Evrenin genişleme hızı konusu

Parti Şapkası

Kilopat
Katılım
16 Ocak 2019
Mesajlar
3.567
Çözümler
7
Daha fazla  
Cinsiyet
Erkek
Meslek
Öğrenci
Bugün "How the Universe Works" programının yeni bölümlerinden birine denk geldim. Anlatılan konulardan biri evrenin genişlemesi ve genişleme hızıydı. Voyager Uzay Sondası'nın hızını ele aldılar. Bir gün yıldızlararası bölgeye girecek olsa bile asla kendi galaksimizin dışında başka bir galaksiye ulaşamayacak. Çünkü gök cisimleri bizden ne kadar uzaktalarsa o kadar hızlı uzaklaşıyorlar. Arada genişleyecek ne kadar fazla uzay boşluğu varsa genişleme hızı da o kadar yükselmiş oluyor ve cisim o kadar hızlı uzaklaşmış oluyor. Voyager'in hızı da, başka galaksilerin uzaklaşma hızından çok daha düşük kalıyor. Bu yüzden galaksimizin dışında bir yere ulaşması ne kadar zaman geçerse geçsin imkansız.

Evrenin dokusunu esnek bir örtüye benzetirsek, örtüyü iki kişi kendine doğru çekse, üzerindeki nesneler aslında kendi başına hareket etmiyor bile olsa birbirinden uzaklaşıyor gibi görünecek. Evrende de Karanlık Enerji'nin bu genişleme etkisine sebep olduğu düşünülüyor. Bir gün Karanlık Enerji'nin doğası incelenebilirse ve anti Karanlık Enerji gibi bir güç yapılabilirse, genişleme etkisini tersine çevirip evrenin dokusunu büzebilir ve hedeflenen noktaya ışık hızından bile hızlı gidilebilir. Bunu anlatırken elma kurdunun elmanın etrafını dolaşmak yerine içine delik açıp diğer tarafa ulaşması örnek gösteriliyordu. Solucan Deliği fikri de buradan geliyor. Bir kağıt üzerindeki A ve B noktasının arasındaki en yakın mesafe doğrusal bir çizgi değil, kağıdı kıvırdığımızda üst üste gelen noktalardır. İşte bu konuda Karanlık Enerji'nin ters etkisini yapabilen bir güç ile evreninin genişleme etkisini tersine çevirip büzülmesini sağlayarak arada Solucan Deliği oluşturmak, kozmik ölçekte kayda değer bir hızda seyahatin tek yolu. Keza evrende ışık hızı bile çok yavaş kalıyor.
 
Voyager Uzay Sondası'nın hızını ele aldılar. Bir gün yıldızlararası bölgeye girecek olsa bile asla kendi galaksimizin dışında başka bir galaksiye ulaşamayacak. Çünkü gök cisimleri bizden ne kadar uzaktalarsa o kadar hızlı uzaklaşıyorlar. Arada genişleyecek ne kadar fazla uzay boşluğu varsa genişleme hızı da o kadar yükselmiş oluyor ve cisim o kadar hızlı uzaklaşmış oluyor. Voyager'in hızı da, başka galaksilerin uzaklaşma hızından çok daha düşük kalıyor. Bu yüzden galaksimizin dışında bir yere ulaşması ne kadar zaman geçerse geçsin imkansız.
Bu doğru bir tanımlama değil, evrenin genişleme hızı derken bildiğimiz hızdan bahsetmiyoruz burada. Hız dediğin şey bir noktadan diğer noktaya ne kadar süre içinde gidildiğini ölçer. Samanyolu Galaksimizin dışına çıkmak imkansız değil, ancak şöyle bir şey var ışık hızında gitsen bile 100 bin yılda ancak kendi galaksimizden çıkarız, evrenin ne kadar büyük olduğunu buradan bile anlayabiliriz aslında. Işık hızına ulaştığımızda o araçlar nasıl dayanacak o hızlara o da meçhul bir durum.

Evren hareketlenme yoktur, genişleme vardır, genişleme de her noktadan oluyor. Bundan ötürü bir nokta gördüğün genişleme hızıyla diğer noktada gördüğün genişleme hızı farklı olur. Evrenin genişleme hızı ile normal bildiğimiz hız kavramı aynı değildir. Kozmik bir genişleme söz konusu, kozmik genişlemenin kendisi de ışık hızından hızlı değildir. Evren genişler, galaksiler bizden hareket ederek uzaklaşmaz.
 
Son düzenleme:
Bugün "how the universe works" programının yeni bölümlerinden birine denk geldim. Anlatılan konulardan biri evrenin genişlemesi ve genişleme hızıydı. Voyager uzay sondası'nın hızını ele aldılar. Bir gün yıldızlararası bölgeye girecek olsa bile asla kendi galaksimizin dışında başka bir galaksiye ulaşamayacak. Çünkü gök cisimleri bizden ne kadar uzaktalarsa o kadar hızlı uzaklaşıyorlar. Arada genişleyecek ne kadar fazla uzay boşluğu varsa genişleme hızı da o kadar yükselmiş oluyor ve cisim o kadar hızlı uzaklaşmış oluyor. Voyager'in hızı da, başka galaksilerin uzaklaşma hızından çok daha düşük kalıyor. Bu yüzden galaksimizin dışında bir yere ulaşması ne kadar zaman geçerse geçsin imkansız.

