En tilt olduğum insan tipi

Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Gerçekten anlayamıyorum, neden Z kuşağını sadece kötü bir şey olduğu zaman meydana çıkarıyorsunuz? İyi olanlara neden ''Aferin.'' diyemiyorsunuz? Bir şey mi yaptı bu kuşak size? Sövdü mü dövdü mü?

Herhangi bir topluluğun yaptığı bir durumdan neden bütün Z kuşağına suç atılıyor? Diğer masum olan tayfa ne yaptı ki? İnsanları böyle yargılayamazsınız. Tayfanın kanser kitlesine bayağı geçirmiş arkadaş. Sosyal medya çağındayız kanka, böyle şeyler normal. Sosyal medyada bunu yapan gerçek hayatta da yapıyordur zaten, sadece eskiden sosyal medya bu kadar yaygın olmadığı için göremiyordunuz.

Kullanılan tabirlere gelirsek, insanlar böyle şeyler ile kendilerini sanırım tatlı, havalı buluyorlar. Ama gerçekten hiç bir mantığı yok, bu konuda sana katılabilirim.

Tekrar hatırlatayım; Sosyal medya çağındayız, eskiden de böyle insanlar vardı. Çağına göre kanser insanlar vardı fakat sosyal medya yüzünden artık daha göz önündeler.
Haklı bir yazı olmuş , elinize sağlık.
 
Gerçekten anlayamıyorum, neden Z kuşağını sadece kötü bir şey olduğu zaman meydana çıkarıyorsunuz? İyi olanlara neden ''Aferin.'' diyemiyorsunuz? Bir şey mi yaptı bu kuşak size? Sövdü mü, dövdü mü?

Herhangi bir topluluğun yaptığı bir durumdan neden bütün Z kuşağına suç atılıyor? Diğer masum olan tayfa ne yaptı ki? İnsanları böyle yargılayamazsınız. Tayfanın kanser kitlesine bayağı geçirmiş arkadaş. Sosyal medya çağındayız kanka, böyle şeyler normal. Sosyal medyada bunu yapan gerçek hayatta da yapıyordur zaten, sadece eskiden sosyal medya bu kadar yaygın olmadığı için göremiyordunuz.

Kullanılan tabirlere gelirsek, insanlar böyle şeyler ile kendilerini sanırım tatlı, havalı buluyorlar. Ama gerçekten hiç bir mantığı yok, bu konuda sana katılabilirim.

Tekrar hatırlatayım; Sosyal medya çağındayız, eskiden de böyle insanlar vardı. Çağına göre kanser insanlar vardı fakat sosyal medya yüzünden artık daha göz önündeler.
Haklı olduğun taraflar var, insanlar bir şeyin hep negatifini görüp pozitif kısımlarını çok dile getirmezler mesela. Kötü bir şey yapınca biri eleştiriliyorsa iyi tarafları da göz ardı edilmemeli.

Her neslin kendi geliştiği döneme göre bazı avantajları ve eksi tarafları var. Mesela Z nesli kesinlikle bir şey için fazla emek vermek istemiyor çünkü alışkın değil. Her şeyi bilgisayarla, telefonla ya da başkalarının hazırladıklarıyla hazır yaptığınız için şikayet ettiğiniz bazı şeyler bize inanılmaz tuhaf geliyor. Basılı sözlükten kelime araştırarak yabancı diller öğrenen bir nesilden, her imkan olduğu halde Türkçe yama yoksa oynamam diyen nesle geldik. Yalnız şöyle bir şey de var, sizin neslinizdeki teknoloji adaptasyonu ve gelenekselcilikten uzaklaşıp yenilikçi olma konusunda iyi durumdasınız.

