu garip bir yerdi işte. Ve mahallem full yokuştu. O bahsettiğim duvara kadar full yokuş vardı yani. Neyse çıktım bi kaç tur attım mahalleye geldim son hız o yokuştan iniyorum. İnerken frenlerim patladı. Son hız duvara doğru ilerliyorum duvarın yanında da bahsettiğim bahçe var. Bakıyorum duvara çarpsam ölücem. Bahçeye kırsam kafam o taşlara çarpacak ve muhtemelen kafam parçalanacak. Ben nedense o an bahçeyi seçtim. Artık son duamı ediyorum bahçeye kırdım bekliyorum. O sırada da babaannem ve bi kaç tane arkadaşı sandalye çekmişler o bahsettiğim duvarın yanında oturuyorlar. Rahmetli babaannem beni gördü yerinden zıpladı tuttu beni bisikletten çekti. Bisiklet bahçeye yuvarlandı ben kurtuldum.
 
Ablama haber verip bisikletle arkadaşıma gittim. Evdekiler benim kaybolduğumu sandılar ve babama haber verdiler. Sonra ben eve geldim ''babam seni arıyor çok sinirli'' dediler ve babam eve geldi. Çok sinirliydi ve bisikleti yerden yere vurarak kullanılmaz ve tamir edilemez hale getirdi. 2 ağladım çünkü ilk bisikletimdi. Bir bisikletim oldu o da gitti. Tek anım bu. Ablama kızgınım o günden beri. Arka mahalledeydim sadece ve bir bisiklete mâl oldu.
 

Yeni konular

Geri
Yukarı