Doğada insan zekasının evrimleşme amacı

Aslında duygusal zeka ve mantıksal zeka diğer canlılarda da var. Yani yok diyemeyiz. Örneğin katil balinalar buzun üstünde olan bir foku suya düşürmek için plan yaparlar ve organize olurlar. Sistematik çalışırlar. Mesela kargalar kendilerinden birisi yaralanır ve yere inmek zorunda kalırsa diğer kargalar onun bulunduğu bölgeden ayrılmaz ve kimsenin yaklaşmasına izin vermezler. Kediler mesela bir tanesine araba çarparsa en yakında olan veya onu tanıyan bir kedi başında bekler gitmez kolay kolay. Üzüntüsünü de yüzünde görebilirsiniz resmen.

İnsan ise ortama tek ayak uydurabilenden ziyade en hızlı ayak uydurabilen olduğu için bugün bu seviyeye ulaştı. Yani en hızlı gelişen olmayı başardı daha doğrusu. Örneğin bazı maymun türleri bugün bile bizim çözdüğümüz hatta çözemediğimiz bulmaca veya yapboz çeşitlerini çözebiliyor. Ama insan kadar gelişemiyor.

Çok basit bir örnekle bir strateji oyunu düşünün. Age of Empires mesela:) Ben acele etmesem veya kasmasam ikinci çağa yeni geçsem ama sen hızlıca oynasan ve dördüncü çağa hızlıca geçsen. Ben elinde sopalı adamlarla senin atlı şövalyelerini nasıl yenebilirim mesela? İnsan da hızlıca akıllandı ve ateş, tekerler, yerleşik düzen, çiftçilik derken diğer hayvanları evcilleştirmeye bile başladı.

Yani tek değil en üst seviye olan biz olduğumuz için kontrol bizde şu an bence.
 
Beynimdeki fırtınaları bu konu üzerinden yansıtmak istiyorum.
Doğada insan zekasının evrimleşme amacı tam olarak nedir?
Canlılara genel olarak baktığımızda, yaşadığı gezegeni küresel çapta daha yaşanabilir koşullara getirme amacı bulunmayıp, yalnızca kendi türünün hayatta kalıp neslini devam ettirebilme amacı üzerinden yaşadıklarını görüyoruz. Kendinin farkına varıp, zekasını geliştirip, yaşadığı çevrenin ne olduğunu bilebilmek, anlayabilmek ve farkındalık kazanmak insana özgü bir zeka gelişimi olarak karşımıza çıkıyor. Bunu duygusal zeka sayesinde yapmayı ya da yapmamayı seçebilmek de en önemli yetenek. Mesela bu seçebilme yeteneği insan haricindeki diğer canlılarda bulunmuyor. Hepsi tek bir bireysel amaç üzerine evrimleşmiş durumda. Halbuki insan zekası duyguları üzerinden inanılmaz bir boyuta evrimleşmesi sayesinde, türümüz akıllı ya da akılsız olabilmeyi seçebilme kabiliyetini kazandı. Bugün ulaştığı seviyeye bakacak olursak, yaşadığı gezegeni kendisi ve diğer canlılar için daha yaşanabilir, barış dolu ve iyi bir ortam haline getirmeyi de seçebilir; düşmanlık, savaş ve kendi bencil amaçları uğruna herkese zehir etmeyi de seçebilir.
İşte bu seçebilme gücünü nasıl ve neden kazanmış olabilir? Dünyada başka hiçbir canlının bunu yapamadığı göz önünde bulundurursak, bu evrimsel müdahale için çeşitli teoriler mevcut. İster ilahi müdahale deyin, ister uzaylı müdahalesi deyin ya da isterseniz tesadüfi oldu deyin, bu evrim yolu şu anda tüm gezegeni ve doğayı düşününce, olumsuz görünüyor.
Bu yüzden şu soru aklıma geliyor: Doğa, bu şekilde kaostan düzen yaratma yoluna gitmiş olabilir mi? İnsan zekası akılsızlığı veya aklını bencil amaçlar uğruna kullanıp diğer canlıları veya tüm gezegeni yokedebilecek teknolojiyi üretmeyi seçerse, kendi de dahil olmak üzere tüm yaşamı olumsuz etkileyebilecek yönden bir gidişata yönelmiş olur. Bu kaos ve yıkım söz konusu olursa, evrimleşme sürecinde bir takım öğrenimler kazanılır ve gelecekte geçmişten ders çıkaran bir ırk bunu yapmamayı daha kesin bir sonuç ile seçebilme kabiliyeti kazanmış olur. Bu sayede daha üstün bir insan ırkı, duygusal zekasını kendi türü dahil olmak üzere tüm yaşam için daha olumlu koşullar oluşturma amacı doğrultusunda daha başarılı bir şekilde gelişebilir.
Sizce doğada insan zekası en başından beri bu amaç için mi evrimleşme yoluna gitti?

İnsan aşağı yukarı hiçbir varlıkla birebir de alamaz bu yüzden zekasını kullanmaz zorundadır.
 

Geri
Yukarı