Benim neslimin kötü tarafı yok muydu? Biz de savaş görmemiş bir neslin yetiştirdiği ilk nesil olarak bazı konularda çok kötüydük. Zor dönemlere şahit olmadığımız ya da çok ufak yaşta farkına varmadığımız için biz çok sorumsuz büyüdük. Bazılarımız da tıpkı size yapıldığı gibi bize yapılan "haklı" eleştirileri alıp kendilerindeki bu eksikliği tamamladılar. Benim neslimde bunu yapanlar şu anda nesillerinin yüz akı durumundalar ama başka bir sorun daha var. Benim neslim çocuk yetiştirmek konusunda gelmiş geçmiş en rezalet nesil olabilir. Bolluk çağı ile teknoloji çağının arasında kalıp sosyal ilişkilerden kopmaya başlayan ilk nesil olduk.

Bizden de önceki neslin kötü tarafları vardı, onlardan öncekilerin de. Kısacası döneme göre bazı şeylerin avantajları ve dezavantajları oluyor. Yapılan eleştirilerin tamamını kötü olarak algılamak yerine haklı olabilecek bazı eleştirilerin üzerine düşünmekte fayda var. Gelişim ancak bu şekilde oluyor.
 
Bir anımı anlatıyorum "napim" diyorlar yani bende sinirleniyorum böyle olduğunda
 
Haklı olduğun taraflar var, insanlar bir şeyin hep negatifini görüp pozitif kısımlarını çok dile getirmezler mesela. Kötü bir şey yapınca biri eleştiriliyorsa iyi tarafları da göz ardı edilmemeli.

Her neslin kendi geliştiği döneme göre bazı avantajları ve eksi tarafları var. Mesela Z nesli kesinlikle bir şey için fazla emek vermek istemiyor çünkü alışkın değil. Her şeyi bilgisayarla, telefonla ya da başkalarının hazırladıklarıyla hazır yaptığınız için şikayet ettiğiniz bazı şeyler bize inanılmaz tuhaf geliyor. Basılı sözlükten kelime araştırarak yabancı diller öğrenen bir nesilden, her imkan olduğu halde Türkçe yama yoksa oynamam diyen nesle geldik. Yalnız şöyle bir şey de var, sizin neslinizdeki teknoloji adaptasyonu ve gelenekselcilikten uzaklaşıp yenilikçi olma konusunda iyi durumdasınız.

Benim neslimin kötü tarafı yok muydu? Biz de savaş görmemiş bir neslin yetiştirdiği ilk nesil olarak bazı konularda çok kötüydük. Zor dönemlere şahit olmadığımız ya da çok ufak yaşta farkına varmadığımız için biz çok sorumsuz büyüdük. Bazılarımız da tıpkı size yapıldığı gibi bize yapılan "haklı" eleştirileri alıp kendilerindeki bu eksikliği tamamladılar. Benim neslimde bunu yapanlar şu anda nesillerinin yüz akı durumundalar ama başka bir sorun daha var. Benim neslim çocuk yetiştirmek konusunda gelmiş geçmiş en rezalet nesil olabilir. Bolluk çağı ile teknoloji çağının arasında kalıp sosyal ilişkilerden kopmaya başlayan ilk nesil olduk.

Bizden de önceki neslin kötü tarafları vardı, onlardan öncekilerin de. Kısacası döneme göre bazı şeylerin avantajları ve dezavantajları oluyor. Yapılan eleştirilerin tamamını kötü olarak algılamak yerine haklı olabilecek bazı eleştirilerin üzerine düşünmekte fayda var. Gelişim ancak bu şekilde oluyor.
Elinize sağlık. Türkçe yamasız, Türkçe dublajsız film izlemeyen kişiler var. Kimse ''İngilizce izleyeyim de dil öğreneyim.'' kafasında değil. Çağımızda ''hazırcılık'' gibi büyük bir sorun var. Bunun karşısına nasıl geçilir bilemiyorum fakat ileride büyük bir sorun olabilir.

