En Sevdiğim Oyunlar #1 Amnesia: The Dark Descent

Katılım
9 Şubat 2016
Mesajlar
12.644
Makaleler
4
Çözümler
21
Yer
İzmir
Herkese selam. Blog kısmında açtığım, "En Sevdiğim Oyunlar" serisini @Mr.Acar'ın tavsiyesi üzerine burada açıyorum. Tavsiyen için tekrardan teşekkürler. :)

Seri ile ilgili kısa bir bilgi vermem lazım elbette. Öncelikle oyunları sevme sıram karışık. Ek olarak, çok bilinen seriler veya oyunlar yerine, "kenarda köşede" kalmış oyunları incelemeyi düşünüyorum. Böylelikle, belki de cidden aradığınız, ancak bir türlü bulamadığınız oyunları keşfetme şansınız olur. Puanlama yapmayacağım. Onun yerine oyunu neden sevdiğimden bahsedeceğim daha çok. Umarım memnun kalırsınız. O zaman başlıyoruz...

Evet bugün inceleyeceğimiz oyun gizem ve gerilim dolu. Merak etmeyin, "jumpscare" şeklinde korkutmuyor. Klasik bir korku oyunu değil.

Amnesia öyle bir zamanda hayatımıza girdi ki, resmen hepimize ilaç gibi geldi. Bir kesimin cidden bu oyuna ihtiyacı vardı ve kimse bağımsız bir geliştiriciden böyle bir oyun beklemiyordu. Çok doğru bir zamanda geldi kendisi. Oyun içi fragmanlarından, bu oyunun sağlam olacağını hissetmiştim.

ce7ca39a-c1c4-4a6a-a3f1-0fe318351fa2.jpg


1850 yıllarındayız. Daniel isimli bir karakteri yönetiyoruz. Bir malikanede uyanıyoruz ve ne olduğunu anlamaya çalışıyoruz. Hafızamız kayıp. (Bu bir klişedir, ama benim çok sevdiğim bir klişedir. Gizem dolu çünkü!) Neden burada olduğumuzu ve kim olduğumuzu hatırlamaya çalışıyoruz. Aslında oyunun temel olayı buna dayanıyor. Kimsin? Neden buradasın? Neredesin? Bu soruların cevabını arıyoruz oyunda. Sorularınıza cevap bulmak için, çevrenizde bulduğunuz notlardan ve günlüklerden yararlanıyorsunuz. Bu yüzden mutlaka ama mutlaka günlükleri, özellikle notları çok iyi okumalısınız.

Evet bir hafıza sıkıntısı var oyunda. Daniel, "Amnezi" denilen bir çeşit hafıza kaybından muzdarip. Oyunun adı bu yüzden Amnesia. Bundan neden muzdarip olduğunu zaten anlayacaksınız oynarken. Daniel ilerledikçe, yani daha önce geçtiği yerlerden tekrar geçince, hafızasının sadece o anını geri getiriyor. Yani daha önce tam o mekanda yaşadığımız olayların konuşmalarını, beynimizin içerisinde duyuyoruz. Bunu duymamız, haliyle bize o malikanede neler olup bittiğine dair ipuçları verecek.

Ana hikayeden zaten bahsedemem. Bu gizemi sizin çözmeniz lazım. Ancak verebileceğim tek tavsiye, notları ve günlükleri okuyun. Okumadan devam ederseniz, ne olduğunu anlamadan oyunu bitirirsiniz.

screenshot05.jpg


Şimdi bu oyunu sevmemin ilk nedeni atmosferi. İnanılmaz bir atmosferi var. Sizi içine çekiyor, oradan oraya savuruyor, istediği zaman parçalıyor... Zaten gerilim hat safhada. Hiç beklemediğiniz anlarda, sizi ters köşe yapıyor bir anda oyun. Sesler müthiş. Tam zamanında ve yerinde giren sesler, ana karakterin korktuğu veya kafasının gittiği zaman çıkardığı ses. Hepsi yerli yerinde. Oyunun sizi nasıl gerdiğinden pek bahsetmeyeceğim. Sürpriz olsun.

Evet bir "kafa gitme" muhabbeti var. Akıl sağlığınız, yaşadığınız olaylara bağlı olarak düşüyor veya yükseliyor. Düştüğü zaman, ekrandaki nesneler dalgalanıyor, karakter sesler çıkartabiliyor. Bu cidden atmosferi besleyen unsurlardan bir tanesi.

Karanlıkta kalmamalısınız. Karanlık en büyük düşmanınız. Akıl sağlığınızı mahvediyor. Daniel sağı solu belli olmayan bir adam. Bu yüzden elinde gaz lambası var. Yalnız yağı cidden çabuk bitiyor ve bulması çok kolay değil. Tasarruflu kullanmalısınız.

4802.jpg


Alternatif olarak çevreden bulduğunuz yakıtlar ile, duvardaki meşaleleri yakıp, ufak bir alanı aydınlatabilirsiniz. Her önünüze gelen yerde kullanmayın. Stratejik düşünün. Daniel, ne kadar ufak olursa olsun, eğer aydınlık bir alanda kalabilirse, bir problem olmuyor. Eğer akıl sağlığınız çok düşerse, aydınlıkta kalmaya ve ilerleme kaydetmeye devam etmelisiniz. Kafanızı bir şeylerle meşgul edin yani. Böylelikle Daniel, yavaş yavaş kendine gelecektir.

Envanteriniz var. Çeşitli nesneler bulup, kimilerini bulmacaları çözerken yardım almak amaçlı kullanacaksınız. Ayrıca can ve akıl sağlığı durumunuzu, envanterden görebilirsiniz.

Bulmacalar zorlayabiliyor. Uygulamalı eğitimin böylesi. Ancak çok aşırı zor olduklarını düşünmüyorum. Dikkatinizi verirseniz, bulmacaların üstesinden gelebilirsiniz.

Son sözlerimi yazıyorum artık o halde. Amnesia cidden beni çok memnun eden bir oyun oldu. Tam zamanında girdi hayatımıza. Cidden türünün ender örneklerinden bir tanesi. Tavsiye ediyorum. Türkçe yamasını indirip oynayabilirsiniz. Zira notları cidden anlamanız gerekiyor. Eğer oynamaya karar verirseniz, gizem ve gerilim dolu bir macera sizleri bekliyor.

Okuduğunuz için teşekkürler. :kedi:
 
Son düzenleyen: Moderatör:
Çok popüler olmayan oyunlar incelemek çok güzel bir düşünce. :) İnsan bir yerden sonra oyun arayışına giriyor ve o arayıştan çıkamıyor. Güzel oyunlar bekliyorum, hep bu tarz single player-hikaye oyunları olursa daha keyifli olur sanki. :ıslık:

''Oreki abi, XXX oyununu da inceler misin?'' Youtube yorumları gibi oldu bu. :D

Bu oyunun ilk kısmını oynamıştım eskiden. Şimdi indirip tekrar başlayacağım. :) Umarım gerilmekten kanım çekilmez yine. :D Outlast oyununu ilk oynadığımda kanım çekilmişti resmen. :(
 
Oyun gerçekten çok güzel indirmeye de değer öncelikle oyundaki atmosfer çok iyi. Ben hikayesini de çok beğendim öyle yaratıklı kovalamacalı bir oyun değil yaratık arada sırada karşınıza çıkıyor. mekanlar ve sesler bazen gerçekten çok ürkütücü olabiliyor oyunun türü kendimce gerilim-bulmaca türü bir oyun.
 
Uyarı! Bu konu 6 yıl önce açıldı.
Muhtemelen daha fazla tartışma gerekli değildir ki bu durumda yeni bir konu başlatmayı öneririz. Eğer yine de cevabınızın gerekli olduğunu düşünüyorsanız buna rağmen cevap verebilirsiniz.

Geri
Yukarı