Çok stres oluyorum

Sana çok samimi ve dürüst bir şekilde anlatıyorum iyi oku, eğer sana biri takma kafana derse ona sadece haklısın, evet ya öyle yapmalıyım gibi şeyler söyle ve geçiştir, ve içinden söv ama sağlam söv çünkü sendeki stres kaygı bozukluğu sendekilerin aynısı bende de vardı ve haplarımı almadığım zaman hala da var bu zamanla hatta belki de çok uzun bir zamanla hatta belki de hiç geçmeyecek bir hastalık, bu durumda yapabileceğin tek şey sağlam bir hap almak, ilaç kullanmayı seven bir insan değilim hastalandığımda bile dayabildiğim kadar dayanırım çünkü ilaçlar aslında çok tehlikelidir ama bizim durumumuzda hapı, biraz garip bir tabir olacak fakat, uyuşturucu bağımlılarının olduğu duruma düşmek zorunda kalıyorsun. Hapları almaya başladığın zaman (eğer doktorun sana doğru hapı bulmuşsa) hayatın karanlıktan aydınlığa dönüyor özgüvenin geri geliyor, duygularını daha iyi kontrol ediyorsun ve hapları öyle anlık bir şey gibi bekleme düzenli kullan çok mutlu olmaya başlıyorsun. Bu arada kimseye derdini anlatıp kendini de yorma insanların geneli empati yapmaktan aciz. Aynen reis sen takma dedin ben takmadım çok iyisin. Böyle bir dava yok yaşamadıkları duruma takma diyorlar. Türkçe ibarelerle sana kendimi çok iyi anlatamasamda. Özetle bir psikiyatri doktoruna kimseye ailene akrabana anlatmadan git ve seni biraz olsun duygusuzlaştıracak bir ilaç bul kendine hiç kimseye anlatma ama bu çok önemli bir anlatırsan soru bombardımanı peşini bırakmaz, ve sana sanki hastaymışsın gibi bakalar, Türk toplumu böyledir. Bu arada sana mahalle abisi gibi öğüt veriyorum ama kaç yaşında olduğunu bilmiyorum :) anlayışın için teşekkürler.
Tavsiyeniz için teşekkür ederim. İlaç kullanmadan bu sorunu çözmek istiyorum. Psikiyatrise gitmek yerine bir psikoloğa gitmek bana göre daha iyi olabilir. Ayrıca dediklerinizde haklısınız. Bu tarz durumlarda insanlar hastaymışım gibi tepkiler verebiliyor.
İyi bir insan olmaya çalışmanın nesi kötü? empati yeteneğiniz gelişmiş. Ben de sizin gibi önceden bu şekilde ne yazacağımı sürekli düşünür öyle yazardım. Hayatın gerçeklerini ve insanların size karşı olan tavrını gördükçe nefret ettiğiniz insana dönüşüyorsunuz. Zaman her şeyin ilacıdır. O kadar ilerliyor ki, bir seviyeden sonra olur olmadık şeylere tahammülünüz kalmıyor. Kendimden örnek verecek olursam her sabah kalkıp okula gitmekten çok, başka insanların yüzünü görmekten nefret etmeye başladım. Varlıklarından rahatsız oluyorum. Neden her sabah bunları görüyorum? bir kere de sokak boş olsa da kafa dinlesem deyip nefret hissi geliyor içimden. İyi ebeveynlerin yoksa aynısı ebeveynlere karşı da oluyor. Okulda iyi niyetle cümleye başlayıp her gün aynı nasihati veren rahatsız edici hocalar da aynı şekilde. İnsana varlığını sorgulatıyor, ''ben neden her gün bu adamı dinliyorum? bıktım artık'' diyorsun.
Bende aynı durumdayım. Her sabah aynı kişileri görmekten nefret ediyorum. Hepsi birbirinin kopyası. Hepsi aynı görünmek için şekilden şekle giriyorlar. Bu yüzden okul dışında özel hayatımda hiçbirine yer vermiyorum. Hocalardan yana bir sıkıntım yok. Dersi dinlemek benim için keyifli. Bundan olsa gerek.
Çevrenizde illaki yaptığı şeyleri hiç takmayan yaptığı hiçbir şeyi ölçüp biçip yapmayan tipler vardır. Onlara bakın az örnek alın. Kötü anlamda söylemiyorum kafaya takmamak açısından söylüyorum. Her yapacağınızı evet ölçüp biçmelisiniz ama artık size zarar veriyorsa orada o düşünceyi bitirmelisiniz. Yapamayacağınızı düşündüğünüz her şeyin üzerine gidin ve yapın.
O düşünceyi orada bitirmeye çalışıyorum ancak bitmiyor. Bir süre sonra tekrar geliyor. İnsanları kırmamak için bir şeyi 50 kere düşünüp söylerim. Bu düşünceler yüksek ihtimalle bundan kaynaklanıyor.

Ayrıca psikolojik bir rahatsızlığım yok. Sadece bu düşüncelerden kurtulmak istiyorum.

Arkadaşlar ben çözümünü buldum. Birisini eleştirirken dava açmasından mı korkuyorum? "Açsın kardeşim." diyorum geçiyorum. Çünkü bu bir suç değil. Eleştiri hakaret sayılmaz. Böyle yapıyorum. Ardından rahatlıyorum.
 
Son düzenleme:

Geri
Yukarı