Can Sungur ve Mesut Çevik'in arka arkaya linçlenmesi

Çok takmayın bu adamlar para kazanmanın peşinde başka bir amaçları yok. Dost kayaoğlunu bu yüzden severim adam açık açık hiç biriniz umrumda değilsiniz sadece izleyin ve bana para kazandırın diyor. Diğerleri gibi iki yüzlü değil en azından dürüst adam vesselam. Kamera karşısında tiyatro çevirmiyor diğerleri gibi. Oyun görüşleri konusunda tutarsız olduğu yerler var ona bir şey diyemem bende bazen beğenmiyorum yaptığı incelemeleri.
 
Mesut çevik sonuna kadar hak ediyor. Adam konsol devri bitti diyor, PS5 55 milyon satıyor. Amerika, Avrupa gibi yerlerden haberi yok bu adamın. 430 dolarlık konsol ile 3000 dolarlık ekran kartını karşılaştıran birinden bir şey bekleyemezsin zaten :D Videoyun çok güzel açıkladı bu durumu. Konsol devri bitti diyenler bakabilir o videoya :D Can Sungur konusunda haksızlık yapıyorlar. Sadece kemik takipçilerine verdiği cevapları beğenmedim. Ayrıca Mesut Çevik konsollarda teraflops'tan başka hiçbir şey bilmeyen bir kişi.
 
Çok takmayın bu adamlar para kazanmanın peşinde başka bir amaçları yok. Dost kayaoğlunu bu yüzden severim adam açık açık hiç biriniz umrumda değilsiniz sadece izleyin ve bana para kazandırın diyor. Diğerleri gibi iki yüzlü değil en azından dürüst adam vesselam. Kamera karşısında tiyatro çevirmiyor diğerleri gibi. Oyun görüşleri konusunda tutarsız olduğu yerler var ona bir şey diyemem bende bazen beğenmiyorum yaptığı incelemeleri.
Evet Dost'un tek derdi para zaten. İçerik kalitesi ve tutarlılık umrunda değil adamın. Başka bir oyunda sorun olan şeyi başka bir oyunda övebiliyor. Adamda tutarlılık yok.
 
Nedense çok sevindim.
Hocam şu Türk oyun basını rezil durumda zaten. Gördüğüm iyi olan bir Tunca bir de haber kanalı olarak Enis fena değil. Orhun Kayaalp'i de severim ama adamın arası indie oyunlar ile o yüzden onu saymıyorum. Geri kalan komple Sony köpeği olmuş durumda. Ben mesela son çıkan Sony oyunlarının kötü yönlerini söyleyen insanları niye görmüyorum? Mesela niye kimse Rise of The Ronin'in rezalet çalıştığından bahsetmedi? Neden kimse oyunda havada yürüdüğümüzü ve animasyonların rezilliğinden bahsetmedi? Oyundaki at animasyonu ilk Assassin's Creed'den beter. Ama niyeyse kimse bahsetmiyor, Rise of The Ronin fena oyun değil ya güzel oynarsınız diyip duruyorlar. Keza Stellar Blade demosu da çok hoş durmuyor. (Bu oyun hack and slash olmalıydı. Souls-like yapmayı düşünen kimse bilmiyorum ama yanlış bir tercih.) Ama ben Stellar Blade demosunu da gömen kimse görmedim. Oynanış o kadar kütük ve rahatsız hissettiriyor ki. Rise of The Ronin yine oynanış ve çeşitlilik konusunda başarılı oyun, özellikle de çeşitlilik konusunda ama Stellar Blade'in demodan bakarak söylemek gerekirse görsellik dışında hiçbir iyi yanı yok gibi görünüyor. Sanki "Nier Automata'da 2B var tutmuş he biz de öyle bir oyun yapsak mı hocalar?" diyip projeye başlanmış, proje hack and slash olarak giderken birisi çıkıp "Elden Ring diye bir şey varmış fena satmış gelin souls-like yapıyoruz." demiş gibi. Souls-like görmek istemiyorum artık. Bu bağımsız souls-like işini Lies of P iyi yapmıştı, Team Ninja fena yapmıyor ama gero kalanlar o kadar rezil işler çıkarıyor ki. Stellar Blade de onlardan biri olacak muhtemelen.
 
