Evlenecek misiniz?

Para konusunda bence çok yanlış düşünüyorsunuz, şahsen benim ailem çocukluğumda bir aralar ciddi derecede fakirdi. Yalan yok yani babamın işsiz kaldığı zamanları hatırlıyorum. Hatta o zamanlar bizim okulda fakir ailelerin çocuklarına yardım yaparlardı. İlk önce insanın kulağına güzel geliyor bu yardımlar, ama sınıfın içinde herkesin önünde isminiz okununca pekte güzel olduğu söylenemez. Keşke yapmasalardı demiştim ben içimden. Her neyse asıl demek istediğim tamam kabul çoğumuzun çok parlak hayatı yok zaman zaman çok kötü süreçler atlatmışızdır bir çoğumuz, ama bir kere bile keşke doğmasaydım, keşke yaşamasaydım dediğimi hatırlamam. Yani bilmiyorum gerçekten o kadar kolay mı vazgeçiyorsunuz hayattan?

Bence yanlış düşünmüyorum. Babası işsiz olan bir çocuk gerek beslenme, gerek eğitim açısından kaliteli bir yaşam sürebiliyor mu? Süremiyor. Artık herkes işsizlikle, az maaş ile sınanıyor. Babamın veya benim de işten çıkarıldığımız veya zorla istifa ettiğimiz zamanlar oldu. Bunu siz, ben ve başkaları sürekli olarak yaşıyor.

Bu yüzden kendine bile zar zor bakan bir insan, diğer insanların sorumluluklarını asla alamaz. Ha nasıl ayakta duruluyor? Çocuklar 10 yaşından itibaren çalışmaya başlıyor. Adam akıllı sosyal hayatı olmuyor. Bir gün yarı tok, bir gün tamamen aç geziyor. Belediyeden ücretsiz yardımı biz de almıştık. Yanlış hatırlamıyorsam ben çocukken haftada 3 gün ücretsiz olarak ekmek alıyorduk.

Benim yaşadıklarımı, benim çocuğum veya karım niye yaşasın? İmtihan sizce bu mudur? Ben, cidden düşüncelerimin gayet yerinde ve mantıklı olduğunu düşünüyorum. Bu devirde ilkokul mezunu veya ortaokul terk bir insan çocuk yapamaz. Çünkü bu devirde üniversite mezunu bile kara kara düşünürken, ilkokul terk olup, hiçbir meslek ile alakası olmayan bir insan aile yapamaz/kuramaz. Onun yaptığı şey, aile kurmak değil, eşine ve doğacak çocuklarına cehennem hayatı yaşatmaktır.

Ayda 1.600 TL geliri olan bir adamın, evlenip, üstüne 2 tane, hatta 3 tane çocuk yapması akıl karı iş değildir. Bereketi gelir bir yerden kafasıyla yaparlar çocukları, sonra ya zorla dilenci yapılırlar, ya da doğduktan 1 yıl sonra bebeği çöpe atarlar. Evden çıkın, sokaklarda gezin ve görün. Haklı mıyım, değil miyim kendi gözlerinizle görün. Olmadı her gün haberleri takip edin, vaziyet neymiş iyice anlayabilelim.

Elimde olsa aylık en az 4500 TL geliri olmayan bir kişinin çocuklu aile kurmasını yasaklardım. Daha kendimize yetemiyoruz, kuracağımız ailedeki diğer insanlara nasıl bakalım ki? Zulümden başka bir şey değil.

Kimisi aylık 7.000 TL kazanmasına rağmen, "Ya acaba çocuk yapsam, ona kaliteli bir hayat sunabilir miyim?" diye düşünürken, kimisi de 2.000 TL maaş ile 5 tane çocuk yapar. Buna bi' dur demek lazım. Haklı değil miyim?

Tabi ki hayatımdan vazgeçmem. Ama kendi kendime bunu demişliğim vardır. Ve ben de dahil bunu diyen sayısız insan olduğuna adım gibi eminim. İntihar edeceğimizden değil, sıkıntıdan söylüyoruz. Yoksa ben de oldukça gamsız birisiyimdir. Üstüme ceketimi atar, sokakta uyurum, yine de bir şeylere tutunmaya çalışırım. Canıma niye kıyayım yahu?:):)

Ayriyeten artık "Çocuk işçi" kavramı çok normalleşti. Sokağa çıkıyorum, her dükkanda en az 1 tane çocuk. Cidden insanlar bu durumu 1 gram garipsemiyor. Ne zaman içimize işledi, ne zaman kabullendik bilmiyorum ama Türkiye olarak, çocuk işçileri çoktan kabul etmişiz. Hatta çalıştığı için tebrik falan ediyoruz, saçmalık.

