Bugün Sınıfta Yaşadığım Garip Olay

Türkiye liselileri (temsili değil):
Bu içeriği görüntülemek için üçüncü taraf çerezlerini yerleştirmek için izninize ihtiyacımız olacak.
Daha detaylı bilgi için, çerezler sayfamıza bakınız.
Sonuna kadar izleyin.
 
9. sınıfa yeni başladım. Bir tane çocuk kendini arkadan benim üstüme atarak olum napıyosun önüne baksana dedi. Sonra çocuğun seviyesiz arkadaşları da mal mal güldü. Bende dedim ki sen bana arkadan çarpıp bana önüne mi bak diyosun. Al şu seviyesiz arkadaşlarını da yürü git dedim ama çocuğun arkadaşları gerçekten seviyesiz. Saçma sapan espiriler yapıyor sınıfta. (sadece kendisi ve diğer arkadaşları gülüyor) sonra çocuk bu iş daha burada bitmedi dedi fhjskdfghjks kesin bitmemiştir 😂 bende alışkınım bu tür olaylara. Sonra bir çocuk daha senin cinsiyetin ne dedi. Bende erkek dedim sonra gay misin dedi bende sanane dedim seni ilgilendirmez dedim. Ne gördüyse artık.
 
Bu sen eril misin diyen arkadaşlar herhalde aynı tip insanlar.
 
Öncelikle şunu söyleyeyim: Bu mesajın altında çoğunlukla gülücük emojisinin olacağına adım gibi eminim çünkü ben bile komik buluyorum bu olayı. :D Neyse, fazla uzatmadan olaya geçiyorum.

11. sınıftayım. Gereksiz tiplerin bulunduğu, ergenlerin birbirini tavlamaya çalıştığı, erkeklerin kızları etkilemek için sigara içtiği, kızların da k*zban olduğu bir sınıftayım. Tipik sınıf işte. Sessiz, kendi halinde takılan bir insanım. Sınıf içerisinde en fazla sıra arkadaşımla konuşuyorum. Öyle hayatım hakkında da değil zaten. Havadan sudan işte. Asosyal bir insanım ama asosyal insanların bile iletişim kurması gerekiyor. Çünkü insanın yapısı bu. İnsan, doğası gereği sosyal bir varlık ve her koşulda sosyal ihtiyacını karşılamalı.

Tenefüsün sonlarına doğru arkadaşla gereksiz ama eğlenceli bir şey yaptık. Elimize bir ders kitabını alıp sertçe masaya vurduk aynı anda. Tabii bilirsiniz. Kitap zemine düştüğünde çok yüksek bir ses çıkarır. Bunu yaptığımızda birkaç kişinin irkildiğini gördük ve güldük. O esnada omzuma bir kalem fırlatıldı. Bu kalem; sınıfın en tembel, en sorumsuz, en gereksiz bir öğrenci tarafından fırlatıldı. Kendisi birkaç derse katılıp sonra gidiyor. Devamsızlığı da yedi gün falandı sanırım. Kendisi söylemişti.

Kalemin kime ait olduğunu sordum. Kalemi fırlatan arkadaş yanıma geldi ve kalemi istedi. O esnada kalem elimdeydi. Kalemi direkt vermek yerine sıranın bir köşesine attım ve kendisinin alması gerektiğini söyledim. Gerekçe olarak da kalemin oraya düştüğünü söyledim. Kendin fırlattın, kendin al dedim.

Şimdi buraya dikkat. Ergenler bildiğiniz gibi olağanüstü olay ve durumlardan çok hoşlanırlar. Olağanüstü kelimesinde kastettiğim şey kavga. Kavga çıkmasını istedikleri için "Oooooooooo!", "Hihihi!", "Uiiiiiiiiiy!" gibi saçma sapan tepkiler yükseldi. Tabii bu arkadaş da ergen. Hemen burnunu içine çekip, etrafına az bakınıp, hafif sırıtmayla yanıma oturdu. "Sen kimsin?" diye sordu. İsmimi söyledim. Ben de aynı soruyla ona karşılık verdim. Hiç cevap vermedi. Biraz bekleyip "Kalemi yerden al, bana ver." dedi. Ben de kendisinin alması gerektiğini söyledim. Sınıf hala saçma tepkileri vermeye devam ediyordu.

