Kehanetler, hayaller, planlar, projeler, büyük israil projesi gerçekten aktif bir şekilde ilerlemekte. Bu konu da Banu Avar ve Erol Mürtecimler en iyi analizleri yapıyor, takip etmenizi öneririm.
Dolar aslında 3.80'de bile sabit kalsa yine öper başıma koyarım, bir çok tanıdığım dünyaya açılmış ihracat - ithalat ile uğraşan iş adamı ağabeylerim de bunu tastik etmekte. Canımızı sıkan durum bu doların sürekli farklı seyrediyor olması. Bir başka abimiz güvenerek yaklaşık 300 bin dolarını Türk lirasına çevirdi, bu adam ne kadar zararda düşünelim, çünkü ağlayacaktı neredeyse. Belediyeler de keza öyle, bütün belediyeler olsun kurumlar olsun 'destek' amacı ile bozdurdu dolarları. Ama zarara uğramış olanlar tabii ki onlar.
Sınırımızda yürüttüğümüz harekat zaten büyük bir zarar veriyor ülkeye. En fazla yatırım orduya ve askere yapılmaktadır. Kötü mü? Güzel fakat o trilyonlar verilerek alınan zırhlı araçlara ''kardeşim'' dediğiniz adamlar biniyor, ve uzaktan kumanda ile bombayı patlatıyorlar. Bu ne demek? Yenisi demek, yenisi kaç trilyon, kaç tane alınacak, yine milletin parası. Direk bu da etkiliyor elbette.
Ülke de şuan da işsizlik ordusu var, bir kaç gün önce Bursa'da yaşayan 35-40 yaşlarında bir inşaat işçisi ev kredisi borcunu ödeyemediği için kendini ip ile astı ve intihar etti.
Bu ne demek? Sistem bu adamı zorladı ev almaya, ödeyemedi, bunun gibi milyonlarca asgari ücretli vatandaşlarımız var, ekonomi üst sınıfı mı etkileyecek hayır bu vatandaşları etkileyecek. Çünkü işten çıkarmalar başladı bile. Yıllık 3 trilyon ciro yaptığın şirket 500 milyara düşüyorsa orada işçi tutamazsın. Bu adam ev borcunu ödeyemez, ödeyemediği vakit evi de yalan olur ödediği paralar da, işveren iş yapamadığı için çoğunlukla her şey dolar üzerinden hesaplanır küçülmeye gider, masrafları kesmeye çalışır. Eh bunların hepsi üst tabaka da olanlar değil, çoğunluk orta kesim ve bu şekilde de milyonlarca esnaf var. Bunun yanı sıra psikolojisi bozulacak olanlar, psikolojisi bozulanlar, memleketin iç ve dış sorunlarından dolayı mutluluk arayışına dahi girmekte zorlananlar, memleketin refah ve huzur seviyesinin eksilere düşmesinden dolayı her güne umutsuz başlayanlar, yeni doğan bebeler, yeni doğan çocuklar, intiharlar, cinayetler. Bu çok büyük bir yıkım demektir. Bunların olmasını istemesekte durum bu şekilde gidiyor. Bu direk milyonları etkileyecektir. Bol keseden dağıtılan ucuz krediler...
Ve bunu oluşturan bazı etkenler, söylemler, replikler;
- Kredi çektim, Golf 7 aldım ama göreceksin, değiyor yani.
- Ev aldım yeni bende DesertRain, 10 yıl sonra bitiriyorum inşaallah ama 50 milyar faizi var, olsun sonuçta çalışıyoruz, ödenir yani.
- Pis androidçiler, apple kalitesi tartışılmaz.
- Yeni aldığım evi gördün mü? 500 bin fazla ama kredi ile tamamladım, ama evi görsen hak etmiyor da değil.
- BMW 3.20d almayı düşünüyorum, zaten bizim araçta eskimişti.
- Bende bizim hanımın Fiat 500L aracını satıp Land Rover Discovery mi alsam diye düşünüyorum
(Muhafazakar semtte asansör'de denk geldiğim aşırı özentilik ve harcama içeren konuşma.)
gibi, örnekler çoğaltılabilir.
Fakat bu sırada çok iyi bir şekilde kötüledikleri ingilizler, fransızlar, ne bileyim o avrupa milleti ne yaptı?
Övmek için yazmıyorum, ama doğrudur.
İşine trenle gitti, metro ile gitti, otobüsleri kullandı.
Telefonunu yıllarca güzel bir şekilde kullandı, çünkü millet olarak onlarda 'lüks gösterisi' anlayışı yok, senin gibi 6s aldıktan sonra 7 çıkınca 'hemen değiştirmeliyim' yapmadı.
(Ne yani hocam onlarda yok mu böyleleri, elbette var. Konumuz bu değil, onlardaki bu yaşam tarzının onlarda çoğunluk olması. Yani mütevazi olmaları.)
Çoğunluk kredi çekmedi, araç almadı, ev almadı, ömrünü ipotek etmedi.
Ama biz onların yapmadıklarını fazlasıyla yaptık. Aslında ben yapmadım, bahsettiğim kitleyi biliyorsunuz, dehşet anlamda büyüdü bu kitle, çocuklara kadar indi, herkeste gösteriş ve lüks merakı. Ben de isterim memleketimde yaşayan vatandaşları böyle görmek fakat borç para ile başkasının parası ile sefa sürülmez. Bu da batıyoruz demektir.
Az önce izlemiştim. Farklı insanlar var memlekette.
Özellikle pikachu bölümü efsane...