Arda Dayıoğlu
Kilopat
- Katılım
- 2 Temmuz 2015
- Mesajlar
- 4.861
- Çözümler
- 2
Delilik, birinin ışıkları söndürmesi midir?
Zira karanlık bir odada yaşayabilirsin. Sadece bu ara sıra zor olur.
Yoksa odanın başına yıkılması mı?
Delilik, çıkarım yapma kabiliyetinin sürekli suikaste uğraması mıdır, yoksa hala kendi mantığını koruyan fakat çaresiz bir zihnin artık kendi itirazlarını ortak dilde (bu birey bir İngilizse İngilizce, bir Türkse Türkçe) aktaramayacağı bir boyuta geçmesi mi?
Delilik tedavisi, iyi geçmesinin umulduğu bir ameliyat mıdır, yoksa bir kadavraya serum bağlamak kadar saçma bir şey mi?
Delirdiğimizde, anlamsızlığını sürekli güncelleyen bir dünyanın içine mi düşeriz, yoksa sağlıklı insanlar için kriptografik kabul edilebilecek bir VIP odaya mı?
Tıpkı olası bir uzaylı keşfinde onlarla nasıl iletişim kuracağımızın bir yolunu bulmak zorunda kalmak gibi.
Karşı tarafla nasıl iletişim kurulacağının bir yolunu bulmak zorundasınız.
Deliler hakkında merak ettiğim. Karşı tarafa yırtılarak, parçalanarak ta olsa biraz olsun anlamlı bir biçimde ulaşıyor mudur, söylediklerimiz? Veya herhangi bir tedavi girişimi?
Kimileri onların mübarek olduğunu düşünür. Birtakım evrensel hakikatleri keşfettiklerini.
Bu onları cazibeli kılar fakat ben olaya en azından şu an böyle bakmamayı tercih ediyorum.
Evet. Elimizde ne var?
Ya ışıkları söndürülmüş bir oda. Anlam temelli bir dünyası var fakat her şey karanlık. Acı çekiyor fakat çektiği acıyı anlayabiliyor.
Ya da örneğin feci bir deprem olmuş ta, tamamen çökmüş bir oda.
Hasta yaşıyor, fakat artık konuşamıyor. Acı çekiyor. Fakat artık bunu ifade edemiyor.
Evet bu bizim için bir kriptografidir fakat karşı taraf?
Artık konuşacak bir şeyi kalmadı mı yoksa?
Yoksa tabii ki anlatacak dertleri var fakat o artık bizim için...
Nasıl desem. O artık bizim için .ink'e dönüşmüş. Tanımlanamayan dosya. Açamadığımız.
Açamıyoruz fakat öte tarafta hala anlamlı çileler var. İtirazlar.
Belki de yoktur.
Tam da buradayım mevzunun.
Belki de öte tarafta artık hiçbir şey yoktur.
Evet.
Delilik hangisi olabilir?
Kriptografik çırpınışlar mı?
Yoksa dipsiz bir hiçlik mi?
Yazıyı çatışma sonrası olay yerine adımını atmış bir FBI ajanının klasik seslenişi ile bitirelim:
Orada kimse var mı?
Zira karanlık bir odada yaşayabilirsin. Sadece bu ara sıra zor olur.
Yoksa odanın başına yıkılması mı?
Delilik, çıkarım yapma kabiliyetinin sürekli suikaste uğraması mıdır, yoksa hala kendi mantığını koruyan fakat çaresiz bir zihnin artık kendi itirazlarını ortak dilde (bu birey bir İngilizse İngilizce, bir Türkse Türkçe) aktaramayacağı bir boyuta geçmesi mi?
Delilik tedavisi, iyi geçmesinin umulduğu bir ameliyat mıdır, yoksa bir kadavraya serum bağlamak kadar saçma bir şey mi?
Delirdiğimizde, anlamsızlığını sürekli güncelleyen bir dünyanın içine mi düşeriz, yoksa sağlıklı insanlar için kriptografik kabul edilebilecek bir VIP odaya mı?
Tıpkı olası bir uzaylı keşfinde onlarla nasıl iletişim kuracağımızın bir yolunu bulmak zorunda kalmak gibi.
Karşı tarafla nasıl iletişim kurulacağının bir yolunu bulmak zorundasınız.
Deliler hakkında merak ettiğim. Karşı tarafa yırtılarak, parçalanarak ta olsa biraz olsun anlamlı bir biçimde ulaşıyor mudur, söylediklerimiz? Veya herhangi bir tedavi girişimi?
Kimileri onların mübarek olduğunu düşünür. Birtakım evrensel hakikatleri keşfettiklerini.
Bu onları cazibeli kılar fakat ben olaya en azından şu an böyle bakmamayı tercih ediyorum.
Evet. Elimizde ne var?
Ya ışıkları söndürülmüş bir oda. Anlam temelli bir dünyası var fakat her şey karanlık. Acı çekiyor fakat çektiği acıyı anlayabiliyor.
Ya da örneğin feci bir deprem olmuş ta, tamamen çökmüş bir oda.
Hasta yaşıyor, fakat artık konuşamıyor. Acı çekiyor. Fakat artık bunu ifade edemiyor.
Evet bu bizim için bir kriptografidir fakat karşı taraf?
Artık konuşacak bir şeyi kalmadı mı yoksa?
Yoksa tabii ki anlatacak dertleri var fakat o artık bizim için...
Nasıl desem. O artık bizim için .ink'e dönüşmüş. Tanımlanamayan dosya. Açamadığımız.
Açamıyoruz fakat öte tarafta hala anlamlı çileler var. İtirazlar.
Belki de yoktur.
Tam da buradayım mevzunun.
Belki de öte tarafta artık hiçbir şey yoktur.
Evet.
Delilik hangisi olabilir?
Kriptografik çırpınışlar mı?
Yoksa dipsiz bir hiçlik mi?
Yazıyı çatışma sonrası olay yerine adımını atmış bir FBI ajanının klasik seslenişi ile bitirelim:
Orada kimse var mı?
Son düzenleyen: Moderatör: