Canan Karatay'ın Söyledikleri Hakkında Ne Düşünüyorsunuz ?

Thermes

Kilopat
Katılım
21 Kasım 2014
Mesajlar
5.435
Makaleler
61
Çözümler
4
Herkese merhaba. Dün haberlerde izlerken aklıma takıldı, malum Canan karatay söyledikleriyle ezber bozuyor ve çoğu sağlıkçı tarafındanda tepkiyle karşılanıyor. Bence doğru söylüyor gibi geliyor, çünkü kadın diyor ki, eskiden şimdiki gibi 2-3 saatte bir yemek yemezmiş insanlar, et, süt, tereyağını bol bol yerlermiş, bakın eskiden ne kanser ne şeker ne kalp hastalığı hiç biri yokmuş şeklinde fikir beyan ediyor kabaca. Bu bana gayet mantıklı geliyor çünkü 100-200 sene önce insanlar tarlada çalışırken tereyağ, yumurta, et ne bulurlarsa doyana kadar yerlermiş. Kanser, şeker vs. bu hastalıklar son 50 senede hortlayan hastalıklar.
Bütün bunlara rağmen kahvaltıda ceviz, fındık, fıstık yiyin gibi önerileri bana ekonomik durumdan ötürü gerçekci gelmiyor. Asgari ücrete çalışan adam her gün nasıl bir avuç ceviz yesin kahvaltıda. Yani milyonlarca insan ne yemesine karar verme "lüksü" pek de olmayan insanlar, ne bulurlarsa onu yemek zorunda insanlar.
Sizin düşünceleriniz ne ?
 
Bence mantıklı olabilir. Sonuçta sadece doğal olan şeyleri öneriyor, sonradan çıkanları değil. Mesela kaya tuzunu bol bol kullanın diyor.
 
Son düzenleyen: Moderatör:
Yerine göre doğru diyor yerine göre değil :)
eskiden şimdiki gibi 2-3 saatte bir yemek yemezmiş insanlar, et, süt, tereyağını bol bol yerlermiş,
100-200 sene önce insanlar tarlada çalışırken tereyağ, yumurta, et ne bulurlarsa doyana kadar yerlermiş.
Şuanda tarlada çalışan kaç kişi tanıyorsun :) O zaman teknoloji yok denecek kadar az idi o yüzden bu durumlar yoktu. Daima kalori yaktıkları için bunu hemen karşılamak için dediklerini yediklerinde zaten yine işte çalıştığından devamlı yakıyor. Ancak şimdi dediğini yapsa bir muhasebeci veya ofis elemanı 1 aya kalmaz kalp rahatsızlıkları başlar :D Çünkü hareket yok. Yani denge meselesi bunlar ne kadar yakıyorsan o kadar alman lazım, az veya çoğu değil.
 
Eskiden tüketilen besinler doğaldı. Şimdi nüfus çok olduğu için ve çeşitli nedenler ile hormonlu besinler ile besleniyoruz. Bunun gibi nedenlerin hastalıklara çok büyük bir etkisi var. İyi beslenmeyi herkes ister. Ancak bu durum biraz maddi imkan gerektirdiği için herkesin imkanı olmuyor. Çok kötü bir durum olsa bile durum bu. Artık elde olan imkanlar ile en iyi şekilde beslenmeye çalışacağız.
 
Köy hayatı yaşamak var. Dedelerim ve anneannelerim bayağı uzun ve güçlü yaşamışlar kolay kolay hastalanmamışlar. Şimdi millet zaten ne bulursa onu yiyor uzmanları dinlemiyor.
 
Arkadaşım, ayağını yorganına göre uzat diye bir atasözümüz var, bu durumu karşılıyor. Eskiden insanlar sürekli çalışırdı, tarlalarda, fabrikalarda, ormanlarda avlarlardı, büyük yolculuklar yaparlardı, hayvanlarını gezdirirlerdi. Bu yüzden hepsi çok enerji harcıyordu. Dolayısıyla vücutların bolca yağ ve kısa süreli enerji için karbonhidrata ihtiyacı vardı. Yağlar sayesinde up-uzun süreler aç kalabilirler, yemek bulduklarında ise ihtiyaçlarını giderip tekrar depolarlardı.

Hala böyle işliyor insan metabolizması. Ancak günümüz şartlarında bu tip ince sağlık konularıyla ilgilenen tüm arkadaşlar masabaşı ve yüksek maaşlı oldukları için, enerji harcamıyorlar. Kargon ayağına geliyor, sorularının cevapları ayağına geliyor, yemeğin ayağına geliyor, neredeyse işin bile ayağına geliyor, işine gidenler de en fazla 4 km yürüyor düşünsene tüm gün sadece 4 km yürüyorsun. Eskiden bu kat kat fazlaydı.

Bizim bu devirde yağ tüketimine ihtiyacımız yok denecek kadar az. Sadece tat versin diye kullanıyoruz. Onun dışında karbonhidratlardan aldığımız enerjiyi şekere dönüştürerek kendimize yetiyoruz, üstüne kilo alıyoruz. Yiyip yiyip kilo almayanlara bir sorun ne yiyorsun diye, sürekli et, pilav, makarna, çorba gibi şeyler tüketiyorlardır.

Zaten ağır işlerde çalışan adam çok yese de hepsini harcayacak, git 1 gün inşaatta çalış, menemen yapsınlar da tüm tavayı ağzına atmak isteyecekmisin bir dene bakalım. Bir bütün ekmeği bile tek başına bitirirsin. Böyle bir şey işte. Sadece bir şeyler girmiyor bu vücuda bir sürü şey çıkıyor, kilo almada ve vermede en kilit noktada az yeme veya çok yeme değil, düzenli ve ne yaptığını bilerek tüketmektir. Saygılar.
 
Son düzenleyen: Moderatör:
Uyarı! Bu konu 9 yıl önce açıldı.
Muhtemelen daha fazla tartışma gerekli değildir ki bu durumda yeni bir konu başlatmayı öneririz. Eğer yine de cevabınızın gerekli olduğunu düşünüyorsanız buna rağmen cevap verebilirsiniz.

Yeni konular

Geri
Yukarı