Deprem korkumu nasıl yenebilirim?

Korkuların gerçekleşme ihtimali olması çok daha korkunç. Elbette depremden bende korkuyorum, sizde korkuyorsunuz, ülkece korkuyoruz ama deprem bir gerçek. Her bölgede her an fay kırılabilir dolayısıyla bir ömür bu korku ile geçmez. Yapmanız gereken şey korkuyu yenmek değil korku ile yaşamayı öğrenmek olmalı.
 
30 yaşındayım ve hayatta en çok korktuğum şey depremdi. 99 depreminden bu yaşıma kadar neredeyse her gün aklıma deprem olacağı ve göçük altında yavaşça can vereceğim korkusu düşüyordu. Kendimi sürekli hazır tutuyordum. Ve hayatta en çok korktuğum şey başıma geldi. 6 Şubat depremini en sert şekilde ben iş yerinde ailem evde yaşamış biri olarak, yaşadığım şey kesinlikle deprem falan değildi kıyametti ve ölümden döndüm. Bunu yaşamayan kesinlikle bilemez ve anlayamaz. 6 Şubat tarihinden beri binlerce deprem oldu, en sonuncusu bu sabah oldu. Neredeyse her gün oluyor, umursamıyorum artık. Korku ile alakası yok algılarım kapandı. 6 Şubat tarihinden öncesi hafızamda yok yeniden dünyaya gelmiş gibiyim. Yani bunu tarif edemem şuan farklı bir ruh halindeyim. Beni korkutmuyor, yaşamak yada ölmek benim için bir şey ifade etmiyor şuan. Hala kaldırılmayan enkazlar, yıkılmayan binalar. Deprem vakti gelen ceset kokuları, kaybettiğim arkadaşlarım ve tanıdıklarım. Kaçacak vakit bile bulamadan betonların altında can verdiler. O ceset kokusu, göçük altından gelen çürük gıda kokuları tarifi yok yani. Benim için 6 Şubat sonrası her şey farklı artık. Dediğim gibi bunu sadece yaşayanlar bilir, siz anlayamazsınız. Doğup büyüdüğün mahallen, memleketin yok artık. Şuan evin ne olduğunu ve ev konforunun ne olduğunu unuttum. Konteynerde kalıyorum depremden bu yana çok rezillikler çektim. Hala apartmanlara çıkamıyorum ve ailemin bir yere gitmesine izin vermiyorum. Yaşıyorum ama boşa. :) Korkunun ecele faydası yok, kendini her zaman hazır tutacaksın. Korku ile yol kat edilmez.
 
30 yaşındayım ve hayatta en çok korktuğum şey depremdi. 99 depreminden bu yaşıma kadar neredeyse her gün aklıma deprem olacağı ve göçük altında yavaşça can vereceğim korkusu düşüyordu. Kendimi sürekli hazır tutuyordum. Ve hayatta en çok korktuğum şey başıma geldi. 6 Şubat depremini en sert şekilde ben iş yerinde ailem evde yaşamış biri olarak, yaşadığım şey kesinlikle deprem falan değildi kıyametti ve ölümden döndüm. Bunu yaşamayan kesinlikle bilemez ve anlayamaz. 6 Şubat tarihinden beri binlerce deprem oldu, en sonuncusu bu sabah oldu. Neredeyse her gün oluyor, umursamıyorum artık. Korku ile alakası yok algılarım kapandı. 6 Şubat tarihinden öncesi hafızamda yok yeniden dünyaya gelmiş gibiyim. Yani bunu tarif edemem şuan farklı bir ruh halindeyim. Beni korkutmuyor, yaşamak yada ölmek benim için bir şey ifade etmiyor şuan. Hala kaldırılmayan enkazlar, yıkılmayan binalar. Deprem vakti gelen ceset kokuları, kaybettiğim arkadaşlarım ve tanıdıklarım. Kaçacak vakit bile bulamadan betonların altında can verdiler. O ceset kokusu, göçük altından gelen çürük gıda kokuları tarifi yok yani. Benim için 6 Şubat sonrası her şey farklı artık. Dediğim gibi bunu sadece yaşayanlar bilir, siz anlayamazsınız. Doğup büyüdüğün mahallen, memleketin yok artık. Şuan evin ne olduğunu ve ev konforunun ne olduğunu unuttum. Konteynerde kalıyorum depremden bu yana çok rezillikler çektim. Hala apartmanlara çıkamıyorum ve ailemin bir yere gitmesine izin vermiyorum. Yaşıyorum ama boşa. :) Korkunun ecele faydası yok, kendini her zaman hazır tutacaksın. Korku ile yol kat edilmez.
Geçmiş olsun ağabey.
 

Geri
Yukarı