Evrenin dokusunu esnek bir örtüye benzetirsek, örtüyü iki kişi kendine doğru çekse, üzerindeki nesneler aslında kendi başına hareket etmiyor bile olsa birbirinden uzaklaşıyor gibi görünecek. Evrende de karanlık Enerji'nin bu genişleme etkisine sebep olduğu düşünülüyor. Bir gün karanlık Enerji'nin doğası incelenebilirse ve anti karanlık enerji gibi bir güç yapılabilirse, genişleme etkisini tersine çevirip evrenin dokusunu büzebilir ve hedeflenen noktaya ışık hızından bile hızlı gidilebilir. Bunu anlatırken elma kurdunun elmanın etrafını dolaşmak yerine içine delik açıp diğer tarafa ulaşması örnek gösteriliyordu. Solucan deliği fikri de buradan geliyor. Bir kağıt üzerindeki A ve B noktasının arasındaki en yakın mesafe doğrusal bir çizgi değil, kağıdı kıvırdığımızda üst üste gelen noktalardır. İşte bu konuda karanlık Enerji'nin ters etkisini yapabilen bir güç ile evreninin genişleme etkisini tersine çevirip büzülmesini sağlayarak arada solucan deliği oluşturmak, kozmik ölçekte kayda değer bir hızda seyahatin tek yolu. Keza evrende ışık hızı bile çok yavaş kalıyor.

Burada bahsettiğimiz karanlık enerji tahminlerimize göre evrenin %95'den fazlasını oluşturuyor ve biz hakkında hiçbir şey bilmiyoruz, var olması haricinde. Kesinlikle eminiz bir kuvvet var 90'ların başında bir grup bilim adamları tarafından kanıtlandı ve herkes ilk defa duymuştu bu maddeyi ama Einstein'in zamanında bu konuda da bir fikri vardı. 1917'de gizli değişken diye formülüne kattığı büyük "λ, landa" işareti ile gösterdiği kozmolojik sabit. Aslında ta kendisiydi karanlık enerjinin ama adam bir süre sonra pişman oldu ve en büyük hatamdı dedi. 100 yıl önceden tahmin etmişti her ne kadar sonradan en büyük hatamdı dese de. Hatası değil bence en büyük buluşuydu ama kendi bile o kadar yabancıydı ki, o kadar gizemli bir maddeydi ki, insanlık tarihinin en verimli insanlarından biri olan bu Einstein abimiz bile var olup olmadığı arasında kaldı. Bizim değil anti karanlık enerji üretmek karanlık enerjiyi bile anlamamız asırlar süreceğine benziyor. Başka galaksilere gitmek için çok çok yetersiz kalan ışık hızını beklemek çok saçma zaten bu yüzden Warp Drive projesi çok daha hızlı, etkili ve mantıklı. Uzayı bükerek yol almak kısacası. Daha derin incelemek istersen makale okuyarak öğrenebilirsin. Burada anlatmaya kalksam sabaha kadar gider makalem ama değinmek istediğim küçük bir şey daha var. Nicola Tesla bu adama çok haksızlık etti bilim. Kaderi karaydı bu abimizin ama onun düşüncelerine imkan verseydik çok farklı olabilirdi. O Einsteinden bile önce inanılmaz bir karmaşık olduğunu söylemişti uzayın ve şunu demişti "3, 6, 9 rakamlarının ihtişamını ve önemini bilseydiniz evrenin kapıları anahtarı sizdeymiş gibi açılırdı" burada bahsettiği rakamlar hayatına takıntı olmuş rakamlar ve evrenin her yerinde bu rakamların bir izi var. Eğer istersen de diğer cevabımda bunlara da değinebilirim.
 
Evrende ki genişlemeyi gördüğümüz yer galaksiler arası değilde, galaksi kümeleri arasında olduğunu biliyorum. Bu yüzden Andromeda Galaksisi ile Samanyolu Galaksisinin 4 milyar içerisinde çarpışacaklarının ön görüsü var.
 
@Kanatsız Kuş Kesinlikle. Evrendeki nesneler arasındaki uzay-zaman ne kadar fazla ise bu durum genişleme hızına etki ediyor ve arada genişleyecek ne kadar fazla uzay varsa o kadar hızlı birbirinden uzaklaşıyor gibi görünüyor.
 
@Kanatsız Kuş Kesinlikle. Evrendeki nesneler arasındaki uzay-zaman ne kadar fazla ise bu durum genişleme hızına etki ediyor ve arada genişleyecek ne kadar fazla uzay varsa o kadar hızlı birbirinden uzaklaşıyor gibi görünüyor.
İster istemez big bang ten önce olanları ve evrenin genişlediği yeri sorgulamaya başlıyorum. Aklımda çok karmaşık düşünceler oluyor.
 

Geri
Yukarı