Çocuk yetiştirme konusunda ise büyüklerimin anlattığına göre eskiden gerçekten berbatmış. Sanırım büyükler eskiden yaşadıklarını şu an çocuklarına yaşatmamaya çalışıyor fakat bu durum şımarık çocukların türemesine de sebep olabiliyor. Böyle de bir kötü yanı var.

Kusursuz nesil olması da zor fakat imkansız değil. Çocuklarımıza gerçekten güzel bir eğitim -aile eğitiminden bahsediyorum- çocukların bir tık daha iyi olmalarını sağlayabilir aslında.
 
Her neslin iyi ve kötü yönleri oluyor, Z kuşağının şanssızlığı ise sosyal medya, sosyal medya sayesinde bu tip insanlar göz önünde oluyor. Mesela şu cellat denen arkadaşa sosyal medya olmasa kimse "baba" demezdi, tam tersi "aptal" veya "deli" denirdi. Ama bir yandan da bu TikTok falan güzel çünkü o insanları kapatabildiğiniz bir ortam oluyor.
 
FNAF dediğiniz bildiğimiz oyun olan FNAF'mı? Ne alaka ki? Birde FNF ne? Aydınlatın.
 
Hocam ben nerede animeli ppli birini görsem kendinden büyük adama hakaret ediyor. He iyileri vardır denk gelirsem özür dilerim.
Hocam yanlış anlamayın ama bu görüşün kesinlikle yanlış olduğunu düşünüyorum kendim için söylemiyorum ama anime izleyen birinin kendinden büyük bir insana hakaret etmesinin ne alakası var.
 
Bunun karşısına nasıl geçilir bilemiyorum fakat ileride büyük bir sorun olabilir.
Bunun karşısına bu konuda eleştiri yapanların eleştirilerini haklı kabul edip değişmeye çalışmakla geçilebilir. Üstelik Z neslinde bunu yapanların oranı o kadar da fazla olmayacak, bu kalıptan çıkan Z nesli üyeleri gelmiş geçmiş en başarılı insanlardan bazılarını çıkarabilir. Geçmişe göre kaynak ve olanaklar daha fazla çünkü yeni nesilde. Bu tembelliği aşmak şart.

Çocuk yetiştirme konusunda ise büyüklerimin anlattığına göre eskiden gerçekten berbatmış.
Eskiden disipline etmek için ölümüne dayak atılırdı, öğretmenler kafamızı CRT monitörlere geçirir üstüne ailelerden iyi yapmışsınız övgüsü alırdı. Şimdi ise sesini yükseltmek bile bir öğretmen için dava nedeni olabiliyor. Bunların ikisi de yanlış, bizim ülkemizde bunun ortasını bir türlü bulamadılar. Üstelik yakından bildiğim Fransa ve ABD'deki durum da şımarıklığı körükleme yolunda, burada şu anda büyümekte olanların da disiplin ya da saygıyla ilgili problemleri var.

Bu problemin ana nedenlerinden biri de sosyal medyaların yaygınlaşması, insanların anonim olarak istediği şekilde istediğini söyleyebilmesi ve karşıt görüşlerle çok sık denk geldiği için de kendi fikrine aşırı bağlanması. Gereksiz saygıya karşıyım ama bazı konularda insanların bir durup düşünmeleri gerekiyor artık. Hayatında elindeki tabletten Enes Satır'ı, Orkun Kaşıtmak'ı (isimleri tam yazmayalım, sorun olmasın) izlemekten başka hiçbir şey yapmayan milyonlarca kişi bütün hayatını bilim/tarih gibi bir konuya adamış kişilere karşı ağza alınmayacak şeyleri söyleyebilmemeli. Fikir özgürlüğü demek; saygısız olmak, hakaret etmek ya da nefret suçu işlemek değil. Geçmişte gereksiz disipline etme sorunu vardı, şimdi ise her şeyi boş verme sorunu var.
 
Durum
Mesaj gönderimine kapalı.

Yeni konular

Geri
Yukarı