Çalıştığınız bir iş hakkında itiraf edebileceğiniz şeyler neler?

Tekstil fabrikasında paketleme-koli-sevkiyattaydım XXX ürünleri kolilenirken kolinin en üstüne özenle hazırlanmış ve paketlenmiş ürün konurdu alttakiler malum :D

Ama içiniz rahat olsun öyle yırtık pırtık çok fazla hatalı ürünler gönderilmiyor :)
 
Yemek sektöründe kâr amacı güdüldüğü için müşterinin önüne ne geldiğinin önemi yoktur. Bazen yediğiniz ekmek bile 3 farklı müşterinin önünden alınmış ekmek olabiliyorken salatalık, yeşillik vb. şeylerden bahsetmiyorum. Kimisi serpme kahvaltı dediğimiz ürünün içindeki sosisler bile geri dönse ısıtıp geri koyuyor. Yere düşen ürün sıkıntı değil fakat gerçekten bu gözler fritözün yanındaki çöp kovasına düşen sosisi alıp tabağa koyan mutfak personeli görmüştü zamanında. Bone, eldiven vb. ürünler pahalı olduğu için bu tarz yerlerde genellikle kullanılmaz. Çatal bıçak dediğiniz şeylerin yıkaması için değişken olsa da zamanında çalıştığım neredeyse hiç bir mekan bulaşık deterjanı vb. şeyler kullanmazdı. Kullansalar bile kullanılan bulaşık makinalarının çok temiz çıkarttığına inanmıyorum şahsen o parçaları. İlla ki bir şeyler yiyip içmek istiyorsanız seçkin restoranlara 3-5 TL daha fazla bayılıp oralarda yiyin. Özellikle fritözden çıkan (gözleme, patates kızartması, sosis, sigara böreği vb.) ürünlerden uzak durun. Masalarınızı sildikleri bezler çoğu mekanda aynı zamanda küllük bezi olarak ta kullanılır. Bazı mekanlar önünüze serdikleri amerikan servis dediğimiz servis kağıdı eğer genel anlamda çok buruşmamış veya yemek dökülmemişse tekrardan kullanılır. Çay bardakları baristanın inisiyatifine kalmış bir şekilde genelde elde kısaca ovalanıp temizlikten bihaber bulaşık makinalarına atılır ki o bulaşık makinalarının aynı zamanda yine içini görseniz o bardaktan bir yudum çay içmezsiniz. Ketçap, mayonez, barbekü vb. şeyler genelde daha ucuza getirilmek için pahalı markaların küçük kaplarına (HP, Heinz vb.) akşamları TAT markasının ürünleri el ile doldurulur. 15-25 TL arası içtiğiniz Türk kahvelerinin genel olarak maliyeti 0,35 KR civarı bir şey oluyor. Çayın maliyeti zaten yok denecek kadar az. Bazen içtiğiniz filtre kahvenin bile 40-50%si su oluyor zira filtre kahvenin demlenme süresi bir tık uzun olduğu için genelde uğraşmak istemeyip üstüne sıcak su çekiyorlar. Elbette ki işini layığı ile yapan, helalinden para kazanmak isteyen vardır fakat bunlarda giderleri çok olduğu için genelde çoğu ürünü pahalıdır. İnanın bana abartı gibi geliyor fakat gerçekten öğrenci zamanında yaptığım 8-9 farklı mekanda 1 senelik garsonluk 8-9 aylık baristalık deneyimimde bunları gördüm. Gördüğümden beri mekanda içeceğim maks. ürün kapalı soft içecekler ve espresso bazlı kahvelerdir. Yemek yeri gelir elbette yenir fakat genel anlamda uzak dururum.
 
FBI'da çalışıyorum. İtiraf ediyorum Türkiye'yi kıskanıyoruz.
(!)

Bu arada diğer arkadaşlar gibi bir şey daha ekliyorum sakın ola kantinlerden tost almayın. Gördüğüm şeyleri anlatsam sucuktan soğursunuz. Her kantin aynı değil tabi ama çoğu işini düzgün yapmıyor.
 
Son düzenleme:
Ortaokul ve lise yazlarında haytalık yapıyorum diye babam köfteci lokantasına verdi beni yerim yurdum belli olsun diye. Mekan sahibi tanıdık idi. Köfteden o zaman soğudum mesela. Öğle aralarında evden getirdiğim yemeği yerdim. Ayrıca içki ruhsatı yoktu mekanın ama el altından rakı verirdik belli başlı müşterilerimize.
Çok yakın bir abim isim vermek istemediğim ünlü bir fast food şubesinde yönetici pozisyonundaydı. Bir gün yanına çağırdı beni, sürekli ordan yemek alıyorum diye. O gün bu gündür almam ordan yemek.
Şuan çalıştığım lojistik şirketinde ise yapılan olaylar devlete karşı, tüketicelere karşı değil. O yüzden o konuya girmeyeceğim.
 

Geri
Yukarı