Bakkal kafasıyla iş yapanların çoğunu AVM / Süpermarket mantığıyla ortadan kaldırsa da büyük firmalar, müşteri destekleriyle yerlerde sürünüyorlar. Bu yüzden insanlar lanet etseler de bakkalarda birebir muhattap olabildikleri insanları buldukları için tercih edebiliyorlar.
1998 yılında apartmanda LAN kurmaya karar verdik. 5-6 Bilgisayar vardı, Router vs derken o zaman tabi çocuğuz paramız çıkışmadı. Apartman 15 katlı, kafadan 120 m kablolama gerekiyordu. Bakkalımıza son gidişimiz oldu, 6 bilgisayarı açıp, İngilizce, Almanca, Türkçe bilgilerimizle oturup anakartları, diğer kartları, kutularından çıkan teknik açıklamaları çözdük, birbirimize anlattık. Sadece 1 RAM bozuldu bu öğrenme sürecinde. Sonra bu basit, bilgisayarın fiziksel parçalarıyla ilgili bilgilerimizi paylaştık arkadaşlarımızla basket, futbol, paten v.b eğlenceler sırasında.
Bir daha kimse bakkala fiziksel bir işlem için gitmedi. Sonra bilgisayar kurulumlarıyla ilgili geliştirdik kendimizi... Bakkal ise X bilgisayar markasını satmak, oyun satmak, film satmak, derken el altından iş yapamaz oldu ve orjinal parça destekçimsisi gibi bir şeyler olmaya çalıştı. Şu aralar yanına açılan ev yemekleri dükkanıyla rekabetteler ama neden anlamadım.
Daha farklı bir hikayem ise şöyle...
Askerden döndüğümde sevgilim bana eski bir Nintendo Gameboy satın almış, 20 TL'ye, pilleri taktım çalışmıyordu, baktım pas yapmış, Sirkeci Doğubank'ın 2 yada 3. katında bir yerlerde çeşitli elektronik tamirleriyle uğraşan ve "BAKKAL" değil de "Zanaatkar / sanatçı" olan tamircilerin olduğu yere gittim. 3x3m'lik bir alanda çalışan bir tamirci amca vardı, ona gösterdim, şöyle bir konuşma geçti;
- Iyi günler kolay gelsin.
+ Teşekkürler buyrun?
- Pas devrelerin bir kısmı tutmuş, tamir edebilir misiniz?
+ Bak evlat, bunu tamir etmem çocuk oyuncağı ama senden alacağım parayla buna harcayacağım vakti karşılayamam.
- Ah... anlıyorum.
+ Tornavida tuttun mu daha önce?
- CRT tamir etmişliğim vardır babamla.*
+ Geç arkaya, orada aletler var, takıldığın yerde sor bana, hem sen işini görmüş olursun hem iki laf ederiz.
...
Diğer boş tezgahın başına oturup oradaki alet edevatla açtım, paslanmış yerleri temizledim, anlamadığım ve problemli olan bir iki şeyi gösterip sordum, cevaplarını verdi - o süre zarfında iki dokunmatik telefon tamir etti, ben işimi bitirip vidaları takıp kapatıyordum Gameboy'u, Ipad 2 geldi adama, ekranı kırılmış.
+ Evlat bana 5 dakika yardım edebilir misin?
- Tabi usta.
Ipad 2'nin sıcak hava tabancası, vakumlu tutamaç gibi aletlerle nasıl ekranının değiştirileceğine dair kalfalık bilgi edindim. Apple'ın üretim teknolojisi ve sistem tasarımına dair farklı bilgiler ise cabası.
Sonuç?
Kolay para kazanacağım diyerek türlü karaktersizlikler sergileyip başka insanlara iyiye dair bir şey öğretmeyen/öğrenmelerini istemeyen ciğeri beş para etmez insanların köşelere ucuz kafayla bakkal açması, işlerinde usta olan insanların tükenmesi anlamına geliyor.
Mesleğiniz ne olursa olsun, en iyisini yapın; malzemenin kalitesi sizin kaliteniz değildir.
Bunu da olabildiğince insanlara anlatmaya çalışın : "Ucuz etin yahnisi."