Çok takmayın bu adamlar para kazanmanın peşinde başka bir amaçları yok. Dost Kayaoğlu'nu bu yüzden severim adam açık açık hiçbiriniz umurumda değilsiniz sadece izleyin ve bana para kazandırın diyor. Diğerleri gibi iki yüzlü değil en azından dürüst adam vesselam. Kamera karşısında tiyatro çevirmiyor diğerleri gibi. Oyun görüşleri konusunda tutarsız olduğu yerler var ona bir şey diyemem bende bazen beğenmiyorum yaptığı incelemeleri.

Dost objektif değil. Oyunlara duygusal yaklaşıyor. Beğenmediğini ona keyif vermeyeni çok eleştiriyor. Oyunlarda mantık arıyor. Ama şunu kabul edelim, kafamız her içeriğe hazır değil. Örnek olarak ezel gibi bir diziyi çocukken izleseydim, sevmeyecektim. Lisede izleseydim belki sevmeyecektim ama aşk acısı çekerken izlediğimde çok etkilenmiştim.

Ben her şeyde bu tarz bir hazırlık süreci olduğuna inanırım. Şu an sevmediğim bir oyunu veya diziyi yarın sevebilirim. Ama dost o an sevdi sevdi, sevmezse gömüyor.

Ve çok az içerik üretiyor. YouTube'ta daha aktif olması gereken bir isim, Bence canlı yayında para kazandığı için video işine çok girmiyor. Sponsorluk olduğunda video atıyor.
 
@mahmutxd07 ya ben bile zamanında RDR2'den çok etkilenmiştim. Ama şimdi baktığımda iyi sunulmuş bir klasik intikam hikayesi ve kötü görev dizaynı görüyorum. Oyunu oynadığım zaman 30 saat dünyada dolaşmışımdır ama şimdi 15 saat dolaşsam tekrar etmeye başlar, sıkılırım. Sadece 1,5 sene oldu oynayalı. 1,5 senede fikirlerim bu kadar değişti yani. Artık oyunlarda diyaloglara ve senaryolara çok önem vermeye başladım. Eskiden vermezdim oynanış iyiyse iyidir der geçerdim ama artık öyle yapamıyorum o işte. Hikaye en önemli faktör olmasa da bir oyunun kimliğini oluşturur. Çoğu oyunu hikayeleriyle anarız. RDR2'de şurada şu oldu, Detroit'te şu oldu falan filan. Eskiden hikayeye önem vermeyen ben önem veriyorum artık. Ama eskiden sunum kalitesine önem verirdim, şimdi de önem veriyorum ama bir oyunda yüksek bütçelerle yapılmış cutscene aramıyorum artık. Hatta eğer iyi sunulmuşsa düşük bütçeli cutsceneleri yüksek bütçelilerden daha bile çok seviyorum çünkü yüksek bütçeli olsun diye kasılarak değil, tutku ile yapılıyor.

Yani kısaca 1,5-2 senede oyun zevkim RDR2, TLOU, Elden Ring, Dark Souls vs. yani kısaca genel kitleden daha niş türler olan Grand RPG, CRPG, indie ve JRPG'ye geçti. Nedeni ne peki? Ben de bilmiyorum. Ama artık o Sony oyunlarını, Rockstar oyunlarını oynamaktan o kadar da keyif alamıyorum. RDR2 hala ilk 5'imde ama 1,5 sene önce bana sorsan 10/10 derken şu anda 89/10 derim. Bu da değişir mi ileride? Bilmiyorum. Şahsen genel kitle oyun zevkimin olduğu zamanlarda bile genel kitleye hitap eden oyunları oynarken kusma noktasına geliyordum. Şimdi daha niş türleri oynarken kusma noktasına pek geldiğim söylenemez, hatta doya doya oynadığım çok oluyor. Bu niş türlere de bir şans verdiğim için mutluyum. Geçen sene yaklaşmazdım bile. Visual novellara şans vereceğim bu yaz. Belki onu da severim. Artık yeni tür denemekten çekinmiyorum. Eskiden izometrik kameradan bile çekinirdim.