Doğru ve yeterli beslenemediği için, dünyaya engelli çocuk getiren anneler var.
9-10 yaşından itibaren çalışmaya başlayan çocuklar var.
Her köşenin başında en az 1 tane dilenci çocuk var.

Ama galiba biz bu insanları görmek istemiyoruz.
 
Son düzenleme:
Okulun da sonlarına yaklaşırken 5-6 yıl sadece kafa dinleyip, kendimi kariyerime vermek istiyorum. 27, 28'den sonra düşünüyorum evliliği.

İnsan, koskoca bir ömrü tek başına nasıl geçirebilir diye düşünüyorum. Yaklaşık 5 yıldır okul sebebiyle tek başıma yaşıyorum ve tek yaşamanın da öyle kolay bir şey olmadığını rahatça söyleyebilirim. Ailesinin arkasında, ''ben evlenmem ya, tek yaşarım, kendi maaşımı kendim yerim'' düşüncesinde olan arkadaşlar her zaman arkanızda bir anne, baba olmayacak. Biz büyüdükçe, onlar da bu hayattan göçmeye ne yazık ki bir adım daha yaklaşıyor. Bu hayat yalnız kalmayla geçmiyor, doğru insanı bulduğunuz an kaçırmamanızı öneririm.

Okuduğum kadarıyla çoğu kişi maddiyata takılmış. Bakamayacağın çocuğu yapmaya ben de karşıyım. Herkes kendi şartları altında mantıklı kararlar verebilmeli. 2000 TL maaş alan biri ile, 5000, 6000 TL maaş alan birinin hayat kalitesi tabii ki bir değil. Ama bunun da evliliğe karşı olmadığını, sadece bir bahaneden ibaret olduğunu düşünüyorum. Hayat müşterektir, senin maaşın yetmiyorsa, eşin de çalışabilir. Bunun için de bilinçli aile yapısı oluşmalı tabii ki toplumda.
 
Bence yanlış düşünmüyorum. Babası işsiz olan bir çocuk gerek beslenme, gerek eğitim açısından kaliteli bir yaşam sürebiliyor mu? Süremiyor. Artık herkes işsizlikle, az maaş ile sınanıyor. Babamın veya benim de işten çıkarıldığımız veya zorla istifa ettiğimiz zamanlar oldu. Bunu siz, ben ve başkaları sürekli olarak yaşıyor.

Bu yüzden kendine bile zar zor bakan bir insan, diğer insanların sorumluluklarını asla alamaz. Ha nasıl ayakta duruluyor? Çocuklar 10 yaşından itibaren çalışmaya başlıyor. Adam akıllı sosyal hayatı olmuyor. Bir gün yarı tok, bir gün tamamen aç geziyor. Belediyeden ücretsiz yardımı biz de almıştık. Yanlış hatırlamıyorsam ben çocukken haftada 3 gün ücretsiz olarak ekmek alıyorduk.

Benim yaşadıklarımı, benim çocuğum veya karım niye yaşasın? İmtihan sizce bu mudur? Ben, cidden düşüncelerimin gayet yerinde ve mantıklı olduğunu düşünüyorum. Bu devirde ilkokul mezunu veya ortaokul terk bir insan çocuk yapamaz. Çünkü bu devirde üniversite mezunu bile kara kara düşünürken, ilkokul terk olup, hiçbir meslek ile alakası olmayan bir insan aile yapamaz/kuramaz. Onun yaptığı şey, aile kurmak değil, eşine ve doğacak çocuklarına cehennem hayatı yaşatmaktır.

Ayda 1.600 TL geliri olan bir adamın, evlenip, üstüne 2 tane, hatta 3 tane çocuk yapması akıl karı iş değildir. Bereketi gelir bir yerden kafasıyla yaparlar çocukları, sonra ya zorla dilenci yapılırlar, ya da doğduktan 1 yıl sonra bebeği çöpe atarlar. Evden çıkın, sokaklarda gezin ve görün. Haklı mıyım, değil miyim kendi gözlerinizle görün. Olmadı her gün haberleri takip edin, vaziyet neymiş iyice anlayabilelim.