Ben hayatımda hiç kavga etmedim. Bu tarz olaylara alışkınım. Soğukkanlılığımı korudum. Ama dürüst olacağım. İçim titriyordu. Çünkü esasında özgüvensiz bir insanım. Kavga etmeyi bilmiyorum. Zaten bu tarz insanların yanında silah veya abileri olur (ki bu eleman da öyleydi). Cebinde çakı ve yanında abilerini taşıyordu. Anladım ki en ufak bir kıvılcımda dalacaklardı bana ya da çıkışta bayağı zora sokacaklardı beni. Ben aynı tavrımı korudum. Son dersti. Hoca sınıfa girdi ve ders başladı. Yanımdan kalktı ve arkamdaki sıraya geçti. Aslında o pencere kenarı en arkadaydı. Ben duvar kenarı sondan bir önceki sıradaydım.

Ders esnasında ara sıra bana sesleniyordu. İsmimi söyleyip abi diyordu. Beni kışkırtmaya çalıştığını adım gibi biliyordum. Yine sakince arkama dönüp "Efendim?" dedim. "Selamlar abi." diyordu ve sırıtıyordu. Tam bir ergen yani. 🤣 Kızlara yaranayım diye sigara içen, farklı gözükmeye çalışan bir zavallıdan ne beklersin ki zaten? :D Ben önüme döndüm. Dersi dinlemeye devam ettim. Ders esnasında bu durum birkaç kez daha tekrarladı.

Son on beş dakikada arkamdaki sıra üçlendi. Yanına abileri de oturmuştu. Yanındaki bir abisi bana kalemi vermemi söylüyordu. Anladım ki beni rahat bırakmayacaklar. Aslında ne kadar saçma bir işe giriştiğimi, ne kadar gereksiz bir insan olduğumun farkına varıp kalemi vermeye karar verdim. Tabii hemen vermedim. Üçüne de sordum: Kalemi verirsem bu olaylar bitecek mi? Bu mu yani? Bir kalem yüzünden mi? :D

Pişkin pişkin "Ne olayı oğlum?" dedi sırıtarak. Kendisi de bal gibi biliyor neler olduğunu aramızda. Yanındaki abisine yine aynı soruları sordum: "Kalemi verdim diyelim. Bitti mi yani? Bu mu?" dedim. Cevap vermiyorlardı. Aradan biraz süre geçtikten sonra abisi bana seslendi: "O kalem benim. Kalemimi çok seviyorum. Kalemimi ver." dedi. Ben yine aynı soruyu tekrarladım. "Tamam, sen ver." dedi (evet, ben de bir şey anlamadım). İçimden kendi kendime fazla uzamasın diyerek kalemi yerden alıp abisine verdim (bu arada abiden kastım arkadaşları, korumaları yani, bunların tek gelmeye arkaları yemedikleri için birkaç kişiyle gezerler ya, ha ondan işte).

Zil çaldı, evime geldim işte.

Hala düşündükçe gülüyorum ya. :D Sıra arkadaşım çıkışta bana "O yaptığın hareket çok kraldı." dedi. Ben ise sırıtarak ona karşılık verdim. O da güldü. Merak etmeyin. O hareketin ne kadar gereksiz olduğunu ben de biliyorum. Arkadaş bozulmasın diye sırıtarak karşılık verdim. Sadece "küçük" bir insanla tartışarak kendimi küçülttüm. Ama bu olaylardaki detayların farkında olmam da iyi bir şey sanırım. Yani o hareketin gerçekte "kral" olmadığını, gereksiz bir şey olduğunu bilmem gibi.
Kafasını masaya vurup bayıltıp çöp kovasına sokup camdan aşağı fırlatsaydın.
 
Sınıfta sessiz durmayın kardeşim ya. Bizim sınıfta da sessiz biri var ne diyor anlamıyoruz. Utanarak kısık sesle konuşuyor. Bu arada öyle bir olay olduğunda direkt patlat yüzüne hiç acıma. Abiymiş, oymuş, şuymuş, buymuş takma onları. Çıkışta dayak yersen de ye, en azından sonra bulaşmayacaklarını anlarlar. Bir daha öyle bir olay olduğunda 1 Dakikadan fazla uzatırlarsa direk yumruğu çak, dal üstüne tekmele gebersin. Sonra bir daha bulaşmazlar. Ezdirme kendini.
 
Kafasını masaya vurup bayıltıp çöp kovasına sokup camdan aşağı fırlatsaydın.
Elimden gelse yapar mıydım, bilmiyorum. Dediğim gibi, kavga etmeyi bilmiyorum. Zaten abileriyle yanıma gelip kalemi istemesi falan içimi titretti. Olacakları öngörüp fazla uzatmadan kalemi verdim. Hala düşündükçe bu olayın dünyadaki en saçma şeylerden biri olduğunu zannediyorum.
 

Yeni konular

Geri
Yukarı