Mesela souls-likea da aynı gözle bakamıyorum artık. Dark Souls 1 ve 2'ye eskiden 9/10 derken şu anda 1'e 7/10, 2'ye 6/10 veririm en fazla. Çok sıkılıyorum. Çok vasat geliyor. Sanki düşman öldürüp seviye atlamaktan başka bir şey yapmıyormuşum gibi geliyor. Elden Ring, DS3 ve Bloodborne'u (Bloodborne ilk 3'üme bile girer belki.) hala çok seviyorum ama Demon's Souls, Dark Souls 1 ve 2 üçlüsüne aynı gözle bakamıyorum artık. Souls-like görünce kusasım geliyor. Sevmiyorum şu türü. Düşman kes, seviye atla, koridorda ilerle döngüsü beni çok sıkıyor ki çok sevdiğim hatta ilk 3'üme girecek bir oyunda zindanlarda çok sıkılmamın en büyük nedeni de yine buna benzer bir döngüydü. Katlanamıyorum şu döngüye artık. Oyun bana hikaye sunmayınca çok amaçsız hissediyorum.

Eskiden oyunlarda cutsceneleri bile atlardım ama artık yeni bir evrene girme gözüyle bakıyorum. Neden? Çünkü ben 60-70 saatimi gömeceğim oyundan bana o hissi vermesini isterim. Eskiden oynanış iyiyse iyidir diyip geçerdim üstte dediğim gibi.

Kısaca artık oyunlara kitap mantığıyla giriyorum. Yanlış mı? Kimisine göre yanlıştır belki ama ben böyleyim. Artık dayanamıyorum sıkıcı ve amaçsız hikayelere ve ortalama açık dünyalara. Daha niş türlere geçmek benim için aydınlanma oldu resmen. Çok iyi olmadıkça da genel kültür oyunlardan uzak duruyorum artık.
 
@mahmutxd07 ya ben bile zamanında RDR2'den çok etkilenmiştim. Ama şimdi baktığımda iyi sunulmuş bir klasik intikam hikayesi ve kötü görev dizaynı görüyorum. Oyunu oynadığım zaman 30 saat dünyada dolaşmışımdır ama şimdi 15 saat dolaşsam tekrar etmeye başlar, sıkılırım. Sadece 1,5 sene oldu oynayalı. 1,5 senede fikirlerim bu kadar değişti yani. Artık oyunlarda diyaloglara ve senaryolara çok önem vermeye başladım. Eskiden vermezdim oynanış iyiyse iyidir der geçerdim ama artık öyle yapamıyorum o işte. Hikaye en önemli faktör olmasa da bir oyunun kimliğini oluşturur. Çoğu oyunu hikayeleriyle anarız. RDR2'de şurada şu oldu, Detroit'te şu oldu falan filan. Eskiden hikayeye önem vermeyen ben önem veriyorum artık. Ama eskiden sunum kalitesine önem verirdim, şimdi de önem veriyorum ama bir oyunda yüksek bütçelerle yapılmış cutscene aramıyorum artık. Hatta eğer iyi sunulmuşsa düşük bütçeli cutsceneleri yüksek bütçelilerden daha bile çok seviyorum çünkü yüksek bütçeli olsun diye kasılarak değil, tutku ile yapılıyor.

Yani kısaca 1, 5-2 senede oyun zevkim RDR2, TLOU, Elden Ring, Dark Souls vs. yani kısaca genel kitleden daha NIS türler olan Grand RPG, CRPG, indie ve J-RPG'ye geçti. Nedeni ne peki? Ben de bilmiyorum. Ama artık o Sony oyunlarını, Rockstar oyunlarını oynamaktan o kadar da keyif alamıyorum. RDR2 hala ilk 5'imde ama 1,5 sene önce bana sorsan 10/10 derken şu anda 89/10 derim. Bu da değişir mi ileride? Bilmiyorum. Şahsen genel kitle oyun zevkimin olduğu zamanlarda bile genel kitleye hitap eden oyunları oynarken kusma noktasına geliyordum. Şimdi daha NIS türleri oynarken kusma noktasına pek geldiğim söylenemez, hatta doya doya oynadığım çok oluyor. Bu NIS türlere de bir şans verdiğim için mutluyum. Geçen sene yaklaşmazdım bile. Visual novellara şans vereceğim bu yaz. Belki onu da severim. Artık yeni tür denemekten çekinmiyorum. Eskiden izometrik kameradan bile çekinirdim.