Elimde olsa aylık en az 4500 TL geliri olmayan bir kişinin çocuklu aile kurmasını yasaklardım. Daha kendimize yetemiyoruz, kuracağımız ailedeki diğer insanlara nasıl bakalım ki? Zulümden başka bir şey değil.

Kimisi aylık 7.000 TL kazanmasına rağmen, "Ya acaba çocuk yapsam, ona kaliteli bir hayat sunabilir miyim?" diye düşünürken, kimisi de 2.000 TL maaş ile 5 tane çocuk yapar. Buna bi' dur demek lazım. Haklı değil miyim?

Tabi ki hayatımdan vazgeçmem. Ama kendi kendime bunu demişliğim vardır. Ve ben de dahil bunu diyen sayısız insan olduğuna adım gibi eminim. İntihar edeceğimizden değil, sıkıntıdan söylüyoruz. Yoksa ben de oldukça gamsız birisiyimdir. Üstüme ceketimi atar, sokakta uyurum, yine de bir şeylere tutunmaya çalışırım. Canıma niye kıyayım yahu?:):)

Ayriyeten artık "Çocuk işçi" kavramı çok normalleşti. Sokağa çıkıyorum, her dükkanda en az 1 tane çocuk. Cidden insanlar bu durumu 1 gram garipsemiyor. Ne zaman içimize işledi, ne zaman kabullendik bilmiyorum ama Türkiye olarak, çocuk işçileri çoktan kabul etmişiz. Hatta çalıştığı için tebrik falan ediyoruz, saçmalık.

Doğru ve yeterli beslenemediği için, dünyaya engelli çocuk getiren anneler var.
9-10 yaşından itibaren çalışmaya başlayan çocuklar var.
Her köşenin başında en az 1 tane dilenci çocuk var.

Ama galiba biz bu insanları görmek istemiyoruz.
Dostum yazdıklarının çoğu yerinde haklısın. Çocukların aç kalması, çalıştırılması falan tamamen haklısın. Ama ben bunu demek istemedim tam olarak, söylediklerinde ilk aranacak suçlu iktidardır. Sonuçta vergi alıp kendi maaşlarını günü gününe ödettirmesini biliyorlar bize. Eğer işsizlik oranı gelecek kaygısı artmışsa bu onların suçudur. Neyse benim asıl demek istediğimi bu sefer anlatabilirim umarım. Şimdi şöyle düşün, baban ve annen yeni evlenmiş ve çocuk yapmayı yani seni hayata getirmek istemiyorlar. Samimi bir şekilde soruyorum sana onlara kızar mıydın yoksa onları haklı mı bulurdun? Ben kendi adıma konuşayım kızardım açıkçası. Varsın sıkıntı çekeyim varsın üzüleyim ama yinede hayat yaşamaya değer. Hani tamam belki onlar zaman zaman intihar eşiğine gelmişlerdir ama ben yaşamak istiyorum arkadaş. Ne yani sırf onlar öyle düşünüyor diye ben hayata gelmeyecek miyim? Umarım şimdi ne demek istediğimi az çok anlamışsındır. Yani sen hayatının kadınını/erkeğini bulduğunu düşünüyorsan bence çocuk yapmanın çokta sakıncası yok. Bırak doğan çocuğun kendi karar versin yaşayıp yaşamayacağına. Tamam eğer intihar ederse ki Allah korusun. O zaman çok vicdan azabı çeker insan, ama nebiliyim bana şahsen babam bugün sorsa Furkan o kadar kötü günler yaşadık keşke doğmasaydım dediğin oldu mu diye kesinlikle hayır derdim.🙂
 
Çevremdeki evlilerin genelde mutsuz olması beni düşündürüyor. Evlilik bir sektör oldu... Yetmedi, saçma sapan bir döneme denk geldik böyle bir dünyaya çocuk getirmek ne kadar doğru uzun uzun tartışılır. Günün birinde düşüncelerim değişir de evlenirsem bunun 35 yaşımdan önce olmayacağını çok iyi biliyorum. Hayata bir kez geliyoruz :)
 
Uyarı! Bu konu 8 yıl önce açıldı.
Muhtemelen daha fazla tartışma gerekli değildir ki bu durumda yeni bir konu başlatmayı öneririz. Eğer yine de cevabınızın gerekli olduğunu düşünüyorsanız buna rağmen cevap verebilirsiniz.

Technopat Haberler

Geri
Yukarı