@mahmutxd07 ya ben bile zamanında RDR2'den çok etkilenmiştim. Ama şimdi baktığımda iyi sunulmuş bir klasik intikam hikayesi ve kötü görev dizaynı görüyorum. Oyunu oynadığım zaman 30 saat dünyada dolaşmışımdır ama şimdi 15 saat dolaşsam tekrar etmeye başlar, sıkılırım. Sadece 1,5 sene oldu oynayalı. 1,5 senede fikirlerim bu kadar değişti yani. Artık oyunlarda diyaloglara ve senaryolara çok önem vermeye başladım. Eskiden vermezdim oynanış iyiyse iyidir der geçerdim ama artık öyle yapamıyorum o işte. Hikaye en önemli faktör olmasa da bir oyunun kimliğini oluşturur. Çoğu oyunu hikayeleriyle anarız. RDR2'de şurada şu oldu, Detroit'te şu oldu falan filan. Eskiden hikayeye önem vermeyen ben önem veriyorum artık. Ama eskiden sunum kalitesine önem verirdim, şimdi de önem veriyorum ama bir oyunda yüksek bütçelerle yapılmış cutscene aramıyorum artık. Hatta eğer iyi sunulmuşsa düşük bütçeli cutsceneleri yüksek bütçelilerden daha bile çok seviyorum çünkü yüksek bütçeli olsun diye kasılarak değil, tutku ile yapılıyor.
Yani kısaca 1, 5-2 senede oyun zevkim RDR2, TLOU, Elden Ring, Dark Souls vs. yani kısaca genel kitleden daha NIS türler olan Grand RPG, CRPG, indie ve J-RPG'ye geçti. Nedeni ne peki? Ben de bilmiyorum. Ama artık o Sony oyunlarını, Rockstar oyunlarını oynamaktan o kadar da keyif alamıyorum. RDR2 hala ilk 5'imde ama 1,5 sene önce bana sorsan 10/10 derken şu anda 89/10 derim. Bu da değişir mi ileride? Bilmiyorum. Şahsen genel kitle oyun zevkimin olduğu zamanlarda bile genel kitleye hitap eden oyunları oynarken kusma noktasına geliyordum. Şimdi daha NIS türleri oynarken kusma noktasına pek geldiğim söylenemez, hatta doya doya oynadığım çok oluyor. Bu NIS türlere de bir şans verdiğim için mutluyum. Geçen sene yaklaşmazdım bile. Visual novellara şans vereceğim bu yaz. Belki onu da severim. Artık yeni tür denemekten çekinmiyorum. Eskiden izometrik kameradan bile çekinirdim.
Mesela souls-likea da aynı gözle bakamıyorum artık. Dark Souls 1 ve 2'ye eskiden 9/10 derken şu anda 1'e 7/10, 2'ye 6/10 veririm en fazla. Çok sıkılıyorum. Çok vasat geliyor. Sanki düşman öldürüp seviye atlamaktan başka bir şey yapmıyormuşum gibi geliyor. Elden Ring, DS3 ve Bloodborne'u (Bloodborne ilk 3'üme bile girer belki.) Hala çok seviyorum ama Demon's Souls, Dark Souls 1 ve 2 üçlüsüne aynı gözle bakamıyorum artık. Souls-like görünce kusasım geliyor. Sevmiyorum şu türü. Düşman kes, seviye atla, koridorda ilerle döngüsü beni çok sıkıyor ki çok sevdiğim hatta ilk 3'üme girecek bir oyunda zindanlarda çok sıkılmamın en büyük nedeni de yine buna benzer bir döngüydü. Katlanamıyorum şu döngüye artık. Oyun bana hikaye sunmayınca çok amaçsız hissediyorum.
Eskiden oyunlarda cutsceneleri bile atlardım ama artık yeni bir evrene girme gözüyle bakıyorum. Neden? Çünkü ben 60-70 saatimi gömeceğim oyundan bana o hissi vermesini isterim. Eskiden oynanış iyiyse iyidir deyip geçerdim üstte dediğim gibi.
Kısaca artık oyunlara kitap mantığıyla giriyorum. Yanlış mı? kimisine göre yanlıştır belki ama ben böyleyim. Artık dayanamıyorum sıkıcı ve amaçsız hikayelere ve ortalama açık dünyalara. Daha NIS türlere geçmek benim için aydınlanma oldu resmen. Çok iyi olmadıkça da genel kültür oyunlardan uzak duruyorum artık.