Mesela souls-likea da aynı gözle bakamıyorum artık. Dark Souls 1 ve 2'ye eskiden 9/10 derken şu anda 1'e 7/10, 2'ye 6/10 veririm en fazla. Çok sıkılıyorum. Çok vasat geliyor. Sanki düşman öldürüp seviye atlamaktan başka bir şey yapmıyormuşum gibi geliyor. Elden Ring, DS3 ve Bloodborne'u (Bloodborne ilk 3'üme bile girer belki.) Hala çok seviyorum ama Demon's Souls, Dark Souls 1 ve 2 üçlüsüne aynı gözle bakamıyorum artık. Souls-like görünce kusasım geliyor. Sevmiyorum şu türü. Düşman kes, seviye atla, koridorda ilerle döngüsü beni çok sıkıyor ki çok sevdiğim hatta ilk 3'üme girecek bir oyunda zindanlarda çok sıkılmamın en büyük nedeni de yine buna benzer bir döngüydü. Katlanamıyorum şu döngüye artık. Oyun bana hikaye sunmayınca çok amaçsız hissediyorum.

Eskiden oyunlarda cutsceneleri bile atlardım ama artık yeni bir evrene girme gözüyle bakıyorum. Neden? Çünkü ben 60-70 saatimi gömeceğim oyundan bana o hissi vermesini isterim. Eskiden oynanış iyiyse iyidir deyip geçerdim üstte dediğim gibi.

Kısaca artık oyunlara kitap mantığıyla giriyorum. Yanlış mı? kimisine göre yanlıştır belki ama ben böyleyim. Artık dayanamıyorum sıkıcı ve amaçsız hikayelere ve ortalama açık dünyalara. Daha NIS türlere geçmek benim için aydınlanma oldu resmen. Çok iyi olmadıkça da genel kültür oyunlardan uzak duruyorum artık.

İşte bu kişisel zevk. Sürekli değişecek gelişecek. Sürekli aynı türde bir diziyi izleyebilir misin? Tabii ki hayır. İşte bu da beğenmediğin oyunları kötü yapmıyor sadece oynamaya hazır değilsin gibi oluyor.

Ben uzun zamandır Nintendo oyunlarından bir haber yaşamış birisiydim. Geçenlerde Zelda Mario gibi oyunları deneyimleme fırsatım oldu. Çok garip bir deneyimdi, grafik olarak bayılmıyorum ama oynarken de çok zevk alıyordum. Beni aptal yerine koymayan zekice hazırlanmış puzzlelar vardı. Sağlam platform ögeleri vardı. Benim çocukluğumda ki Mario resmen evrim geçirmiş.

Ama günümüzde sözde popüler oyunlara baktığımda her şey çok göstermelik gibi hissettim. Oyun değil de mini bir animasyon yapmışlar ben sadece tuşa basıyormuşum.

Mesut çevik sonuna kadar hak ediyor. Adam konsol devri bitti diyor, PS5 55 milyon satıyor. Amerika, Avrupa gibi yerlerden haberi yok bu adamın. 430 dolarlık konsol ile 3000 dolarlık ekran kartını karşılaştıran birinden bir şey bekleyemezsin zaten :D Videoyun çok güzel açıkladı bu durumu. Konsol devri bitti diyenler bakabilir o videoya :D Can Sungur konusunda haksızlık yapıyorlar. Sadece kemik takipçilerine verdiği cevapları beğenmedim. Ayrıca Mesut Çevik konsollarda Teraflops'tan başka hiçbir şey bilmeyen bir kişi.

Şahsen ben bilgisayar tarafını tutuyorum. Ama konsol bitti demek cidden aptallıktır. Sonuçta konsol bir kültürdür. İş sonrası 4K TV'da yatarak CoD, Fortnite veya FIFA oynayan adamın halinden biz anlayamayız.
 
Konsol sadece evrimleşebilir. Hiçbir zaman bitmez.

Biter demiyorum zaten. Ama ben bilgisayarcıyım. Bilgisayar benim gözümde kutupları birleştirici bir nokta gibi. Xbox tarafını kucaklayan, PS tarafını kucaklayan, vb bilgisayarda klavye mouse ile oynanması gereken oyunların kalesi. Bazı emülatörler sayesinde de destekleyenen bir kale.

Ben Xbox alsam, God of War oynayamıyorum. PS alsam CS2, LoL vs oynayamıyorum. Bu benim açımdan kabul edilebilir bir şey değil.
 

Yeni konular

Geri
Yukarı