Öyle davayı açsın demekle olmuyor. Yakın zamanda bizzat yaşadım ben bu süreci, gel anlatayım.
Ev sahibimiz 1.5 yıllık kiracı olmamıza rağmen evden çıkmamızı istedi, kabul etmedik. Orta yol teklif ettik fakat kabul etmediler. İhtarnamenin ardından mahkemeye verdiler, ilk duruşma geçtiğimiz nisan ayında yapıldı ve 2. duruşma haziran ayına alındı. Aradaki 2 aylık süreçte kapımıza dayandılar, çalıştığım şirkete geldiler, yetmedi arayıp ölüm tehdidi savurdular. Ben de onları delillerle birlikte savcılığa şikayet ettim ama bu tarz olaylara maruz kaldığınızda "uğraşsın dursunlar" diyemiyorsunuz. Türkiye'de 3 kuruş için adamın kesilip biçildiği haberlerini sıkça görüyoruz. Böyle şeylere maruz kalınca geceniz gündüzünüz birbirine giriyor. Hayatınıza odaklanamıyorsunuz. Biz de 2. duruşmayı beklemeden evden çıkma kararı aldık ve dava otomatik olarak düştü. Benim şikayetim hâlâ savcılıkta, henüz geri dönüş olmadı bu arada. Avukatımız 8-9 ayı bulur demişti, bekliyoruz. Bir şey çıkacağını sanmıyorum ama bir ümit, böylelerinin cezasını çekmesini istiyorum. Ev sahibimiz okul müdürüydü, bir oğlu avukat, diğer oğlu da öğretmendi. Okumuş etmiş insanlardan bile bu muameleyi görüyorsak kim bilir ne ev sahipleri vardır kiracısına daha beterini yaşatan.
Hükümetin %25 kararı da yangına körükle gitmekten başka bir şey değil bu arada.