Eğitim sistemimiz ve öğretmenlerimiz

Değinmek istediğim 2 şey var. Birincisi tam bir komedi Şu an uzaktan eğitimdeyiz öğrenciler olarak. Peki MEB’in başındaki görevli olarak adlandırılan şahıslar ne yaptıklarını biliyorlar mı ? Okula gelmek zorunda değilsin, ama sınava girmezsen sınıfta kalırsın, sınava girip 0 alsan bile sınıfı geçiyorsun… Yorum sizin.

2. şey ise, uzaktan eğitimde ders yapıyoruz canlı olarak (kendi öğretmenlerimiz ile) ve bunun için aynı ’’okuldaki’’ gibi program oluşturulup bize veriliyor ve biz de verilen programda saat kaçta ise ID ve şifre ile derse giriyoruz. Buraya kadarki her şey normal ve olması gerektiği gibi. Şimdi diyeceklerim şu. Öğretmenler zırt-pıt ders saatini değiştiriyor. Yok efendim ‘’Düğüne yetişmem gerekti kusura bakmayın.’’, yok saati x saatindeyse y saatine alalım… Yahu arkadaş sen okuldayken şöyle diyor muydun? ‘’Çocuklar sabahki dersimizi akşama alıyoruz ona göre hazırlanın !?’’ Üstelik böyle olunca ben de doğal olarak hocaya diyorum ki ‘’Hocam dersi ileri aldınız ama ben o saatte müsait değilim ki.’’ dediğimde hocanın dediği de şu: ‘’Müsait olanlar derse katılsın.’’. Hahahah lafa bak ya! Sen benim ders görme hakkımı elimden alıyorsun üstelik de yoklama alıyorsun.
Bunu babama (Müdür Yrd.) söylediğimde babam bana ‘’Oğlum haklısın biz idare edemiyoruz çok yoğun oluyoruz bazen de dersler çakışıyor.’’ diyor. Biraz da empati yapınca da anlayışla karşılıyorum. Mesela geçen Mat hocasının eli kırıldı ders ertelendi. Bu benim için gerçekten okey. Ama bazen şöyle düşündüklerini düşünüyorum. ’’Nasıl olsa ders programını erteleyebiliyorum, "işimi" ona göre ayarlayayım’’. Eğer bu zihniyettelerse gerçekten yazıklar olsun. Önlerine program veriliyor ve onların izinleri olmazsa ders programı tekrardan göz önünde bulunduruluyor. Buna rağmen dersi her seferinde ileri saate alıyorlar.
Ha birde arada canlı derste şu cümleyi kullanıyor öğretmenler. ’’Çocuklar aynı okuldaymış gibi hazırlanın, dersi dikkatli dinleyin. ’’ Aynen sen zaten okuldayken hep ders saatini değiştiriyordun(!).

Şimdi bunu öğretmenime söylersem açık açık aramız net bozulacak, ama halbuki eleştiri yapmak ne güzel! Eleştiri yapmak ‘’Ooo çok çirkinsin.’’ gibi bir şey değil ki. Ben bunları yazarken içimden nefret duygusu da yok. Sadece sitemkarım . Teşekkür ediyorum buraya kadar okuduysanız. (Muhammet,15)

Öncelikle haklı olduğunuz konular var. Ancak sistemin uzaktan eğitime adapte olması hemen olacak bir şey değil. Zaman gerekli. Şu an elimizde çalışan bir sistem olduğundan dolayı herkes biraz ödün vererek uğraşarak ayakta tutmaya çalışıyor. Şöyle de bir şey var ki derse katılmamanın zorunlu olmaması "girmesem de olur" düşüncesi uyandırsa da öyle değil.

Sonucunda sınav var ve katılmak zorunda öğrenciler. Yani bunu akıl etmek zor değil. İlla bir ceza olması gerekmiyor sonucunda. Zaten sınav olunacak bu derslerden. Diğer husus ise yaşadığınız ders saatleriyle ilgili sorunlar. Babanız haklı.

Gerçekten çok yoğun oluyor ve yetişilemiyor. Ancak geçersiz sebeplerle derslerin saatini değiştirmek yalnızca bir kişiye fayda sağlıyorsa, diğer herkese zarar getirir. Sonuçta okulda öğretim kadar verim alınamıyor uzaktan eğitimden. Bari elimizden geldiği doğru şekilde yapalım.

Sınavlar kaldırılsın, net!..
Alınan verim ortada, sınamak diye anlamadığımız veya -malum sebeplerden- öğretmenlerimizin konuyu sınavda "Hop! Sınav var hemşehrilim." demeleri ayrı bir komedi.

Kısa ve öz, batan sistemde daha fazla macera aranmamalı; hazır uzaktan eğitim gelmişken sistemi yenileyin.

Bizim okulda bunlar yok neyse ki geçmiş olsun.

Ya hocam söylenecek çok şey var. Elbette her iki tarafın da (öğrencilerin ve öğretmenlerin/idarenin) haklı olduğu tarafları vardır ayrı dava ama gerçekten suistimal eden çok öğretmen var.

elon_muskk dedi:

Şimdi bunu öğretmenime söylersem açık açık aramız net bozulacak, ama halbuki eleştiri yapmak ne güzel! Eleştiri yapmak ‘’Ooo çok çirkinsin.’’ gibi bir şey değil ki.

Genişletmek için tıkla...

Öyle hocam malesef, öğretmenlerle tartışmaya girilmez. Sen ne dersen de, ne kadar haklı olsan da ol, o tip öğretmenler sadece ''sözümü kesme, saygısız'' diyecek. Aynı şeyleri lisede ben de yaşadım bazen ama köprüyü geçene kadar ayıya dayı dedim, size de tavsiye ederim.